Uçağa binmeden Paris’e gidip Eyfel Kulesi’nin manzarasının tadını çıkarmak ya da dağcılık malzemeleri olmadan Everest’in tepesine adım atmak… Eskiden, “Bunlar sadece filmlerde olur” diyebileceğimiz senaryolar, sanal gerçeklik (virtual reality, VR) uygulamaları sayesinde hayata geçmeye başladı bile! Bu keyfi kanepenizin rahatlığında yaşayabilmeniz için evinizde bir adet VR başlık ile notebook ya da akıllı telefon bulunması, fazlasıyla yeterli.

VR Gözlüğünüz Varsa Kanatlara İhtiyacınız Yok

Sanal gerçekliği, bilgisayarda hazırlanan 3 boyutlu dijital ortamlar olarak tanımlayabiliriz. Bu ortamları eşsiz yapan ise insanların keşfetme duygusunu harekete geçiren etkileşimli yapılarıdır. Özel gözlükler ile etrafınızı kaplayan bu ortam sayesinde kendinizi bambaşka gerçeklikler içinde bulabilirsiniz. İlk olarak oyun sektöründe popülerleşen sanal gerçekliği, günümüzde birçok farklı alanda görebilirsiniz. Deneyimleyenlerin “Sanki şu an başka bir yerdeyim.” şeklinde tepkiler vermesini sağlayan bu teknolojinin turizm sektörünün dikkatini çekmesi de gayet normal bir durum elbette…

İnsanların içindeki keşfetme arzusu, geçmişten bu yana artarak sürüyor. Fakat birçoğumuz, yeni yerler görmek için gerekli olan vakti ve parayı bulamıyor. O hâlde bırakın, oturduğunuz yerden dünyayı gezebilmenizi sağlayan sanal gerçeklik deneyimleri yardımınıza koşsun… Dünyayı gezdiren popüler sanal gerçeklik uygulamaları arasında Google Earth VR, ilk sıralarda yer alıyor. Desteklediği donanımlar ile birlikte bu uygulamayı kullandığınızda şehirler üzerinde süper kahramanlar gibi uçabiliyorsunuz bile… Süper kahramanlıktan sıkılırsanız, önemli turistik yerleri de gezebilirsiniz elbette.

Dünyayı Küçülten Teknolojiler

İş molalarında başka ülkelere gidip tarihi mekânlarda gezmek ya da akşam yatmadan önce bir şelalenin kıyısına gidip manzarayı izlemek hoş olmaz mıydı? Boş zamanlarda yeni yerler keşfetmenizi sağlayacak sanal gerçeklik teknolojileri, tam olarak bu sebeplerden tercih ediliyor. Zaman, bütçe ve vize gibi evrak işleriyle uğraşmaktan kurtaran VR gözlükleri, birer sanal gerçeklik gezginine dönüşmenizi sağlıyor. Bunu fark eden turizmciler de hemen harekete geçtiler. Japonya’da First Airlines isimli bir tur firması, sanal tatiller düzenlemeye başladı bile.

Tur, ziyaretçilerin gerçek bir uçağın içine benzeyecek şekilde tasarlanmış özel bir mekâna alınmasıyla başlıyor. Konuklar, burada iki saate yakın bir süre VR gözlükleri ile Paris, Roma, Hawaii ve New York gibi şehirleri ziyaret edebiliyor. Üstelik bu “tatil” sırasında konukları “turist” olduklarına inandıracak detaylar da atlanmıyor. Mekândaki çalışanlar da senaryoyu desteklemek için hostes şeklinde giyinip kalkış için çeşitli uyarılarda bulunuyor. Yemek servisi de işin cabası… Bu VR turu, maddi durumu ülke dışına çıkmaya yetmeyenler için de oldukça cazip bir alternatif.

