
Ekspozom Nedir? Etkileri Nasıl Azaltılır?
Ekspozom, UVA/UVB ışınları, sıcaklık dalgalanmaları, kirlilik, stres ve diyet gibi cilt bariyerine zarar veren ve cilt yaşlanmasının %80’ine neden olan dahili ve harici etkenlerden oluşur.
Ekspozom, cilt sağlığında önemli bir role sahiptir, çünkü ciltteki savunma ilk savunma hattımızdır ve cilt, vücudumuzun en fazla yer kaplayan organıdır. Hava kirliliği, UV ışınlarına maruz kalma, ani sıcaklık değişimleri, diyet, stres ve ayrıca kentsel yaşam tarzındaki aşırılıklar cilt bariyerinin işlevini zayıflatır ve sonuçta yaşlanma sürecini hızlandırır. Bu hız kişinin görünüşünü gözle görülür şekilde değiştirir. Bu günlük etkenler aslında cilt yaşlanmasının %80’inden sorumludur.
Nasıl meydana gelir?
Ekspozom, iki kümülatif sürecin birleşiminden kaynaklanır: içsel yaşlanma ve dışsal yaşlanma. İlki, metabolik faaliyetler ve oksijen tüketimi nedeniyle vücudun iç oksidasyonu da dahil olmak üzere zamanla meydana gelen normal genetik süreçtir; ikincisi yani dışsal yaşlanma, cildi yaşlandıracak durumlara maruz kalmaktan kaynaklanır.
Güneş ışığı, kirlilik ve iklim gibi dışsal çevresel faktörler, cildin yaşlanmasına katkıda bulunan ve yaşlanmasını hızlandıran biyolojik süreçleri tetikleyebilir. Sigara içmek ve yaşam tarzı seçimleri gibi faktörler de cilt yaşlanmasını güçlendirmede önemli bir rol oynar.
Konu Cilt Bakımı Olduğunda Ekspozom Neden Bu Kadar Önemli?
Çevre ile nasıl etkileşime girdiğimiz ve davranışımızın cilt sağlığını nasıl etkilediği cilt mikrobiyomu testi ile belirlenebilir. Atopik dermatit ve sedef hastalığı gibi kronik cilt hastalıkları, bireyin cildinde yaşayan mikrobiyota ve organizmalar aracılığıyla tanımlanır ve bu durumun doğru bir şekilde tedavi edilmesi gerekir.
Genetik, elbette, belirli cilt hastalıklarına kimin daha duyarlı olduğunu belirlemede ciddi bir rol oynar, ancak bunun nedeninin genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olduğunu unutmamak gerekir.
Bu nedenle bilim adamları, bir kişinin yaşamı boyunca maruz kaldıkları faktörleri tanımlamada ve ölçmede bazı teknik zorluklar olsa da ekspozom araştırmasını her geçen gün daha da derinleştiriyor. Belki zamanı geri almak ya da tamamen olumsuz faktörlerden kaçınmak imkânsız ama Phrau Yaşlanma Karşıtı ve Hücre Yenileyici Kolajen Serum ile bu süreci yavaşlatabilirsiniz.
Zararlı güneş ışınları
Antik çağlardan beri insanlar ciltlerini zararlı güneş ışınlarından korumak için çeşitli yöntemler denemiştir. Günümüzde, ultraviyole ışınlarına maruz kalmaktan kaynaklanabilecek akut ve kronik cilt hasarının önlenmesi için güneşten koruyucu ve/veya günlük cilt bakım ürünleri gibi daha sofistike koruma ürünleri geliştirilmiştir.
Cilt bakımı araştırmalarındaki son gelişmelerle birlikte, ultraviyole spektrumunun, görünür ışığın ve kızılötesi radyasyonun ötesindeki dalga boylarının, genel olarak cilt hasarına ve pigment sorunları da dahil olmak üzere foto yaşlanmaya katkıda bulunduğunu öğrenildi.
Sonuç olarak, yalnızca UVB veya UVA radyasyonuna karşı koruma sağlamakla kalmayıp aynı zamanda görünür ışık ve kızılötesi radyasyonlara karşı da foto koruma sağlayan güneş koruyucu ve cilt bakım ürünleri geliştirmek için girişimlerde bulunuluyor.
Hava Kirliliği ve Sigara kullanımı
Kirletici maddelere, egzoza ve sigara dumanına maruz kalma, cilt yaşlanmasının hızlanması ve artan kanser riski ile ilişkilendirilmiştir. Havadaki partiküller cilt üzerinde zararlı etkiler gösterebilir. Genel olarak, bu tür kirleticiler oksidatif stresi artırarak cilde zarar verir.
Kirliliğe maruz kalmak ayrıca cilt kalitesini düşürür ve atopik dermatit ve akne gibi mevcut cilt problemlerini kötüleştirir. Çeşitli bilimsel araştırmalar, hava kirliliği (sigara dumanı dahil) ile pigmentasyon, elastikiyet kaybı ve kırışıklıklar arasında yadsınamaz bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Bu tür etkilerden korunmak için Macrone’s Secret Anti Aging Yaşlanma Karşıtı Krem’i deneyebilir ve olumlu etkilerini gözlemlemeye başlayabilirsiniz.
Diyet ve beslenme
Yapılan diyetler ve beslenme alışkanlıkları cilt sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Sağlıksız yiyecekler yemek, akneden cilt yaşlanması belirtilerine kadar çok sayıda cilt problemi ile ilişkilendirilmiştir. Öte yandan, antioksidanlar açısından zengin ve sağlıklı bir diyet, yaşlanma etkilerini geciktirebilir.
Örneğin çok fazla şeker tüketmenin, kan dolaşımındaki şekerin proteinlere bağlanarak zararlı molekülleri oluşturduğu glikasyon olarak bilinen doğal bir süreç nedeniyle kırışıklıklara katkıda bulunduğu ileri sürülmektedir.
Stres ve Uyku bozukluğu
Stresin vücutta iltihaplanmaya neden olan yüksek seviyelerde kortizol hormonları oluşturduğu bilinmektedir. Ödem, kolajen yıkımının artmasına, akne ve egzama gibi cilt problemlerinin daha da alevlenmesine yol açar. Fizyolojik stres ve cilt yaşlanması arasında da yadsınamayacak bir bağlantı vardır.
Strese ek olarak, uyku yoksunluğu veya düzensizliği cilt bariyerinin fonksiyonunu bozması nedeniyle, içsel cilt yaşlanmasının artan belirtileriyle (ince çizgiler, pigmentasyon, azalan elastikiyet) ilişkilendirilir ve bu bozulma çok daha yavaş onarılır.
Sonuç olarak çoğu cilt yaşlanma sürecinin farklı ekspozom faktörlerinden etkilendiği inkâr edilemez. Bu tür faktörlerin olumsuz etkilerini azaltmak için, kozmetik alanında her geçen gün bütünsel yaklaşımlar geliştiriliyor. Özellikle, bu faktörlerin cilt sağlığını nasıl etkilediğini, yaşam tarzı değişikliklerinin ve beslenme alışkanlıklarının nasıl tanımlanacağını daha iyi anlamak için kapsamlı araştırmalar yapılıyor. Bu faktörler tamamen önlenemezken, bilinçli bir farkındalık ve sağlıklı yaşam tarzı cilt sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri azaltmaya yardımcı olabilir.