ÜST

Müzelerin İçlerinde Konuşlanan Tasarım Mağazaları

Günümüz kapitalist dünyasında, yaratıcı fikirlerini, sanatsal üretimlerini, akıl ve el emeklerini gelire dönüştürememek, sürdürülebilir bir sanat yaşantısını mümkün kılmıyor. Tonlarca ağırlıkta bir çelik yığını işleyerek zarif ve narin bir esere dönüştürecek kadar yetenekli ve naif olan bu güruh, iş onu satmaya gelince, aynı mahareti gösteremeyebiliyor. Bir yağlıboya tabloya veya mermerden yontulmuş bir heykele fiyat etiketi yapıştırmak ve pazarlık ederek satmaya çalışmak, sanatçı için çok da kolay bir durum değil.
İşte, müze mağazalar tam bu noktada devreye girerek, bu soruna güzel bir çözüm alternatifi oluşturuyor. Hedef kitle ile sanatçı ve zanaatkarları ortak bir çatı altında, ortak ilgi alanları çevresinde buluşturan bu mağazalar hem alıcılar hem de ürünleri tasarlayıp üreten sanatçı ve zanaatkarlar için biçilmiş kaftan. Sergilenen koleksiyonların müzelerin klasik sergi salonlarından, galerilerinden, camekanlarından çıkıp, dokunulabilir ve satın alınabilir objelere dönüştüğü bu yeni alanlar, günümüzde yavaş yavaş modern müzelerin içlerinde yerlerini almaya başlıyor. Bu yenilikçi sentez geliştikçe kendine has yeni uygulama modelleri ve kullanım biçimleri de yaratıyor. Sadece bu alanlara özel koleksiyonlar tasarlanmaya başlarken, etkileşimli üretimler, çocukların veya yetişkin sanatseverlerin katılabildiği atölye çalışmaları gibi birçok yaratıcı yeni etkinlik, müze mağazalarında kendilerine yer buluyor. Ülkemizdeki örneklerinden başlayarak müze mağazaları, koleksiyonları, ürünleri ve katkı sağlayan sanatçıları ile yakından inceleyelim.

Baksı Müzesi; sanatı, zanaatı ve tasarımı bir araya getiren Anadolu’nun özgün müzelerinden biri.

Bayburt’un Gururu: Baksı Müzesi

Kaynak: kitaptansanattan

Baksı Müzesi Doğu Karadeniz’de, Bayburt’un 45 km dışında, Çoruh Vadisi’ne bakan bir tepede, eski adı ile Baksı günümüzde ise Bayraktar olan bilinen bir köyde yer alıyor. Böyle bir noktada, bu tarz bir müzeye rastlamanın vereceği şaşkınlık; kurucusu ve hayalcisi olan Bayburt doğumlu akademisyen Prof. Hüsamettin Koçan’ın çabalarını öğrendiğinizde 2 katına çıkabilir. 80 haneli, 500 kişiden az nüfusa sahip bu şirin köy, devletten hiç destek almadan, neredeyse toplumsal bir seferberlik ile zorlu ve uzun uğraşlar sonucu muhteşem bir müze kompleksine sahip olmuş. 40 dönüm arazi üzerine yayılan müze, kesinlikle görülmeye değer. Sanatçı Özlem Süer’in ehram kumaşından yaptığı giysiler ile ilk sergisini açan Baksı Müze Mağaza, yörenin keçilerinin yünlerinden elde edilen ehramların, ipliğin doğası gereği asla birbirinin aynısı olamaması, her birinin eşsiz ve biricik olması fikrinden yola çıkmış. Müzenin ve köyün eski ismi olan Baksı, Kırgızca “şaman” anlamına geliyor, müzenin yöre halkı ve kültürü için koruyucu, kollayıcı, geliştirici bir misyon üstlendiği düşünülürse, ehram kumaşını koruyan 9 tasarımcının birleşerek kıyafetler tasarlaması, koleksiyonun neden dokuz ismi ile adlandırıldığını da açıklıyor. Mağazada ayrıca; takılar, çantalar, ahşap oyma objeler ve nadir bulunan yayınlar da yer alıyor. Doğadan yola çıkarak, eşsiz ve nadir oluşumuzu, her birimizin kendi benzersiz koleksiyonlarımız ile varolduğumuzu hatırlatan eserler, tohum metaforu ile köklerimize sahip çıkmanın önemini de vurguluyor. Prof. Hüsamettin Koçan’ın Baksı Müzesi’ni İstanbul yerine doğduğu topraklarda kurmak için verdiği mücadele de, bu değil mi zaten?

