Gün
Saat
Dakika
Saniye
Tunik Modelleri
6431 ürün listeleniyor
Kuponlu Ürünler
Girişimci Kadın Ürünleri
Premium Fırsatları
Yurt Dışından Ürünler
İndirimli Ürünler
Hemen Al Sonra Öde
Sepette Kampanyalı Ürünler
Toplam 24 / 6431 ürün
Aradığınız ürünü bulabildiniz mi?
2000
hepsiburada
sözlük
Tunik Kategorisinde En Çok Merak Edilenler
Koleksiyon
Koleksiyon, modanın ortaya çıkardığı tüm çalışmaları niteleyen özel bir kavramdır. Koleksiyon, kişiye özel dikilen kıyafetlerin uzun bekleme süreleri, kısıtlı modeller arasından seçim yapma zorunluluğu gibi nedenler sonucunda ortaya çıktı. 19. yüzyılda başlayan koleksiyon denemeleri, kişilerin ihtiyaç ve beklentilerini deneysel yollarla karşılamak üzerine başladı. Başlangıçta sadece zengin aileler için hazırlanan özel tasarımları içeren koleksiyonlar, zamanla gelişerek farklı kitlelere hitap eden kıyafet tasarımlarını da içine alacak şekilde genişledi. Koleksiyon dendiğinde akla ilk olarak kıyafetler gelse de ayakkabı, çanta, şapka gibi aksesuar çeşitleri de koleksiyonların kapsadığı ürünlerdir.
Koleksiyon hazırlama süreci, günümüzde farklı ihtiyaçları karşılayacak şekilde farklılık gösterir. En yaygın koleksiyon hazırlama şekilleri; markaların mağazaları için hazırladığı ticari koleksiyonlar, bireysel modacıların kendi dünya görüşünü yansıtan özel koleksiyonlar ve kişilerin modacılardan belirli gün ve etkinlik için istediği tasarımları içeren sipariş koleksiyonlardır. Her koleksiyon, tasarlanan ürünleri kullanacak kişilerin istek ve beklentilerine uygun olması amacını taşır. Bununla birlikte hazırlanan tüm koleksiyonlar, modacısından bir iz ve ezgiyi üzerinde taşır.
Moda koleksiyonlarının hazırlanmasında zaman kavramı önemlidir. Modacılar, koleksiyonlarını mevsimlere, yüzyıllara, 50'ler 60'lar gibi dönemlere ya da tamamen özgün çizgilere göre belirler. Bu gibi koleksiyon dönemleri genel olarak özgür fikirler üzerine tasarım gerçekleştiren bireysel modacıların koleksiyonlarında görülür. Koleksiyon hazırlama süreçleri tasarımcılar için zahmetlidir. Özellikle ticari koleksiyon hazırlayan modacılar; toplumsal beklentiler, popüler çizgiler ve renkler ile kumaş çeşitleri gibi onlarca farklı değişken arasından beğeni kazanacak tasarımları yaratmak durumundadır.
Modacılar ve markalar, hazırladıkları koleksiyonlarda kişilere imaj ve şıklık katan tasarımları oluşturur. Koleksiyonların bu şekilde hazırlanmasında, tüketicilerin kendilerini rahat ve şık hissettiren koleksiyonları tercih etmeleri belirleyicidir. Koleksiyonların oluşturulmasında sürdürülebilirlik önemli bir konudur. Kültürden kültüre, kişiden kişiye değişen beklentilere karşılık koleksiyonların sürdürülebilir olması tasarımcılarına değer katar.
Kontur
Kontur, en yalın anlamıyla kesim ya da çizim yapılırken nesneyi belirlemek için çizilen sınır çizgileridir. Çizim yapılırken çevresinden kontur geçilen bir nesne, genel görünümde daha ön planda gösterilmiş olur. Kesimi yapılacak materyaller için çekilen kontur ise kesilecek olan bölümün belirli hale getirilmesini sağlar. Kontur kelimesine eş anlamlı olarak bazı yerlerde kenar çizgisi, çevre çizgisi ifadelerinin de kullanıldığını görebilirsiniz.
