Stres; yapıcı stres ve yıkıcı stres olmak üzere iki ayrı türde ele almamız gereken bir kavram. Neşe veya olumlu herhangi bir aktiviteyle ortaya çıkan stres “yapıcı stres” olarak adlandırılırken; öfke, hayal kırıklığı, ümit yokmuş hissiyatı gibi durumların sebep olduğu fiziksel ya da akılsal gerginlik hali ise “yıkıcı stres” olarak adlandırılıyor.

Aslında stresin hiç olmaması bizi birtakım tehlikeli durumların eşiğine getirebiliyor. Örnek vermemiz gerekirse; korna çaldığında irkilip kaçmamız, o anda meydana gelen stres sayesinde oluyor. Böyle bir durumda stres oluşmaması halinde, hayati tehlike meydana gelebiliyor. Buradan anlıyoruz ki; stresin hiç olmaması değil, ne şekilde ve ne kadar süreli olduğu önem taşıyor. Stres “yapıcı stres” denilen stres bile olsa, uzun sürdüğünde stres kaynaklı hastalıklar ortaya çıkabiliyor.

Stresin sonuçları arasında kilo almak da yer alıyor. Stres ve kilo arasında hatırı sayılır bir ilişki bulunuyor. Pek çok hastalık ile aşırı stres arasında bağ olduğunun bilincinde olarak, akıllarımıza stres kilo aldırır mı? sorusu geliyor ve bunun cevabının neden “evet” olduğunu bu yazımızda sizlerle paylaşıyoruz.

Stresin kendisi

Stres başlı başına kilo sebebi olabiliyor. Nasıl mı? ABD’deki Stanford Üniversitesi Tıp Bölümü’nde yapılan bir araştırmaya göre; stres hücreler üzerinde değişikliğe sebep oluyor. Sürekli stresli olunduğunda salgılanan glükokortikoid hormonu, belli tipteki hücreleri yağ hücrelerine dönüştürüyor.

Fareler üzerinde yapılan araştırma, hormonun inip çıkmasının ya da kısa süreli yükselmesinin olumsuz bir etkisinin bulunmadığını ancak; 24 saat boyunca yüksek olmasının yağ oranını 2 katına çıkarttığını ortaya koyuyor. Yani gün içinde stresli olunsa bile, stresin gece de devam etmesi problem teşkil ediyor. Uzmanlar, insanlar üzerinde de benzer etkilerin meydana geldiği görüşünde. Bu noktada stres yönetimi önem kazanıyor.

Dilerseniz stresle başa çıkmak için Stres Yönetimi: Başarıya Ulaşmak için Etkili Stratejiler adlı kitaptan faydalanabilirsiniz.

Stresliyken yenilenler

Stresliyken kortizol hormonunun artması ve yeme isteğini azaltan leptin hormonunun azalmasıyla beraber, iştahta artış meydana geliyor. Üstelik stresli anlarımızda tatlı yemeye daha fazla ihtiyaç duyuyoruz; çünkü şeker oranı yüksek yiyecekler endorfin düzeyini artırıyor.

Çikolata, pasta gibi tatlıları genellikle mutlu anlarımızda tüketiyor olmamız da bu yiyeceklerle mutluluk arasında bir bağ kurmamıza sebep oluyor.

Stresteyken metabolizmanın yavaşlaması

Stresliyken kortizol seviyesinde artış meydana gelmesi, metabolizma hızını yavaşlatıyor. Sindirimin de yavaşlamasıyla beraber, diğer zamanlarda tükettiğimiz kadar gıda tüketsek de aldığımız kalorileri daha uzun sürede yakıyoruz.

Bu nedenle stres kontrolü için yoga ve pilates gibi hem stresten arındırıcı hem de fiziksel hareketi sağlayıcı sporlara yönelmekte fayda oluyor. Nereden başlayacağınızı ve nasıl yapacağınızı bilemiyorsanız Yoga&Pilates DVD’leri kategorimizden istediğiniz DVD’yi sepetinize ekleyerek başlayabilirsiniz. Egzersiz minderleri kategorimizden yoga&pilates matınızı da alabilirsiniz.

Stresin hareketsizliğe neden olması

Stres kortizol hormonunu artırdığında tansiyon da artıyor. Böylece hareket azalıyor. Üzüntü de dışarı çıkma isteğini azaltıyor. Derken; insülin direnci artıyor, vücutta yağlanma meydana geliyor, bu da diyabete sebep oluyor.

Stres, kilo, diyabet birbirini takip ediyor. Tüm bunlara maruz kalmamak açısından stresle başa çıkmayı öğrenmek gerekiyor. Stresle başa çıkma yöntemleri arasında yürüyüş, önerilerimiz arasında.

Hem fiziksel hem de psikolojik olarak iyi gelecek bir yürüyüş için rahat edebileceğiniz bir yürüyüş ayakkabısı edinerek sağlığınız için ilk adımı atmaya ne dersiniz? Hummel Leon Spor Ayakkabı bu adımı gerçekleştirebileceğiniz bir ürün olabilir. Daha fazla seçenek için Yürüyüş&Koşu Ayakkabıları kategorimizden size uygun olan ayakkabıyı hemen satın alabilirsiniz.