Mezoterapi kelimesini sık sık duymaya başladıysanız bu yazımız tam size göre!

Mezoterapi, cildin mezodermal tabakasına bir dizi vitamin, mineral ve aminoasit kokteyllerinin enjekte edildiği bir prosedürdür. Mezo Yunanca’da orta anlamına gelir. Mezoterapi cildi beslerken ve canlandırırken aynı zamanda cildin doğal elastikiyeti için gerekli olan kolajen ve elastin üretimini uyarır.

İlk olarak 1952’de vasküler ve lenfatik bozuklukları tedavi etmek için Fransa’da geliştirilmiştir. Bununla birlikte, enjekte edilen farklı maddelere bağlı olarak mezoterapinin kronik ağrı, saç dökülmesi, kemik ve eklem bozuklukları ve sedef hastalığının tedavisinde de faydalı olabileceği keşfedilmiştir. Daha yakın zamanlarda, vücut yağının belirli maddelerin enjeksiyonu ile azaltılabileceğinin keşfedilmesiyle birlikte, mezoterapi kilo verme, selülit azaltma, vücut şekillendirme, kırışıklık giderme ve yüz gençleştirme konularında da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Mezoterapi nasıl uygulanır?

Teknik, belirli maddelerin çok ince bir iğne ile derinin dermal tabakasının altından seçilen bölgedeki deri altı yağ dokusuna enjekte edilmesini içerir. Enjekte edilen maddelerin kombinasyonu, pratisyen hekim veya ‘mezoterapist’ tarafından hazırlanan karışıma bağlıdır. Bu karışımlar küçük miktarlarda bitki özleri, vitaminler, enzimler, besinler, hormonlar ve steroidal olmayan anti-inflamatuar maddeler, beta reseptör agonistleri ve antibiyotikler gibi ilaçlar içerebilir.

Selülit tedavisi ve vücut yağının azaltılması için kullanılan en yaygın iki madde lesitin ve izoproterenoldür. Lesitin, insan safrasında bulunan ve diyet yağlarının sindirimi için gerekli olan bir bileşikken, izoproterenol vücutta yağ hücrelerini parçalamak için kimyasal bir reaksiyon başlatan bir lipolitik ajandır.

Enjeksiyonlar yüz, kafa derisi, boyun, göğüs, dekolte, eller, çatlaklar ve bölgesel yağ birikimi olan alanlarda kullanılır. Mezoterapi genellikle 2 haftalık aralıklarla uygulanan 3–15 tedavi seansı şeklinde uygulanır.

Mezoterapinin yağı nasıl azalttığı belirsizliğini halen koruyor ve bu tekniğin etki mekanizmasını ve güvenirliğini doğrulamak için daha fazla kontrollü klinik araştırmalar yapılması gerekiyor.

Mezoterapinin yan etkileri nelerdir?

Mezoterapi doğrudan istenen bölgeye uygulandığı için yan etkilerin çok sınırlı veya az olduğu düşünülmektedir. Mezoterapinin bilinen yan etkileri şunlardır:

• Enjekte edilen ilaçlara / solüsyonlara anında veya gecikmiş alerjik reaksiyon
• Lesitinin iltihaplanma ve şişmeye neden olabilecek bir madde olması
• Deri enfeksiyonları
• Enjeksiyon yerinde pigmentasyon
• Enjeksiyon yerinde morarma
• Enjeksiyon bölgesinde ülserasyon, yara izi ve şekil bozukluğu

Daha önce de belirttiğimiz üzere bu tür uygulamalar her zaman güvenilir uzman hekimler tarafından yapılmalıdır.

Eğer hiçbir yere gitmek istemiyorum, kendi mezoterapimi evimde yaparım diyenlerdenseniz size Meso aroma leke karşıtı glutatyon kokteyli öneriyoruz. Dermaroller, dermastamp veya dermapen gibi mikro iğneleme sistemleri ile uygulanabilen bu kokteyl ciltteki izlerin ve skarların iyileşmesini sağlar. Cilt renginin açılmasını destekleyen bu ürün aydınlık ve parlak bir cilde kavuşmanıza yardımcı olur. Yoğun glutatyon sayesinde daha canlı bir cilde sahip olacaksınız.

Mezoterapi sınıfı geçer mi?

Mezoterapi Avrupa’da onlarca yıldır kullanılmasına rağmen, bu tekniği destekleyecek çok az bilimsel veya klinik kanıt vardır. Ayrıca, hangi maddelerin kullanıldığı, kullanılan miktarlar ve enjeksiyon miktarı ve sıklığı açısından uygulamada bir standardizasyon da neredeyse yoktur.

Mezoterapinin iddia edilen avantajları; cerrahi olmayan yaklaşımı, minimum ağrı veya hiç ağrı olmaması ve daha az komplikasyon yaratmasıdır.

Beklentiniz ne olmalı?

Tedavi süresi yaklaşık otuz dakika sürer ve ağrılı bir işlem olmasa da biraz rahatsızlık verebilir, bu nedenle cildiniz biraz hassassa işlem öncesinde anestezik krem kullanılabilir.

Bazı ciltlerde biraz morarma ve şişlik görülebilir ancak bu kısa süreli bir şeydir ve 24 saat içinde düzelecektir. 24 saat sonrasında ise cilt daha parlak, nemli, beslenmiş ve daha sıkı hale gelecektir.

Yeni iğneler lütfen

Mezoterapi teknikleri 50’lerden beri kullanılmaktadır fakat bu tekniklerle ilgili birkaç ayrıntıya dikkatinizi çekmek istiyoruz.

Deride küçük delikler oluşacak şekilde uygulama yapılırsa topikal solüsyonların emilimi artar; bu, dermaroller ve kolajen iğneleri gibi otomatik mikroiğneleme aletleri kullanılarak yapılabilir.

Mym dermapen mikroiğneleme aletlerine vereceğimiz en güzel örneklerden. İğne kartuşunu cihazın uç kısmına takıp hafifçe saat yönünde çevirip, oturtun. Kartuşun üstündeki yuvarlak dönen kısımdan iğne ölçüsünü ayarlayın. On-off tuşundan cihazınızı kullanmaya başlayabilirsiniz. Ancak uyarmalıyız ki açık yara olan bölgelerde, aktif sivilce üzerinde, egzama hastalığı olan, enfeksiyon kapmış kişilerde ve kan pıhtılaşması problemi yaşayan kişilerde kullanılmamalıdır.

Bazı mezoterapistler, iğnenin çalışılan alana hızlıca enjekte edildiği serbest bir teknik kullanıyor, ancak enjeksiyonun yapıldığı derinlik ve miktarı açısından değişkenlik olacağı için bunun dezavantajları var.

Bazı yeni iğnelerde mezoterapistler enjekte edilen solüsyonun miktarı ve cilde girdiği derinlik üzerinde çok hassas kontrole sahip olabilirler, böylece kullanılan bileşenlerin hedef katmana güvenilir bir şekilde dağılması sağlanabilir.

Eğer cilt sarkmalarından şikayetçiyseniz “Cilt sarkması ile baş etmenin yolları” başlıklı yazımızı okuyabilir ve belli başlı yöntemlerle ilgili detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.