Kontur terimi birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Görsel sanatlarda sıklıkla başvurulan bir teknik olan bu yönteme, çizimi yapılan nesnenin yada bir resim içindeki bölgenin daha estetik bir görünüme kavuşması için sıklıkla başvurulmaktadır. Çizim yapılırken kullanılan kontur teknikleri, el ile yapılan çizimlerde görülebilirken bilgisayar ortamında yapılan çizimler için programlanmış çeşitli kontur teknikleri bulunur. Bu teknikler ile çizilen kontur, bir tür efekt olarak çizimdeki nesnelere hoş bir görüntü katar. Ayrıca yapı ve inşa sektöründe de bu terimin sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. Çeşitli motif ve figürleri çevrelemek için kullanılan kontur çizimine bu alanda çevre çizgisi de denilmektedir.
Çizim yapılırken oluşturulan kontur çizgileri düzgün bir kesimin olmazsa olmazıdır. Kesim yapılacak görsellerin çevrelerinden kontur geçildiği zaman düzgün bir kesim yapılabilir. Bu kesimler el ile yapılabildiği gibi, dijital kesim makineleri kullanılarak da düzgün bir şekilde gerçekleştirilebilir. Böylece birçok alanda kullanılan kontur çizgisi, çizim ve kesim işlemlerini kolaylaştırması açısından da son derece faydalıdır. Diğer yandan kontur çizgisi ve taslak çizgisi arasında fark vardır. Bu iki çizim tekniği, zaman zaman aynı anlamdaymış gibi kullanılabilir. Taslak çizgileri, genellikle bir çizimin ön çalışması olarak yapılan kaba çizimdeki çizgiler anlamına gelir. Kontur ise oluşturulan görseli veya görselde istenen nesne çizimlerini belirtili hale getirmek için çizilir.
Kreasyon
Moda ve giyim alanında kreasyon; bir terzi, modacı, modaevi veya markanın çeşitli renk ve çizgisel dokunuştaki tasarımları yaratıcılıkla birleştirerek ortaya koydukları yeni modellere verilen isimdir. Kreasyon kelimesi, moda dilindeki anlamının dışında yaratıcılığın söz konusu olduğu birçok alanda, yaratılan ürünler veya ortaya konulan eserler anlamında da kullanılır. Moda kreasyonlarının, giyimin geçmişten gelen özelliklerini günün çağdaş trendleriyle harmanlama ve bir üst boyuta taşıma özelliği de bulunur. Her zaman daha şık, estetik ve etkileyici tasarımlar ortaya koymayı amaçlayan moda ve giyim kreasyonları ile ilgili bilgi, tavsiye ve yorumların yayımlandığı çeşitli web siteleri ya da bloglar vardır.
Moda ve giyim alanındaki kreasyon türleri; yıl, mevsim, ünlü modacılar, modaevleri, marka ve desen isimleri ya da erkek giyim kreasyonları, kadın giyim kreasyonları gibi genel isimlerle anılır. Mevsim isimleriyle anılan kreasyonların arasında sonbahar, kış, ilkbahar, yaz, Sonbahar/Kış, İlkbahar/Yaz gibi çeşitli kreasyon türleri bulunur. Mevsimsel kreasyonlar o mevsimin iklim koşullarına ve günün moda trendlerine uygun olan şık, estetik ve etkileyici tasarımlar yaratmayı hedefler. Modacıların ya da modaevlerinin isimleriyle anılan kreasyonlar, bulundukları ülkede veya dünya çapında ün yapmış ünlü modacı veya modaevlerinin yarattığı özgün tasarımlardan oluşur. Marka isimleriyle ifade edilen kreasyonlar da yine ülke veya dünya genelinde tanınan ünlü markaların üretmiş oldukları çeşitli özgün tasarımlardan oluşur. Ünlü modacı, modaevi veya markaların üretmiş olduğu kreasyonların, zaman zaman çeşitli kadın ve erkek modellerin katılımıyla düzenlenen gösterişli defilelerle tanıtımları yapılmaktadır. Moda ve giyim alanındaki ana kreasyon türlerinin, kendilerine özgü alt kreasyon isimleri ile anılan çeşitli alt kreasyon türleri de vardır. Plaj kreasyonları, kısa elbise kreasyonları, kadın iç giyim kreasyonları, büyük beden kreasyonları, etek kreasyonları gibi tasarımlar bu alt kreasyon türleri arasında yer alır.
