ÜST

Evinizin her odası için aydınlatma çözümleri

Mobilyalarınızı seçtiniz; duvarlarınızı boyadınız; aksesuarlarınızı yerleştirdiniz. Ama eksik bir şey var! Hem estetik hem de fonksiyonel olarak evinizi tamamlayacak, tam bir yuva yapacak element: Aydınlatma! Doğru aydınlatma üretkenliğinizi artırır, uykunuzu düzene sokar, kendinizi huzurlu ve rahat hissetmenizi sağlar. Aydınlatmanın fonksiyonları bunlarla da sınırlı değil. Evinizde öne çıkarmak istediğiniz noktaları belirginleştirmek, insanların biraraya gelebilecekleri alanlar yaratmak için de doğru aydınlatmanın avantajlarından yararlanmalısınız.

Ayrıca doğru aydınlatma, dokuları ve renkleri nasıl algıladığınızı değiştirir ve mekanın sizde bıraktığı hissi doğrudan etkiler. Eğer her şeyi denemenize rağmen eviniz sıcak ve davetkar görünmüyorsa, aydınlatma seçimlerinizi gözden geçirmek doğru hamle olacaktır.

Önce temel ilkeler

  • Daha fazla ışık, her zaman daha estetik görünüm sağlamaz. Doğru bir aydınlatma planlamasıyla, az sayıda, ama kaliteli aydınlatma çözümü yeterli olacaktır.
  • Aydınlatma seçimlerinizi, mekanı nasıl kullanacağınıza göre şekillendirin. Örneğin mutfak tezgahınızın üzerinde daha aydınlık bir alan isterken, salonunuzda okuma köşenize odaklanan bir aydınlatma gibi… Genel ortam ışığını daha loş tutup, gerekli alanlara odaklanan aydınlatma çözümlerini tercih edin.
  • Bir odanın aydınlatma şemasını tasarlarken mutlaka doğal ışıktan nasıl daha fazla yararlanabileceğinizi göz önünde bulundurun.
  • Evinizin her mevsim ve her saatte farklı miktarda ışık alacağını düşünürseniz, dimmer denilen ışık kuvveti ayarlama anahtarları aydınlatma üzerinde daha fazla kontrolünüz olmasına yardımcı olur.

Doğal ışık ve ayna kullanımı

Öncelikle gündüz gözüyle her odanın ne kadar doğal ışık aldığını kontrol edin. Özellikle odanız doğu ya da batı yönüne bakmıyorsa, pencerenin karşısındaki duvara bir ayna yerleştirmek, doğal ışığı yansıtarak gün ışığından daha fazla yararlanmanızı sağlayacak. Aynı prensip üzerinden zemin malzemelerinizin de ışığı yansıtan cinsten olmasına dikkat edebilirsiniz.

Ayrıca özellikle küçük pencereli evlerde, pencerelerin önüne fazla obje yerleştirmemek, ağır perdeler yerine tüllerden yararlanmak ve tabii ki camlarınızı temiz tutmak da büyük fark yaratacak.

Işığın haritası

Çoğu insan, temel ışık kaynağı, hatta bazen tek ışık kaynağı olarak tavan aydınlatmalarını kullanır. Fakat eviniz için aydınlatma seçeneklerini değerlendirirken atabileceğiniz en doğru adım, önce evin her bir köşesini nasıl kullanmak istediğinize karar vermek ve ardından katmanlar halinde düşünmek. Burada karşınıza üç tip aydınlatma seçeneği çıkıyor:

  • Genel aydınlatma (birçok kaynağın karışımı olabilir ama genellikle tavan aydınlatması)
  • Görev aydınlatması (dikiş, okuma, yemek gibi belli görevlerin gerçekleştirileceği alanlara odaklanan aydınlatma)
  • Vurgu aydınlatması (dekoratif amaçlı, alana dramatik bir hava veren ya da detayları vurgulayan aydınlatma)