Himalayalar’ın Tepesinden Okyanusun Derinliklerine

Bir adanın sahilinde deniz manzarasının keyfini çıkarın, Himalayalar’a tırmanıp bulutların üstünden aşağı bakın ya da okyanusun derinliklerine dalıp, ilgi çekici güzellikler keşfedin. Üstelik evinizden bir adım bile dışarı çıkmadan! Size kalan, sadece gideceğiniz yeri seçmek. Hızla gelişen teknoloji ve sürekli yenilenen yazılımlar sayesinde bu deneyimler, fazlasıyla gerçekçi olabiliyor. Bazı sanal gerçeklik uygulamaları, yoğun etkileşimli tasarımları ile çeşitli doğa sporlarını gerçekleştirebileceğiniz ortamlar bile sunabiliyor.

Üstelik kullanıcılar, sanal gerçeklik sayesinde tüm bu adrenalin dolu maceraları güvenlik sorunu olmadan gerçekleştiriyor. En zorlu sporları dahi riske girmeden yapabilmenizi sağlayacak uygulamalar, korkularınızla yüzleşebilmeniz için de iyi bir fırsat olabilir. VR gözlükleri ile sadece mekânda değil; zamanda da yolculuk yapabilirsiniz. Bilgisayarlar ile üç boyutlu ortamda tamamlanan tarihi yapıların orijinal hâllerini görebilirsiniz. Örneğin yılların etkisi ile yıkılmış ünlü bir kale, 3 boyutlu modelleme olanakları ile sanal ortamda tamamlanıp, içinde gezinebileceğiniz bir yer olarak karşınıza çıkabilir.

Atmosfer Dışına da Bekleriz!

Sanal gerçeklik, hayal dünyanızın sınırlarını zorlayacak kadar güçlü bir kavram. Sonuçta, “Bir ara da Mars’ı gezelim.” diyebilmenize imkân tanıyan bir teknolojiden bahsediyoruz. Zaten bu tür bir proje de çoktan yapılmış. Google ve NASA ortaklığı ile hayata geçirilen proje sayesinde astronot kıyafeti giymek zorunda kalmadan ve füzelerin kalkışı için geri sayımlarla uğraşmadan Mars’a iniş yapabiliyorsunuz. Astronomi meraklıları için bulunmaz bir nimet olan bu proje, Mars’ı merak edenlerin de beğenisini kazanabilir.

Proje için NASA’nın “Curiosity Rover” isimli keşif aracının Mars’ta çektiği görüntüler kullanılmış. Bu görüntülerle oluşturulan 3 boyutlu ortam, VR gözlükleriniz ile gezegendeki çeşitli yerleri ziyaret edebilmenizi sağlıyor. Bazı noktalarda o alan ile ilgili bilgiler alabilmenize de imkân veren uygulama sayesinde Mars’ın ilgi çekici yüzeyinde gezinmek, hayal olmaktan çıkıyor. Sanal gerçeklik teknolojileri, seyahat planlarınızın dünya sınırlarını aşmasına olanak tanıyor.

Dezavantajlı Bireyler İçin Olağanüstü Bir Fırsat

Sürekli olarak seyahatin öğretici ve eğlenceli yönlerinden bahsettik; ama işin çok önemli bir sosyal boyutu da var. Birçok uzman, sanal tatillerin yaşlılar için son derece faydalı olabileceğinin altını çiziyor. Hareket etmekte zorlanan ya da gittikleri yerin iklimsel özelliklerinden olumsuz şekilde etkilenebilecek yaşlı insanlar için sanal gerçeklik, yeni keşifler yapmanın en iyi yolu gibi görünüyor.

Fiziksel engelli bireyler için de sanal gerçeklik teknolojileri, çok geniş bir kullanım alanı sunuyor. Tekerlekli sandalye gibi araçlar kullandıkları için ulaşım olanaklarından rahat bir şekilde faydalanamayan fiziksel engelli bireyler, VR gözlüklerini takıp bambaşka yerlere giderek sanal seyahatler gerçekleştirebilir. Seyahat etmeyi daha ulaşılabilir hâle getiren sanal gerçeklik uygulamalarını evinizde deneyimlemek isterseniz, Hepsiburada’nın Sanal Gerçeklik Gözlükleri kategorisinde gereksinimlerinize uygun ürünleri rahatlıkla bulabilirsiniz.