Melanj
Dokumacılıkta ve tekstilde kullanılan terimlerden biri olan melanj, değişik renkteki elyafların farklı oranlarda karıştırılması ile hazırlanan çok renkli bir iplik türüdür. Sözcük anlamı “karışık şey, muhtelif şeylerden ibaret” olan melanj, Fransızca kökenli bir sözcük olup genellikle terim anlamı ile karşımıza çıkar. Kırçıllı görünümü ve değişen renk tonları ile tek renkli ipliklerden ayrılan melanj, kullanılan ham maddenin doku, yumuşaklık, kalınlık ve esneklik gibi karakteristik özelliklerini yansıtır. Melanj iplikler üretilirken iplikte istenilen renk miktarı, kullanılan boyalı elyaf miktarına göre değiştiği için melanj, karışık renkli iplikler olarak tanımlanır.
Melanj iplik hazırlanırken harman hallaç, vigure baskılı kamgarn tops ve bantlardan dublaj denilen üretim yöntemleri kullanılır. İplik üretiminde genellikle standartlaşmış harman elyaf karışımları tercih edilir. Melanj iplikte, ilk aşamada elde edilen rengin kalitesini yitirmemesi için ipliğin içerisine sim, kırçıl, nope, yün, angora gibi elyaflar ikinci adımda ise dublaj dairesi uygulanır ve böylece farklı karışımlar yapılarak birden çok iplik üretilir. Farklı yöntemlerle hazırlanan melanj iplikler, ağırlıklı olarak dokumada ve örmede kullanılır. Melanj ipliklerin karışımında kullanılan her elyaf çeşidi ipliğin kalitesini ve türünü değiştirebilir. Yün ağırlıklı elyaflar tekstil alanında kullanılan melanj kumaşların üretiminde rol oynar. Üretiminde ağırlıklı olarak kullanılan ipliğe göre kumaşlar; pamuk melanj, polyester melanj, viskon melanj ve penye melanj gibi isimler alır.
Melanj iplik çeşitlerinden üretilen kumaşlar modaya bağlı olarak ev tekstilinden giyime kadar her alanda kullanılabilir. Mobilya kaplamalarında sıkça duyulan gri melanj daha birçok ev tekstil eşyasında görülür. Giyim sektöründe ise ağırlıklı olarak sweatshirt, tişört ve eşofman gibi parçalarda kullanılan kumaşlar; kaban, bere veya kazak gibi kışlık giysilerde de sıkça tercih edilir. Üretildiği ipliğe göre dokusu değişen melanj kumaşın tekstilde kullanıldığı alanlar oldukça geniştir.
Modellist
Moda ve tekstil sektöründe en önemli elemanlardan biri de modelistlerdir. Modelistler, bir ürünü seri üretime hazırlar. Bu sebeple iyi bir ürün için modelistlerin ölçü ve kalıp çıkarma konusunda iyi bir iş ortaya koymaları gerekir. Moda ve tekstil sektöründe hizmet veren pek çok kuruluş, kendi tasarımları ortaya koyar. Tasarımcıların hazırladığı ürünler, seri üretime başlanmadan önce modelistlerin elinden geçer. Modelistler, tasarımcının belirlediği ürün için uygun ölçüleri belirler ve daha sonra kalıp hazırlar. Üründe kullanılacak malzemeyi de tespit eder ve çıkardığı kalıba göre numune dikimi yapar. Böylece seri üretim için incelenmesi gereken ilk örnekler ortaya çıkar.
Modelistler kalıp hazırlarken pek çok faktörü göz önüne almak durumundadır. Öncelikle, tasarımcıdan çıkan ürün hakkındaki tüm tasarım detaylarını bilmesi gerekir. Daha sonra ürünün esnekliği gibi çeşitli özellikleri de göz önüne alarak kalıp için en doğru şekli hesaplar. Bunun için beden çizim araçları ile çeşitli bilgisayar programlarını kullanır. Daha sonra kalıbı, kağıt yardımı ile ortaya çıkarır. Kağıttan kalıp çıkarma esnasında, atıkları en aza indirmek için parçaları doğru yerleştirme konusunda özen gösterir. Ürüne dair cep ve pili gibi detayları kalıp üzerinde düzenler. Kalıbı çıkarttıktan sonra da kesim ve dikim aşamasında görev alır. Dikim esnasında hata çıkması durumunda bunları düzeltir. Son olarak da numune kontrollerden geçtikten sonra dikim talimatı verir ve ürünü seri üretime sokar.
