ÜST

Çocuğunuzun bağışıklığını nasıl güçlendirirsiniz?

Özellikle kreşe veya anaokuluna başlayan çocukların bütün kışı hasta geçirdiğini sıklıkla duyuyoruz. Bağışıklığı güçlendirmek, onları virüs, bakteri ve toksik maddelerden azade bir dünyada yaşatamayacağımız için hastalıklara karşı en etkili yöntem.

Bağışıklık sistemini, proteinler, çeşitli dokular ve organlardan oluşan bir savunma sistemi olarak tanımlayabiliriz. Doğumdan yaklaşık iki yıl sonraya kadar en etkili bağışıklık güçlendirici anne sütüdür. İki yaşından sonra ise farklı yöntemler devreye girer. Kış soğukları yavaştan gerçek yüzünü gösterirken, çocukları soğuk algınlığından korumak ve  bağışıklığı güçlendirmek için olmazsa olmazları sizler için derledik.

Uyku kardeşim ver elini!

Çocuklar yaş grubuna göre  değişiklik gösterse de  8-12 saat arasında uyumalıdır. Okul öncesi yaş grubundaki çocukların 10 saat uyuması, daha küçük çocukların ise 12-13 saat uyuması gerekiyor.

Yeterli uyumak sağlık açısından çok kritik zira çocuklarda büyümeyi sağlayan, organların çalışmasını düzenleyen, aynı zamanda vücudun onarım mekanizmasında görevli olan melatonin hormonu sadece uyku halindeyken salgılanıyor.

Melatonin hormonu, çoğunlukla gece 22.00 ile 02.00 arasında, karanlık ortamda ve derin uykuda salgılanır. Yapılan çalışmalar erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da geç saatlere kadar ayakta kalmanın ve yeteri kadar uyu(ya)mamanın bağışıklık sistemini zayıflattığını, gerek zihinsel gerekse bedensel gelişimini olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor.

Kaliteli bir uyku için oda sıcaklığı 21 dereceyi geçmemeli ve bebekler/ küçük çocuklar üzeri açık bir şekilde pamuklu bir uyku tulumu kullanılarak uyumalı. Yeterli ve kaliteli bir uyku için öncelikle belli bir uyku ritüeli oluşturmalısınız. Bu ritüel dişlerini fırçalama, pijama giyme, kitap okuma şeklinde ilerleyebilir. Uyku ritüeli oluşturmanıza yardımcı olabilecek ürünlere buradan ulaşabilirsiniz.

Kışı sağlıklı geçirmenin anahtarı: Sağlıklı ve dengeli beslenme!

Sağlıklı ve dengeli beslenmek için yapmanız gerekenlerin ilk  şey  meyve ve sebzeleri mevsimine göre tüketmek. Kışın ortasında marketin raflarındaki pembe çilekler her ne kadar baştan çıkarıcı görünse de, kışın çilek mevsimi olmadığını, bu şekilde sağlıksız olduklarını ve her mevsimin kendine göre sebze ve meyveleri olduğunu çocuklara bir şekilde anlatmak gerek.

Türkiye coğrafi açıdan bu anlamda çok şanslı bir ülke. Her mevsim için birçok farklı sebze ve meyveye erişmek mümkün. Kışın lahana, karnabahar, brokoli, maydanoz, havuç, kabak, ıspanak, balkabağı öne çıkan sebzelerdir. Bu besinler çeşitli vitaminler (A, E, D, C) ve mineraller (magnezyum, potasyum, selenyum, çinko vb.) bakımından zengindirler.

Özellikle C vitamini ihtiyacını karşılamak için turunçgiller, kivi ve yeşil yapraklı sebzelerden destek alabilirsiniz. Sebzeyle arası iyi olmayan çocuklar için ise balla tatlandırdığınız sebze sularını deneyebilirsiniz. Meyve ve sebze sıkacakları desteğiyle hazırladığınız meyve ve sebze sularını bütün kış siz de afiyetle tüketebilirsiniz.

Balık tüketimi çok önemli

Kış ayları ve soğukların artmasıyla vücudumuz sıcaklığını korumak için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar. Bu nedenle şekerlemeler, tatlılar ve bilumum atıştırmalıklar daha cazip gözükmeye başlayabilir. Ancak paketlenmiş gıdalar (içerdikleri koruyucular nedeniyle) ve şeker içeren ürünlerin bağışıklık sistemini zayıflattığı, aynı zamanda kansere zemin hazırladığı biliniyor. Uzun kış akşamlarında bu gibi gıdalar yerine meyve ve kuruyemişlere ağırlık verebilirsiniz.

Bağışıklığı güçlendirmek için haftada iki gün balık tüketimini alışkanlık haline getirin. Zira E vitaminiyle ortak çalışan selenyum çok güçlü bir antioksidandır. Selenyum; balık ve deniz ürünlerinde, hindi eti, yumurta, ceviz ve fındık gibi yağlı tohumlarda bol bulunur. Balık yemekte zorlanan çocuklar için ise balık çorbası iyi bir alternatif olabilir.

Bağışıklığı güçlendiren besinlerden destek alın!

Kekik, zerdeçal, zencefil, sarımsak, soğan ve propolis bağışıklığı güçlendirdiği bilinen besinlerden en bilinenleri. Kekiğin yemeklerde sıklıkla kullanılması hem bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, hem de bronşit gibi rahatsızlıkların üstesinden gelmeye yardımcı olur. Başka bir deyişle, kekik tam bir doğal öksürük şurubu ve gripsavardır.

Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun enfeksiyonlarla mücadelesinde yardımcı olan zencefil ve zerdeçal yemeklerde baharat olarak kullanılabilir. Zerdeçal özellikle tavuk suyuna çorba ve balkabağı çorbasına çok yakışır. Bunun dışında, yarım çay bardağı balın içine bir tatlı kaşığı toz zencefil ve toz zerdeçal, bir çay kaşığı tarçın ve sulandırmak için içine az miktarda limon ekleyerek bu karışımı her sabah birer tatlı kaşığı yedirip çocuğunuzun güne antioksidan içeriği yüksek bir karışımla başlamasını sağlayabilirsiniz.

Propolisin gücü…

Soğan ve sarımsak ise doğal antibiyotikler olarak kabul edilir. Sarımsak içinde barındırdığı allisin ile anti-bakteriyel ve anti-viral etki göstererek çocuğunuzun bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.

Son zamanlarda sıklıkla adını duymaya başladığımız propolis, arıların kovandaki mikropları yok etmek ve kovanın sterilizasyonu için ürettiği bir maddedir. Propolis kovanda hangi görevi görüyorsa insan vücudunda da aynı etkileri gösterir.

Propolisin içerisinde yoğun olarak bulunan flavanoitler, çok güçlü antioksidanlardır, bağışıklığı güçlendirmek için katkıda bulunur, virüs ve bakterileri yok ederek vücudun hastalıklarla savaşmasına yardım eder. Propolis ile ilgili ürünlere buradan göz atabilirsiniz.  ziyaret edebilirsiniz. Bu konuda tek dikkat etmeniz gereken nokta; propolis alerjen bir maddedir, bu yüzden iki yaş altı çocuklar için önerilmez. Ancak bal tüketebilen çocuklar propolis de tüketebilir.

Her şeyin başı sağlıklı bağırsak!

Gün geçmiyor ki bağırsakta yerleşen faydalı/zararlı bakterilerin hayatımıza bir etkisi daha kanıtlanmasın. Yapılan çalışmalar, uykusuzluktan, depresyona, kansere yatkınlıktan kilo problemlerine hatta otizme kadar yaşadığımız bir çok sıkıntının aslında bağırsaktaki bakterilerden kaynaklandığını ve çözümün yine bağırsaktan geçtiğini gösteriyor.

Peki bağırsaklarımızdaki faydalı bakterilerin oluşumunu nasıl arttırabiliriz? Tabii ki probiyotiklerle. En çok bilinen probiyotik; ev yapımı yoğurt. Evde yoğurt yapmak için yoğurt makinesi almak isteyenleri böyle alabiliriz.

Bunun yanına son yıllarda kefir de eklenmiş durumda. Yoğurt ve kefirin tadını sevmeyen çocuklar için ise meyve içerikli karışımlar hazırlanabilir.

Aşılarını takip edin!

Aşılar; üretildikleri andan beri bağışıklığı güçlendirmek ve özellikle çocuklar için çok tehlikeli sonuçlar doğurabilecek hastalıkları önlemek için kullanılıyor. Ancak son yıllarda artan aşı karşıtlığı bütün çocukları risk altında bırakıyor zira aşıların etkili olabilmesi için tüm çocukların aşılanması gerek. Bu yüzden çocuğunuzun sağlıklı olmasını istiyorsanız aşılarının düzenli yapılıp yapılmadığını takip etmeniz ve çevredeki diğer ebeveynleri bu konuda uyarmanız büyük önem taşıyor.

Demir eksikliği çocuklarda sıkça görülüyor. Özellikle bir yaşından itibaren gerekli testleri yaptırmalı eğer eksiklik varsa mutlaka desteklemelisiniz. Vücuttaki demir depoları azalınca hücrelere yeteri kadar kan gidemez bu da enfeksiyona yakalanma riskini arttırır. Demir eksikliği uyku problemlerine, çocuklarda huzursuzluklara ve dikkat eksiliklerine de yol açabilir.

D vitamini bağışıklık sistemini destekler. Kış mevsiminde, genellikle kapalı alanlarda vakit geçirdiğimizden daha az vitamin almaya meyilli oluyoruz. Bu yüzden sonbahar aylarında takviyeye başlamak gerekiyor. 1 yaşından küçük tüm bebeklere ise tüm yıl boyunca D vitamini takviyesi yapmak gerekebiliyor. D vitaminini besinlerden sağlamak imkansız o yüzden açık hava zaman geçirmek ve gerekli durumlarda D vitamini takviyesi almak gerekir.

Temiz hava ve oksijen

Kuzey Avrupa ülkelerinde yaşayanlar “kötü hava yoktur, kötü giyinmiş insanlar vardır” der. Zaten yine aynı ülkelerde anne-babalar kafelerde zaman geçirirken çocukları bebek arabasında dışarıda uyuttuklarını sıklıkla duyarız. Açık havada zaman geçirmek (mevsimine göre giyinildiğinde) bağışıklığı güçlendirmek için yapmanız gereken aktivitelerden biri.

Çocukların her gün az bir saati  açık havada geçirmelerinde fayda var. Açık havada zaman geçirdikçe çocukların iştahının arttığını ve uykularının da düzene girdiğini göreceksiniz.

Eller düzenli ve sık yıkanmalı

Çocuğunuza özellikle toplu taşıma araçlarını kullandığında ve okuldan geldiğinde ellerini yıkanmasının önemini anlatın. Ellerin düzenli ve sık yıkanması birçok enfeksiyon hastalığından korunmada en önemli koruyucu mekanizmadır.  Bunun dışında olası geniz akıntılarının önüne geçmek için burun tıkanıklığının yaşandığı durumlarda çocukların burnunu tuzlu su çözeltisiyle temizleyebilirsiniz.