Gün
Saat
Dakika
Saniye
Etek Modelleri
10.000+ ürün listeleniyor
Kuponlu Ürünler
Yurt Dışından Ürünler
Hemen Al Sonra Öde
Premium Fırsatları
Girişimci Kadın Ürünleri
İndirimli Ürünler
Sepette Kampanyalı Ürünler
Toplam 24 / 10000+ ürün
Aradığınız ürünü bulabildiniz mi?
2000
hepsiburada
sözlük
Etek Modelleri Kategorisinde En Çok Merak Edilenler
Anvelop
Etek uçlarına doğru genişleyen ve dökümlü anlamına gelen anvelop, kadınların rahatlıkla kullanabileceği bir kumaş kesim şeklidir. Kadınların özellikle bu kesimi sevmesinin sebeplerinden biri, beden ölçüsünün olmayışından kaynaklı hem rahat hem de kusurları kapatıcı bir etkisinin bulunmasıdır. Özellikle 1970'li yıllarda ortaya çıkıp o dönemde popülerlik kazanmış kumaş kesim şekli olan anvelop, günümüzde de şık kombinler için tercih edilir. Elbise ve eteklerde kullanılan bu kesim, bunların yanı sıra bluz, gömlek ve tişörtlerde de dekoltede şıklık yaratmak amacıyla değerlendirilir.
Göbek ve bel bölgesindeki fazlalıkları kamufle etmek amacında olan kadınlar için doğru bir tercih olan anvelop kesim kumaşlar, iri yapılı kadınlarda ise dikey çizgilerle gizem ve kamuflaj etkisi yaratır. Hem salaş hem spor hem de şık bir tamamlayıcı olan bu tarz kesime sahip elbiseler, kişinin ilgi odağı olmasında kolaylık sağlar. Kilo vurgusu dışında belinin inceliğini vurgulamak isteyen kadınlar için de bel bölgesinde kullanılan ince bir kemer ile kombinlenen anvelop elbise, hem kadınsı hem şık bir görünüm sağlar. Ayrıca eteğin bel bölgesinde yer alan kendinden ipli modeller de tercih edilebilir.
Şık bir gece kıyafeti olarak kadife veya saten kumaştan oluşan anvelop bir elbise ya da gündüz arkadaş eğlencesinde spor ayakkabıyla kombinlenebilen pamuk ya da keten bir anvelop üst, her zaman şık bir görünüm yaratır. Burada kombini aksesuarlarla bütünlemek önemlidir. Anvelop kesim kıyafetler tüm organizasyonlarda uyumlu bir bütünlük oluşturur. Kimi kaynaklarda zarf kesim ya da kruvaze kesim olarak da bilinen anvelop kesim türüne ait kıyafetler birçok ortam için kolaylık sağlamaktadır. Giyim dolaplarının klasikleri arasına yerleşen bu tarz kıyafetler, günlük hayata bol bol dahil edilerek etkili bir stilde rol oynar.
Asker Çuhası
Askeri tekstil ürünlerinin yapımında kullanılan asker çuhası, kaba ve hafif keçeleşmiş bir kumaş türüdür. Merinos yünü kullanılarak bezayağı örgüsüyle ve Strayhgarn ipliklerle dokunan bir kumaş türü olan askeri çuha, genel olarak yeşil ve kamuflaj renklerle boyanarak askeri malzemelerde kullanılmaktadır. Hav tabakası ve hafif keçeleşmiş yapısı sayesinde farklı iklim koşullarına karşı koruma sağlarken sık dokunan yapısıyla darbelere ve yırtılmalara karşı son derece dayanıklı bir dokuya sahiptir. Bu sebeplerden dolayı askeri üniforma ve tekstil ürünlerinde tercih edilir. Askeri subay üniformalarında görsel estetiği arttırmak amacıyla farklı renklerde çuha kumaşından elde edilen ayrıntılar kullanıldığı bilinmektedir.
Çuha kumaş, dünyada uzun süredir üretimi yapılan bir kumaş türü olarak öne çıkar. Özellikle kültürümüze ait pek çok sivil kıyafette de çuha kumaşı kullanıldığı bilinmektedir. Eski tarihlerde el ile dokuması yapılan çuha kumaşı, günümüzde endüstriyel dokuma makineleri tarafından da üretilmektedir. Ülkemizde de 174 yıllık bir geçmişe sahip olan Kartepe çuha fabrikası, döneminin en gelişmiş fabrikalarından biri olarak raylı sistemde üretim yapabilen bir çuha kumaş fabrikası konumundadır. Birinci dünya savaşı sonrasındaki işgal dönemi sırasında İngiliz donanması tarafından bombardımana maruz kalan fabrika, üretimi sonlandırmıştır. Günümüzde Kartepe fabrikasının restorasyon çalışmaları devam etmektedir.
Askeri sektörün yanı sıra eğlence sektöründe de sıkça kullanılan çuha kumaşı, bilardo masaları ve şans oyunları masalarında kaplama malzemesi olarak tercih edilir. Tüysüz ve ince yapısı ile birlikte sık dokunması sebebiyle dayanıklı ve aşınmalara karşı sağlam olan çuha kumaşı, bu sektörlerde oldukça kullanışlı olduğundan sıkça tercih edilir. Eğlence sektörü için mor ve yeşil renklerde çuha kumaşı tercih edilirken askeri çuha kumaşı üretiminde ise yeşil, haki ve kamuflaj renklerde kumaş üretimi yapılmaktadır.
Avangart
Fransızca "avant garde" sözcüğünün Türkçe karşılığı olan avangart, "bir sanat veya düşünce akımına öncülük eden" anlamına gelir. Fransızcada askeri bir terim olarak “öncü birlik” anlamına kullanılan sözcük, hızla gelişen dünyada sanat, politika, kültür gibi farklı alanlarda öncülük yapan, geleneksel olmayan ve yenilik başlatan kişiler için kullanılmaya başlanmıştır. Avangart, sanat kavramı olarak ilk kez Fransız filozof Claude Henri de Saint Simon tarafından “köklü değişim” adıyla açıklanır. İlk kullanıldığında toplum tarafından kabul gören norm ve statükoların eleştirisi olarak ele alınan kavram, düşünürler tarafından modernizmin bir gerekliliği olarak kabul edilir.
Türkçede en yalın haliyle “öncü” anlamında sıfat olarak kullanılan kavram, sınırları zorlayıp kalıplaşmış düşünceleri değiştirmeyi hedefler. Yalnızca kültürel ve sosyal alanda kullanılan bir kavram olmayıp terim anlamı ile sanatın farklı dallarında da kendine yer bulur. Günümüzde görsel sanatlardan müzik ve edebiyata kadar neredeyse her alanda yenilikçi ve deneysel sanatçılar ve düşünürler için kullanılan genel bir tanım haline gelmiştir.
Deneysel fikirleri ifade etmek için kullanılmaya başlanan kavram, çağımızda moda alanında dahi etkili olmaktadır. Moda alanında sıra dışı malzemelerden üretilen sanatsal kıyafetleri ifade ederken müzik alanında gelenekten, kökten ayrılan sanatçıların eserlerini kapsar. Özellikle deneysel rock, pop ve endüstriyel müzik türlerini içine alıp alanında öncü müzikleri içine alırken resimde Picasso ile resmiyet kazanır. Edebiyat alanında özellikle şiirde ve siberpunk gibi bilim kurgunun alt dallarında verilen eserler için de kullanılır. Dekorasyon alanlarında ise mobilya terimi olarak öne çıkan avangart; gösterişli, yenilikçi, modern ve minimalist bakış açılarının uyumla bir araya geldiği mobilyaları anlatmak için tercih edilir. Hangi alanda kullanılırsa kullanılsın, avangart; denenmemiş, öncü, aynı zamanda da erişilebilir olanı ifade eder.
Batik
Kumaş baskı ve kumaş boyama tekniği olan batik, Doğu'da uzun yıllardır uygulanmaktadır. İlk defa XVII. yüzyılda Hollandalılar aracılığı ile Avrupa'ya getirilmiştir. Batik tekniği ile kumaş, deri ya da kağıt üzerinde kolaylıkla işlem yapılabilir. Kumaş boyama sanatı olarak bilinen batik tekniği, biraz emek sarf edilerek, kolay bir şekilde öğrenilip uygulanabilir. Kumaş, bal mumu tabakaları ile yer yer desen özelliğine göre örtülerek boyanır. Bal mumu özenli bir şekilde çözdürülerek istenen desen elde edilir.