Modelist olmak için uzun süreli eğitimler yoktur. Modelistlik daha çok tecrübeye dayalı olan bir iştir. Bununla birlikte çeşitli kurumlar tarafından modelistlik programları düzenlenir ve modelist sertifikası verilir. Öte yandan bir modelistin değişime ve gelişime açık olması, takım çalışmasına uyumluluk göstermesi, ayrıca planlama ve organizasyon becerisine sahip olması gerekir.
Modernlik
Teknolojik gelişmeler ile birlikte toplum hayatına dahil olan ve son yıllarda popülerliği artan bir kavram olan 'modernlik' hemen her alanda kişilere ve olaylara etki eder. Modernliğin etkilediği alanlardan bir tanesi de giyim, yani moda alanıdır. Moda ve giyim alanında modernlik akımının etkisi hem kıyafetlerde hem aksesuarlarda hem de bunları bir arada kullanma biçimlerinde gözlemlenir.
Modernlik akımına spor elementler ile birlikte yılların eskitemediği önceki akımların harmanı denilebilir. Burada sözü edilen önceki akımlar, uzun yıllar boyunca toplumu etkisi altına almış ve bu etki ile modaya yön vermiş akımları temsil eder. Örneğin, Haute Couture, bir zamanların elit moda akımlarından biri olarak tarihe geçmiştir. Modern öncesi dönemde toplumun üst kesimleri tarafından belirlenen, lüks kumaşların kullanıldığı, terzilerin ve tasarımcıların özel tasarımlarının değerli olduğu bir moda anlayışı bulunur. Ancak modernlik akımı ile birlikte moda içinde farklı yaklaşımlar ortaya çıkar. Modernlik akımında artık sadece üst kesimin belirlediği ve onlara özel olan bir giyim tarzı yoktur. Aynı zamanda elit ve yönetici kesimden olmayan halkın ortaya koyduğu moda akımı da ortaya çıkar. Bu iki moda akımı zamanla birbirini etkileyerek 'modernlik' akımını temsil etmeye başlar.
Markaların özel tasarımları ile birlikte, onlara çok benzeyen ancak fiyatı çok daha uygun olan ürünlerle halkın kullandığı moda ürünler zamanla her yere yayılır. Modern yaşamın koşuşturmasına uyum sağlayan modernlik akımı hem rahat hem de şık parçaları birleştirir. Eskiden yalnızca lüks görülen şık parçalarla birlikte spor ve gündelik parçalar bir arada kullanılır. Aynı zamanda bunlara Uzak Doğu akımları da eklenir. Çok daha renkli ve eğlenceli, modernliği yansıtan ve ulaşılabilir olan ürünlerle çeşitlenir. Yani modada modernlik; rahat, spor, şık, gösterişli, renkli, herkese hitap eden, son derece çeşitli, eskileri yok saymayan ancak bunları günümüze uyarlayan bir akımdır.
Polikromi
Polikromi, Fransızca kökenli ve renklerle ilişkili sözcüklerle üretilmiş bileşik bir kelimedir. Çok renklilik anlamına gelen bu kelime, özellikle birleştirme yoluyla farklı renklerin bir arada bulunduğunu tanımlarken kullanılmaktadır. Poli kelimesi, özellikle bileşik isimlerde "çok" anlamına gelen bir ön ektir. Aynı zamanda dolu, doldurmak, komple gibi kelimelere yakın anlamdadır. Kromo ise bileşik kelimelerde kullanıldığında renge ilişkin anlamına dair kullanılan hem Fransızca hem de İngilizce ortak kelimelerdendir. Sanatın birleştirici gücünün de etkisiyle kelime özgün olarak Polikromi olarak yaygınlaşmıştır.