Görev aydınlatması

Doğru aydınlatma şeması, görev ve vurgu aydınlatmalarıyla başlar ve ister inanın ister inanmayın, bazen genel aydınlatmaya hiç gerek kalmadan burada bitebilir. Bunun için önce salonunuzun hangi kısmında okumak, çalışmak, yemek pişirmek ya da hobilerinizle uğraşmak istediğinize karar verin ve bu kısımlara odaklanan bir ışık kaynağı yerleştirin. Bu ışık kaynağı, örneğin okuma koltuğunuzun başında bir lambader, mutfak tezgahınızın üzerinde bir sarkıt lamba, banyo aynanızın çevresinde duvar lambaları ve çalışma masanızda bir masa lambası olabilir. Önemli olan doğru yere odaklanmış olması… Eğer zeminde ya da masanızda yeterli yer yoksa her zaman duvara monte edilmiş apliklerden yararlanabilirsiniz.

Kiracılara not: Duvara aplik takmak kiralık bir evde sorun oluyorsa, apliklerinizi taşıyacak güçlü bir çift taraflı bant kullanmayı deneyin.

Vurgu aydınlatması

Antika bir rafınız ya da güzel bir tablonuz mu var? Ya da çok sevdiğiniz yemyeşil bir bitkiniz… Vurgu aydınlatmasını ona doğru yönelterek salonunuzun ilgi odağı haline getirebilirsiniz. Vurgu aydınlatmaları için duvarınızın boş bir yerine, kitaplığınıza ya da mutfak dolaplarınıza duvar lambaları ya da spotlar takabilirsiniz. Ayrıca vurgulamak istediğiniz eşyanın yerine göre yerden aydınlatma çözümleri de kullanılabilir.

Genel aydınlatma

Son olarak genel aydınlatmaya geçin. Yemek masanızın üzerine asacağınız orijinal bir avize hem genel aydınlatmayı sağlayacak, hem yemek yerken sıcak bir ambiyans oluşturacak, hem de odaya karakter katacaktır. Kanepenizin iki tarafındaki sehpalar, büfeler, antrelerdeki etajerler ve yatağınızın iki tarafındaki komodinler de masa lambaları için kullanılabilir.

Oturma odanızı özellikle dinlenmek ya da kitap okumak için tercih ediyorsanız gözlerinizi yormayacak genel aydınlatmaları tercih edebilirsiniz. Tavana gizlenmiş veya duvardan yansıtılmış ışık kaynakları bu anlamda faydalı olabilir. Aynı şekilde yatak odanız için de rahatlatıcı, yoğun olmayan bir ışıklandırma tercih edin.

Dengeli bir aydınlatma için her odada 2 ya da 3 ışık kaynağı bulunması idealdir.

Kiracılara not: Evinizde bulunan tavan aydınlatmalarını değiştirmek istiyorsanız evden çıkarken geri takmak için eski lambaları saklamayı unutmayın. Ayrıca aydınlatma düzeninizi belirlerken kararlarınızı prizlerin nerede durduğuna göre vermeniz şart değil. Kabloları her zaman mobilyaların altından geçirebilir, duvara sabitleyebilir ya da vazo gibi aksesuarlarla kamufle edebilirsiniz.

Stilinizi belirleyin

Binlerce aydınlatma çözümünün içerisinde hangi lambayı seçeceğinize karar vermek çok zor bir iş. Fakat işe dekorasyon stilinizi belirleyerek başlarsanız, seçenekleri hatırı sayılır oranda daraltabilirsiniz. Evinizin genel tarzı, etnik ve doğal mı? Son zamanlarda sıkça rastladığımız hasır ve rattan parçalara bir göz atın deriz. İskandinav tarzını mı seviyorsunuz? Pirinç, bakır ve mat boyalı alüminyum ya da doğal ahşap parçalara bakın. Fakat her zaman bir parça kontrastın güzel olabileceğini de aklınızda tutun. Bazen beklenmedik kombinasyonlar en çarpıcı etkiyi yaratabilir. Bunu sağlamak için farklı tarzları bir araya getirip eklektik bir görüntü yakalayabilirsiniz.

