Teknoloji ve otomobil üretiminde önde gelen isimlerin çoğunun olağanüstü çabalarına rağmen, özel programlar ve prototipler dışında hala sürücüsüz otomobillere tam olarak ulaşmış sayılmayız. Olası bir çarpışmayı öngördüğünde sizin için otomatik olarak fren yapacak, sizi şeritte tutmaya yardımcı olacak veya sürüşü oto pilotta sürdürecek Tesla gibi bir araba satın alabilirsiniz fakat sürücüsüz otomobillerin çalışma tekniği tüm bu özelliklerden biraz daha fazlasını gerektiriyor.

Hazırsanız, sürücüsüz otomobillerin nasıl çalıştığına ve gelecekte ne gibi avantajları olduğuna birlikte bakalım…

Sürücüsüz otomobiller tam olarak nasıl çalışır?

Mühendisler, onlarca yıldır sürücüsüz otomobillerin prototiplerini tasarlıyorlar. Sürücüsüz otomobillerin arkasındaki fikir aslında çok basit: Bir arabayı, etrafındaki tüm nesneleri takip edebilen ve başka bir arabaya doğru yönelmek üzereyken tepki vermesini sağlayan kameralarla donatın ve araç içindeki bilgisayarlara da yollardaki kuralları öğretin.

Bu basit açıklama, birçok karmaşıklığı ortadan kaldırıyor gibi görünse de araba sürmek aslında insanların rutin olarak yaptığı karmaşık faaliyetlerden biridir. Sadece yollardaki kurallara uymak, bir insanın yaptığı kadar iyi araba sürmek için yeterli değildir, çünkü yol hakkının kimde olduğunu doğrulamak için başkalarıyla göz teması kurmak, hava şartlarına tepki vermek gibi hızlı karar alınması gereken durumlar vardır ve sürüş sürecinin basit kısımları bile aslında göründüğünden çok daha aldatıcıdır.

Sürücüsüz otomobillerin yola çıkması neden beklenenden uzun sürüyor?

Sürücüsüz otomobiller, çalışmak için tabii ki yapay zekaya güveniyor. Ve geçtiğimiz on yıl yapay zekâ için harika bir on yıldı. Çeviri, bilgisayarla görme, nesne tanıma ve oyun oynama alanlarında büyük ilerlemeler gördük.

2010’ların ortalarında sürücüsüz otomobiller için iyimser tahminlerin artmasına yol açan, yapay zekadaki bu ilerlemeydi. Araştırmacılar sürücüsüz otomobilleri, diğer alanlarda gördükleri kazanımlar üzerine inşa edebileceklerini düşünmüşlerdi.

Ancak olağanüstü miktarda zaman, para ve çaba harcansa bile, hiçbir ekip yapay zekanın gerçek dünyadaki bir sorunu nasıl çözeceğini çözemedi. Sorunun büyük bir kısmı çok sayıda eğitim verisine ihtiyaç duyulmasından çıkıyor. Sürücüsüz bir otomobili eğitmenin ideal yolu, ona gerçek bir sürüşün milyarlarca saatlik görüntüsünü göstermek ve bunu iyi bir sürüş davranışını öğretmek için kullanmaktır. Modern makine öğrenimi sistemleri, bol miktarda veriye sahip olduklarında gerçekten iyi, çok az veriye sahip olduklarında ise çok kötü bir performans sergiliyor. Otomobil üreticileri bunu birçok yolla aşmaya çalıştı ve bu otomobilleri simülasyonlarda eğitmeye başladılar.

Ayrıca tüm bunların gerçekleşmesine sebep olan yapay zekâ ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz Zafer Demirkol’un Herkes için Yapay Zeka adlı kitabını okuyabilirsiniz.

Bir Üretim Devrimi

Arabalar her zaman çeliğe, cama, iç aksamlara, bir aktarma organına ve bir tür insan ara yüzüne ihtiyaç duyacaktır. Ama diğer her şey değişebilir. Örnek olarak, öne bakan koltukları iptal edebilirsiniz; öne bakan koltuklar sürücüsüz otomobillerin geleceğinde bir gereklilik değil, bir seçenek haline gelebilirler. Yine de ön koltukta oturmaya devam edenlerden olduğumuz için konforumuzu artıracak aksesuarlar ihtiyaç duyabiliyoruz. Practika Buffer Araç İçi Bardak ve İçecek Tutucu arabadayken içeceğinizi rahat rahat yudumlamanızı sağlayacak.

Altyapı Dönüşümü

Etrafta daha az araba olacağı için, birçok şehrin alanının kabaca üçte birini kaplayan park yerleri ve benzeri alanlar yeniden kullanılabilir hale gelecek. Yolda daha az araba olursa, ülkeler yollarda yıllık olarak harcanan bütçenin hatırı sayılır bir bölümünü yeniden tahsis edebilirler.

Paylaşım

Sürücüsüz otomobillerin taksi sektörü üzerinde önemli bir etkisi olabilir ve bunun yerine bambaşka bir sektör yaratabilir. Örneğin aynı varış noktasına gidiliyorsa sürüşü paylaşmak için kullanılabilecek otomobiller gibi…

Riskler ve Engeller

Sürücüsüz otomobillerin yaygın olarak kullanılmasının önünde birçok yasal engel ve mahremiyetle ilgili endişeler vardır. Örneğin bu araçların depoladığı herhangi bir sürüş bilgisine kimler erişebilir? Ayrıca bilgisayar korsanları teorik olarak bu araçların kontrolünü ele geçirebileceği için ciddi güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor.

Sonuç olarak sürücüsüz otomobillerin tam olarak benimsenmeleri yıllar alacak, ancak pratik olmaları, maliyetleri, güvenli bir sürüş vadetmeleri ve diğer birçok faktör onları vazgeçilmez kılacak gibi görünüyor. Herhangi bir teknolojik devrimde olduğu gibi, ileriyi planlayan, en hızlı şekilde uyum sağlayan ve en büyüğünü hayal eden şirketler hayatta kalacak ve daha da gelişecek. Eski teknolojiye ve uygulamalara yatırım yapan şirketlerin ise evrim geçirmesi veya piyasadan silinme riskini göze alması gerekecek.