Sanatsal öğelerde birbirinden bağımsız renklerin bir arada yer aldığı yapıtları tanımlarken Polikromi kelimesi yüzyıllardır kullanılmaktadır. Kendiliğinden farklı renklerin değil, tamamen yapıtın oluşturulması esnasında sanatçının tasarımının bir parçası olarak farklı renklerin kullanılması anlamına gelmektedir. Özellikle teknik olarak 3 ana renkten fazlası kullanıldığında bu, polikromi ile tarif edilmektedir. Üretim esnasında kullanılan terminolojik kelime, son kullanıcıya kadar ürünün belirleyici unsurlarını açıklarken tercih edilmektedir. Günümüzde birçok malzemenin üretim ve satışı esnasında polikromi kelimesi, çok renkli anlamını koruyarak ürün özelliğini belirtmektedir.
Günümüzde tasarımcıların, kullandıkları materyalin özelliklerine göre polikromi yöntemiyle de yapıt ürettikleri bilinmektedir. Kullanılan her ürünün bir tasarım niteliği taşıdığı, ham madde seçimi gibi renk tercihlerinin de tasarıma dair bir sanatsal çalışma olduğu bilinmektedir. Üreticiler, yapıt isimlendirmesi esnasında kullanılan teknik hakkında ipucu içeren adlandırmalar yaparak son kullanıcıya bilgi verebilmektedir. Bu bilgilendirmeler, genellikle üretim esnasında temel alınan sanat ve tasarım hakkındadır. Gözle görülebilen, insanların zevk ve hislerine hitap eden çalışmalarda sanatsal etkiyi yansıtmak üzere birçok teknik geliştirilmiştir. Eski zamanlardan bugüne kalan bazı mimari eserlerde, bu sanatsal etkinin çok renklilik anlamına gelen polikromi ile verildiği, seramik kap ve takı gibi materyallerde tercih edildiği bilinmektedir.
Raport
Raport, bir desenin düzenli tekrar eden en küçük birimidir. Bu doğrultuda, kumaş üzerindeki desen motifleri enine ve boyuna eşit aralıkla tekrar eder. Burada kumaş üzerindeki desen, motiften farklı olarak raportların sağ - sol ve aşağı – yukarı tekrarı ile meydana gelir. Raportlar, tasarım aşamasında daima bir kare ya da dikdörtgen içerisinde düşünülür ve buna göre yapılacak ayarlamalarla hazırlanır. Bunun yanı sıra raport, yana ve üste doğru ilaveler yapılarak istenilen büyüklüğe kadar çoğaltılabilir.
Raportlama, deseni oluşturan motiflerin birbirlerine yakınlık ve uzaklıkları, büyüklük dereceleri, renkleri ve gruplandırılması açısından farklılıkların ortadan kaldırılarak düzenlenmesi işlemidir. Bu açıdan raportlama işlemi ile bir baskı deseni ya da örgüde kullanılan renkler açısından farklılık oluşturacak biçimde sıralanan çözgü ve atkı iplikleri sınırlandırılır. Raportlama işlemi için desende çözgü yönüne tekrar eden aynı motifler arası uzaklık “raport boyu”, atkı yönünde tekrar eden aynı motifler arası uzaklık ise “raport eni” olarak tanımlanmaktadır. Bu aşamada, kumaş üzerinde aynı ya da farklı desen kompozisyonlarına yönelik tasarımlar için tam raport (1/1) ve kademeli raportlar (1/2, 1/3, 1/4) kullanılır.
Bir ürünün tasarımında kullanılan renk ve desenler, kumaş üzerinde fazla karışık ve rahatsız edici bir şekilde ön planda olmamalıdır. Bu doğrultuda başarılı bir tasarım ortaya koymak için renk ve desen düzenlemeleri bakımından doğru bir kompozisyon oluşturmak gerekir. Bu nedenle kumaş üzerindeki bir desenin metraj aşamasına geçebilmesi için öncelikle raportlanması gerekir. Raportlama yapılmayan kumaş tasarımlarında ortaya çıkan malzeme estetik değer taşısa da, üretimde kullanılamadığı için kumaş deseni olarak bir değer ifade etmez. Raportlama işlemi öncesinde desen baskısının yapılacağı makine, baskı için kullanılacak boyarmadde ve makinenin çalışabildiği maksimum renk sayısı belirlenir. Sonrasında şablon ölçüleri baz alınarak raport ölçülerine karar verilir. Belirlenen raport bilgilerine göre tasarımcı tarafından yapılan raportlama işlemi sonrasında kumaş tasarım süreci tamamlanmış olur.
