
Veri depolamanın altın çağı: SSD’ler
Hacimler ve hızlar, her alanda olduğu gibi veri depolama alanında da hayal edilemez sınırlara ulaştı. SSD’ler ise bu hayal edilemez sınırların gerçeğe dönüşmüş birer hali.
Hayatımızın tüm evrelerinde sürekli çeşitli evraklar, görüntüler, sesler vb. şeyleri bir kenarda depolamak, saklamak veya toplamak durumunda kalıyoruz. Bunu yaparken geleneksel yöntemleri kullanmak ne yazık ki artık işe yaramıyor. Çözüm yolu hard disklerden, flash belleklerden ve benzeri cihazlardan geçiyor. Bu yollar arasında şu sıralar çokça tercih edilmeye başlayanı ise yöntem ise SSD’ler!
Nedir?
SSD, yani “Solid State Drive” (Katı Hal Sürücüsü), aslında verilerinizi depolamak için mekanik parçalar yerine bellek yongaları gibi elektronik ve isminden de anlaşılabileceği üzere hareketsiz ekipmanlar kullanan bir hard disk olarak tanımlanabilir. Hard disklerin çalışma sırasında çıkardığı yoğun gürültünün sebebi içerisinde yüksek hızda dönen disk ve bu diske yazma yapan birimlerdir. Fakat SSD’ler bu tarz mekanik parçaları içerisinde barındırmaz.
Neden hızlı?
SSD’lerin oyuna dahil olduğu günden beri bilgisayar hızlarında ciddi bir artış yaşandı. Nedenini anlamak için şöyle bir örnek verelim: Herhangi bir işlem için gittiğiniz devlet dairesinde arşivden bir dosya çıkarılması gerekiyor. Görevli kişi sizi arşiv bölümüne gönderiyor. Arşivdeki yetkili kişi yüzlerce dosya arasından isim ve dosya numarası ile arama yapıyor ve dizin dosyanızı buluyor. Bir de aynı devlet dairesinin elektronik arşiv sistemine geçtiği senaryoyu düşünelim. Her şey ne kadar hızlı olmaya başladı değil mi?
Bu örnekteki insan faktörüyle çalışan arşiv sistemini hard disklere benzetebiliriz; yazma işleminin maddi olarak sürücü diski üzerinde bir karşılığı bulunur ve bilgisayarınızda bir dosya açmak istediğinizde o sürücü üzerindeki kayda ulaşılır. Fakat her şeyin 1 ve 0’lar ile yazıldığı tamamen elektronik bir sistemde istediğiniz veriye ulaşmak için dakikalarca beklemenize gerek yoktur. Veri talebi ve veri temini arasında milisaniyeler bulunur. Evet bu durum çeşitli dezavantajlara sahip olabilir fakat hız için fedakarlık yapmaya değer.
Ne kadar hızlı?
Hard disk ve SSD kullanan iki sistemin tamamen aynı sistem ve donanım bileşenlerine sahip olduğu senaryoda SSD’nin daha hızlı çalışacağını tahmin etmek zor değil. Fakat asıl soru şu; ne kadar hızlı?
SSD sürücüler HDD’ler gibi fiziksel kısıtlamalardan etkilenmez. Fakat HDD içerisindeki disk üzerine yazılan veri eğer diskin dış bölümündeyse iç bölümlere kıyasla daha zor ulaşılır. SSD’ler ise tüm verilere eşit hızda ulaşacak şekilde tasarlanmıştır. Bu durum yüzde 20.000 civarında bir hız farkı yaratır. Ayrıca HDD’lerin yaşadığı veri parçalanma problemi SSD’leri etkilemez. Veriler bilerek dağıtılmış olsa dahi hızlıca bir araya toplanabilir.
Kullanım ömrü ne kadar?
Ne yazık ki hiçbir veri depolama işleminin ömür boyu garantisi yok. Bu durum SSD’ler için de geçerli. NAND Flash olarak bildiğimiz ve “flash bellek” tabiriyle hayatımıza giren veri hücrelerinden faydalanan SSD’ler eninde sonunda bu hücrelerin yıpranmasından dolayı depolama özelliğini kaybeder.
Bu süreyi uzatmak için yıpranma dengeleme sistemlerine başvuran üreticiler, depolanmak istenen verileri tüm NAND flash hücrelerine eşit şekilde dağıtır. Bu durum bir flash hücresinin diğerine göre daha fazla kullanılmasını engeller. Fakat yine de SSD’nin ömrünü kullanım yoğunluğu belirler. Çok fazla veri yükleme, silme işlemi yapılan bir SSD ömrünü daha hızlı tamamlayacaktır.
Bu durumu daha iyi anlatabilmek ve kullanıcıların SSD’lerin ömrü hakkında bilgi sahibi olması için TBW terimini yaratan üreticiler, bu rakam ile SSD’nin toplamda ne kadar veri yoğunluğu sonucunda ömrünü tamamlayacağını anlatır. Yani 250 GB kapasiteli bir SSD, 30 TBW’lik bir yazma ömrüne sahipse, kullanım etkinliği sonucundan yazma ve silme işlemlerinin toplamı 30 TB’ye ulaştığında ömrünü tamamlamış olacaktır.
Avantajları-dezavantajları
- Her gelişmenin bir bedeli var ne yazık ki… SSD’ler bir süredir hayatımızda olsa da diğer depolama yöntemlerine göre hala yeni olarak nitelendirilebilir. Her yeni teknolojide olduğu gibi bu durum da SSD’lerin fiyatını diğer depolama sistemlerine göre yüksek kılıyor. İlerleyen süreçte üretim ve yatırım maliyetlerinin düşmesi SSD’lerin fiyatını da düşürecektir.
- HDD’lerin çalışma esnasındaki harekete ve darbeye duyarlı yapısı SSD’lerde mevcut değil. Kutu içerisinde çalışan herhangi bir hareketli parça olmaması, SSD’lerin mobil kullanıma tam uyum sağlaması anlamına geliyor.
- HDD’lerin sesli çalışma yapısına karşılık SSD’ler neredeyse hiç ses çıkarmıyor. Daha az güç ihtiyacı olan SSD’ler aynı zamanda HDD’lerin ısınma gibi problemlerine de uzaktır.
HDD’lerin TB seviyelerini bulan depolama kapasitelerine karşılık SSD’ler şimdilik bu değerleri çok ciddi fiyat etiketleriyle sunabiliyor. Bu durum hala HDD’lerin SSD’lerle işbirliği içerisinde çalışıyor olmasını açıklıyor.