Batik kumaş boyama tekniği sayesinde birbirinden farklı renk ve desenlerde ürünler yapabilirsiniz. Tercihinize göre yapmış olduğunuz eşi benzeri olmayan ürünleri, hem kendiniz kullanabilir hem de sevdiklerinize hediye edebilirsiniz. Batik gerçekleştirilen kumaşlarda genellikle eşsiz ve çok başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür. Kullanmak istediğiniz alana göre kırlent, oda takımları, masa örtüleri, perde, mutfak takımı, fular, yazma, eşarp, bluz, mendil, pano, çanta, kumaş materyaller kullanılarak yapılan terlik ve ayakkabılar, ahşap materyallerden yapılan takılar üzerinde farklı ve kimsede olmayan desenlere yer verebilirsiniz.
İstediğiniz her zaman diliminde, çalışmanız için uygun olan her yerde gerçekleştirebileceğiniz batik tekniğinde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Bunlar; üzerinde boyama yapacağınız materyalin temiz ve kırışık olmaması, işlem sırasında materyal üzerinde farklı etkiler oluşmaması için kullanılacak boyanın aynı marka olması, kumaş kalınlığına göre boya miktarının daha az ya da daha fazla kullanılması olarak sıralanabilmektedir. Yapacağınız işlemlerde istediğiniz desenin ortaya çıkmasında renk uyumu da önem taşımaktadır. Desenler için birbirine uyumlu renkler seçilmesi ve renklerin farklı yoğunlukta kullanılması sıradanlıktan uzak, daha eşsiz bir görünüme sahip desenlerin ortaya çıkmasına yardımcı olmaktadır. Batik çalışmasını dilerseniz düz boyama tekniği, tonlayarak boyama tekniği, sırma tekniği kullanarak gerçekleştirebilirsiniz.
Biye
Biye, giysilerin yaka, etek ve kol çevrelerine başka bir kumaştan ya da kendi kumaşından geçirilen ince şerittir. Genellikle kadın giysilerinde tercih edilen biyenin kullanım alanı oldukça geniştir. Hazır giyimde ve tekstilde aşınma ve bozuklukları gidermek için ya da materyale hoş bir detay katmak için yaygın biçimde tercih edilir. Aksesuar olarak işlenen biyeler son derece şık bir görüntü sunar. Mutfak ve iş önlüklerinin boyun kısımları ve kenarları, havlu ve çarşafların kenarları, çanta kenar ve kulpları, forma ve eşofman kenarları biye yapmaya son derece uygundur.
Esnemeyen kumaş kullanılarak üretilen biyeler birbirine eklenerek uzatılabilir niteliktedir. Bu parçalar tasarım amaçlı olduğu gibi temizlik amacıyla da kullanılabilir. Çoğunlukla metre işi satılan biyeler; farklı renk, desen, genişlik ve doku seçenekleri ile tüketiciye sunulur. Biyeler fitilli biçimde de hazırlanabilir ve fitilli biyeler, içerisinden ip gibi bir materyale geçirildiğinden dolgun bir görüntü sunar. Biye dikiminin farklı metotları bulunur. Kullanım alanına göre hangi yöntemin tercih edileceği farklılaşabilir. Bununla birlikte biyenin yapım aşaması da değişkenlik gösterir. Ne amaçla ve nereye yapılacağı göz önünde bulundurularak kumaşa çeşitli kesim teknikleri uygulanır. Uzun olması ya da farklı desenli kumaşlarla bütünlük oluşturulması isteniyorsa parçalar hazırlanarak birleştirilir ve dikilir. Dikiş aşamasında özenli davranmak gerekir. İşlem tamamlandıktan sonra dikiş yerlerinin düzeltilip ütülenmesi düzgün bir görüntü sağlar. Tekstil ürünlerinize yeni bir görünüm kazandırmak, şık ve estetik biçimler vermek istiyorsanız, ana materyalinize uygun biyeleri tercih edebilirsiniz. Biyeleri satın alacaksanız ya da evde kendiniz hazırlayacaksanız; biye boyuna, genişliğine, kesim açısına ve kumaş kalitesine dikkat etmeniz avantaj sağlar. Doğru malzemeler, doğru kesim, iğneleme ve dikim teknikleri ile istenilen tarzı en iyi biçimde yansıtmak mümkündür.
Brokar
Brokar, altın ve gümüş ya da büyük çiçek ya da yaprak desenleriyle süslü, zengin bir oryantal ipektir. Dokuma ya de elde özel tekniklerle hazırlanan ve oldukça değerli ve lüks bir kumaş olan brokar ismi, İtalyancada “kabartmalı bez” anlamına gelen “broccati” kelimesinden gelmektedir. Brokar, 1801 yılında Joseph Marie Jacquard'ın bir desende çizgileri göstermek için delikli kartları kullandığı bir tezgâhın icadı ile ortaya çıkmış olup o dönemlerde yalnızca kraliyet mensupları ve üst düzey aileler tarafından kullanılmıştır. Bu doğrultuda 19. yüzyıl aristokrasisinden ilham alan kumaş, bu dönemi yansıtan asil ve gösterişli bir duruş sergiler.
Brokar kumaşın yüzeyi kaygan ve pürüzsüz olup genel olarak hafif kabarık, büyük ve gösterişli jakar desenlere sahiptir. Doğal ya da kimyasal ipekten imal edilen bu kumaş, jakar desenleme teknolojisi ile dokunarak desenli görünüme kavuşur. Çözgü ve atkı takviyesi tek tek ya da birlikte deseni oluşturmakta olup ekstra atkı veya çözgü iplikleri kullanılarak bir yüzü kabartmalı olarak desenlendirilir. Kabarık motifler zemin kumaş ana rengi ile kontrast oluşturacak renklerde dokunur. Brokar kumaşlar, ayrıca madensel liflerle ve kadife gibi tekniklerle zenginleştirilebilir. Motifte kullanılmayan renkler ise kumaşın arkasında yüzer halde bırakılır.
Brokar kumaş, işlemeli malzemeye benzese de üretiminde dikiş kullanılmaz. Bunun yerine brokar tipik olarak bir çekme tezgâhı üzerinde, genellikle atkı iplikleri ile saten dokuma çözgü ve atkı etkisinin değiştirilmesiyle üretilir. Dokuma sırasında süslü katman, çözgü iplerini bir arada tutan standart atkıya ek olarak, ekstra atkı tarafından hazırlanır. Bu dokuma şeklinin uygulanma amacı, örgünün gerçekte işlendiği görünümü vermektir. Atkı olarak çoğunlukla metal iplikler kullanılır. Genellikle tek kat olarak tasarlanan brokar kumaşlarda, yoğunluk gösterişli üst katmanda olup zemin ise basit örgü doğrultusunda oluşturulur.
Country
Sözcük anlamı “kır veya köye ait” olan country, günümüzde bir dekorasyon kavramı olarak karşımıza çıkar. Country tarzı, 1990’ların başında İngiltere, Amerika ve Fransa’da kullanılan dekorasyon anlayışının çeşitli mobilyalara uyarlanması ile modern evlerde kendini göstermeye başladı. Yalnızca mobilyalar için kullanılmayan kavram, perdeden masa örtüsüne kadar tüm ev tekstil ürünlerinde ve dekoratif eşyalarda tercih edilen bir stil olup dekorasyon anlayışının genel adıdır. Ağır renklerin ve modern desenlerin yerine pastoral renklerin, çiçek desenlerinin ve ahşabın ön plana çıktığı country tarzında sıcak ve sade bir görünüm hakimdir.
Country tarzı; pötikareli kumaşlar, kalın perdeler, doğal ahşap ağırlıklı mobilyalar, yumuşak koltuklar ve sade duvar ve tavan kaplamaları ile köy evlerini anımsatan bir dekor oluşturmayı sağlar. Günümüzde “kır dekoru” kavramı ile karşılanan country, modern dekorların aksine daha renkli, dinlendirici ve sıcak bir atmosfer oluşturmak isteyenlere hitap eder. Sıcak atmosferinden dolayı aile evlerinde çokça tercih edilen dekorasyon anlayışı, geçmişe yönelik tarzı ile doğaya ve nostaljiye özlem temalarını taşır. Renk tercihi olarak açık pembe, açık mavi gibi pastoral renklerin yanında kestane, ceviz, meşe gibi doğal ahşap tonlarının da sıklıkla kullanıldığı dekorasyon anlayışında, eskitme stiline ağırlıklı olarak yer verilir.