Retro
Retro, en temel ifade ile yakın geçmişte trend olmuş moda akımlarını yeniden üreten, türeten bir tarzdır. Kabul gördüğü şekliyle, bir tarzın ya da tasarımın retro olarak adlandırılması için en az 15 ila 20 sene önceye ait olması gerekir. Sözlük anlamı “geriye dönüş" olan retro, eski tarzı çağrıştırmakla birlikte içerisinde modern birtakım yenilikleri de barındırabilir. Bu tasarım stilinin oldukça geniş bir kullanım alanı mevcuttur.
Retro; tekstil, mobilya, mimari, sanat ve daha pek çok alanda kendini gösterir. Evler, bahçeler, ofisler yani tüm yaşam alanlarında yansımasına rastlanabilir. Duvar renginden dekoratif aksesuarlara, kıyafetlerden oda tekstil ürünlerine ve hatta elektronik cihazların dış görünümlerine değin pek çok materyale kolaylıkla adapte edilebilir. Modası asla geçmeyen retro giyim tarzı, geçmişe yönelik nostalji arayışında olanların bilhassa ilgisini çeker.
Moda terimi olarak, geçmiş yıllarda belli bir döneme ait olan ve yaygın biçimde tercih edilmiş giyim ürün ve aksesuarlarının yeniden türetilmesi, üretimi, kullanımı ve popülerleşmesini ifade eder. 1990’lı yıllara damgasını vuran jean modasının yıllar sonra tekrar popülerleşmesi buna en iyi örnektir. Geniş bir etki alanı olmakla birlikte retro stilin en fazla karşılaşıldığı mecralardan biri, giyim sektörüdür. Çoğunlukla sanat akımlarının ve yaşam biçimlerinin şekillendirdiği geçmiş tarzlar retro stil ile yeniden canlandırılarak yepyeni anlamlar kazanır. Hem zengin bir içerik hem de ideal dışa vurum olanağı sunması pek çok kişi için cezbedicidir. Retro modasının en önemli özelliklerinden biri, güncel modaya nazaran daha abartılı olmasıdır. Fötr şapkalar ya da yüksek bel pantolonlar bu duruma örnek olarak verilebilir. Eski dönem elbiseler, pantolonlar, montlar, şapka ve etekler modaya bağlı olarak farklı tarzlarda üretilir ve mevcut dönemin ambiyansını şekillendirir.
Sofistike
İnsan davranışlarından modaya kadar birçok alanda kullanılan sofistike, farklı anlamlar taşıyan Fransızca kökenli bir sözcüktür. İş veya nesne için tanımlandığında “karmaşık, özel ve çok yönlü” anlamlarına gelen sözcük, bir insan için kullanıldığında “yapmacıklı davranan, doğallığını kaybetmiş, karmaşık yapılı” gibi olumsuz anlamlar taşımaktadır. Moda alanında ise ince bir zevki yansıtmak için kullanılır ve zarif, estetik yönü güçlü giyim tarzını ifade eder. Günümüzde modanın da etkisiyle anlamı genişlemiş ve “bilgili, kültürlü, seçkin” gibi olumlu anlamlar da kazanmıştır.
Sofistike moda anlayışında özellikle yaratıcılık ve özgünlük ön plana çıkar. Alışılmış moda kuralları dışında her türlü eşya, sofistike giyimde kullanılabilir ve her türlü obje, aksesuar olarak kombinleri tamamlayabilir. Ekose desenleri ve çok desenli kumaşlar, sofistike giyimin en karakteristik özellikleri olur ve sıra dışı objeler aksesuar olarak tercih edilir. Çok yönlü parçalar, alışılmışın dışında renkler, desenler ve bir arada zor kullanılan kumaşlar özel bir stil oluşturmaya yardımcı olur. Kişinin hayal gücünü ve yaratıcılığını yansıtan bir tarz olduğu için kuralları yoktur ve sofistike giyimde kadınsı çizgiler öne plana çıkar.
