
Dünyanın En İyi Otomobil Müzeleri
Atsız, kendi başına hareket edebilen bir araç fikrinin kayıtlara geçişi Rönesans öncesine kadar gitse de, ilk otomobilin üretilebilmesi için insanoğlu buharlı motorların icadını beklemek zorunda kaldı. Buharlı makinalardan, 1885’te Alman mühendis Karl Benz’in ilk içten yanmalı benzinli motora sahip modeli geliştirmesine kadar geçen sürede, birçok ülkede sayısız mucit denemeler yaptı. Önceleri evrimini insanoğlu ile birlikte sürdüren otomobil teknolojisi, zamanla sosyal ve kültürel alanlarda köklü değişimlere sebep olarak, insanlık tarihine yön vermeye başladı. Günümüzde çevre duyarlılığının üst seviyeye ulaşması ile ciddi biçimde sorgulanan otomobillerin en ünlüleri, ışıltılı müzelerde ziyaretçilerini bekliyor. İnsanlık tarihinde unutulmaz yere sahip bu efsane otomobilleri barındıran müzeler, gerek otomobil gerekse tarih sevdalıları tarafından sıkça ziyaret ediliyor.
Museo Ferrari / İtalya
İtalya dünya otomobil tarihine nispeten daha geç dahil olmuşsa da, özellikle tasarım konusunda yaptığı atılımlar ile her zaman söz sahibi oldu. Otomobil denince akla gelen ilk markalardan olan İtalyan devi Ferrari için bir müze elbette yeterli olmayacaktı. Markanın doğum yeri olan Morenello ve 20 km. uzaklıkta bulunan Modena’da kurulan 2 müze, tüm dünyadan Ferrari hayranları için adeta birer mabet sayılıyor. Modena’da yer alan müze, markanın teknolojik gelişimine ve Formula 1 tarihine ağırlık verirken, Marenello’daki ikizi, kurucu Enzo Ferrari ve Ferrari’yi günümüze kadar nasıl taşıdığı konularında fikir veriyor.

Kaynak: sidepodcast
Formula 1 yarışlarını takip eden herkesin büyük bir hayranlıkla izlediği ve akıl sır erdiremediği pit stop deneyimini Ferrari Müzesi’nde yaşayabilirsiniz.
Cité de l’Automobile / Fransa

Kaynak: citedelautomobile
Fransız Ulusal Otomobil Müzesi de diyebileceğimiz bu müze, yine bir İtalyan efsanesi olan Bugatti sayesinde doğmuş. Kurucuları olan Hans ve Fritz Schlumpf kardeşlerin Bugatti otomobillere olan hayranlığı, 50 otomobillik bir Bugatti koleksiyonundan, dünyanın en benzersiz otomobil müzelerinden birine dönüşmüş. Tarihi açıdan incelenirse, müze 3 ayrı bölümden oluşuyor. İlk modellerden olan, prototip parçaların sergilendiği öncü otomobiller bölümü, günümüzde paha biçilemeyen tasarım harikası klasik otomobillerin yer aldığı bölüm ve seri üretim çağı başladıktan sonra üretilen, nispeten modern diyebileceğimiz otomobiller…
Neyi Görmeliyiz?

Kaynak: citedelautomobile
Çocuklar için anne & babalarının otomobili her zaman çok özeldir. Müzenin sahip olduğu özel koleksiyonlar arasında en dikkat çekeni ise, 1920 – 1940 yılları arasında üretilmiş pedallı çocuk otomobillerinden oluşturulmuş 101 parçalık koleksiyon. Ziyaretçileri adeta kendi çocukluklarına götüren kanatlı hayal arabaları olan bu oyuncakların çoğu benzersiz ve en az orijinalleri kadar değerli.
Mercedes-Benz Museum / Almanya

