Osmanlı zamanından bugüne kadar tadı hiç değişmeyen ve Osmanlı’dan gelen bir kültür olan Türk kahvesi, kendine has bir hazırlama şekli olan bir kahve çeşididir. Günümüzde herkes tarafından sevilen Türk kahvesi, Osmanlı’nın Yemen valisi Özdemir Paşa tarafından İstanbul’a getirilmiştir. Bayramlarda çok tüketilen, Türk kahvesi eşsiz lezzeti ve birbirinden farklı aromaları olan bir kahve türüdür. Yoğun lezzeti ve mükemmel kokusu ile herkes tarafından beğenilen Türk kahvesi, belirli zaman dilimlerinde tüketilir. Kahvaltı sözcüğünün ortaya çıkma sebebi ise kahveden türemiştir. Kahvaltı kelimesinin anlamı kahve ve altı kelimelerinden birleşerek kahvaltı olmuştur. Yani kahvaltı, kahve öncesinde yenen yemek anlamına gelir. Böylelikle Türk kahveleri genellikle kahvaltı sonrası tüketilir. Kız isteme merasimlerinde, genellikle Türk kahvesi ikram edilir. Bu gelenek Osmanlı dönemlerinden bugüne kadar gelen bir mirastır. Türk kahvesi, su ve tatlı ile servis edilir. Türk kahvesinin, su ile servis edilmesinin iki sebebi vardır, ilk sebebi eğer kahve ikram edilen misafirin karnı aç ise önce suyu içer sonrasında kahveyi içer. Böylelikle ev sahibi, misafire sormadan, misafire yemek hazırlaması gerektiğini anlamış olur. Bu yöntem Osmanlı döneminde sık yapılan bir yöntemdir ve o zamandan günümüze kadar gelmiştir. Şuan hala bazı evlerde bu şekilde yapılır. İkinci sebebi ise, kahve içmeden önce içilen su damağı temizleyerek Türk kahvesinin tadını daha iyi almayı sağlar. Türk kahvesinin farklı farklı birçok aromalı çeşitleri vardır. Türk kahvesi çeşitleri nelerdir?

Türk Kahvesi Çeşitleri Nelerdir?

Türk kahvesinin her şehre ve her yöreye ait bir çok çeşidi ve pişirme yöntemleri vardır. İsimlerini saymak gerekirse Türk kahvesi çeşitleri arasında menengiç kahvesi, süvari kahvesi, kül kahvesi, cilveli kahve, mırra, dibek kahvesi, deve batmaz kahvesi ve yandan çarklı kahveler olarak bilinen bir çok çeşide sahiptir. Süvari kahvesini genellikle Ege ve Akdeniz yöresi insanları, ince belli çay bardakları içinde tüketir. Menengiç kahvesi, kahve çekirdekleri yerine menengiç ağacının, menengiç meyvesi çekirdeklerinin ateşte kavrulmasıyla elde edilir. Menengiç kahvesi kafein içermez. Kül kahvesi ise, içinde pişirilen cezvenin közünü almış külün içine bırakılarak kül kahvesinin çok ağır ısıda yavaşça pişirilmesiyle hazırlanır ve lezzeti çok yoğun kıvamda olur. Manisa yöresinin pişirdiği, cilveli kahvenin en önemli özelliği ise bilinen Türk kahvesinin fincana koyduktan sonra kahve üzerine çifte kavrulmuş ve öğütülmüş badem parçalarının eklenmesi ile kahveye ayır bir özellik katılır. Kahve yanında bademin yenilmesi için yanına bir de çay kaşığı verilir. Mırra kahvesi ismini Arapça kökeninden almış ve anlamı acı anlamına gelen mur kelimesinden alarak mırra ise Güneydoğu şehirleri içinde tüketilir. Güneydoğu Bölgesinde güm güm diye tabir edilen ve kendilerine ait özel bir cezvede hazırlanan, sonrasında ağır bir ateş içinde pişirilmesi yaklaşık iki saati bulur. Dibek kahvesi taneciklerinden yapılan dibek kahvesi, iç kısmı oyulmuş taşlarla yapılan havanlar ile dövülür. Dibek kahvesi çekirdekleri geleneksel Türk kahvelerinden daha kalın olur. Bu kahve dövülme tekniği dolayısıyla, dibek kahvesinin eşsiz aroması daha yoğundur. Deve Batmaz kahvesi, hazırlandıktan sonra bol köpüklü olur ve deve batmaz kahvesi tam kaynarken hemen kahvenin köpüğünü fincanın içine boşaltıp bu işlemi cezvenin içi boşalana kadar birkaç defa daha yapma işlemine dayanır. Yandan çarklı kahve, dibek kahvesi gibi bir pişirme yöntemine sahip değildir. Yandan çarklı kahvenin tek farkı yapılan sunumudur. Şekersiz yapılan kahvenin yanına iki tane kesme şeker konularak misafire ikram edilen kahvenin, içine konulduğu fincanın kulpu ile kesme şekerlerin birbirine değdiği noktada eskiden olan buharlı gemilerin çarklarına benzediği için ve böyle bir görüntü meydana geldiği için bu kahvenin ismine yandan çarklı kahve denilmiştir. Bu saydığımız kahvelerden bazıları pek sık tüketilen kahveler değildir. Genellikle yapıldıkları yerler içinde tüketildikleri için sadece o yörelere ait kahvelerin olduğu şehirlerde tüketilir. Genellikle en çok bilinen ve en çok tüketilen kahve çeşidi Türk kahvesidir peki en güzel Türk kahvesi nasıl yapılır? 

