
Çocuğunuzun Asosyal Olduğunu Düşünüyorsanız Neler Yapmalısınız?
Çocuğunuzun sosyal bir insan olmasını ve herkesle iyi anlaşmasını istiyorsunuz… Ancak işler istediğiniz gibi gitmiyor. Çocuğum neden arkadaş edinemiyor? Neden sürekli kalabalık ortamlardan ve yaşıtlarından kaçıyor gibi sorular aklınıza geliyor. Merak etmeyin bu yalnız olduğunuz bir konu değil.
Pek çok çocuğun yaşadığı bu gibi sorunlar anne babalar için hem çok endişe verici hem de nasıl bir yol izleyecekleri konusunda tereddüte kapılabildikleri durumlar yaratabiliyor.
Çocuğunuzun arkadaşlarının olması neden önemlidir?
Evet, bir çocuk kendi başına da oyun oynayabilir, vakit geçirebilir ve böyle de mutlu olabilir. Ama çocuğunuzun arkadaşlarının olması ve onlarla sağlıklı bir ilişki kurabilmesi hem içinde bulunduğu zamanda hem de ileriki yaşantısında çok önemli bir rol oynar. Çünkü arkadaş edinebilme ve bu arkadaşlığı sürdürebilmek girişkenlik, iletişim kurma ve uzlaşma davranışlarını işaret eden bir beceridir. Bazı çocuklar bunu çok erken yaşta doğal olarak geliştirirken, bazıları daha fazla zamana ihtiyaç duyabilir. Bazıları ise bunu kendi başlarına gerçekleştiremezler. Ebeveyn olarak çocuğunuzun sosyalleşmesinde sizin sorumluluğunuzun başladığı ve bittiği noktaları bilmeniz önemlidir.
Uzmanlar asosyal çocukları gözlemlediklerinde bu çocukların ya kendine güvensiz, çekingen, sosyal ortamlarda kaygı yaşayan; ya da tam zıttı olarak benmerkezci, paylaşımcı olmayan, başkalarının haklarına saygı göstermeyen davranışlar sergilediklerini söylerler.
Akran ilişkileri her yaşta önemlidir, ancak özellikle ergenlik yaşlarındaki çocuklar için daha da önemlidir. Çocuklar arasındaki arkadaşlıklar ortak ilgi alanlarına ve değerlere dayandığı gibi aynı zamanda onlar için duygusal destek kaynağıdır da. Aileleriyle yapamayacakları şeyleri onlarla birlikte yapabilirler veya paylaşamayacakları duyguları arkadaşlarıyla paylaşabilirler. Bu yüzden kolaylıkla arkadaşlık ilişkisi kuramayan çocuklar genellikle psikolojik gelişimlerinde bu eksiklikleri çok farklı biçimlerde yansıtabilirler.
Çocuğunuzun sağlıklı arkadaşlıkları olduğunu nasıl anlarsınız?
Her şeyden önce sağlıklı arkadaşlık kurabilmesi için çocuğunuzun için bazı sosyal becerileri kazanmış olması gerekir. Bunları küçük yaşlarından itibaren gözlemleyebilirsiniz. Eğer çocuğunuzun ortaklaşa oyun kurabilme, isteklerini kontrol edebilme, paylaşma, sırasını bekleyebilme gibi davranışları yeterince gelişmişse arkadaş edinmekte zorlanmayacağından emin olabilirsiniz.
İki yaşından itibaren akranları ile yan yana oyun oynayan ve onları gözlemleyen çocuk, üç yaşında karşılıklı oyun oynamaya başlar. Bu dönem oyun grupları içeren kreşlere başlamak için en uygun zaman olarak kabul edilir. Çocuğunuz bu yaşlarda ne kadar çok sosyal ortama girer ve ne kadar çok çocuklarla bir arada bulunursa sağlıklı ilişki kurma konusunda o kadar beceri kazanır.
İsmail Acarkan’ın Çocuklar Neden Farklı adlı kitabını okuyarak hem çocuğunuzu hem de kendinizi tanıyabilirsiniz. Onu tanımak çocuğunuzun ne istediğini, ne hissettiğini daha kolay anlayabilmenizi sağlayacaktır.