Country stili; İngiliz, Fransız, Rustik ve Amerikan country tarzı olarak öne çıkar. Fransız country tarzı, eskitme eşyaların ve büyük yemek masalarının hakim olduğu bir dekorasyon anlayışıdır. İngiliz country tarzında ise rahat mobilyaların, kitapların ve şöminenin hakim olduğu bir dekorasyon vardır. Rahat yer yastıkları, mumlar ve sıcak bir aydınlatma ile tamamlanan İngiliz country tarzı, çiftlik evlerinde görülür. Rustik country anlayışında ise sıcak aydınlatmalar, rahat koltuklar ve renkli yastıklar öne çıkarken Amerikan country tarzında doğal tekstil eşyalar Amerikan stilinin en karakteristik özelliklerinden olur.
Diagonal
Fransızca kökenli bir sözcük olan diagonal, kelime anlamı olarak çapraz demektir. Temel anlamı, köşegenleştirme ve çaprazlaştırma olan ve farklı anlamları içerisinde barındıran terim çeşitli alanlarda kullanılır. Kullanıldığı alana göre anlamları farklılık göstermektedir. Diagonal, genellikle çokgenlerin bir köşesi ile karşı köşesini birleştirmek için çizilen verevine çizgilerdir. Başta matematik ve geometri gibi sayısal alanlarda olmak üzere, otomotiv ve tekstil gibi teknik konularda ve sektörlerde de sıklıkla kullanılır. Fotoğrafçılıkta da kullanılan diagonal, perspektif ile birlikte derinlik, hareket ve dinamiklik hissi katarak izleyicinin gözünü fotoğrafa, yani özneye yönlendirir. 1/3 kuralı uygulanarak çekilen bir fotoğrafta diagonal çizgiler kullanıldığında, ortaya göz yormayan net fotoğraflar çıkar.
Dikdörtgenlerin köşelerini hesaplamak için kullanılan diagonal hesaplama tekniği oldukça faydalıdır. Diagonal, çapraz çizgi anlamlarında kullanıldığı gibi, farklı terimlerin karşılığı da olur. Örneğin, diagonal duruş, kavram ile ilgili diğer terimlere göre en sık kullanılandır. Tiyatro sahnesinde oyuncuların arkasını seyircilere dönmemesi demektir. Oyuncu yüzünü seyirciye dönerek oynadığı oyunda daha verimli olur. Ayrıca bu kavram, toplum içinde de samimiyet ve saygıyı ifade etmek için kullanılır.
Diagonal kavramının kullanıldığı alanlardan biri de tekstil sektörüdür. Diagonal, kalın iplikten büyük örgüler şeklinde dokunmuş olan kumaşa verilen isimdir. Kumaşın atkı ve çözgüsünde kullanılan iplikler farklıysa, daha parlak ve değerli olan iplik kumaş yüzeyine daha çok çıkarılır. Böylece üretilen kıyafetler daha şık bir görünüm oluşturur. Kalın iplikten özel teknikler ile dokunan kumaş türü kaliteli pantolon, gömlek, etek ya da elbise üretiminde kullanıldığı için herkes tarafından kolaylıkla bilinir. Genellikle pantolon ve etek üretiminde kullanılsa da ağır gramajlı ve dayanıklı olduğu için çadır çuhası ya da branda bezi üretiminde de yer alır.
Gaze
Gaze dikiş tekniği, günlük hayatta çok sık rastlanılan konfeksiyon dikiş türlerinden biridir. Kıyafetlerde 0,5 cm ve 0,7 cm’den yapılan dikişlere gaze ismi verilir. Gaze çekmek olarak da ifade edilir. Gaze dikiş tekniği; elbise, etek, gömlek gibi giyimin birçok alanında süsleme amaçlı kullanılır. Bu teknikte, üstten dikiş yapılarak dikişlerin daha düzgün olması ve kıyafetin daha şık gözükmesi sağlanır. Gaze dikiş tekniği bazı durumlarda kıyafetteki aksesuarları sağlamlaştırmak için kullanılır. Tişörtlerin üzerindeki logo ve amblemler de gaze dikiş tekniği ile sabitlenir.
Gaze dikişi yapılırken dikişin ölçüsünün ve hizasının bozulmaması gerekir. Bu sebeple gaze dikişlerinde gaze ayağı kullanılır. Dikiş sırasında dikişin istenilen ölçü ve aralıkta olması için kumaşın kenarı dikiş makinesinin ayağına hizalanır. Evde yapılan gaze dikişlerde, dikiş makinesinin dikiş adımı 3 olarak ayarlanır. Gaze dikişi sırasında dikiş makinesinin iğnesi çıkarılmadan kumaş istenilen yönde döndürülerek dikişe devam edilir. Gaze dikişi ve çima dikişi birbirlerine benzer dikiş teknikleri olduğu için sıklıkla karıştırılır. Gaze dikişi, 0,5 cm veya 0,7 cm’den yapılırken çima dikişi ise 1mm’den yapılan süs dikişleridir. İki dikişin teknikleri aynı iken ölçüleri farklılık gösterir.
Gaze, kıyafetlerde süsleme amaçlı kullanıldığı için gaze yaparken dikiş ipliğinden daha kalın iplikler tercih edilir. Bu iplikler genellikle merserize ve koton ipliklerdir. Gaze dikişlerde kumaşın rengine göre farklı renkte iplikler seçilerek kıyafetlerde şık görünümler elde edilir. Gaze yaparken seçilecek iğne de kumaşın özelliklerine göre değişmektedir. Giyimde gazenin en çok kullanıldığı süsleme alanları ise pantolonlarda ve üstlerde yer alan ceplerin kenarları, fermuar patları, pantolon çizgileri, gömlek yakaları, yan dikişler, düğme patları, fırfırlar, yaka abiyeleri ve gömlek manşetleridir. Gaze dikiş tekniği ile hem sağlam hem de şık görünümlü dikişler elde edilir.
Floral
Floral desenler (çiçek desenleri), yıllardır süregelen desen tasarlama tarihinin en başından beri kullanılan formlardır. Neredeyse her türlü objeye uygulanabilen nadir desen tasarımlarının başında gelir. Osmanlı Dönemi'nden itibaren geniş yayılma alanına sahip olup süsleme sanatında, mimarlıkta ve çeşitli camii, türbe ve çeşmelerin yapımında çiçek motifleri kullanılmış ve işlenmiştir. Lale Devri'nin başladığı yıllarda yalnızca lale ve karanfil desenleri bilinirken daha sonraki yıllarda farklı çiçek türlerinin öğrenilmesiyle birlikte, kullanılan motif çeşitleri de artmıştır. Geçmişten günümüze değerini kaybetmeden kullanılmaya devam eden floral desenler, günümüzde de sıklıkla çeşitli kıyafet ve aksesuarlarda hatta ev dekorasyon ürünlerinde tercih edilir. Bu desenler minimal boyutlarda olabileceği gibi, yer aldığı ürünün neredeyse tamamını kaplayacak büyüklükte de olabilir.
Floral desenler oluşturulurken tamamen doğadan ilham alınır ve yapraklar, çeşitli çiçek türleri gibi motifler kullanılır. Makro desenler için büyük çiçek ve yaprak modelleri tercih edilirken mikro desenler için doğada küçük halde bulunan çiçeklerden ilham alınır. Birçok tarihi eserde, camilerde, tarihi yapılarda çiçek motifleri görülebildiği gibi, yeni dönem ev dekorasyon ürünlerinde de floral desen sıklıkla kullanılır. Duvar kağıdı, fayans ve dekorasyon ürünleriyle birlikte floral desenler günümüz mimarisinin vazgeçilmez motiflerini oluşturur.
Bahar ve yaz sezonlarının öne çıkan parçalarından olan floral desenli kıyafetler, kadınların sıklıkla tercih ettiği modellerdir. Doğanın tonlarını içeren floral desenler, renk ve desen çeşitliliği sebebiyle her zevke ve yaşa hitap eder. Tam anlamıyla mevsimi yansıtan çiçek desenli kıyafetler aynı zamanda bohem ve retro ruhuyla zamansızlığı yakalar. Çiçek, yaprak ve bahar motiflerinin kullanılmasından dolayı floral desenler en çok bahar koleksiyonlarında tercih edilse de, günümüz modasında her mevsimde floral desenli kıyafetleri görmek mümkündür. Floral desenler yalnızca kıyafet modellerinde değil; ayakkabı, taç, toka, fular gibi aksesuarlarda da sıklıkla öne çıkar.
