ÜST

İstanbul’un Bağımsız Tiyatroları

Tiyatro, kendine has kemikleşmiş bir seyirci kitlesinin yanına her geçen gün yenilerini ekleyen en büyüleyici performans sanatlarının başında geliyor. Bağımsız tiyatrolar da bunun en önemli etkenlerinden. Elbette tiyatroya gerçekten gönül vermeyi şart koşuyor; çünkü bağımsız tiyatro topluluklarında unvanların bir önemi olmuyor. Yalnızca kendi çabalarıyla sahnelerini ayakta tutan, temizliğini hep birlikte yaptıktan sonra çıkıp oyunlarını oynayan, yöneten, dekorlarını kendi taşıyan, çaylarını kendi demleyen bu topluluklar, muhteşem bir çabayla yepyeni bir izleyici kitlesi yaratmayı başarıyor. Onların sayesinde tiyatro izleyicisi, alışılmamış yeni metinleri de deneyimleme şansı buluyor. İstanbul’un iki yakasını da rengârenk yapan bağımsız tiyatro topluluklarına ve amaçlarına birlikte göz atalım.

Tiyatro Yan Etki

Kara komedi, tür olarak Türkiye’de hâlâ tam olarak yerini bulamasa da Tiyatro Yan Etki, bu türü kendiyle bağdaştırmak istiyor. En önemli ve oldukça ses getiren oyunlarından biri, Sarah Grochala tarafından kaleme alınan “Romeo’yu Beklerken”. Ataerkil topluma dair mağduriyeti konu alan “Medet” ise son çalışmalar arasında. Deniz Madanoğlu tarafından kaleme alınıyor. Türkiye’deki güncel sıkıntıları da sahneliyor oluşları, gördükleri ilginin en önemli nedenlerinden. Medet 2019 Şubat ayında yeniden programa dâhil olacak. Şimdiden görülecek oyunlar listenize ekleyebilirsiniz.

DOT

Bağımsız tiyatrolar arasında belki de en kurumsal olanı DOT. Alışılmışın dışında geniş ve profesyonel kadrosu ile kendi sahnelerini ayakta tutuyor; büyük prodüksiyonlara imza atıyorlar. En çok ses getiren oyunları “Supernova” için oyuncularına uzun bir süre boks ve dans dersleri aldırabilecek kadar üstelik! DOT, misyon olarak ise şehirli insanın güncel sorunlarını işlemeyi benimsiyor. Önem verdikleri bir diğer nokta da yabancı yazarların daha önce Türkiye’de sahnelenmemiş çağdaş metinlerini sergilemek. Alexandra Wood tarafından kaleme alınan İnsan Kulağı ve Sam Stainer’in kaleme aldığı Limon, sezonun bu alandaki örnekleri.

İkincikat

Güncel metinleri tercih eden tiyotrolardan biri, İkincikat. Ancak, diğerlerinden farklı olarak prodüksiyonlarında genç Türk yazarların eserlerine yer veriyorlar. Sosyal sorumluluk konusunda da hassas olan topluluk, işitme engelli izleyiciler için Türkçe alt yazı ve yabancı izleyiciler için İngilizce üst yazı hizmeti de sağlıyor. Kadrosunda oldukça başarılı isimleri de bulunduran İkincikat’ın bu sezonki en sarsıcı oyunu, filme uyarlandığı dönemde de büyük yankı uyandıran Closer. Patrick Marber tarafından kaleme alınan Closer, Cengiz Bozkurt rejisi ile ilk gösterimi için gün sayıyor.

D22 Tiyatrosu

Kurucu kadrosu toplumsal meselelere gönül veren oyuncu, yönetmen ve yazarlardan oluşan D22 Tiyatrosu, bu durumu sahnesine çeşitlilik ile yansıtıyor. Klasik tiyatro metinlerinden çağdaş metinlere, çocuk oyunlarından okuma tiyatrolarına, kendi yazdıkları eserlerden tek kişilik oyunlara, pek çok türü sahnelemeyi hedefliyorlar. Kendilerini insana ve sokaktaki hayata yakın duran, yereli ve globali kaynaştıran bir tiyatro olarak tanımlıyorlar. Berkay Ateş’in yazdığı “Hakikat, Elbet Bir Gün” ise sezonun ilgi gören oyunlarından. Bilet bulmak için hızlı davranmak gerekiyor.

