
Sinema tarihini değiştiren en iyi film noır örnekleri
Film noir ifadesi ilk olarak 1946’da bir grup Fransız eleştirmen tarafından karanlık, karamsar temalar, yabancılaşmış anti-kahramanlar, yağmurlu sokaklar, karanlık gölgeler ve baştan çıkarıcı ‘femme fatale’ kadınlar gibi imza motifleriyle siyah beyaz Hollywood filmlerinin ortaya çıkan hareketini tanımlamak için kullanıldı.
Dashiell Hammett ve Raymond Chandler’ın sert ama edebi dedektif romanlarından büyük ölçüde ilham alan film noir, Orson Welles, Howard Hawks, Billy Wilder ve John Huston gibi sinemanın en büyük ustalarının da ilgisini çekmiş ve usta yönetmenler bu türde filmler üretmişlerdir. Bu isimlerin yanı sıra Robert Siodmak, Fritz Lang ve Otto Preminger gibi isimler de film noir türüne önemli katkılarda bulundular.
Double Indemnıty (1944)
Billy Wilder’ın James M Cain romanından uyarladığı ve Raymond Chandler’ın ışıltılı senaryosuyla dikkat çeken Double Indemnity, gelecek yıllar için bu türün standardını belirledi. Başrollerinde Fred MacMurray ve Barbara Stanwyck’in olduğu bu çığır açan filmde kocasını öldürmek isteyen bir kadınla sigortacının hikayesi anlatılıyor.
The Bıg Sleep (1946)
Raymond Chandler’ın romanından uyarlanan bu filmde Humphrey Bogart’ı birçok insanın ideal Philip Marlowe’u olarak görüyoruz. Romandan başarılı bir şekilde uyarlanan bu filmde özel dedektif Philip Marlowe zengin bir aile tarafından işe alınır. Karmaşık dava sona ermeden önce cinayeti ve tüm şantaj süreçlerini gören dedektif aynı zamanda etkileyici bir aşka da yelken açacaktır.
Sunset Boulevard (1950)
Bazı film yazarları bu etkileyici filmi film noir olarak görmek yerine daha çok kara komedi ya da gotik melodram olarak ifade ediyor. Film, bir yüzme havuzunda yüzü aşağı dönük bir cesetle açılıyor ve gördüğümüz bu ölü adam filmi anlatmaya başlıyor. Bir geri dönüş hikayesini anlatan film dönemin usta yönetmeni Billy Wilder’ın imzasını taşıyor.
The Maltese Falcon (1941)
Dashiell Hammett romanından uyarlanan ve John Huston’ın yönetmen olarak ilk filmi olan The Maltese Falcon, ışıltılı oyuncu kadrosu, karamsar aydınlatmaları, mükemmel senaryo ve yönetmenliği sayesinde film noir’ın en önemli kilometre taşlarından biri olarak görülüyor. Humprey Bogart’ın Sam Spade’i canlandırdığı filmde etkileyici bir anti-kahraman gözler önüne seriliyor.
In a Lonely Place (1951)
Humphrey Bogart, cinayet şüphelisi psikotik bir yazarı canlandırdığı filmde en zorlayıcı performanslarından birini sergiliyor. Filmin iyi-kötü kızı Gloria Grahame ile Bogart’ın karakterleri arasındaki fırtınalı aşk filmin çekirdeğini oluşturuyor.
The Asphalt Jungle (1950)
Ters giden bir mücevher soygununun planlanması, hazırlanması ve yürütülmesini içeren film, suçluların bakış açısından yarı belgesel bir tarzda anlatılıyor. Yepyeni bir gerçeklik türünü sunan film akıma yeni bir soluk getirdi.
Günümüzde bu filmlerin her birini evinizde sinema gecesi yaparak izleyebilirsiniz. İhtiyacınız olanlar arasında bir Xiaomi Mijia Projeksiyon cihazı var.
Out of the Past (1947)
Noir ikonu Robert Mitchum ve onu vuran ve parasını çalan gangster Kirk Douglas’ın başrollerinde yer aldığı filmin etkileyici kadın karakterine ise Jane Greer hayat veriyor. İkiyüzlü kadınlar, sert diyaloglar, geçmişe dönüş sahneleri ve dünyadan bıkmış seslendirme ile film tam anlamıyla film noir olmanın özelliklerini taşıyor.
Gamma Screens projeksiyon perdesi bu filmleri izlerken çok işinize yarayacak. Şimdiden iyi seyirler diliyoruz.