Hint Sarısı
Zaman zaman kehribar sarısı olarak da adlandırılabilen Hint sarısı rengi, karın boşluğu çakrası (Manipura) ile ilişkilendirilen, enerjisi yüksek bir renktir. Hinduizm inanışında beden, yaşamsal enerjilerine göre yedi önemli bölgeye ayrılır ve bu enerji merkezlerinin, kişinin günlük hayatında ya da ruhani faaliyetlerinde etkili olduğuna inanılır. Yine bu inanışa göre, her çakranın kendine özgü bir rengi vardır ve bu renkler kullanılarak ( giyilerek, aksesuar olarak takılarak) kişi kendi içsel enerjisini yükseltebilir, şansını yanına çağırabilir ve negatif etkilerden korunabilir.
Bedenimizin merkezinde bulunan karın boşluğu çakrası, davranmak ve eyleme geçmek için ihtiyacımız olan enerjiyi barındırır, iradeyi ve iyiliği temsil eder. Manipula olarak adlandırılan karın boşluğu çakrasının Hint sarısı ile ilişkilendirilmesi elbette tesadüf değildir. Çünkü sarı, diğer pek çok başka kültürlerde olduğu gibi, yaşam enerjisi, iyiliği yükseltilmiş ego ve dikkat çeken başarının ışıltısı ile ilişkilendirilir. Aynı zamanda sarı, Hint bahar şenliklerinin de rengidir. Doğanın yeniden uyanışı olarak kabul edilen bu şenliklerde sarı giyilerek toprağın uyanması, eyleme geçmesi, ağaçların yeniden çiçeklenmesi kutlanır. Ayrıca sarı, Hint Kast Sistemi'nde Vaishya kastının rengidir ki Vaishya Kastı; ziraat, ticaret ve hayvancılıkla uğraşarak ekonomik hayata yön verir. Öte yandan bu sınıf, üretimin ve ekonomik hayatın bel kemiğidir.
Günümüz renk terapisinde ise hint sarısı, sindirim sistemi ve metabolizma işleyişi ile yakından ilgilidir. İletişimi kolaylaştırdığı için medya dünyasında da sıklıkla tercih edilen sarı, öz güvenli bir sadeliğin, göz alıcı enerjinin sembolüdür. Mor ve siyah gibi opozit renklerle kombinlendiğinde daha yüksek enerji veren ve öz güveni arttıran hint sarısı, su yeşili ya da beyaz gibi daha sakin renklerle kullanıldığında ise kendiyle barışık bir portre çizmeye yardımcı olur.
Koleksiyon
Koleksiyon, modanın ortaya çıkardığı tüm çalışmaları niteleyen özel bir kavramdır. Koleksiyon, kişiye özel dikilen kıyafetlerin uzun bekleme süreleri, kısıtlı modeller arasından seçim yapma zorunluluğu gibi nedenler sonucunda ortaya çıktı. 19. yüzyılda başlayan koleksiyon denemeleri, kişilerin ihtiyaç ve beklentilerini deneysel yollarla karşılamak üzerine başladı. Başlangıçta sadece zengin aileler için hazırlanan özel tasarımları içeren koleksiyonlar, zamanla gelişerek farklı kitlelere hitap eden kıyafet tasarımlarını da içine alacak şekilde genişledi. Koleksiyon dendiğinde akla ilk olarak kıyafetler gelse de ayakkabı, çanta, şapka gibi aksesuar çeşitleri de koleksiyonların kapsadığı ürünlerdir.
Koleksiyon hazırlama süreci, günümüzde farklı ihtiyaçları karşılayacak şekilde farklılık gösterir. En yaygın koleksiyon hazırlama şekilleri; markaların mağazaları için hazırladığı ticari koleksiyonlar, bireysel modacıların kendi dünya görüşünü yansıtan özel koleksiyonlar ve kişilerin modacılardan belirli gün ve etkinlik için istediği tasarımları içeren sipariş koleksiyonlardır. Her koleksiyon, tasarlanan ürünleri kullanacak kişilerin istek ve beklentilerine uygun olması amacını taşır. Bununla birlikte hazırlanan tüm koleksiyonlar, modacısından bir iz ve ezgiyi üzerinde taşır.
Moda koleksiyonlarının hazırlanmasında zaman kavramı önemlidir. Modacılar, koleksiyonlarını mevsimlere, yüzyıllara, 50'ler 60'lar gibi dönemlere ya da tamamen özgün çizgilere göre belirler. Bu gibi koleksiyon dönemleri genel olarak özgür fikirler üzerine tasarım gerçekleştiren bireysel modacıların koleksiyonlarında görülür. Koleksiyon hazırlama süreçleri tasarımcılar için zahmetlidir. Özellikle ticari koleksiyon hazırlayan modacılar; toplumsal beklentiler, popüler çizgiler ve renkler ile kumaş çeşitleri gibi onlarca farklı değişken arasından beğeni kazanacak tasarımları yaratmak durumundadır.
Modacılar ve markalar, hazırladıkları koleksiyonlarda kişilere imaj ve şıklık katan tasarımları oluşturur. Koleksiyonların bu şekilde hazırlanmasında, tüketicilerin kendilerini rahat ve şık hissettiren koleksiyonları tercih etmeleri belirleyicidir. Koleksiyonların oluşturulmasında sürdürülebilirlik önemli bir konudur. Kültürden kültüre, kişiden kişiye değişen beklentilere karşılık koleksiyonların sürdürülebilir olması tasarımcılarına değer katar.
Kontur
Kontur, en yalın anlamıyla kesim ya da çizim yapılırken nesneyi belirlemek için çizilen sınır çizgileridir. Çizim yapılırken çevresinden kontur geçilen bir nesne, genel görünümde daha ön planda gösterilmiş olur. Kesimi yapılacak materyaller için çekilen kontur ise kesilecek olan bölümün belirli hale getirilmesini sağlar. Kontur kelimesine eş anlamlı olarak bazı yerlerde kenar çizgisi, çevre çizgisi ifadelerinin de kullanıldığını görebilirsiniz.
Kontur terimi birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Görsel sanatlarda sıklıkla başvurulan bir teknik olan bu yönteme, çizimi yapılan nesnenin yada bir resim içindeki bölgenin daha estetik bir görünüme kavuşması için sıklıkla başvurulmaktadır. Çizim yapılırken kullanılan kontur teknikleri, el ile yapılan çizimlerde görülebilirken bilgisayar ortamında yapılan çizimler için programlanmış çeşitli kontur teknikleri bulunur. Bu teknikler ile çizilen kontur, bir tür efekt olarak çizimdeki nesnelere hoş bir görüntü katar. Ayrıca yapı ve inşa sektöründe de bu terimin sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. Çeşitli motif ve figürleri çevrelemek için kullanılan kontur çizimine bu alanda çevre çizgisi de denilmektedir.
Çizim yapılırken oluşturulan kontur çizgileri düzgün bir kesimin olmazsa olmazıdır. Kesim yapılacak görsellerin çevrelerinden kontur geçildiği zaman düzgün bir kesim yapılabilir. Bu kesimler el ile yapılabildiği gibi, dijital kesim makineleri kullanılarak da düzgün bir şekilde gerçekleştirilebilir. Böylece birçok alanda kullanılan kontur çizgisi, çizim ve kesim işlemlerini kolaylaştırması açısından da son derece faydalıdır. Diğer yandan kontur çizgisi ve taslak çizgisi arasında fark vardır. Bu iki çizim tekniği, zaman zaman aynı anlamdaymış gibi kullanılabilir. Taslak çizgileri, genellikle bir çizimin ön çalışması olarak yapılan kaba çizimdeki çizgiler anlamına gelir. Kontur ise oluşturulan görseli veya görselde istenen nesne çizimlerini belirtili hale getirmek için çizilir.
Kreasyon
Moda ve giyim alanında kreasyon; bir terzi, modacı, modaevi veya markanın çeşitli renk ve çizgisel dokunuştaki tasarımları yaratıcılıkla birleştirerek ortaya koydukları yeni modellere verilen isimdir. Kreasyon kelimesi, moda dilindeki anlamının dışında yaratıcılığın söz konusu olduğu birçok alanda, yaratılan ürünler veya ortaya konulan eserler anlamında da kullanılır. Moda kreasyonlarının, giyimin geçmişten gelen özelliklerini günün çağdaş trendleriyle harmanlama ve bir üst boyuta taşıma özelliği de bulunur. Her zaman daha şık, estetik ve etkileyici tasarımlar ortaya koymayı amaçlayan moda ve giyim kreasyonları ile ilgili bilgi, tavsiye ve yorumların yayımlandığı çeşitli web siteleri ya da bloglar vardır.
