
DSACategoryId/60001501/2147483645/1501753/9906
Ürün Açıklaması | Kampanyalar 1 | Değerlendirmeler (3) | Soru & Cevap | Taksit Seçenekleri | Alışveriş Kredisi | İptal ve İade Koşulları |
İçimdeki İstanbul Fotoğrafları
Mario Levi ilk kez bu kadar içerden yazıyor kendisini, kendi kendisiyle söyleşiyor, kendine sorular soruyor. İçimdeki İstanbul Fotoğrafları, Mario Levi’nin “Mario Levi” olarak portresi... Renklerini, dillerini, insanını ayırmadan kucaklayan bir kent olarak İstanbul’un da portresi…. 1950’lerin İstanbulunda “Mario Levi” adıyla doğmak, çocuk olmak, büyümek, erkek olmak, yazar olmak üzerine sorular... Şehir değişir dönüşürken, Mario Levi de nasıl değişmiş dönüşmüştür, onun üzerine sorular... “Herkes kendi dilinde ölüyordu. Dilini fırtınalardan korumak için, yeterince duyurulamayan o yangınları, depremleri, aynaların acımasızlığını taşıma umuduyla en korunaklı yerlerinde hayatta tutmaya çalışanların sözleri... Bu sözlerin çağrısını hep duymak istemiştin. Dil... İnşa etmek istediğin dil, hangi dildi? Evlerin, odaların, sende Türkçeninkinin yanı sıra, başka dil dünyalarının, Fransızcanın ve Yahudi İspanyolcasının renkleri, sesleri ve duygularıyla da kalmıştı. Tabii aynı zamanda kaygıları, korkuları ve içe kapanmalarıyla da... Çocukluk günlerinde bu yaşadıklarının, şehrinin tarihinin, sendeki tarihinin kaçamayacağın gerçekleri arasında yer aldığının farkında değildin. Şehir seni kendisine, bu çağrısıyla da bağlıyordu. Biliyordun, çok iyi biliyordun asıl farklılığın, seni yazıya çağıranın o aynalardan geldiğini.” ![]() Kalmanın, direnmenin bir bedeli vardır. Tıpkı gitmelerde olduğu gibi… Mario Levi, yeni kitabı “İçimdeki İstanbul Fotoğrafları”nda, kuşaklar boyu İstanbul’da yaşamış bir Yahudi ailesinin çocuğu olarak, okuru hafızasının derinlikleri ve ruhunun zindanlarına inmeye çağırıyor. “Yabancılığım her yere taşımak zorunda kalacağım bir kader miydi?” sorusundan yola çıkan Levi, dedesini yitirişiyle başlıyor anlatmaya. Her defasında ise yabancılığından gelen yalnızlığına varıyor. Kitabı yazarak şehrini, tüm kaybetmeleriyle büyüdüğü bu coğrafyayı bir daha görmeye, anlamaya çalıştığını söylüyor Levi. Bunu yaparken, geçmişe yazıklanarak bugünden kaçmıyor. Yaşamı boyunca gördüğü haksızlıkların karşısına kaybettiklerinden öğrendikleriyle yeniden çıkmak istiyor. Okurlarını, İstanbulluların, kendilerini bu yaşlı şehre ait hissedenlerin birlikte yaşamaktan, dahası çoğalmaktan, birbirlerine aktarmaktan gizli bir haz duyduklarına, içselleştirdiklerine inandığı hüznü paylaşmaya davet ediyor. Siz de aynı hüznü yaşatıyorsanız, İçimdeki İstanbul Fotoğrafları’nda kendinizden çok şey bulacaksınız. Çağlayan Çevik Bir Paragraf |
|
Fiyat | Satıcı | Kargoya Veriliş Tarihi | |
%
Ekstra indirimli fiyat
|
|