
Bebeğimle ne oynayayım?
“Oyun” bebek ve çocukların gelişimi için eğlencenin çok ötesinde bir aktivite. Bebeğinizin gelişimine destek olacak, gelenekselleşmiş oyun ve aktiviteleri sizler için derledik.
Hiç düşündünüz mü bebekler ilk oynamaya ne zaman başlar? Daha dünyaya gelmeden desek? Evet, doğru. Bebekler kordon bağına tutunarak ilk oyunlarına annelerinin karnında başlarlar. Ve dünyaya geldikleri andan itibaren oyun oynayarak dış dünyayı ve kendilerini tanımaya başlarlar. Bu yüzden ‘oyun’, bebek ve çocukların gelişimi için eğlencenin çok ötesindedir.
Bebeklerin algıları sandığımızdan çok daha fazla açık olduğundan doğduğu andan itibaren onunla gelişim takvimine uygun oyunlar oynayabilirsiniz. Geleneksel bebek oyunları tam da bunun için var. Oyunlar üzerine düşünmeye başladığınızda kendi çocukluğunuzdan çok daha fazla oyunu hatırlayacak ve bir tür nostalji yaşayacaksınız.
Ce-ee!!
Evet, o bir klasik ve her kültürde bir versiyonu muhakkak var. Ellerinizle ya da herhangi bir örtüyle yüzünüzü kapayın ve sonra bebeğinize bakarak “Ceee!” deyin ve aynı anda yüzünüzü gösterin.
Bu çok basit görünen oyun aslında bebeğinizin dikkat, göz koordinasyonu, ses çıkarma gibi alanlarda gelişmesini sağlar. Oyun esnasında bebeğinizin sizi gözleriyle takip etmesi, oynatan kişiyle göz teması kurması, yüz ifadesini değiştirmesi (gülümseme gibi), sesler çıkarması ve oyunun tekrarını istediğine yönelik işaretler vermesi beklenir.
“Otobüs-kamyon-taksi-jip-bibiiiip”
İşte her devrin klasiklerinden bir bebek oyunu daha! Bebeğinizin yüzü size dönük olsun. İşaret parmağınızın ucuyla aynı sırayla alnına, çenesine, sağ yanağına, sol yanağına ve son olarak burnuna dokunun ve her dokunduğunuzda aynı sırayla “otobüs-kamyon-taksi-jip-bibiiiip” deyin.
Göz koordinasyonu ve dokunma duyusu için biçilmiş kaftan bir oyun. Bunu oynamaya çok daha erkenden başlayabilirsiniz elbette ama parmağın hareketini takip edebilmesi ve aynı sonla bitirmeyi beklemesini görmek için üç ayını doldurması gerekir. Sürekli oynadıkça “jip, bibiiiip” kısmına gelirken sabırsızlandığını göreceksiniz.
Ali Baba’nın Çiftliği
Altıncı aydan itibaren bebekler konuşma arifesindedirler, çokça ses çıkarmaya başlarlar. Bu dönemde hayvan figürlü kitaplara birlikte bakmak ve onların nasıl ses çıkardığını öğretebilirsiniz. Ali Baba’nın Çiftliği şarkısı da tam bu zamanlar için. Sesleri taklit ederken bebeğinizi korkutmamaya da dikkat edin. Hayvanlara ve seslere aşina oldukça şarkıyı interaktif bir şekilde bebeğinizle birlikte söyleyebilirsiniz.
Bu oyun da tahmin edebileceğiniz gibi bebeğinizin konuşma, dinleme, dikkat becerilerini geliştirirken merak duygusunu ve hayal gücünü güçlendirecektir.
Fış fış kayıkçı
Bebeğiniz desteksiz oturabilir duruma geldiğinde (6-7 aylık) bebeğinizle düz bir zeminde, yerde karşılıklı oturun. El ele tutuşup ayakları birleştirin ve ileri geri hareketler yaparak Fış fış kayıkçı şarkısını söyleyin. Unuttuysanız sözleri buraya bırakıyoruz:
Fış fış kayıkçı
Kayıkçının küreği
Hop hop eder yüreği
Akşama fincan böreği
Sabaha bayram çöreği
Aman aman kayıkçı
Çabuk çabuk kayıkçı
Evde benim etim var
Bir yaramaz kedim var
Kedim eti yerse
Vay başıma gelenler
Müzik ve dans
Gördüğünüz gibi müzik her oyunun içinde bir biçimde var. Bebeğiniz ayakta durabilmeye başladığı andan itibaren onunla birlikte dans edebilirsiniz. Hatta onun yürümesini beklemeden kucağınızda da dans edebilirsiniz. Sizin kadar kıvrak figürler yapmasını beklemeyin elbette ama tatlı tatlı sallandığını görebilirsiniz. İşte bebeğinizin müzik kulağını ve ritim duygusunu geliştirmek için harika anlar! Eline vereceğiniz bir bebek çıngırağı da eğlencenizi çifte katlayabilir. Ne çalsam diye düşünüyorsanız klasik Barış Manço şarkıları imdadınıza yetişecek ve Barış Manço bir kuşağı daha şarkılarıyla büyütecek.
Tüm bu aktivitelerde bebeğinizin sizinle göz kontağı kurması, yüz ifadesini değiştirmesi, sizi taklit etmesi, sesler çıkarması vb. beklenir. Eğer bebeğiniz bunları yapmıyorsa mutlaka bir sorun olduğu anlamına gelmez ama yine de bir uzmana danışarak bebeğinizin gelişimini takip etmelisiniz.