Moda ve giyim alanındaki kreasyon türleri; yıl, mevsim, ünlü modacılar, modaevleri, marka ve desen isimleri ya da erkek giyim kreasyonları, kadın giyim kreasyonları gibi genel isimlerle anılır. Mevsim isimleriyle anılan kreasyonların arasında sonbahar, kış, ilkbahar, yaz, Sonbahar/Kış, İlkbahar/Yaz gibi çeşitli kreasyon türleri bulunur. Mevsimsel kreasyonlar o mevsimin iklim koşullarına ve günün moda trendlerine uygun olan şık, estetik ve etkileyici tasarımlar yaratmayı hedefler. Modacıların ya da modaevlerinin isimleriyle anılan kreasyonlar, bulundukları ülkede veya dünya çapında ün yapmış ünlü modacı veya modaevlerinin yarattığı özgün tasarımlardan oluşur. Marka isimleriyle ifade edilen kreasyonlar da yine ülke veya dünya genelinde tanınan ünlü markaların üretmiş oldukları çeşitli özgün tasarımlardan oluşur. Ünlü modacı, modaevi veya markaların üretmiş olduğu kreasyonların, zaman zaman çeşitli kadın ve erkek modellerin katılımıyla düzenlenen gösterişli defilelerle tanıtımları yapılmaktadır. Moda ve giyim alanındaki ana kreasyon türlerinin, kendilerine özgü alt kreasyon isimleri ile anılan çeşitli alt kreasyon türleri de vardır. Plaj kreasyonları, kısa elbise kreasyonları, kadın iç giyim kreasyonları, büyük beden kreasyonları, etek kreasyonları gibi tasarımlar bu alt kreasyon türleri arasında yer alır.
Atlas
İtalyanca tüysüz parlak anlamında olan "talise" kökünden gelen atlas, ince ipekten sık dokunmuş, altın ve gümüş tellerle işlenmiş bir kumaş türüdür. Satene benzeyen bu düz renkli, sert ve parlak kumaş türü, özellikle abiye kıyafetlerde ve elbiselerde sık kullanılır. Atlas kumaş, tüm dünyaya 14. yüzyılda Araplar aracılığıyla yayılmıştır. Osmanlılar, Selçuklular ve Bizanslılar tarafından da sık tercih edilen kumaş, tarihte Frank atlası olarak da adlandırılmıştır. Atlas kumaşın öne çıkan özelliği düz renk ve parlak olmasıdır. Sert ve ipekli bu kumaş türü, dayanıklı olması ve şık görünümü nedeniyle özel gecelerde ve davetlerde giyilen gece elbiselerinde oldukça sık kullanılır.
Atlas kumaşta beş atkı ve beş çözgü ipliği bulunur. Her çözgü ipliğine karşı bir bağlantı noktası olan kumaşta, bağlantı noktaları birbirine değmez. Bu yönüyle hem satenden hem de polyester kumaştan ayrılan atlas kumaş, günümüzde çoğunlukla pamuktan üretilir. Dokuma özelliği nedeniyle son derece kalın ve ağır bir kumaş olan atlas, dayanıklı olması açısından da sektörde sık tercih edilen bir kumaş türüdür. Bunun yanı sıra çok fazla kırışmaz ve kolay ütülenir. Atlas kumaş iki çeşitten oluşur. Eğer kumaş yüzeyinde çözgü iplikleri ağırlıktaysa bu kumaşa çözgü atlası, atlas iplikleri ağırlıktaysa atkı atlası denir.
Atlas kumaş hataya açık olmayan, dikimi profesyonellik isteyen bir kumaş türüdür. Uzman bir terzinin elinde çok estetik ve göz alıcı bir kıyafete dönüşebilir. Günümüzde hazır giyim ve moda sektöründe önemli bir yere sahip olan atlas kumaş, şık, parlak ve sağlam kumaş dokusu nedeniyle pek çok kadın tarafından tercih edilir. Atlas kumaş, günümüzde gece kıyafetleri ve abiye kıyafetlerin yanı sıra iç çamaşırları, gömlek ve etek gibi parçalarda da sık kullanılan bir kumaş çeşididir.
Melanj
Dokumacılıkta ve tekstilde kullanılan terimlerden biri olan melanj, değişik renkteki elyafların farklı oranlarda karıştırılması ile hazırlanan çok renkli bir iplik türüdür. Sözcük anlamı “karışık şey, muhtelif şeylerden ibaret” olan melanj, Fransızca kökenli bir sözcük olup genellikle terim anlamı ile karşımıza çıkar. Kırçıllı görünümü ve değişen renk tonları ile tek renkli ipliklerden ayrılan melanj, kullanılan ham maddenin doku, yumuşaklık, kalınlık ve esneklik gibi karakteristik özelliklerini yansıtır. Melanj iplikler üretilirken iplikte istenilen renk miktarı, kullanılan boyalı elyaf miktarına göre değiştiği için melanj, karışık renkli iplikler olarak tanımlanır.
Melanj iplik hazırlanırken harman hallaç, vigure baskılı kamgarn tops ve bantlardan dublaj denilen üretim yöntemleri kullanılır. İplik üretiminde genellikle standartlaşmış harman elyaf karışımları tercih edilir. Melanj iplikte, ilk aşamada elde edilen rengin kalitesini yitirmemesi için ipliğin içerisine sim, kırçıl, nope, yün, angora gibi elyaflar ikinci adımda ise dublaj dairesi uygulanır ve böylece farklı karışımlar yapılarak birden çok iplik üretilir. Farklı yöntemlerle hazırlanan melanj iplikler, ağırlıklı olarak dokumada ve örmede kullanılır. Melanj ipliklerin karışımında kullanılan her elyaf çeşidi ipliğin kalitesini ve türünü değiştirebilir. Yün ağırlıklı elyaflar tekstil alanında kullanılan melanj kumaşların üretiminde rol oynar. Üretiminde ağırlıklı olarak kullanılan ipliğe göre kumaşlar; pamuk melanj, polyester melanj, viskon melanj ve penye melanj gibi isimler alır.
Melanj iplik çeşitlerinden üretilen kumaşlar modaya bağlı olarak ev tekstilinden giyime kadar her alanda kullanılabilir. Mobilya kaplamalarında sıkça duyulan gri melanj daha birçok ev tekstil eşyasında görülür. Giyim sektöründe ise ağırlıklı olarak sweatshirt, tişört ve eşofman gibi parçalarda kullanılan kumaşlar; kaban, bere veya kazak gibi kışlık giysilerde de sıkça tercih edilir. Üretildiği ipliğe göre dokusu değişen melanj kumaşın tekstilde kullanıldığı alanlar oldukça geniştir.
Modellist
Moda ve tekstil sektöründe en önemli elemanlardan biri de modelistlerdir. Modelistler, bir ürünü seri üretime hazırlar. Bu sebeple iyi bir ürün için modelistlerin ölçü ve kalıp çıkarma konusunda iyi bir iş ortaya koymaları gerekir. Moda ve tekstil sektöründe hizmet veren pek çok kuruluş, kendi tasarımları ortaya koyar. Tasarımcıların hazırladığı ürünler, seri üretime başlanmadan önce modelistlerin elinden geçer. Modelistler, tasarımcının belirlediği ürün için uygun ölçüleri belirler ve daha sonra kalıp hazırlar. Üründe kullanılacak malzemeyi de tespit eder ve çıkardığı kalıba göre numune dikimi yapar. Böylece seri üretim için incelenmesi gereken ilk örnekler ortaya çıkar.
Modelistler kalıp hazırlarken pek çok faktörü göz önüne almak durumundadır. Öncelikle, tasarımcıdan çıkan ürün hakkındaki tüm tasarım detaylarını bilmesi gerekir. Daha sonra ürünün esnekliği gibi çeşitli özellikleri de göz önüne alarak kalıp için en doğru şekli hesaplar. Bunun için beden çizim araçları ile çeşitli bilgisayar programlarını kullanır. Daha sonra kalıbı, kağıt yardımı ile ortaya çıkarır. Kağıttan kalıp çıkarma esnasında, atıkları en aza indirmek için parçaları doğru yerleştirme konusunda özen gösterir. Ürüne dair cep ve pili gibi detayları kalıp üzerinde düzenler. Kalıbı çıkarttıktan sonra da kesim ve dikim aşamasında görev alır. Dikim esnasında hata çıkması durumunda bunları düzeltir. Son olarak da numune kontrollerden geçtikten sonra dikim talimatı verir ve ürünü seri üretime sokar.