Galata Perform

Galata Perform, kendisini “yeni metin, yeni tiyatro” diyerek yeni metinler üreten bir yaratım atölyesi olarak tanımlıyor. Atölyeye katılan yazar ve yönetmenler tarafından üretilen metinler, Galata Perform tarafından sahneleniyor. Topluluk, geleneksel alışkanlıkların dışına çıkarak, projelerini hayata geçirirken yeni teknolojileri kullanmayı da oldukça seviyor.

Kumbaracı50

Kumbaracı50, gerçek bir tiyatro destekçisi… Uzun yıllardır kendi tiyatrosu “Altıdan Sonra Tiyatro”nun prodüksiyonlarını sergilediği gibi kendi sahnesi olmayan tiyatrolara da kapılarını açık tutuyor. Sürekli kapalı gişe oynanan oyunlarıyla da oldukça sevildiğini kanıtlıyor. Klasikleşen eserlere yer vermelerinin dışında ekip tarafından yazılan oyunlar da sahneleniyor. Sezonun gözde oyunu ise Turgut Uyar’ın kalemiyle hayat bulan Dünyanın En Güzel Arabistan’ı.

Entropi Sahne

Entropi sahne de Kumbaracı50 gibi kendi prodüksiyonları dışında başka kumpanyalara, konserlere, okumalara ve sergilere kapılarını açık tutuyor. Zaten kurulma amacını da “her çeşit performansa açık çoklu disiplinler ile yaratım alanı” olarak tanımlıyor. Entropi Sahne’nın kurucularına göre, bugün Türkiye’nin sahnelerini ışıklandıran oyunlar, on yıl sonrasının tiyatrosunu şekillendirecek ve bu bilinçle hareket ediyorlar. Programlarını da buna göre oluşturuyorlar. Sezonun gözde oyunu RAN ise Nazım Hikmet’in şiirleri, mektupları ile Yurdaer Okur’un sahne uyarlaması ardından hayat buluyor.

Yabancı Sahne

Yabancı Sahne, önemli yazarların klasikleşmiş eserlerini modern bir dil ile buluşturarak sahnelemeyi benimsemiş bir tiyatro topluluğu. Önceki sezonları gibi bu sezon da Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza“sı ve “Beyaz Geceler“ini geleneksel metin ve kostümler içinde modern bir dramaturji ile sahneleyerek, seyircisine alıştığının dışında bir deneyim sunuyor. Yabancı Sahne, bu tavrıyla çağdaş metinler üzerine ağırlık veren diğer bağımsız tiyatrolardan da ayrışmış oluyor. Elbette topluluğun bu amacın dışına çıkarak yeni yöntemler denediği modern çalışmaları da var. Bunun en güzel örneği ise Entropi Sahne ile ortak prodüksiyonları “4:48 Psikoz”. Eser, İngiliz yazar Sarah Kane’in intiharından önce kaleme aldığı, depresif bir kişinin gece uykusuz geçen saatlerini anlatan enteresan bir oyun.

Tiyatro Adam

On bir yıllık geçmişi ile Tiyatro Adam, bağımsız bir topluluk olmalarına rağmen sahne ve ışık tasarımlarının zenginliğiyle büyük prodüksüyonlara imza atıyor. Bu başarının altında yatan sır ise deneyimli oyuncu kadrosu ve ekip ruhuna inanmaları. Tüm karar aşamalarına oyuncusundan ışıkçısına kadar ekipteki herkes dâhil oluyor. Sezonun yıldız oyunu ise Duşan Kovaçeviç’in yazdığı “İntiharın Genel Provası”. Bu eser, henüz sahnelenmeye başlamadan bile epey merak ediliyordu. Oyun, “başarısız bir mimarın planladığı bir intihar başarılı olabilir mi?” sorusu etrafında dönüyor. Gizem ve eğlenceyi bir arada seviyorsanız kaçırmamalısınız.