Pandemi kahramanı doktorlar: Tıp Bayramı
Her yıl 14 Mart ülkemizde Tıp Bayramı olarak kutlanıyor. Doktorların önemi tartışılmaz bir gerçek olsa da özellikle pandemi etkisiyle geçtiğimiz yıl ve bu yıl, bu fedakar insanları hatırlayıp hiç olmazsa Tıp Bayramı vesilesiyle onlara ufak jestler yapabiliriz.
Dünyanın en zorlu mesleklerinden biridir doktorluk. Yaz kış, savaş, salgın demeden her yerde her şartta bütün tehlikelerle başa çıkarak insan sağlığını her şeyden üstün tutan kutsal bir meslektir.
Hayatlarının en iyi dönemlerini, gençliklerini çok çalışarak geçiren, diğer mesleklere göre daha uzun süre eğitim gören, gecenin bir yarısı uykusu bölünüp ailesini bırakarak, hiçbir beklenti içerisine girmeden insanların hayatını kurtarmak için canla başla çalışan emekçilerdir.
İnsanın sahip olduğu en büyük zenginlik, sağlığıdır derler. Sağlığımızı gözümüz kapalı emanet ettiğimiz kişiler ise doktorlar… Mesleklerine kendilerini adamışlar. Ne para, ne mal mülk, ne şöhret… Hiçbiri umurlarında değil. Hatta çoğu zaman haberlere bile çıkmazlar.

Tıp Bayramı
14 Mart ülkemizde her yıl Tıp Bayramı olarak kutlanıyor. Aslında bu özel günün çok anlamlı bir hikayesi var. Kurtuluş Savaşı döneminde İstanbul’da işgale boyun eğmek istemeyen tıp öğrencileri ve onlara destek veren doktorların direniş ve savunma mücadelesi olarak başladı.
Günümüzde de 14 Mart’ı içine alan hafta boyunca kutlanmaya devam ediyor. Doktorların o dönemdeki mücadele ruhuna şu anda virüslerle savaşırken de sahip olduklarını görüyoruz.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözünü boşuna söylememiş. Onlar kendi hayatlarını bizim için riske eden, pandemi döneminin gerçek kahramanları. Ne kadar gurur duysak az!

Pandemi döneminin gerçek kahramanları
2020 yılının başlarında Çin’in Wuhan kentinde başlayıp bütün dünyaya yayılan Covid-19 salgını devam ediyor. Bu zorlu pandemi süresince doktorların insan hayatındaki önemini ve işlerinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha anladık.
Sars-cov-2 daha önce görülmemiş yeni bir virüs olduğu için tıp dünyası bile ne gibi önlemler alınması gerektiğini tam olarak bilmiyordu. Hastalığın belirtileri neler, virüs vücuda girdiği anda ne gibi olumsuz etkileri var gibi bütün sorular cevapsız kalıyordu.
Ancak doktorlar bir an bile pes etmediler. Virüsün yayılma nedenini ve ne gibi tedavi yöntemleri geliştirebileceklerini araştırdılar. Tüm dünyada artık insanlığın temel problemi haline gelen bu virüse karşı gecelerini gündüzlerini katıp savaştılar.
Neredeyse hiç dinlenmeden çalıştılar. Ailelerini uzun süre görmeyip hastaların yardımına koştular. Onları sadece tedavi etmekle kalmayıp, aynı zamanda uzun süre yoğun bakımda virüsle tek başına mücadele etmek zorunda kalan hastalara moral kaynağı olmaya çalıştılar.
Hastalık şüphesi olanlara Covid testi yaptılar. Saatlerce maskelerini ve gözlüklerini çıkarmadan yoğun bakıma yatanları büyük bir özveri gösterip iyileştirmeye çalıştılar.
Fedakarlık denince akla ilk onlar geliyor
Hastane dışında da filyasyon ekipleri oluşturup, evlerde tedavi gören hastaların takibini yaparak, onlara ilaç temin ettiler. Bu dönemde koronavirüse yakalanıp hayatlarını kaybeden sağlık çalışanları da oldu.
Koronavirüs salgını döneminde bizler de daha dikkatli davranıp doktorların işini daha fazla zorlaştırmamamız gerekir. Dışarı çıktığımızda mutlaka maskelerimizi takıp, diğer insanlarla aramızdaki sosyal mesafeye dikkat etmeli ve ellerimizi sık sık yıkamalıyız.
Kurallara uymadığımız her an sağlık çalışanlarının daha yoğun mesai saatleriyle mücadele etmelerine ve emeklerine daha çok saygısızlık etmiş oluyoruz.
Sağlık emekçileri bu süreçte ellerinden gelenin fazlasını yaptılar. Artık sıra bizde. Onların yanında olma ve onlara destek olma vakti. Zorlukların üstesinden gelme vakti. Sadece Tıp Bayramı’nda değil her zaman onları hatırlayalım, haklarını teslim edelim, yaptıkları işe saygı duyalım ve onlara karşı anlayışlı olalım.
Tüm doktorlar ve sağlık çalışanlarıyla omuz omuza verirsek bu zor günleri birlikte aşarız. Bu zorlu günlerde yaptıkları işin önemi daha da ortaya çıkarken Tıp Bayramı’nda onları unutmayalım.
Hiç olmazsa yakınınızdaki sağlık çalışanlarına moral olması açısından zorlu çalışma koşullarında onları rahatlatacak Zunkla Meditasyon Seti hediye edebilirsiniz.
Veya hastanede daha rahat çalışmaları için Gezer Doktor Terliği hediye edebilirsiniz.
Çocuklar için bir korku objesine dönüştürülen doktorluk, tam tersine küçük yaşlardan itibaren sevdirilmesi ve anlatılması gereken mesleklerden. Çocuğunuzun gelişimine olumsuz etki etmemek ve gelecekte olası doktor fobilerinin önüne geçmek adına uygulayabileceğiniz yöntemleri anlattığımız keşfet içeriğimiz bu konuda size yardımcı olabilir.