Modelist olmak için uzun süreli eğitimler yoktur. Modelistlik daha çok tecrübeye dayalı olan bir iştir. Bununla birlikte çeşitli kurumlar tarafından modelistlik programları düzenlenir ve modelist sertifikası verilir. Öte yandan bir modelistin değişime ve gelişime açık olması, takım çalışmasına uyumluluk göstermesi, ayrıca planlama ve organizasyon becerisine sahip olması gerekir.
Modernlik
Teknolojik gelişmeler ile birlikte toplum hayatına dahil olan ve son yıllarda popülerliği artan bir kavram olan 'modernlik' hemen her alanda kişilere ve olaylara etki eder. Modernliğin etkilediği alanlardan bir tanesi de giyim, yani moda alanıdır. Moda ve giyim alanında modernlik akımının etkisi hem kıyafetlerde hem aksesuarlarda hem de bunları bir arada kullanma biçimlerinde gözlemlenir.
Modernlik akımına spor elementler ile birlikte yılların eskitemediği önceki akımların harmanı denilebilir. Burada sözü edilen önceki akımlar, uzun yıllar boyunca toplumu etkisi altına almış ve bu etki ile modaya yön vermiş akımları temsil eder. Örneğin, Haute Couture, bir zamanların elit moda akımlarından biri olarak tarihe geçmiştir. Modern öncesi dönemde toplumun üst kesimleri tarafından belirlenen, lüks kumaşların kullanıldığı, terzilerin ve tasarımcıların özel tasarımlarının değerli olduğu bir moda anlayışı bulunur. Ancak modernlik akımı ile birlikte moda içinde farklı yaklaşımlar ortaya çıkar. Modernlik akımında artık sadece üst kesimin belirlediği ve onlara özel olan bir giyim tarzı yoktur. Aynı zamanda elit ve yönetici kesimden olmayan halkın ortaya koyduğu moda akımı da ortaya çıkar. Bu iki moda akımı zamanla birbirini etkileyerek 'modernlik' akımını temsil etmeye başlar.
Markaların özel tasarımları ile birlikte, onlara çok benzeyen ancak fiyatı çok daha uygun olan ürünlerle halkın kullandığı moda ürünler zamanla her yere yayılır. Modern yaşamın koşuşturmasına uyum sağlayan modernlik akımı hem rahat hem de şık parçaları birleştirir. Eskiden yalnızca lüks görülen şık parçalarla birlikte spor ve gündelik parçalar bir arada kullanılır. Aynı zamanda bunlara Uzak Doğu akımları da eklenir. Çok daha renkli ve eğlenceli, modernliği yansıtan ve ulaşılabilir olan ürünlerle çeşitlenir. Yani modada modernlik; rahat, spor, şık, gösterişli, renkli, herkese hitap eden, son derece çeşitli, eskileri yok saymayan ancak bunları günümüze uyarlayan bir akımdır.
Polikromi
Polikromi, Fransızca kökenli ve renklerle ilişkili sözcüklerle üretilmiş bileşik bir kelimedir. Çok renklilik anlamına gelen bu kelime, özellikle birleştirme yoluyla farklı renklerin bir arada bulunduğunu tanımlarken kullanılmaktadır. Poli kelimesi, özellikle bileşik isimlerde "çok" anlamına gelen bir ön ektir. Aynı zamanda dolu, doldurmak, komple gibi kelimelere yakın anlamdadır. Kromo ise bileşik kelimelerde kullanıldığında renge ilişkin anlamına dair kullanılan hem Fransızca hem de İngilizce ortak kelimelerdendir. Sanatın birleştirici gücünün de etkisiyle kelime özgün olarak Polikromi olarak yaygınlaşmıştır.
Sanatsal öğelerde birbirinden bağımsız renklerin bir arada yer aldığı yapıtları tanımlarken Polikromi kelimesi yüzyıllardır kullanılmaktadır. Kendiliğinden farklı renklerin değil, tamamen yapıtın oluşturulması esnasında sanatçının tasarımının bir parçası olarak farklı renklerin kullanılması anlamına gelmektedir. Özellikle teknik olarak 3 ana renkten fazlası kullanıldığında bu, polikromi ile tarif edilmektedir. Üretim esnasında kullanılan terminolojik kelime, son kullanıcıya kadar ürünün belirleyici unsurlarını açıklarken tercih edilmektedir. Günümüzde birçok malzemenin üretim ve satışı esnasında polikromi kelimesi, çok renkli anlamını koruyarak ürün özelliğini belirtmektedir.
Günümüzde tasarımcıların, kullandıkları materyalin özelliklerine göre polikromi yöntemiyle de yapıt ürettikleri bilinmektedir. Kullanılan her ürünün bir tasarım niteliği taşıdığı, ham madde seçimi gibi renk tercihlerinin de tasarıma dair bir sanatsal çalışma olduğu bilinmektedir. Üreticiler, yapıt isimlendirmesi esnasında kullanılan teknik hakkında ipucu içeren adlandırmalar yaparak son kullanıcıya bilgi verebilmektedir. Bu bilgilendirmeler, genellikle üretim esnasında temel alınan sanat ve tasarım hakkındadır. Gözle görülebilen, insanların zevk ve hislerine hitap eden çalışmalarda sanatsal etkiyi yansıtmak üzere birçok teknik geliştirilmiştir. Eski zamanlardan bugüne kalan bazı mimari eserlerde, bu sanatsal etkinin çok renklilik anlamına gelen polikromi ile verildiği, seramik kap ve takı gibi materyallerde tercih edildiği bilinmektedir.
Raport
Raport, bir desenin düzenli tekrar eden en küçük birimidir. Bu doğrultuda, kumaş üzerindeki desen motifleri enine ve boyuna eşit aralıkla tekrar eder. Burada kumaş üzerindeki desen, motiften farklı olarak raportların sağ - sol ve aşağı – yukarı tekrarı ile meydana gelir. Raportlar, tasarım aşamasında daima bir kare ya da dikdörtgen içerisinde düşünülür ve buna göre yapılacak ayarlamalarla hazırlanır. Bunun yanı sıra raport, yana ve üste doğru ilaveler yapılarak istenilen büyüklüğe kadar çoğaltılabilir.
Raportlama, deseni oluşturan motiflerin birbirlerine yakınlık ve uzaklıkları, büyüklük dereceleri, renkleri ve gruplandırılması açısından farklılıkların ortadan kaldırılarak düzenlenmesi işlemidir. Bu açıdan raportlama işlemi ile bir baskı deseni ya da örgüde kullanılan renkler açısından farklılık oluşturacak biçimde sıralanan çözgü ve atkı iplikleri sınırlandırılır. Raportlama işlemi için desende çözgü yönüne tekrar eden aynı motifler arası uzaklık “raport boyu”, atkı yönünde tekrar eden aynı motifler arası uzaklık ise “raport eni” olarak tanımlanmaktadır. Bu aşamada, kumaş üzerinde aynı ya da farklı desen kompozisyonlarına yönelik tasarımlar için tam raport (1/1) ve kademeli raportlar (1/2, 1/3, 1/4) kullanılır.
Bir ürünün tasarımında kullanılan renk ve desenler, kumaş üzerinde fazla karışık ve rahatsız edici bir şekilde ön planda olmamalıdır. Bu doğrultuda başarılı bir tasarım ortaya koymak için renk ve desen düzenlemeleri bakımından doğru bir kompozisyon oluşturmak gerekir. Bu nedenle kumaş üzerindeki bir desenin metraj aşamasına geçebilmesi için öncelikle raportlanması gerekir. Raportlama yapılmayan kumaş tasarımlarında ortaya çıkan malzeme estetik değer taşısa da, üretimde kullanılamadığı için kumaş deseni olarak bir değer ifade etmez. Raportlama işlemi öncesinde desen baskısının yapılacağı makine, baskı için kullanılacak boyarmadde ve makinenin çalışabildiği maksimum renk sayısı belirlenir. Sonrasında şablon ölçüleri baz alınarak raport ölçülerine karar verilir. Belirlenen raport bilgilerine göre tasarımcı tarafından yapılan raportlama işlemi sonrasında kumaş tasarım süreci tamamlanmış olur.
