Gün
Saat
Dakika
Saniye
Elbise Modelleri
Seçimlerinize uygun ürün bulunamadı
Aradığınız ürünü bulabildiniz mi?
2000
hepsiburada
sözlük
Elbise Kategorisinde En Çok Merak Edilenler
Aba
Abâ, birbirinden farklı coğrafyalarda üretilen ilk dokuma örneklerinden biridir. Günümüzde üretimi nispeten kısıtlı olarak devam eden, kullanım alanı daraltılmış kumaş türlerindendir. Tekstil dünyasının ilk üretim kumaşlarından olan abâ, genellikle kaba ve sert bir dokuma olarak bilinmektedir. Birbirinden farklı bölgelerde, coğrafyanın iklimi ve habitatına göre üretilen bir tür kumaştır.
Abâ kumaş dokumasında kullanılan iplikler bölgeden bölgeye değişiklik göstermektedir. Genellikle akla ilk gelen keçi kılıdır, ancak kimi üreticiler koyun yünü de tercih etmektedir. Deve, öküz ve at tüyünden de üretilen iplikler kullanılmaktadır. Farklı doku ve özellikler içeren bu ham maddelerden üretilen iplik, dokunacak malzemenin yapısını da etkilemektedir. Abâ kumaşının sert ve kaba bir dokuma örneği olarak bilinmesinin nedenlerinden biri, yaygın olan çoban giysilerinde keçi kılı kullanılmasıdır. İpliklerin renklendirilmesi geleneksel olarak kök boya ile gerçekleştirilmektedir. Günümüzde bu malzemelerin yerini suni üretilmiş iplikler ve suni boyalar almaktadır.
Abâ kumaşı bölgenin ihtiyaçlarına ve ulaşılabilir malzemesine göre üretilmektedir. Bu ihtiyaçlar genellikle açık alanda kullanılacak giysiler olabileceği gibi, gündelik giyimi de kapsar. Kullanılan malzemenin değişiklik göstermesi gibi motiflerde de desen zenginliği gözlenir. Bölgenin kültürel yapısı, ekonomisi ve giysileri kullanan kişi ve meslek gruplarına göre ortaya çıkan farklılıklar abâ motiflerini de etkilemektedir. Dokumalarda kullanılan sırma, ipek gibi maddi değeri yüksek malzemeler ya da bölge hayvancılığından elde edilen iplikler gibi farklılıklar söz konusudur. Motiflerin azaldığı, abâ kumaşının kaba ve sert malzemelerle üretildiği giysiler de oldukça yaygındır. Abâ kumaşının dokuma malzemesi, dokunduğu yer, hatta motiflerindeki farklılıklar kumaş ismi ve türü olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin, sırmalı veya alacalı gibi motif ve malzeme özelliğinin yanı sıra üretildiği yerin ismini de alan kumaş türleri olarak birbirinden ayrılmaktadır.
Anvelop
Etek uçlarına doğru genişleyen ve dökümlü anlamına gelen anvelop, kadınların rahatlıkla kullanabileceği bir kumaş kesim şeklidir. Kadınların özellikle bu kesimi sevmesinin sebeplerinden biri, beden ölçüsünün olmayışından kaynaklı hem rahat hem de kusurları kapatıcı bir etkisinin bulunmasıdır. Özellikle 1970'li yıllarda ortaya çıkıp o dönemde popülerlik kazanmış kumaş kesim şekli olan anvelop, günümüzde de şık kombinler için tercih edilir. Elbise ve eteklerde kullanılan bu kesim, bunların yanı sıra bluz, gömlek ve tişörtlerde de dekoltede şıklık yaratmak amacıyla değerlendirilir.
