Fotoğrafçıların kocaman ampul flaşıyla bir örtünün altında çekim yaptığı dönemlerden fotoğraf makinelerinden elinizdeki en ufak teknolojik aletlerin dahi fotoğraf çekebildiği bir çağa ulaşıldı. Hâl böyle olunca neredeyse herkesin birden fazla cihazı, fotoğraf çekebilme yeteneğine kavuştu. Böylesine yaygınlaşan cihazlar aracılığı ile arzu eden herkesin fotoğraf makinesi sahibi olduğu göz önünde bulundurulduğunda çekilen fotoğraf sayısı, dünya üzerindeki insan sayısını belki de yüzlerce kez katlamış oldu.

Gerek amatör gerekse profesyonel fotoğrafçılık düşünüldüğünde yaşama dair bütün anılar, bir şekilde ölümsüz kılınmaya çalışılıyor. Hastalıklar teşhis edilirken dahi “görüntüleme” teknolojilerine başvuruluyor. Mars yüzeyinin ilk fotoğrafları, benzer teknolojilerle elde ediliyor. Güneşin doğuşundan batışına, bir doğum günü pastası etrafında mutlulukla gülümseyen insanlara, iki insanın hayatını birleştirme kararı aldığı o büyülü andan dünyanın dört bir köşesindeki tatillere kadar her an, fotoğraf kareleriyle geleceğe taşınıyor.

Hayatımızın bu güzel anlarını, eskiden bir sürü yaprağı bulunan albümlerde saklarken, artık dijital teknolojinin yaşamımızın bir parçası olması sayesinde dijital albümlerde saklamaya başladık.

Çektiğimiz fotoğrafların sayısı arttığı gibi boyutları da büyüyor. Bu nedenle zaman geçtikçe fotoğrafları saklamak adına daha fazla alana ihtiyaç duyuluyor. Dijital fotoğraflarımızı ve videolarımızı hangi ortamlarda saklayabileceğimize, bu ortamların avantajlarına ve dezavantajlarına birlikte bakmaya ne dersiniz?

Sabit Diskler ile Geniş Depolama Alanları

Gelişen teknolojiyle birlikte megabyte’ler gigabyte’lara, terrabyte’lar petabyte’lara dönüşmüş durumda. Önceleri kilobyte boyutlarıyla ifade ettiğimiz bir fotoğraf, şu anda tek başına yüzlerce megabyte yer kaplayabiliyor. Bu durum, daha geniş depolama alanları ihtiyacını gündeme getiriyor.

Boyutlarına ve kullandıkları teknolojilere göre çeşitleri bulunan sabit diskler, en yakınımızdaki depolama seçenekleri olarak dikkat çekiyor. Boyutları ufalmaya devam eden bu disklerin taşınabilir versiyonları da bulunuyor. Fotoğraf boyutları, kullandığınız cihazların özelliklerine ve megapiksel boyutlarına göre değişse de 1 TB’lık bir diskin ortalama 500.000 fotoğraf saklayabildiğini söyleyebiliriz. Sıradan bir kullanıcı için oldukça yeterli bir alan…

Fotoğraf saklamak için bu yöntemi tercih edecekseniz ihtiyaç duyduğunuz bütün sabit diskleri ve bellekleri Hepsiburada’dan kolaylıkla temin edebilirsiniz. Hafıza kartları, flash bellekler de depolama alanı olarak kullanılabiliyor. Boyutları itibarıyla daha çok dosya aktarmada kullanılan bu birimler, pratik kullanımları sayesinde kolaylık sağlıyor. Boyutu büyüyen hafıza kartlarının fiyatları da artıyor.

Kaç fotoğraf depolayabildiğiniz kadar bu fotoğrafları hangi sürede diskinize kopyalayabildiğiniz de önem arz ediyor. Artık sıklıkla kullanılmaya başlanan USB 3.0 ve Thunderbolt aktarım teknolojileri, kopyalama işini oldukça hızlandırıyor. Bunun dışında kullandığınız disklerin yazma ve okuma hızları da aktarım hızında belirleyici bir rol oynuyor. Bütçeye bağlı olarak daha hızlı aktarımlara ihtiyaç duyan kullanıcıların SSD dediğimiz disklere yönelmesinde fayda bulunuyor. Standart sabit disklere oranla yaklaşık 10 kata kadar daha fazla performans gösteren bu cihazların daha pahalı olduğunun altını çizmek gerekiyor.