Retro
Retro, en temel ifade ile yakın geçmişte trend olmuş moda akımlarını yeniden üreten, türeten bir tarzdır. Kabul gördüğü şekliyle, bir tarzın ya da tasarımın retro olarak adlandırılması için en az 15 ila 20 sene önceye ait olması gerekir. Sözlük anlamı “geriye dönüş" olan retro, eski tarzı çağrıştırmakla birlikte içerisinde modern birtakım yenilikleri de barındırabilir. Bu tasarım stilinin oldukça geniş bir kullanım alanı mevcuttur.
Retro; tekstil, mobilya, mimari, sanat ve daha pek çok alanda kendini gösterir. Evler, bahçeler, ofisler yani tüm yaşam alanlarında yansımasına rastlanabilir. Duvar renginden dekoratif aksesuarlara, kıyafetlerden oda tekstil ürünlerine ve hatta elektronik cihazların dış görünümlerine değin pek çok materyale kolaylıkla adapte edilebilir. Modası asla geçmeyen retro giyim tarzı, geçmişe yönelik nostalji arayışında olanların bilhassa ilgisini çeker.
Moda terimi olarak, geçmiş yıllarda belli bir döneme ait olan ve yaygın biçimde tercih edilmiş giyim ürün ve aksesuarlarının yeniden türetilmesi, üretimi, kullanımı ve popülerleşmesini ifade eder. 1990’lı yıllara damgasını vuran jean modasının yıllar sonra tekrar popülerleşmesi buna en iyi örnektir. Geniş bir etki alanı olmakla birlikte retro stilin en fazla karşılaşıldığı mecralardan biri, giyim sektörüdür. Çoğunlukla sanat akımlarının ve yaşam biçimlerinin şekillendirdiği geçmiş tarzlar retro stil ile yeniden canlandırılarak yepyeni anlamlar kazanır. Hem zengin bir içerik hem de ideal dışa vurum olanağı sunması pek çok kişi için cezbedicidir. Retro modasının en önemli özelliklerinden biri, güncel modaya nazaran daha abartılı olmasıdır. Fötr şapkalar ya da yüksek bel pantolonlar bu duruma örnek olarak verilebilir. Eski dönem elbiseler, pantolonlar, montlar, şapka ve etekler modaya bağlı olarak farklı tarzlarda üretilir ve mevcut dönemin ambiyansını şekillendirir.
Sofistike
İnsan davranışlarından modaya kadar birçok alanda kullanılan sofistike, farklı anlamlar taşıyan Fransızca kökenli bir sözcüktür. İş veya nesne için tanımlandığında “karmaşık, özel ve çok yönlü” anlamlarına gelen sözcük, bir insan için kullanıldığında “yapmacıklı davranan, doğallığını kaybetmiş, karmaşık yapılı” gibi olumsuz anlamlar taşımaktadır. Moda alanında ise ince bir zevki yansıtmak için kullanılır ve zarif, estetik yönü güçlü giyim tarzını ifade eder. Günümüzde modanın da etkisiyle anlamı genişlemiş ve “bilgili, kültürlü, seçkin” gibi olumlu anlamlar da kazanmıştır.
Sofistike moda anlayışında özellikle yaratıcılık ve özgünlük ön plana çıkar. Alışılmış moda kuralları dışında her türlü eşya, sofistike giyimde kullanılabilir ve her türlü obje, aksesuar olarak kombinleri tamamlayabilir. Ekose desenleri ve çok desenli kumaşlar, sofistike giyimin en karakteristik özellikleri olur ve sıra dışı objeler aksesuar olarak tercih edilir. Çok yönlü parçalar, alışılmışın dışında renkler, desenler ve bir arada zor kullanılan kumaşlar özel bir stil oluşturmaya yardımcı olur. Kişinin hayal gücünü ve yaratıcılığını yansıtan bir tarz olduğu için kuralları yoktur ve sofistike giyimde kadınsı çizgiler öne plana çıkar.
Moda kavramı olmasının yanında dekorasyon kavramı olarak da kullanılmaya başlanan sofistike, modada olduğu gibi, birbiri ile uyumsuz parçaların bir arada kullanılmasına dayanır. Aydınlatmada, hem parlak LED ışıklar hem mum ışığı gibi loş ışıklar bir arada kullanılır. Mobilya seçiminde modern ve klasik parçalar aynı ortamda yer alır. Özellikle dinlenme köşelerinde kadife ağırlıklı mobilyalar öne çıkar ve abajurlar, mumlar ile sıcak aydınlatma yapılır. Kumaş tercihinde kadifenin yanında lüksü hatırlatan ipek veya saten kumaşlar tercih edilir. Renk tercihinde beyazın ve yumuşak tonların ağırlıklı kullanıldığı görülürken aynı ortam içinde zıt renkler de tercih edilip bir tezat oluşturmak amaçlanır.
Soft
Soft, Türkçede 'yumuşak' anlamına gelen bir kelimedir. Yumuşak kelimesi ise dokunulduğunda hoş bir his bırakan, eski biçimini kaybeden, katı olmayan olarak tanımlanır. Buna bağlı olarak soft moda akımı ve soft parçalar; yumuşak, sakin ve nazik oluşu temsil eder. Aslında bir bütünü temsil eden 'soft olmak' giyimde, yani kıyafet seçimlerinde kendini bazı temel ürünlerle, kumaşlarla ve renklerle gösterir. Bunlardan en başta gelen renk seçimidir. Renk seçimi yapılırken genellikle pastel renklerden yana durulur. Uysal, çarpıcı olmayan ve pastel renkler genellikle soft seçimleri yansıtır. Bu renkler bir arada kullanıldıklarında hem uyum içerisinde hem de göz yormayan tercihlerdir.
Soft seçimlerin bir diğer önemli noktası, narin ve yumuşak kumaşların özenli ve bir arada kullanılmasıdır. Bu kumaşlar genellikle pamuk ve keten gibi yumuşak kumaşlar veya saten gibi yine göze batmayan kaygan kumaşlar olmaktadır. Soft giyinirken kumaş seçimi ne olursa olsun; beyaz, krem ve açık gri gibi belirsiz renklerin kullanımı yaygındır. Bütün olarak incelendiğinde ise göze batmayan bir görünümün olduğu, ancak aynı zamanda her ortama uyum sağlayabilecek kadar şık bir kombin yapılabildiği söylenebilir. Yani soft giyim ve buna bağlı olarak kullanılan aksesuarla birlikte hem şık hem de gösterişten uzak bir görünüm oluşturulur.
Soft tarz yansıtılırken genellikle hasır çanta ve şapka çeşitleri, bez ayakkabı modelleri, sade sandalet modelleri yaz görünümlerinin vazgeçilmezleridir. Aynı şekilde düz ve tek renkten oluşan ayakkabı tercihleri, benzer renklerin bir arada kullanımı ve abartıya kaçmayan kıyafet seçimleri diğer mevsimlerde görülür. Soft tarzın ve soft giyimin en radikal olduğu alan 'takılar' olabilir. Kıyafete uygun renklerde olan, fakat diğer seçimlerin yanında göze daha renkli ve büyük görünen aksesuar tercihleri yapılabilir.
Tayyör12087197
Fransızca kökenli olan ve kadın giyiminin en ilgi çekici kategorilerinden birini oluşturan tayyör kelimesi, ceket ve etekten oluşan kombinasyonu ifade eder. Tayyör, kelime anlamı olarak esasen “iki parçalı giysi” anlamına gelir. Tayyörün içine bluz gibi bir kıyafet daha giyildiğinden aslında üç parçadan oluşur demek de mümkündür. Tayyörü döpiyesten ayıran detaylardan biri, içe giyilen bu tekstil ürünüdür. Yani tayyörde ceket içerisinde başka bir kıyafet bulunurken döpiyes tek başına giyilir. Vücudu saran yapısı ile öne çıkan tayyörler özel dikim teknikleri ile rahat hareket etmeyi sağlar. Hem feminen hem de maskulen tarzı yansıtma başarısı ile öne çıkan tayyörün her mevsime uygun modelleri rahatlıkla bulunabilir. Farklı renk, desen, kumaş ve aksesuar detayları ile çeşitlilik sunan bu ceket – etek kombinleri şık ve estetik bir görünüm de vadeder. Gece ve gündüz etkinliklerinde, resmi davetlerde oldukça fazla tercih edilen tayyör ile hem modern hem de retro bir stil yaratmak mümkündür.
