Okul öncesi dönem, genellikle anaokulu ve ilkokula uyum sağlamak için oldukça değerli ve önemlidir. Eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla beraber aileler ve çocuklar için zorlu bir dönem eğitimle beraber başlamış olur. Beklenen yada beklenmedik tepkiler çocuklarda görülebilir. Bu durumda çocukları anlayarak, bilerek, sabrederek ve çocuklara destek olacak şekilde davranmak dışında diğer başka yöntemler pek bir işe yaramaz. Çocuklar ilgiye, sevgiye, korunmaya ve destek görmeye her zaman her alanda ihtiyaç duyar. Gelişim alanı ve sosyal gelişim için aile ortamları çocuklara yeterli olmamaya başlar ve anneler genellikle çocuklar için arkadaş istiyor demeye başlarlar. Durum böyle olunca sosyal gereksinimler çocuklar için giderek artış göstermeye başlamıştır. Okul öncesi eğitim gören çocuklar, sosyal olarak birçok açılma ihtiyaç duysa bile, duygusal olarak diğer yaşlara göre pek alışık olmadığı ortamlarda ve tanımadığı kişilerle beraber kaldığı zaman huzursuzluk hisseder. Çocuklar genellikle evde hep annesi ya da bakıcısıyla kaldığı ve ihtiyaçlarını büyükleri karşıladığı için, eğitim görmeye başladığı zaman ihtiyaçlarının kim tarafından karşılanacağı konusunda kaygılanma hissine kapılır.

Okula başlayana kadar çocukların ihtiyaçları başkaları tarafından karşılanır ve okula başlayan çocuklar ihtiyaçlarını karşılama konusunda kendileri çabalamak zorunda kalacaktır. Bu durum ise çocuklar için yeterince kaygı ve endişe oluşturabilecek bir durumdur. Çocukların yaşı ilerledikçe becerileri de arttığından dolayı çocuklar kendini ifade etme konusunda biraz zorluk yaşayacaktır. Okula başlayan çocuklar evden çıkmak, okula gitmek, anneyi bırakmak ve sınıf içindeki etkinliklere katılmak konusunda biraz zorluk yaşayacaktır. Bu durumda çocukları eğitim alıştırmak evde annelerin, okulda ise öğretmenlerin görevidir. Çocuklarda ağlama, tepinme, ortalığı dağıtma ve çevresine zarar verme gibi durumlar söz konusu olacaktır. Bu durumda çocuklara fazla tepki vermeden onlar ile konuşarak bu durumu normalleştirme yapmadan, öğretmenlerin eğitim vermesi gerekir. Okul başlamadan önce mutlaka çocuklarla beraber giderek okulu çocuklara tanıtmak gerekir. Ebeveynler kendi duygu ve düşüncelerini hiçbir zaman çocuğa belli etmemelidir. 

Okul öncesi eğitimi almamış çocuklarda genellikle sessizlik, içine kapanma, tuvalet sorunu, uyku problemi ve yemek yeme konusunda bazı problemler görülebilir. Bu sorunlar bir ya da iki hafta içerisinde halledilebilir. Okula uyum sağlama aşaması sıkıntılı bir dönem olsa da bu durum bir ay ve sonrasında halen devam ediyorsa farklı bir müdahale yapılması gerekir. Çocuklara okulu sevdirmek için okul ile ilgili kavramları sohbetlerin içerisine sokmamalı ve hatta öncelik olarak hikayeler ile derse başlanmalıdır. Çocuklara okula mı gitmek istersin gibi sorularla yöneltme yapmadan, öncesinden tercihinizi çocuğunuzun yapısını, isteklerini ve sizin beklentilerinizi göz önünde bulundurarak sizin yapmanız gerekir. Bu çocuklar kendi başlarına karar verme konusunda henüz olgun olmadıklarından dolayı, anlık olarak duygularını ve hoşlandıkları şeylere göre cevap verecekler için, ben okula gitmek istemiyorum dedikleri zaman çocukları mutlaka okul kazanımları özendirilmelidir.

Okul Öncesindeki Çocuğun Neler Öğrenmesi Gerekir?

0-6 yaş grubu arasında olan çocuklarda öğrenmek, altın çağı olarak nitelendirilir. Pekçok anne ve baba çocuklarının eğitimi konusunda okul yaşına geldiği zaman okula başlayacağını düşündüğünden dolayı çocukların okul öncesi eğitim alması gerektiğini düşünür. Yedi yaşındaki çocuklar okula başladığı zaman zihinsel, bedensel ve dil gelişimi büyük bir ölçüde tamamlanmış olur. Böylelikle çocuğun eğitim alması konusunda okula başlamasını beklemek çok geç bir yaş olacaktır. Erken çocukluk adı verilen sıfır ve altı yaş arasındaki dönem çocukların yaşamının en temel dönemidir. Bu dönemde çocukların öğrenme hızı oldukça yüksek düzeydedir. Beyin gelişiminin büyük bir ölçüde tamamlanması sıfır ve dört yaş grubu arasında olur. Bu dönemdeki çocukların gelişimini destekleyen bir ortamda bulunması gerekir. Okul öncesindeki çocukların mutlaka yemek, tuvalet ve temizlik gibi alışkanlıklarını geliştirmek gerekir. Bu dönemde çocuklara problem çözme, paylaşım yapma ve takım olarak oyun oynamayı öğretmek gerekir. 