Çocuğunuzun önemsendiğini hissetmesi gerekir
Elbette çocuğunuzun kendisini yalnız hissetmesini istemezsiniz. Ama akran ilişkilerinin yerini sizin ilginizin doldurması mümkün değildir. Bazen çocuğun akranlarıyla iletişim kuramamasının sebebi ailede gördüğü özel muamele olabilir. Her istediği koşulsuz yapılan çocuk, ilk kez karşılaştığı akranlarından da bunu isteyebilir ancak zamanla başkalarının duygularına karşı duyarlı olmayı, onların ihtiyaçlarının ve haklarının da olduğunu öğrenmesi gerekir. Paylaşma ve birlikte bir şeyler yapma duygusunu öğrendiğinde akranlarıyla girdiği bu ilişki kendini onların arasında önemli hissetmesini sağlar. Yeni insanlarla bağ kurabildiğini gören çocuk önemli biri olduğu duygusunu zihninde pekiştirir.
Paylaşımcı olmak, yardıma ihtiyacı olduğunda yardım istemeyi bilmek, dayanışma duygusunu anlamak yani çocuğunuzun hem almayı hem de vermeyi öğrenmesi önemlidir. Bunları öğrenebileceği eşit bir ilişki ancak akranlarıyla mümkün olur.
Çocuğunuza yakın olanlar veya onlarla düzenli olarak etkileşime girenler, muhtemelen ebeveyn olarak sizin sahip olmadığınız bir bakış açısına sahiptir. Çocuğunuzla düzenli olarak iletişim halinde olan oğlunuz veya kızınızın öğretmeni, kardeşi, komşuları veya akrabaları ile konuşun, çünkü onlar sorun hakkında biraz fikir sahibi olabilirler.
Çocuğunuzun asosyal olduğunu düşünüyorsanız neler yapmalısınız?
- Öncelikle çocuğunuz okula gidiyorsa öğretmenleriyle görüşmeli, yaşadığı zorlukları başkalarının bakış açısından da izlemelisiniz. Çocuğunuz ders aralarında nasıl vakit geçiriyor, arkadaşlarıyla iletişim kuruyor mu, oynuyor mu, arkadaşları arasında kabul görüyor mu ya da dışlanıyor mu, bu gibi soruların cevaplarını öğrenmelisiniz. Unutmayın öğretmenin görüşü sizinkinden daha objektif bir görüşü yansıtacaktır.
- Arkadaşlık kavramını ona açıklayın. Arkadaş edinemeyen çocuklar için belki de sorun sadece arkadaşlığın ne demek olduğunu bilmemelerinden kaynaklanıyor olabilir. Özellikle tek çocukların empati, karşılıklılık ve destek kavramlarını öğrenmeleri daha zor olabilir.
- Çocuğunuzun özgüvenini artırmak için nasıl destek olabileceğiniz konusunda öğretmeninin sizi yönlendirmesini isteyin. Okulların rehberlik bölümleriyle iletişim kurmak da bu konuda yol almanızı sağlayacaktır.
- Çocuğunuzun arkadaşlıklarını teşvik edebilirsiniz. Arkadaşlarıyla ailecek görüşebileceğiniz ve kendini güvende hissedeceği aktiviteli ortamlar hazırlayabilirsiniz. Bir sınıf arkadaşıyla okul sonrası oyun buluşmaları ayarlayabilirsiniz.
- Çocuğunuzun güçlü yönlerine odaklanmak onun kendine güvenini artıracaktır. Başarılı olduğu konuları içeren oyunları oynayabileceği aktivitelere katılmasını sağlayın. Resim çiziyorsa boyama gruplarına, futbol oynuyorsa bununla ilgili kurslara gönderebilirsiniz.
- Akranları arasında veya okulda uyum güçlüğü yaşayan, davranış bozukluğu gösteren çocuklarda altta yatabilecek psikiyatrik bozukluklar olabilir. Bu gibi ciddi sorunları gözden kaçırmış olmamak için çocuğunuzun psikolojik açısından değerlendirilmesi gerekebilir. Bundan korkmayın. Her zaman ciddi bir sorun olacağı anlamına gelmez ama varsa da gözden kaçırmamanız önemlidir, çünkü bütün hayatını etkileyebilir.
Essex Üniversitesi bünyesindeki Psikanalitik Çalışmalar Merkezi’nde yüksek lisans yaptıktan sonra, King’s College London’da doktora eğitimi alan yazar Nihan Kaya’nın Bütün Çocuklar İyidir adlı kitabı size çocuğunuzla ilgili pek çok konuda yol gösterebilir.