Moda kavramı olmasının yanında dekorasyon kavramı olarak da kullanılmaya başlanan sofistike, modada olduğu gibi, birbiri ile uyumsuz parçaların bir arada kullanılmasına dayanır. Aydınlatmada, hem parlak LED ışıklar hem mum ışığı gibi loş ışıklar bir arada kullanılır. Mobilya seçiminde modern ve klasik parçalar aynı ortamda yer alır. Özellikle dinlenme köşelerinde kadife ağırlıklı mobilyalar öne çıkar ve abajurlar, mumlar ile sıcak aydınlatma yapılır. Kumaş tercihinde kadifenin yanında lüksü hatırlatan ipek veya saten kumaşlar tercih edilir. Renk tercihinde beyazın ve yumuşak tonların ağırlıklı kullanıldığı görülürken aynı ortam içinde zıt renkler de tercih edilip bir tezat oluşturmak amaçlanır.
Soft
Soft, Türkçede 'yumuşak' anlamına gelen bir kelimedir. Yumuşak kelimesi ise dokunulduğunda hoş bir his bırakan, eski biçimini kaybeden, katı olmayan olarak tanımlanır. Buna bağlı olarak soft moda akımı ve soft parçalar; yumuşak, sakin ve nazik oluşu temsil eder. Aslında bir bütünü temsil eden 'soft olmak' giyimde, yani kıyafet seçimlerinde kendini bazı temel ürünlerle, kumaşlarla ve renklerle gösterir. Bunlardan en başta gelen renk seçimidir. Renk seçimi yapılırken genellikle pastel renklerden yana durulur. Uysal, çarpıcı olmayan ve pastel renkler genellikle soft seçimleri yansıtır. Bu renkler bir arada kullanıldıklarında hem uyum içerisinde hem de göz yormayan tercihlerdir.
Soft seçimlerin bir diğer önemli noktası, narin ve yumuşak kumaşların özenli ve bir arada kullanılmasıdır. Bu kumaşlar genellikle pamuk ve keten gibi yumuşak kumaşlar veya saten gibi yine göze batmayan kaygan kumaşlar olmaktadır. Soft giyinirken kumaş seçimi ne olursa olsun; beyaz, krem ve açık gri gibi belirsiz renklerin kullanımı yaygındır. Bütün olarak incelendiğinde ise göze batmayan bir görünümün olduğu, ancak aynı zamanda her ortama uyum sağlayabilecek kadar şık bir kombin yapılabildiği söylenebilir. Yani soft giyim ve buna bağlı olarak kullanılan aksesuarla birlikte hem şık hem de gösterişten uzak bir görünüm oluşturulur.
Soft tarz yansıtılırken genellikle hasır çanta ve şapka çeşitleri, bez ayakkabı modelleri, sade sandalet modelleri yaz görünümlerinin vazgeçilmezleridir. Aynı şekilde düz ve tek renkten oluşan ayakkabı tercihleri, benzer renklerin bir arada kullanımı ve abartıya kaçmayan kıyafet seçimleri diğer mevsimlerde görülür. Soft tarzın ve soft giyimin en radikal olduğu alan 'takılar' olabilir. Kıyafete uygun renklerde olan, fakat diğer seçimlerin yanında göze daha renkli ve büyük görünen aksesuar tercihleri yapılabilir.
Trend Setter
Trendsetter, modayı belirleyen kişilere denir. Trendsetter olan kişilerin bazı özellikleri bulunur. Bu özellikler arasında, takip edilen kişi olmak önem taşır. Trendsetter olan kişiler, trend olan ürünler ile doğrudan ilgilidir. Trend sözcüğü yabancı bir kelime olmakla birlikte, İngilizce dilinde 'dönmek' ve 'yadigar' anlamına gelir. Popüler kültürde ise zevkler ve tarzlardaki değişimi ifade etmek için kullanılır.