Çağdaş Sanatın Adresi: İstanbul Modern

Kaynak: istanbulmodern

2004 yılında kapılarını açan ülkemizin ilk çağdaş sanatlar müzesi İstanbul Modern; tasarım, mimari, yeni medya, performans, edebiyat gibi çok farklı alanlardan etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Çocuk kitaplarından önde gelen tasarımcıların ev ve ofis aksesuarlarına kadar, bir düşünce süzgecinden geçerek el emeği ile üretilmiş eserlere yer veren bir mağazaya da sahip olan İstanbul Modern, müzede orijinali sergilenen sanat eserlerinin bazılarına ait reprodüksiyonlara sahip olmanızı sağlıyor.

Dünya’nın her yanından toplanmış Antik çağ yapıtları ve etnografya koleksiyonlarını barındıran British Museum Londra’da.

İngiltere’nin Hafızası: British Museum

Kaynak: reidsengland

Londra’da bulunan müze, dünyanın her tarafından en seçkin eserlere ev sahipliği yapılması ile tanınıyor. Fiziksel mağazasının yanı sıra, online olarak da satış hizmeti veren bu müze, sıradan bir hediyelik eşya mağazası olmanın çok ötesinde. Müzede sergilenen eserler kadar yaratıcıları ve ait oldukları kültürlerden esinlenerek oluşturulan ürün gamı da son derece nitelikli. Mağazada Antik Mısır’dan Shakespeare’e kadar pek çok satın alınabilir eser mevcut. En ilginç ürün koleksiyonlarından biri ise, şüphesiz geleneksel İznik çinileri için açılmış olan bölüm. İznik Çini desenleri kullanılarak yapılmış çeşitli aksesuarlar ve ev eşyaları Avrupalı ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görüyor. 1540’lı yıllarda Osmanlı sanatçıları tarafından seramiklere işlenen desenlerden esinlenen Biritsh Museum tasarım ekibinin yeniden yorumladığı desenler, el yapımı ipek eşarbın üzerine uygulanmış. Aynı desenler ile üretilmiş, mutfak önlükleri, havlular, cep aynası, şekerlik, çanta, kolye gibi birçok ürün de mağazanın İznik tarzı hediyelik eşya koleksiyonunda mevcut.

Bir Dahiye Saygı: Van Gogh Müzesi

Kaynak: Van Gogh Museum

Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da yer alan ve ünlü sanatçı Van Gogh’a adanan müze, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Mağazada ise sanatçının eserleri ile hazırlanmış, mücevherlerden duvar kağıtlarına, mutfak gereçlerinden büyük markaların hazırladığı lisanslı bavullara kadar oldukça geniş bir ürün yelpazesi var. Van Gogh müzesi ziyaretinizden hoş bir anı ile dönmek isterseniz, mağazasında sunulan talep üzerine baskı hizmetinden faydalanabilirsiniz. Arşivlenmeye uygun, solmayan yüksek kaliteli mürekkepler ile sizin için basılan Van Gogh reprodüksiyonları için sanatçının eserlerinden birini seçmeniz yeterli. Mesela kanvas üzerine basılmış “Yıldızlı Gece” size sanatçıyı hatırlatacak ve evinizin duvarında güzel bir anı olacaktır.