
Emziren Anneler İçin Yol Rehberi
Anne sütü bebekler için en uygun beslenmeyi sağlar ve emzirme, bebeği beslemenin en doğal yoludur. Bebek yaşamının ilk altı ayında bebeğin ihtiyaç duyduğu tüm besinleri tek başına karşılayabilen anne sütü, aynı zamanda anne ile bebek arasında sevgi dolu güçlü bir bağ oluşmasını sağlar. Emzirmeye genellikle bebeğin doğumundan sonraki ilk yarım saat içinde başlanabilir. Göğüslerden gelen ilk süt kolostrum olarak adlandırılır. Bu süt oldukça yoğun ve sarımsı renktedir. Bebeğin hayata harika bir başlangıç yapmasına yardımcı olan kolostrum, protein ve antikor bakımından oldukça zengindir. Doğumdan hemen sonra bebeğin anne ile tensel temasının sağlanması, başarılı bir emzirme serüveninin ilk adımıdır.
Emzirmenin Çocuk İçin Önemi

Anne sütü, D vitamini hariç bebeğinizin ilk altı ay ihtiyaç duyduğu tüm besin bileşenlerini içerir.
- Uzmanlar bebek beslenmesinde ilk altı ay sadece anne sütü kullanmanın bebeğin sağlıklı gelişimi açısından önemli olduğunu vurgular. Altı aydan sonra emzirme ile birlikte ek besinlere geçilmesini önerilir. Anne sütü bebeğin yaşamın ilk altı ayında ihtiyaç duyduğu her şeyi içerir. Anne sütü bileşenleri, bebeğin değişen ihtiyaçlarına göre aydan aya farklılaşır. Anne sütünden eksik olan tek bileşen ise D vitaminidir.
- Anne sütü, bebeğin virüslere ve bakterilere karşı savaşmasına yardımcı olan antikorlarla doludur. Özellikle ağız sütü de denilen kolostrum, yüksek oranda immünoglobulin A (IgA) ve diğer birçok antikoru içerir. Anne virüslere veya bakterilere maruz kaldığında antikor üretmeye başlar ve bu antikorlar daha sonra anne sütüne salınarak emzirme yoluyla bebeğe geçer. IgA bebeğin burnunda, boğazında ve sindirim sisteminde koruyucu bir tabaka oluşturarak bebeği hastalıklara karşı korur.
- Emzirme, bebeğin orta kulak, solunum yolu, soğuk algınlığı, bağırsak enfeksiyonları riskini ve alerji, çölyak hastalığı, diyabet ve gut da dâhil olmak üzere birçok hastalık riskini azaltabilir. Ayrıca, emzirmenin koruyucu etkileri çocuklukta ve hatta yetişkinlik boyunca sürer.
- Emzirme, bebeğin sağlıklı kilo alımını teşvik eder ve çocuklukta obezitenin önlenmesine yardımcı olur. Emzirilen bebeklerin bağırsaklarında daha fazla probiyotik bakteri bulunur. Ayrıca anne sütü ile beslenen bebeklerin sistemlerinde daha fazla leptin vardır. Leptin, iştah ve yağ depolamasının düzenlenmesi için anahtar bir hormondur. Emzirilen bebekler ayrıca süt alımlarını kendileri düzenler. Sadece açlıklarını tatmin edinceye kadar yemek konusunda daha iyidirler, bu da sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmelerine yardımcı olur.
Emzirmenin Anne İçin Önemi

Bir yıldan uzun süre emzirmek meme ve yumurtalık kanseri riskine karşı koruyucudur.
- Emzirmek annenin enerji ihtiyacını günde yaklaşık 500 kalori kadar artırsa da, vücudun hormonal dengesi normalden çok farklıdır. Bu hormonal değişikliklerden dolayı emziren kadınların iştahı artar ve süt üretimi için yağ depolamaya daha yatkın olabilir. Doğumdan sonraki ilk 3 ay boyunca emziren anneler emzirmeyen kadınlardan daha az kilo verebilir ve hatta kilo alabilir. Ancak 3 aylık laktasyon döneminden sonra emziren annelerin yağ yakımı artmaya başlar. Yapılan araştırmalar, doğumdan yaklaşık 3-6 ay sonra, emziren annelerin emzirmeyen annelerden daha fazla kilo verdiğini göstermiştir.
- Hamilelik döneminde anne adayının uterusu büyük ölçüde büyür ve neredeyse karnın tamamını dolduracak kadar genişler. Vücut doğum sırasında bebeğin doğumuna yardımcı olmak ve kanamayı azaltmak için yüksek miktarda oksitosin salgılar. Oksitosin ayrıca emzirme döneminde artar. Uterusun kasılmalarını teşvik eder ve kanamayı azaltır, uterusun eski boyutuna dönmesine yardımcı olur.
- Doğum sonrası depresyon, doğumdan kısa bir süre sonra gelişebilecek bir depresyon türüdür ve annelerin neredeyse % 15’ini etkiler. Emzirmenin anne bakımını ve bağını teşvik eden hormonal değişikliklere neden olduğu bilinmektedir. En belirgin değişikliklerden biri doğum ve emzirme döneminde üretilen oksitosin miktarının artmasıdır. Oksitosin, uzun süreli anti-anksiyete etkiye sahiptir. Ayrıca, beslenmeyi ve gevşemeyi teşvik eden spesifik beyin bölgelerini etkileyerek zayıflamayı da destekler.
Bebek Emzirme Sıklığı Nasıl Olmalıdır?

Yaşamın ilk haftasında çoğu bebek, 24 saatlik bir sürede sekiz ila on iki kez beslenme düzenine sahiptir. Yenidoğanlar, saate bakmaksızın her acıktığında emzirilmeli ce yeterli sütü aldığına kendileri karar vermelidir. Bebekler ne kadar çok emzirilirse göğüsler de o kadar çok süt üretmeye başlar. Bebeğin mümkün olduğunca anne sütünü emzirerek alması önerilir, biberonla verilen anne sütü bebeğin göğüs emmeye olan ihtiyacını azaltır ve bu durumda göğüslerdeki süt miktarının azalmasına yol açabilir.
Emzirirken Göğüslerin Acımasını Önlemenin Yolları

Emzirme sırasında göğüs ucu yaraları ve tahrişlerinin en önemli nedeni bebeğin yanlış pozisyonda emzirilmesidir. Bebeğin burun ucunun emzirme boyunca annenin memesine yaslı olması, bebeğin meme ucunu tam olarak kavraması ve annenin bebeği göğüs hizasında tutması emzirirken göğüslerin acımasını engelleyebilir. Göğüsteki kahverengi bölgenin diğer bir deyişle aerolanın doğal nem oranının korunması, meme içinde doğal bir nem ortamı sağlar. Böylece göğüs uçları da nemlenir. Yeterli oranda neme sahip olan meme uçları doğal bir şekilde çatlak ve yaralardan kurtulabilir. Ayrıca emzirmeyi destekleyen emzirme minderi, göğüs kalkanı, göğüs ucu kremi gibi ürünler de göğüslerin yara olmasını büyük oranda engeller. Konforlu ve acısız bir emzirme süreci için Hepsiburada’nın emzirme aksesuarları seçeneklerini gözden geçirebilirsiniz. Göğüs ucunun acımasının nedenlerinden biri de göğüslerin aşırı dolu olmasıdır. Emzirme öncesinde göğüslerin sağılarak fazla sütün boşaltılması, bebeğin daha rahat emmesini sağlar. Bebeğin geceleri iki saatte bir emzirilmesi ve emzirme süresinin uzatılması da göğüslerin acımasını engelleyebilir.