Balkon bostanına giriş: Şehirde sebze yetiştirmek imkansız değil
Şehirlerde yaşayanlar sık sık ‘Ah şöyle bir avuç toprağım olsa, sabah kahvaltıda dalından yeni kopardığım mis kokulu domateslerden yesem’ diye hayıflanır. Hatta giderek daha fazla insan bu hayalin peşinden kentlerdeki hayatlarını bırakıp köye doğru tersine bir göçe başladı. Fakat büyük hayallerle köye doğru yola çıkan kadar, alışık olmadığı bu hayatı bırakıp geri dönen de var. Bütün sıkıntılarına rağmen iş-güç, çocukların okulu gibi durumlardan dolayı, büyük şehirleri bırakıp gitmek herkes için de mümkün değil. Peki ne yapacağız? Şöyle dalından bir sebze-meyve koparmanın keyfini sürmeden hayatın geçip gitmesine izin mi vereceğiz? Hiç de değil. Cevap balkonunuzda gizli.
Acemiler için küçük, insanlık için büyük adımlar
Boy boy diplomalarınız, başarı belgeleriniz, sertifikalarınız, iş domates-salatalık yetiştirmeye gelince para etmiyor. Bu iş kendine ait bir deneyim işi, sevgi, sabır, emek işi… Her alanda olduğu gibi biraz da deneme-yanılma işi. Ama roket bilimi de değil yani. Basit bitkilerden başlayıp, kendinize güvendikçe işleri büyütürseniz, ömrünüz boyunca sürdürebileceğiniz pek faydalı bir hobiniz olabilir.
Bu basit bitkiler hangileri mi? Ot deyip geçmeyin; fesleğen, nane, maydanoz, roka, biberiye gibi aromatik bitkiler balkon bahçeciliğine başlangıç için harikadır. Pazardan aldığınız fesleğenin bir dalını arada bir değiştirdiğiniz bir bardak suyun içinde bekleterek başlayın. Köklenen fesleğeninizi ilk bulduğunuz kaba (yoğurt kabı bile olur) dolduracağınız toprağa ekin. Bu güzel kokulu, hoş görünümlü yeşillikler arsızca büyüyecek, yemeklerinize, salatalarınıza lezzet katacak. Yeşillenen yaprakları koparırken elinizi korkak alıştırmayın. Siz kopardıkça alttan yenileri gelecek. Bunun için balkona bile gerek yok. Bir pencere kenarında içeride de yetiştirebilirsiniz.
Toprak önemli bir tek. Aromatik otlar için çiçekçilerden alacağınız torfun içindeki gübre fazla olabilir ve tohumlarınızın yanmasına neden olabilir. Bu bitkiler için eşit miktarda torf ve steril toprak karışımı tavsiye ederiz. Steril toprak elde etmek için, bir bahçeden, parktan alacağınız toprağı bir fırın tepsisine yayıp 120 derecede 30 dakika fırınlamanız yeterli. Ekstra besin için toprağa zeolit, kil veya kül de eklenebilir.
Tohumları nereden bulacağız?
Aromatik otlarda kendinize güveninizi geliştirdiyseniz, ufak ufak tohumlardan fide yetiştirmeye başlama zamanı gelmiştir. Tabii köy köy dolaşarak bulunan, kıymetli atalık tohumlardan başlamayın hemen buna da. İlk tohumlarınızı organik pazarlarda güvendiğiniz satıcılara sorabileceğiniz gibi, çiçekçilerden de alabilirsiniz. Aslında normal şartlarda yediğiniz her sebze, meyvenin içinde tohumu da gizli. Ama klasik marketlerde satılan sebze-meyvelerin çekirdekleri, tekrar meyve vermeleri engellenecek şekilde değiştiriliyor. Bu yüzden düzgün tohum bulma işi biraz meşakkatli. Facebook’ta bazı gruplar kendi aralarında tohum takası yapıyor. Biraz araştırmayla bu gruplara ulaşabilirsiniz. Ya da kaynağını bildiğiniz bir domatesin çekirdeklerini kuruttuğunuzda da elinizde çekirdekleriniz hazır olacaktır.
Tohumlarınızı buldunuz, sıra geldi filizlendirmeye… Yaz sebzeleri için Nisan gibi işe koyulun. Tohumlarınızı direkt toprağa da serpebilirsiniz, ama filizlendirip ardından saksıya almak daha güvenilir, üstelik de daha az tohumun heba olacağı bir seçenek. Ayrıca mevsiminden daha erken ürün verir bu şekilde yetiştirilen fideler.
Filizlendirme yapılabilecek yerler sınırsız, ihtiyacınız olan yer çok küçük: Bir yumurta kabuğu, karton yumurta kutusu, minik bir saksı, basit bir fincan kullanabileceğiniz gibi bu iş için özel üretilmiş preslenmiş toprak plakaları da var.
Bu plakaların orta kısmında ufak bir delik var. Bu deliklere fide yapmak istediğiniz tohumlardan bir iki tane atıp, plakaların üzerine 100 ml kadar suyu damlatarak veriyorsunuz. Suyu emen plakalar şişmeye ve yükselmeye başlıyor. 5 cm’ye kadar da yükselmeye devam ediyor. Ve birkaç gün damla damla ıslatarak nemli tuttuğunuz topraktan nihayet o minik yeşil dostumuzun çıkışını görüyorsunuz. Tohumlarınız yeşerene kadar evin içinde ve karanlıkta tutmakta fayda var. Üzerine bir gazete kağıdı örtseniz yeter.
Ne kadar sulamalı?
Bu noktada dikkat etmeniz gereken fazla sulamamak, toprağı nemli tutmak için bir sünger yardımıyla su damlatabileceğiniz gibi, spreyle su püskürtmeyi de deneyebilirsiniz. Her bitkinin farklı sulama ihtiyacı olsa da, genel kural az sulamaktır. Fazla sulanan bitkiler sürekli yeni yeşil yapraklar vererek uzar. Oysa sebze meyve yetiştirirken dalların meyvelerin ağırlığıyla kırılmaması için daha kalın ve kısa olmaları tercih edilir. Ayrıca bitkiler, susuz kalınca nesillerini devam ettirmek için meyve verir. Bu yüzden bitkinizin yaprakları susuzluktan boynunu bükmedikçe su vermeyin.
Sebze-meyveleriniz çiçek açtıktan sonra sulamayı hafif hafif artırın ve bitkiniz meyve verdikten sonra da toprağı kurutmayacak kadar su vermeye devam edin. Sulama için güneşin doğrudan bitkiye ulaşmadığı sabahın erken saatlerini ya da akşamları tercih edin.
Artık kendinize gururla balkon bostancısı diyebilirsiniz.