Kaynak: staticflickr
Ömrünü otomobil üretimine adayan Karl Benz ile otomobil tarihi adeta iç içe geçmiş bir bütündür. Zorlu geçen çocukluk dönemine rağmen 19 yaşında makine mühendisi olmayı başaran ve 1885’te ilk benzinli motorunu yapan Benz, ilk otobüs ve ilk kamyonun patentlerine sahip bir dahi idi. Almanya Stuttgart’ta bulunan Mercedes-Benz müzesi, 160’dan fazla araç ile markanın tarihine ışık tutuyor. İlk otomobillerinden itibaren tasarım ve teknoloji konusunda gösterdikleri yenilikçi yaklaşım ve hayranlık uyandıran teknolojik gelişim, kesinlikle takdire şayan. Binanın mimarisi ve müze içi salonların yerleşim planları da, en az sahip olduğu otomobiller kadar ilgi çekici.
Mutlaka Görülmesi Gereken Otomobil Hangisi?
Mercedes markası, tüm dünyadan çok büyük bir hayran kitlesine sahip ve formula yarış otomobillerinden askeri kamyonlara kadar, araç ürettiği hemen hemen her kategoride büyük fanatikleri bulunuyor. Dolayısı ile bu müzede her otomobilsever kendine ilgi alanına has araç veya araçlar bulabiliyor. Ancak öneride bulunmak gerektiğinde, tercihimiz şüphesiz efsanevi 300 SL modelinden yana olacaktır. 1954’te sahneye çıkan, yukarıya doğru açılan kapıları sebebi ile “Martı Kanat” adını alan otomobil, sadece 3 yıl boyunca üretilmesine rağmen efsane olmayı başarıyor.
Porsche Museum / Almanya

Kaynak: theory4
Almanların dünya otomobil mirasına katkıları yadsınamaz. En az Mercedes kadar ünlü ve önemli bir diğer marka olan Porsche’de efsanevi kurucusu ve tasarımcısı Ferdinand Porsche ile birlikte zirveye ismini yazdırıyor. Elbette efsanevi bir mühendis ve tasarımcının yarattığı markanın müzesi de şanına yakışır olmalıydı. Otomobiller ile pek ilgili olmayan tasarım meraklılarını dahi çeken Porsche Müzesi, Mercedes Müzesini de tasarlayan mimarların elinden çıkıyor. Porsche tarihinde rol oynayan tüm otomobilleri görebileceğiniz müze gezisine, talep etmeniz halinde Porsche fabrikasında bir tur da ekleyebiliyorsunuz.
Rüyalarınızı süsleyen otomobilleri üretim bandında yakından izlemek unutulmaz bir deneyim olabilir.
LeMay – America’s Car Museum / Amerika Birleşik Devletleri

Kaynak: oregonlive
Mimari tasarımı ile dikkat çeken bir başka efsanevi otomobil müzesi ise, Amerika Birleşik Devletleri Tacoma’da yer alıyor. Otomobil gibi bir tasarım objesinin en az kendisi kadar şık ve sıra dışı binalarda sergilenmesi aslında son derece doğal. Hem üreticileri, hem kullanıcıları yoğun estetik kaygılar güderken, sıradan binalar otomobil sergilemek için uygun olamazdı elbet. İsmini dünyaca ünlü otomobil koleksiyoneri Harold LeMay’den alan müzenin kişisel bir koleksiyonerin araçlarına ayrılmış olması sizi yanıltmasın. İçeride otomobil tarihinin 100 yıllık bir dönemine tanıklık eden 250’den fazla otomobil bulunuyor. Müzenin Tacoma yerel ekonomisine yıllık 34 milyon dolardan fazla turizm geliri kazandırdığını düşünürsek, otomobiller sadece hareket halindeyken değil, bir müzenin pırıltılı ışıkları altında beklerken de oldukça kazançlı.
Evde kendi otomobil müzenizi ve klasik otomobil koleksiyonunuzu oluşturmaya başlamak isterseniz, Hepsiburada her dönemin en gözde araçlarından oluşan maket otomobil ürünleri ile sizi bekliyor.