Çocukların sorumluluk alabilmesi ve seçim yapabilmesi için çocukları her zaman fırsat verilmelidir. Çocukların hikaye anlatma, şarkı söyleme ve konuşma gibi yollarla dil gelişimi desteklenmelidir. Çocukların hareket etme becerilerini geliştirebilmesi için her zaman her açıdan fırsat verilmelidir. Yaşayarak ve keşfederek çocukların yeni bir şeyler öğrenmesini her zaman imkan tanınması gerekir. Çocuklar arasında paylaşma, işbirliği ve yardımlaşma mutlaka belli bir yaşa geldiği zaman öğretilmelidir. Çocukların kendisine değer vermesi ve her zaman sağladığı başarılarından dolayı gurur duyması için desteklenmelidir. Çocukların fiziksel bakımı ihtiyaçlarının karşılandığı ve tüm gelişim basamaklarının atıldığı döneme kreş eğitimi denir. Dil, zihinsel, hareket, sosyal psikolojik ve gelişim ihtiyaçlarının karşılandığı eğitim kurumunda kreş eğitimi verilir. Gündüz kreş programları çocuğum gelecekteki başarılarının pozitif bir şekilde etkilenmesine yardımcı olur.

Çocuğu Okul Dönemine Alıştırmak İçin Nasıl Bir Eğitim Verilmesi Gerekir?

Bebeklik döneminden itibaren sürekli olarak annesi ve babasıyla yaşayan çocuklar, aniden anne babalarından ayrıldıkları zaman büyük bir korku yaşayarak kaygı bozukluğu ile baş başa kalma durumuna maruz kalabilir. Bu durum çocuklar üzerinde kalıcı bir etki oluşturur. Çocukların kaygı bozukluğu sebebiyle okuldan nefret etme ve akademik başarılarının düşmesi gibi problemler görünebilir. Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar sonucunda çocukların okula ısınması için önceden alıştırma yapmak, çocuklara okulun heveslendirilmesi gibi yöntemler denemek her zaman çocuklara daha iyi gelecektir. Çocukları okula alıştırmak için mutlaka okula başlamadan önce bol bol öğrenci hayatını izlettirmeniz gerekir. Çocuklarınızı öğretmenlerle konuşturmalı ve okullarda dolaşmasını sağlayabilirsiniz.

Okul hayatının çocuğun ilgisini çekmesi için çocuğu okula gitme özgürlüğünü önceden tanımanız gerekir. Bu durum her zaman çocuğun okula gitme sürecini daha kolay bir hale getirecektir. Çocuğun okulu sevmesi ve okula sevinçle gitmesi, çocuğun her zaman öğrenmeye açık olmasında büyük bir etki edecektir, okuldan korkan çocuklar, okula gitmek istemezken bir yandan da akademik hayatının kötü bir şekilde geçmesini sebebiyet verir. Ebeveynler mutlaka okul öncesinde çocuklarına okulu sevdirmelidir. Çocukların okula gitmeden önce eğitim öğretim hayatın hazır olması için anaokulu ve kreş gibi ortamlarda sosyalleşmeyi, öğrenmeyi, oyun oynamayı ve eğlenmeyi bilmesi gerekir. 

Okul Öncesi Eğitimin Çocuğa Kazandırdığı Avantajlar Nelerdir?

Çocuklara okul öncesinde eğitim vermek, birçok becerinin kazanılması bakımından, başarılı bir eğitim hayatının yapı taşlarını oluşturur. Çocukların hızlı bir şekilde geliştiği yaş grubu olan sıfır ve altı yaş grupları, çocukların potansiyelleri açısından oldukça önemlidir. Çocukların ailesi dışında insanlarla iletişim kurma ve arkadaşlarıyla bir araya gelme sürecinde eğitim görmesi gelişimine destek sağlayacaktır. Çocukların hızlı bir şekilde gelişim gösterdiği yaş gruplarında yabancı dil eğitimi ile tanışması ve çocukların gelecekteki dünya vatandaşlarına hazırlar. Anaokulu çocuklarının kendi kendilerine yemek yeme, beden temizliği, diş sağlığı gibi öz bakım alışkanlıklarının kazanılması çocuklar açısından oldukça faydalıdır. Çocuklarda spor alışkanlığı kazanmak çocukların kas gelişimini destekler aynı zamanda sağlıklı bir yaşam sürmesini destek olur. Okul öncesi eğitimin çocuğa kazandırdığı avantajlardan bir tanesi ise yaratıcı bir şekilde düşünme kabiliyeti, doğaya duyarlılık, öğrenme merakı ve motivasyonun geliştirilmesini hedefler.