Teknolojileri ne derece ileri olursa olsun kullanım sıklığına ve geçen yıllara bağlı olarak sabit disklerin bozulabileceğini gözden kaçırmamak gerekiyor. Düşmelere karşı dayanıksız olan bu cihazlar, yüksek ısıdan da olumsuz etkileniyor. Bu nedenle fotoğrafları iki farklı diskte yedeklemek, işi sağlama almak adına önemli bir tedbir olarak gözüküyor.

Optik Diskler Sayesinde Uzun Süreli Depolama

CD-R, DVD ve Blu-ray gibi alternatifleri bulunan optik diskler, iyi korundukları takdirde uzun ömürlü olmalarıyla biliniyor. Bir CD’nin 700 MB, bir DVD’nin 4.7 GB, bir Blu-ray’in 25 GB civarında depolama kapasitesi bulunuyor. Markalarına ve kullandıkları teknolojilere bağlı olarak bu boyutlar bir miktar değişkenlik gösteriyor.

Bazı Blu-ray disk üreticileri, kullanıcının gerekli koşulları sağlaması hâlinde 100 yıla kadar veri güvenliği vadediyor.

Sabit disklerin fiziksel boyutları küçülmeye devam ederken ve boyutları da gitgide artarken bundan yüz yıl sonra Blu-ray kullanımı büyük ihtimalle devam etmeyecek bile olsa 100 yıllık veri koruması, pek de yabana atılacak bir süre gibi durmuyor. SD kartların ve flash belleklerin kullanım ömrü, optik disklere oranla çok daha kısa oluyor.

Sabit disklerden farklı olarak fotoğraf ve videoların optik disklere kaydedilmesinde birkaç zorluk bizi bekliyor: Optik disklere bilgilerin yazılabilmesi için optik yazıcılar kullanılıyor. Özellikle söz konusu Blu-ray’ler olduğunda optik yazıcı fiyatları oldukça yüksek meblağlara çıkıyor. Ayrıca, optik disklerin çoğuna bir kere depolama yaptıktan sonra tekrar depolama yapılamıyor.

Optik disklerdeki verilerin yanlışlıkla silinme ya da zararlı yazılımlardan etkilenme ihtimali ise neredeyse bulunmuyor. Bu açıdan, kullanım zorluğuna rağmen sabit disklere oranla daha güvenli bir depolama alanı sundukları söylenebiliyor.

Fotoğrafları Saklamanın Pratik Yolu: Bulut Depolama

Son yılların gözde depolama seçeneklerinden bir tanesi de bulut depolama olarak karşımıza çıkıyor. Fotoğraflarımızı, videolarımızı, dosyalarımızı her ne kadar İnternet’te “bir yerlerde” sakladığımızı düşünsek de aslında bulut depolama firmaları da sabit diskler kullanıyor. Sabit disklerin yukarıda saydığımız problemlerle karşılaşma ihtimalleri, bulut depolama sistemlerinde de karşımıza çıkıyor.

Telefon kameralarıyla çekilen fotoğraflar, cihazın kendi alanında saklanabildiği gibi çeşitli uygulamalar sayesinde anında bulut sistemlerine de aktarılabiliyor.

İnternet’e ulaşımı olan her cihaz için bulut depolama, bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Google ve Apple’ın sunduğu fotoğraf servisleri, izin verdiğimiz takdirde fotoğraflarımızı yapay zekâ sayesinde tarayarak etiketleme ve otomatik albüm oluşturma seçeneklerini de bizlere sunuyor. Fotoğraf kalitesi standart kullanıcının fark etmeyeceği oranda düşürülerek sınırsız depolama alanı sunan servisler mevcut. Daha fazla depolama alanına ihtiyaç duyan kullanıcılar ise aylık ya da yıllık olarak bulut depolama servislerinden yararlanabiliyor. Güvenilir firmalar tercih edildiğinde dosyalarınız, yıllar boyunca sistemde saklı tutuluyor.

Bulut depolama servislerinin dezavantajı ise siber saldırılara daha açık bir yapı ortaya koymaları… Kötü niyetli kişiler, İnternet üzerinden ulaşılabilen bu dosyalara bazen kullanıcı şifrelerini ele geçirerek bazen de bulut sistemindeki açıktan yararlanmak suretiyle sızabiliyor. Ele geçirilen fotoğraflar karşılığında fidye dahi talep edilebiliyor.