Göbek ve bel bölgesindeki fazlalıkları kamufle etmek amacında olan kadınlar için doğru bir tercih olan anvelop kesim kumaşlar, iri yapılı kadınlarda ise dikey çizgilerle gizem ve kamuflaj etkisi yaratır. Hem salaş hem spor hem de şık bir tamamlayıcı olan bu tarz kesime sahip elbiseler, kişinin ilgi odağı olmasında kolaylık sağlar. Kilo vurgusu dışında belinin inceliğini vurgulamak isteyen kadınlar için de bel bölgesinde kullanılan ince bir kemer ile kombinlenen anvelop elbise, hem kadınsı hem şık bir görünüm sağlar. Ayrıca eteğin bel bölgesinde yer alan kendinden ipli modeller de tercih edilebilir.
Şık bir gece kıyafeti olarak kadife veya saten kumaştan oluşan anvelop bir elbise ya da gündüz arkadaş eğlencesinde spor ayakkabıyla kombinlenebilen pamuk ya da keten bir anvelop üst, her zaman şık bir görünüm yaratır. Burada kombini aksesuarlarla bütünlemek önemlidir. Anvelop kesim kıyafetler tüm organizasyonlarda uyumlu bir bütünlük oluşturur. Kimi kaynaklarda zarf kesim ya da kruvaze kesim olarak da bilinen anvelop kesim türüne ait kıyafetler birçok ortam için kolaylık sağlamaktadır. Giyim dolaplarının klasikleri arasına yerleşen bu tarz kıyafetler, günlük hayata bol bol dahil edilerek etkili bir stilde rol oynar.
Aplike
Aplike, düz yahut desenli kumaşlardan kesilen parça motiflerin çeşitli dikim teknikleri ile başka bir kumaşa birleştirilmesi sürecidir. Kırkyamadaki temel tekniklerden olan aplikenin oldukça geniş bir uygulama alanı mevcuttur. En yaygın kullanım alanlarından biri de giyimdir. Çanta, kemer, şapka gibi aksesuarlarda, çocuk ve yetişkin giyiminde, telefon kılıfı ve gözlük kılıfı gibi diğer aksesuarlarda kullanılır. Aplike ile en fazla karşılaşılan bir diğer alan da ev dekorasyonudur. Perde, masa örtüsü, banyo ve mutfak alanındaki tekstil ürünleri, yatak örtüsü, yastık, pano ve duvar süslemelerinde aplike sıkça tercih edilir.
Kullanılan araç - gereçler ile dikkat edilmesi gereken hususlar aplikede önem arz eder. Fon kumaşlar, renkli kumaşlar, iplik, makas, dikiş iğnesi ve elyaf gibi malzemeler aplike sürecinde gereklidir. Desen olarak doğa, manzara, insan ve hayvan figürleri, geometrik şekiller oldukça fazla tercih edilir. Aplikede fotoğraflardan, boyama kitaplarından ve hatta çocuk kitaplarından faydalanılabilir. İstenilen ve uygun olan materyalleri dilediğiniz desenlerle süsleyebilirsiniz. Fon ya da aplike yapılacak kumaşların aynı nitelikte olması gerekir. Kullanım yerine göre yıkanması ve ütülenmesi de önem arz eder. Aplike sürecinde ayrıca yıkandığında boyası çıkmayan kumaşları ya da yıpranmış kumaşları kullanmamak, kumaş kalınlığına uygun iplik seçmek, aplike niteliğine göre tela seçmek, kumaş kayganlığını hesap etmek, desene göre dikim ve nakış iğnesi seçmek gibi noktalara da dikkat etmek gerekir.
Aplike elde ve makinede olmak üzere iki şekilde yapılır. Elde yapılan aplike, açık ve kapalı olmak üzere ikiye ayrılır. Açık türünde aplike, kumaş materyaline pay vermeden kesilir. Kapalı aplikede ise kumaşa pay verilerek kesim yapılır ve kenar payları içeri doğru kıvrılarak kumaşa tutturulur. Açık ve kapalı aplikeler makinede de rahatlıkla yapılabilir. Yapışkan aplike, gölgeli aplike, celtic aplike, ters aplike gibi pek çok türü bulunur.
