Parfümün ortaya çıkışı, Eski Mısır halkının bir takım mistik ritüeller için bitkileri yakarak farklı kokular elde ettiği, firavunlarını parfüm şişeleriyle beraber gömdükleri M.Ö. 3500’lü yıllara dayanıyor. Parfümün doğuş hikayesi tam olarak bilinmiyor ama o zamanlardan bugünlere gelene kadar dünya üzerinde pek çok farklı kokunun etkileyici hikayelere konu olduğu kesin. Zira insanların güzel koku tutkusu çok eski zamanlara dayanıyor ve koku, bilhassa kadınların en etkili silahları arasında yer alıyor. Düşünsenize; bir insan hayatınızdan tamamen çıkıp gitse bile, onun kokusunu unutmanız ne kadar uzun zaman alır…

Peki hiç, 20. yüzyılla beraber keşfedilen ve parfüm piyasasına girerek klasikleşen, milyonlarca insanı etkisi altına alan ikonik parfümlerin yaratılış hikayelerini merak ettiniz mi? Kaşiflerini, o birbirinden etkili koku karışımlarını hazırlamaya iten sebepleri, o sihirli karışımlara giden sürecin kendisini? İşte, her biri on yıllara meydan okuyan, hatta bir asra dayanan, nesilleri ve milyonları ortak kokularda buluşturan 4 klasik parfümün etkileyici ve ilgi çekici hikayesi.

Chanel No 5

Kaynak: wishium

Chanel No.5, parfüm dünyasında bir devrin kapanışını temsil eder, bu bakımdan devrimci bir ruha sahiptir.

Alışılageldik parfüm isimlerinden farklı ve ilk duyuşta kulağa tuhaf gelen bir isme sahip olan Chanel No.5’in piyasaya ilk çıkış tarihi, 20. asrın hayli kaotik bir dönemine, 1920’lerin başına rastlıyor. O yıllarda adeta bir moda ikonu olarak kabul edilen ünlü tasarımcı Coco Chanel, gerçek bir “kadın kokusu” tasarlamaya karar veriyor. Matmazel Chanel için önemli olan bu kokunun, Paris’in cesur kadınlarını temsil etmesi ve o dönemde piyasada bulunan ağır ve abartılı kokulardan biri olmaması. Bu açıdan Chanel’in aradığı; gerçek anlamda devrimci bir koku.

Coco Chanel aklındaki kokuyu yaratmak için harekete geçiyor ve Rus kraliyet sarayının özel parfümcüsü olarak bilinen Ernest Beaux ile kontak kuruyor. Bir süre sonra önüne on farklı koku geliyor. Coco Chanel söz konusu on koku arasından aradığını; içeriğinde, yasemin, vanilya, sandal ağacı ve gül gibi pek çok farklı çiçek ile birlikte aldehit isimli bir kimyasal madde de barındıran 5 numaralı kokuda buluyor. Chanel, parfüm için alternatif bir isim aramaya gerek olmadığını düşünerek ona, en az içeriği ve şişesi kadar sade olan Chanel No.5 ismini veriyor. Parfümün lansmanını da 5’inci ayın 5’in de, yani, 5 Mayıs 1921 tarihinde yapıyor. Böylelikle Chanel No.5, parfüm dünyasının en tanınmış klasiklerinden birine dönüşme yolculuğuna başlamış oluyor.

Gerek içerik gerekse şişe tasarımı bakımından çok az değişikliğe uğrayarak günümüze ulaşan Chanel No.5, nice kadın ve erkeği etkisi altına alırken, birçok sanatçı için de ilham kaynağı olmayı başarıyor. Öyle ki Marilyn Monroe günün birinde, “Gece yatarken üzerinize ne giyersiniz?” sorusuna, “Yalnızca No.5” cevabını veriyor! Bir parfümden bundan daha fazla ne beklenebilir ki?

Diorrisimo

Kaynak: ESSCOL

Christian Dior imzalı meşhur mu meşhur Diorrisimo’nun keşfinin arkasındaki isim, tarihe, pek çok parfümün kahramanı olarak geçen ve kendisini “parfüm bestekarı” olarak tanımlayan Fransız Edmond Rudnitska’dan başkası değil. Rudnitska, bir çiçeğin en güzel formunu yaratmak üzere yola çıkıyor ve parfüm endüstrisinde özü elde edilemeyen bir çiçek olan müge, diğer adıyla inci çiçeğinin kokusunu tasarlayarak bu anlamda bir ilki başarıyor. Neticede, ferahlığı ve tazeliği ile öne çıkan romantik ve hassas bir koku ortaya çıkıyor: Diorissimo. Diorissimo, bugün parfüm dünyasının kült ürünlerinden ve gelmiş geçmiş en iyi flora kokularından biri olarak kabul görüyor.