Moda sektöründe ne tür giysilerin ön plana çıktığını trendsetter olan kişiler belirler. Bir başka ifade ile trendsetter olan kişiler, modadaki değişimi tetikler. Trendsetter'lar ile trend kaynakları sık sık karıştırılır. Trendsetter olan kişiler, sıfırdan bir tasarım ortaya koymaz. Var olan bir şeyi popüler hale getirir. Son dönemlerde popüler olan kimono kıyafetler, aslen Japon kültürünün bir parçası olup trend kaynağı Japon halkı olarak ön plana çıkar. Trendsetter'ler ise Japonya'ya gidip bu kıyafetleri dünyaya yayan ve kıyafetlerin birçok kişi tarafından tanınmasını sağlayan kişilerdir.
Bir trend kaynağına ait ürünü dünyaya yayma işi; televizyonlar, gazeteler, sosyal medya mecraları, reklamlar, filmler ya da defileler gibi farklı kaynaklar aracılığı ile olur. Bu sebeple trendsetter'ler daha çok ünlü isimler, sosyal medya fenomenleri, tasarımcılar ve zenginler gibi toplumda öne çıkan gruplara dahil olan insanlardan oluşur. En önemli özellikleri ise çok sosyal olmaları olarak öne çıkar. Trendsetter olan kişilerin farklı sosyal çevrelere girebilme cesaretleri vardır. Böylece gördükleri ya da deneyimledikleri herhangi bir şeyi geniş çevrelere yayabilirler. Bununla birlikte trendsetter olmak için genç ya da kariyer sahibi biri olmak gerekmez. Cesur, araştırmayı seven ve meraklı olan pek çok kişi trendsetter olabilir. Dolayısıyla trendsetter'lar arasında farklı yaşlardan ve farklı iş meslek gruplarına dahil olan pek çok kişi vardır.
Valör
Sanatta, tekstilde kullanılan anlamıyla valör, renk değeri anlamına gelir. Renklerin açık ve koyu tonları arasındaki ilişki valör ile tanımlanır. Aynı zamanda ton dereceleri de bu ifade ile belirtilir. Derinlik ve üçüncü boyut elde etmek için resimlerde açık koyu valörden yararlanılır. Objenin gölgede kalan kısmı daha koyu tonlarda olacağından boyutlu görünüm kazanır. Nesnenin ışığı yansıtma düzeyi valör değeridir. Rengi belirleyen bu siyah ve beyaz oranı ise özet olarak bir parçanın, diğer bir parça ile olan ilişkisidir. Rengin üç fiziksel özelliği bulunur. Rengin adı, valörü, değeri ve şiddeti rengi oluşturur.
Bir resmin, heykelin formu valörler ve renklerle birbirine bağlıdır. Bir an için rengin doğada olmadığı düşünüldüğünde geriye kalan valördür. Valör, parçanın karanlık ve aydınlık üzerinden kurduğu ilişkidir. Valör ve renk bir arada, bir tablonun kompozisyon elemanlarını oluşturur. Bir rengi, deseni ön plana alan valörüdür. Bir sanatçının eserindeki valörler, renkler ve bu ilişkiler o sanatçıya özgüdür ve onun karakteristiğini yansıtır.
Doğada bir olan bir obje, tuvale aktarılmak istendiğinde ilk yapılan objenin renginin ton değerinin bulunmasıdır. Bir boya tüpten çıktığı gibi kullanılmaz. Bir masa örtüsü ile bir tavşan postunun aynı tonda beyaz olmayabileceği bilinir. İkisi de beyazdır ancak tonları farklıdır, hatta renk valörü veya tonalitesi değişiklik gösterir. Objeye boyut kazandıran, onun hatlarını görmeye yardımcı olan unsur, ışıkla ilişkisi sonucu oluşan ton geçişleridir. Resim sanatında renklerin yoğunluğunu artırarak veya azaltarak dilenen valöre ulaşılır. Resimde gözü aldatan derinlikler valör sayesinde elde edilir. Bir objeye hacim katmanın yanı sıra birini diğerinin daha önünde veya gerisinde göstermek de valör ile mümkündür. Perspektife uygun bir çizimin yanında renk valörlerinde de doğru tercihler yapılarak objeler arası derinlik farkı oluşturulur.
DSACategoryId/2147483636/12087178/60004640/12095591