En Güzel Türk Kahvesi Nasıl Yapılır?

Bol köpüklü bir Türk kahvesi yapmayı kim istemez ki. Hem lezzeti hem de köpüğü bi o kadar güzel olan Türk kahvesi yapmak ustalık ister. Osmanlı zamanından günümüze kadar gelen ve Türk kültürünün vazgeçilmez bir parçası olan Türk kahvesi, yıllardır hayatımızda olan bir sıcak içecektir. Herkes tarafından çok sevilen Türk kahvesi genellikle günümüzde, Türk kahvesi makinelerinde yapılmaktadır fakat en güzel tadı alacağınız Türk kahvesi cezvede yapılır. Türk kahvesi yapılışına başlamak gerekirse, ilk olarak her bir fincan için iki çay kaşığı Türk kahvesini cezveye koyun. Arkasından yeterli miktarda soğuk su ekleyin. Soğuk suyla yapılan kahve daha bir lezzetli olacaktır. Şeker tercih ediyorsanız eğer, her bir fincan için bir çay kaşığı şeker ilave edin. Bu verdiğimiz ölçü, orta şekerli kahve için uygundur. Çok şekerli kahve içmek isterseniz iki çay kaşığı şeker ilave edebilirsiniz. Sonrasında kahveyi, suyu ve şekeri iyice cezve içinde karıştırın. Cezveyi kısık ateş üzerine alın ve köpük olmaya başlayıncaya kadar pişirmeye devam edin. Sonrasında hazırlamak istediğiniz kahveniz tam kaynamadan önce üzerinde oluşan köpüğü fincanlara paylaştırın. Hazırladığınız kahveyi tekrardan ocağa koyun ve biraz daha kaynatmaya devam edin. En sonunda pişirdiğiniz kahveyi, fincanlarınıza eşit bir şekilde dağıtarak servis yapabilirsiniz. En güzel Türk kahvesi yapmak için bazı püf noktalar vardır peki Türk kahvesini en güzel şekilde yapabilmek için dikkat edilmesi gereken püf noktalar nelerdir?

Bol Köpüklü Türk Kahvesi Yapmak İçin Dikkat Edilmesi Gereken Püf Noktalar Nelerdir?

Bol köpüklü bir Türk kahvesi yapmak istiyorsanız dikkat etmeniz gereken bazı püf noktalar vardır, öncelikle taze kahve kullanmanız gerekir. Bunun için kahveyi aldığınız yere dikkat etmelisiniz. Kahveyi satın alırken, güvenmediğiniz bir yerden satın alırsanız eğer, acı veya bayat bir kahveyle karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek olacaktır. Türk kahvesini çekirdek halinde alıp kendiniz öğüterek, uzun bir süre taze kalmasını sağlayabilirsiniz. Eğer evde kahve öğütücüsü yoksa aldığınız taze kahveleri dışarda öğüten yerlerden rica edebilirsiniz. Aldığınız Türk kahvelerini her zaman vakumlu kavanozlar içinde saklamalısınız çünkü hem tazeliğini korur hemde her defasında yeni alınmış gibi taze kokar. İkinci diğer bir püf nokta ise kaliteli bir cezve tercih etmelisiniz. Kaliteli bir cezve Türk kahvesinin tadını daha da lezzetlendirecektir. Bakır bir cezve kullanırsanız, kahvenin en iyi tadını almanız mümkündür. Bakır, ısıyı çok daha iyi ileten bir maddedir. Diğer bir püf nokta, içme suyu kullanmanızdır. Ph değeri 8’den yüksek olan su, kahvenin daha yumuşak bir hal almasını sağlar. Türk kahvesi yaparken kısık ateşte pişirilmelidir. Eğer yaptığınız kahveyi yüksek ateşte pişirirseniz, Türk kahvesi yanabilir. Ayrıca sonrasında kabarıp taşabilir. Son olarak da Türk kahvesi yaparken öncesinde karıştırın, sonrasında cezve ocakta pişerken karıştırmayın. Ocakta pişen kahveyi karıştırırsanız eğer kahveniz az köpüklü olur.