Etkileyici bir aşk hikayesinden ilham alan ve bir asra meydan okuyan kokudur Shalimar.

Guerlain Shalimar

Tüm zamanların en tanınmış parfümleri arasına girmeyi başaran Shalimar ismini ve doğuş hikayesini, Pakistan’da bulunan ve güzelliği dillere destan Shalimar Bahçeleri’nden alıyor. Nedir bu bahçelerin özelliği diye sorarsanız, zamanda ve mekanda kısa bir yolculuk yapmak, bundan yaklaşık 400 yıl öncesinin Asya coğrafyasına gitmek lazım. Shalimar Bahçeleri, 1600’lü yılların başında yaşayan Ercüment Banu’nun en sevdiği bahçelermiş. Ercüment Banu, Babür Devleti hükümdarı Şah Cihan’ın biricik sevgilisi ve 13 çocuğunun annesi. Şah Cihan Hindistan’daki Türk hakimiyetinin en parlak dönemlerinden birini yönetiyor. Zenginlikle ve ilerlemeyle özdeşleşen unutulmaz bir hükümdarlık devri sürüyor. Karısıyla yaşadığı dillere destan aşk hikayesi de cabası… Tüm hayatı boyunca emsalsiz bir aşkla bağlı kalıyor Ercüment Banu’ya ve ondan tam 13 çocuk sahibi oluyor. Ancak kader, 14. çocuğunu doğurmak üzere olan Banu’yu Şah Cihan’ın elinden acımasızca alıyor. Şah Cihan karısının ölümüyle birlikte tahttan ve devlet yönetiminden elini eteğini çekiyor ve ömrünün geri kalanını yas içinde geçiriyor. Kaybettiği aşkı için Hindistan’ın Agra kentinde, bugün Taç Mahal olarak bilinen tarihi anıtsal yapıyı inşa ettiriyor.

İşte bu aşk hikayesi, ünlü Fransız parfümör Jacques Guerlain için gerçek bir ilham kaynağı oluyor. 1921 yılında, bu aşk hikayesinden yola çıkarak, Ercüment Banu’nun en sevdiği bahçeler olan Shalimar isimli bir kadın parfümü tasarlıyor. Bergamot, vanilya ve zambak kokularının birleşimiyle ortaya, buram buram aşk kokan oryantal bir parfüm çıkıyor. O tarihten bu yana, aşka inanan tüm kadınların ve aşkı arayan erkeklerin vazgeçemediği kokular arasındaki yerini alıyor.

Guerlain – Djedi

Kaynak: djedo

Djedi, Guerlain parfümleri arasındaki en nadide parçalardan biri olarak kabul ediliyor. İlk olarak 1926 yılında ortaya çıkan bu efsanevi koku, Büyük Buhran’ın en sancılı yıllarında varoluş mücadelesini sürdürüyor. Ancak ne yazık ki ardından gelen II. Dünya Savaşı’nın ekonomiye vurduğu darbenin de etkisiyle, ömrü fazla uzun olmuyor. Yaratılış tarihinden yaklaşık 20-25 yıl sonra satışı durduruluyor. Djedi’nin sert ve kuru koku karakterinin de bu mutsuz sonda payı olduğuna dair görüşler mevcut.

Djedi piyasadan kaldırılıyor fakat etkisi uzun yıllar devam ediyor. 1996 yılına gelindiğinde, ufak tefek farklılıklarla bir kez daha ve sınırlı sayıda üretimi yapılıyor. Bugün hala Guerlain Djedi’nin peşini bırakmayan ve ona sahip olmanın karşılığı olarak bir servet ödemeye hazır hayranları var.

Hikayeleriyle birlikte dünyaca ünlü ikonik kokular ilgi alanınıza giriyorsa, aradığınız klasikleri Hepsiburada’nın zengin kadın parfüm koleksiyonlarında bulabilirsiniz.