Satın almadan önce, aydınlatma çözümlerinizin bir arada nasıl görüneceğini gözünüzde canlandırmak için, alacağınız lambaların fotoğraflarını yan yana koyabilir, birbirleriyle uyumlu olup olmadığını daha rahat anlayabilirsiniz.

Ölçelim biçelim

Nereye, hangi lambayı koyacağınıza karar verdiniz… Sıra geldi uygulamaya. Hangi lamba boyutunu seçeceğinize ve nasıl yerleştireceğinize karar vermek de ciddi bir iş. Neyse ki aşağıdaki ölçülerle, bu işin altından kolayca kalkabilirsiniz. Genel olarak işe yarayan kuralları bildikten sonra, istediğiniz gibi esnetmek size kalmış.

Masa üstü avize: Masanızın üzerine asacağınız avizenin çapı, masanızın genişliğinin yarısıyla üçte ikisi arasında olmalı. Masanın yüzeyiyle avizenin bittiği yer arasındaki mesafeyi ise 75-85 cm arasında tutmalısınız.

Tavandan aydınlatma: Bir masanın üzerinde olmayan tavan aydınlatmaları için zeminle avizenin bittiği yer arasında 210 cm gibi bir mesafe ideal olacaktır.

Mutfak adası: Mutfak adanızın üzerine yan yana sarkıt lambalar asıyorsanız, yine tezgahla lambalar arasında 75-85 cm bırakmak yerinde olacaktır. Lambalarınızın arasındaki mesafe de her bir lambanın çapından daha fazla olmamalı.

Banyo aynanızın iki yanındaki aplikler: Bu apliklerin yerden mesafesi 150-165 cm arası olmalı.

Banyo aynanızın üzerindeki aydınlatma: Yerden yüksekliğinin 165-200 cm arası olması gereken bu lambaların genişliği aynayla eşit ya da daha kısa olmalı.

Ampulleri tanıyalım

Son olarak ampullere bir göz atalım. Ampul seçiminiz evinizin genel havasında olduğu kadar, elektrik faturanızda da önemli bir fark yaratacak. Peki seçeneklerimiz neler?

  • Akkor Ampuller: Yumuşak, sıcak bir ışık vermeleri nedeniyle iç mekanlarda sıkça kullanılan bu ampuller, ne yazık ki enerji tasarrufu bakımından en verimsiz seçenek. 60 watt’lık bir ampul genellikle 750 saatten fazla dayanmıyor. Yine de masa lambaları ve avizelerde sıklıkla tercih ediliyorlar.
  • Halojen Ampuller: Basit akkor ampullere göre daha dayanıklı ve enerji bakımından daha verimli olan halojen ampuller yine sıcak bir ışık kaynağı. Fakat fazlaca ısınabiliyorlar. Elinizin değebileceği yerlerde kullanıyorsanız çok dikkatli olmakta fayda var.
  • Floresan Ampuller: Enerji bakımından verimli olmalarına rağmen, daha soğuk bir ışık vermeleri bu ampullerin dezavantajı. Floresan ampulleri, ambiyansın pek de önemli olmadığı, garaj, depo, koridor gibi mekanlarda kullanabilirsiniz.
  • LED Ampuller: Fiyat etiketi biraz daha yüksek olsa da, en dayanıklı ve enerji bakımından en verimli seçenek. Bu ampuller renklerin muhteşem görünmesini sağlıyor ve üreticiler her geçen gün daha fazla seçenekle karşımıza çıkıyorlar. Evinizdeki bütün ampulleri aynı anda LED’e çevirmek yerine bu dönüşümü zamana yayarsanız bütçenizdeki etkisini azaltabilirsiniz.