Tayyörün bedeni saran yapısı göz alıcı bir imajın yanı sıra klas bir duruş da sunar. Kaliteli kumaştan imal edilen modeller, konforu artırırken uzun süre kullanım olanağını da beraberinde getirir. Tayyör kumaşının doğru bakım, temizleme ve muhafaza gerektirdiğini de bu noktada belirtmek gerekir. Yalnızca giyimle dahi, girilen ortamda öne çıkmak için tayyör oldukça fazla tercih edilir. Kombinlere uygun aksesuarlarla bir arada kullanıldığında sonuçlar çok daha ilgi çekici olur. Tayyörler yeni sezonun talepleri ile her yıl farklılaşır ve çeşitliğini giderek artırır. Büyük düğmeli, yaka detaylı, ekoseli, özel kol kesimli ve belden kemerli de dahil çeşitli modelleri bulunan tayyörler, stile farklı bir hava katması ile dikkat çeker. Canlı renkler, ilgi çekici desenler, sade motifler yenilikçi dokunuşlarla harmanlanarak tüketicilerin beğenisine sunulur.
Trend Setter
Trendsetter, modayı belirleyen kişilere denir. Trendsetter olan kişilerin bazı özellikleri bulunur. Bu özellikler arasında, takip edilen kişi olmak önem taşır. Trendsetter olan kişiler, trend olan ürünler ile doğrudan ilgilidir. Trend sözcüğü yabancı bir kelime olmakla birlikte, İngilizce dilinde 'dönmek' ve 'yadigar' anlamına gelir. Popüler kültürde ise zevkler ve tarzlardaki değişimi ifade etmek için kullanılır.
Moda sektöründe ne tür giysilerin ön plana çıktığını trendsetter olan kişiler belirler. Bir başka ifade ile trendsetter olan kişiler, modadaki değişimi tetikler. Trendsetter'lar ile trend kaynakları sık sık karıştırılır. Trendsetter olan kişiler, sıfırdan bir tasarım ortaya koymaz. Var olan bir şeyi popüler hale getirir. Son dönemlerde popüler olan kimono kıyafetler, aslen Japon kültürünün bir parçası olup trend kaynağı Japon halkı olarak ön plana çıkar. Trendsetter'ler ise Japonya'ya gidip bu kıyafetleri dünyaya yayan ve kıyafetlerin birçok kişi tarafından tanınmasını sağlayan kişilerdir.
Bir trend kaynağına ait ürünü dünyaya yayma işi; televizyonlar, gazeteler, sosyal medya mecraları, reklamlar, filmler ya da defileler gibi farklı kaynaklar aracılığı ile olur. Bu sebeple trendsetter'ler daha çok ünlü isimler, sosyal medya fenomenleri, tasarımcılar ve zenginler gibi toplumda öne çıkan gruplara dahil olan insanlardan oluşur. En önemli özellikleri ise çok sosyal olmaları olarak öne çıkar. Trendsetter olan kişilerin farklı sosyal çevrelere girebilme cesaretleri vardır. Böylece gördükleri ya da deneyimledikleri herhangi bir şeyi geniş çevrelere yayabilirler. Bununla birlikte trendsetter olmak için genç ya da kariyer sahibi biri olmak gerekmez. Cesur, araştırmayı seven ve meraklı olan pek çok kişi trendsetter olabilir. Dolayısıyla trendsetter'lar arasında farklı yaşlardan ve farklı iş meslek gruplarına dahil olan pek çok kişi vardır.
Valör
Sanatta, tekstilde kullanılan anlamıyla valör, renk değeri anlamına gelir. Renklerin açık ve koyu tonları arasındaki ilişki valör ile tanımlanır. Aynı zamanda ton dereceleri de bu ifade ile belirtilir. Derinlik ve üçüncü boyut elde etmek için resimlerde açık koyu valörden yararlanılır. Objenin gölgede kalan kısmı daha koyu tonlarda olacağından boyutlu görünüm kazanır. Nesnenin ışığı yansıtma düzeyi valör değeridir. Rengi belirleyen bu siyah ve beyaz oranı ise özet olarak bir parçanın, diğer bir parça ile olan ilişkisidir. Rengin üç fiziksel özelliği bulunur. Rengin adı, valörü, değeri ve şiddeti rengi oluşturur.
Bir resmin, heykelin formu valörler ve renklerle birbirine bağlıdır. Bir an için rengin doğada olmadığı düşünüldüğünde geriye kalan valördür. Valör, parçanın karanlık ve aydınlık üzerinden kurduğu ilişkidir. Valör ve renk bir arada, bir tablonun kompozisyon elemanlarını oluşturur. Bir rengi, deseni ön plana alan valörüdür. Bir sanatçının eserindeki valörler, renkler ve bu ilişkiler o sanatçıya özgüdür ve onun karakteristiğini yansıtır.
Doğada bir olan bir obje, tuvale aktarılmak istendiğinde ilk yapılan objenin renginin ton değerinin bulunmasıdır. Bir boya tüpten çıktığı gibi kullanılmaz. Bir masa örtüsü ile bir tavşan postunun aynı tonda beyaz olmayabileceği bilinir. İkisi de beyazdır ancak tonları farklıdır, hatta renk valörü veya tonalitesi değişiklik gösterir. Objeye boyut kazandıran, onun hatlarını görmeye yardımcı olan unsur, ışıkla ilişkisi sonucu oluşan ton geçişleridir. Resim sanatında renklerin yoğunluğunu artırarak veya azaltarak dilenen valöre ulaşılır. Resimde gözü aldatan derinlikler valör sayesinde elde edilir. Bir objeye hacim katmanın yanı sıra birini diğerinin daha önünde veya gerisinde göstermek de valör ile mümkündür. Perspektife uygun bir çizimin yanında renk valörlerinde de doğru tercihler yapılarak objeler arası derinlik farkı oluşturulur.
Volan
Volan; giysilerin etek ucu, yaka, kol gibi kısımlarına giysinin kendi kumaşından ya da farklı bir kumaştan kesilen, düz eklendiğinde geniş tarafıyla fırfıra dönüşen bir parçadır. Volan, dikişte bir çeşit süsleme olarak kullanılır. Volanlı kıyafetler hem günlük hem de özel gecelerde giymek üzere oldukça sık tercih edilir. Volan ile fırfır genellikle karıştırılır. Ancak fırfır yapılacak parça genellikle düz kesilir ve büzgülerle zenginleştirilir. Volanda ise büzgü bulunmaz. Hareketli bir ek kumaş parçası olan volan, perdecilikte de kullanılır. Volan, perdelerin dilim aralarında ya da kenarlarında süsleme olarak yer alır ve genelde kedi merdiveni şeklinde durur.
Hazır giyim ve dikiş dünyasında sık kullanılan bir süsleme biçimi olan volan ile pek çok farklı elbise, gömlek, etek ve bluz hazırlanabilir. Volan son derece trend bir süsleme türüdür. Düğün, nişan ya da özel davetler için hazırlanan abiye elbiselerde volan süslemesine sık başvurulur. Yaz elbiselerinin sırt ve göğüs dekoltelerinde kullanılan volan, gömlek ve bluzlarda ise kol ve yaka kısmına hava katarak dinamik bir görünüm elde etmeyi sağlar. Volanlı kıyafetlerde doğru kombin oldukça önemlidir. Eğer volanlı bir bluz giyilecekse sade bir pantolon ya da etekle kombinlenmeli, benzer şekilde volanlı alt parçalar ise daha sade üstlerle kullanılarak şık ve dengeli bir kombin oluşturulmalıdır.
Volan süslemeler farklı çeşitlerde olabilir. Dikey volanlar, elbiselerin ya da bluzların ön kısmında bulunarak kıyafete ayrı bir hava katar. Simetrik volanlar birbirinden eşit uzaklıkta dikilir ve giysilere şık bir görünüm verir. Özellikle abiye elbiselerde estetik bir görünüm veren omuz üstü volanlar; asimetrik elbiselerde, verev yakalarda veya düz elbiselerde bele kadar kullanılabilir. Verev giden volanların yanı sıra jabo volanlar da sık kullanılan modeller içerisindedir. Jabo volanlar, elbise ve bluzların üzerinde zigzag şeklinde yer alırken Y şeklindeki volanlar ise kıyafet yakalarında estetik bir görünüm yaratmada etkilidir.
DSACategoryId/2147483636/12087178/60004640/12087197