Apre
Apre, en temelde boyacılık ve dokumacılık gibi sektörlerde cila olarak kullanılan maddeyi ifade eder. Kumaş ve derinin göreceği işlemlere hazırlanması sürecinde temizlenmesi, parlatılması ve düzeltilmesi gibi süreçlere apre denir. Aprenin faaliyet alanı ve nitelikleri değişkenlik gösterir. Tekstil ürünlerinin görünümünü farklılaştırmak, kullanım niteliklerini geliştirmek, yeni görünüm özellikleri kazandırmak aprenin alanına girer. Örneğin, bir kumaşa yanmazlık ya da kırışmazlık özelliği kazandırmak ya da derinin parlaklığını artırmak, kir tutmaz nitelik kazandırmak aprenin alanına girer. Boyama işleminden sonraki, yani satış öncesi son süreci ifade eden aprenin mekanik (kuru) apre ve kimyasal (yaş) apre çeşitleri bulunur. Bunlar; şardonlama, fırçalama, makaslama, kayganlaştırma ve zımparalama gibi işlemleri kapsar.
Kuru apre, ürünlere kuru hâlde yapılan işlemlerdir. Kesme, traşlama ya da tüylendirme gibi mekanik etkileri içerir ve süreç boyunca herhangi bir kimyasal kullanımı söz konusu değildir. Makaslama, sanfor, fikre yani çekmezlik apresi, presleme, degatür gibi işlemler mekanik aprenin alanına girer. Kimyasal aprede ise apre materyalleri su ve benzeri bir sıvıda ürüne aktarılır ve aynı sırada bu materyaller kimyasal bağlarla bütünleştirilir. Sentetik apresi, antiseptik apre, kir tutmaz apre, su geçirmez apre, güve yemez özellikli apre ve yumuşaklık apresi kimyasal apre sınıfındakilerin başlıcaları arasında yer alır. Süreçler apre çeşidine göre farklılaşmakla birlikte, amaca uygun en iyi neticeleri almak esastır. Örneğin, şardonlama yani tüylendirilmiş yüzey görünümü, yakma işleminin tersi bir durumdur ve şardonlama ile ürünün ısı yalıtımı özelliği artar. Ayrıca ürün, daha dolgun ve yumuşak bir doku kazanır. Tekstil malzemelerine yumuşaklık kazandırmak için yapılan kayganlaştırma apresi ise kimyasal apre kategorisindedir. Bunda mekanik aprede sağlanandan çok daha etkileyici bir yumuşaklık elde edilir. Hangi işlemin uygulanacağı tekstil ürünün türüne ve kullanım amacına göre belirlenir.
Çima
Çima, giyim eşyasında kenar kısmının 1 mm. üzerinden yapılan dikiş olarak adlandırılmaktadır. Süs dikişi türlerinden olan çima, dikiş terimi olarak oldukça sık kullanılmaktadır. Elbiseler, etekler ve çocuk kıyafetleri başta olmak üzere giyim eşyalarının birçok bölümüne uygulanabilmektedir. Terzilerin sıklıkla kullandığı bu dikişi yöntemini dikiş dikme konusunda bilgisi olan ev hanımları da kıyafetlerinde sıklıkla dener.
Halk arasında daha çok süs dikişi olarak bilinen çima dikiş uygulaması yapılırken dikkat edilmesi gereken bazı detaylar bulunur. İlk olarak rahat ve çabuk bir çima dikişi için uygun dikiş ayağı tedarik edilmelidir. Bu dikiş ayağı, çimanın kenar kısmına 1 mm. uzaklıkta dikilmesi için özel imal edilmiştir. Aynı zamanda dikişin düz bir şeritte dikilmesine yardımcı olur. Çok sık kullanılmamakla birlikte süs dikişinin 3 mm. yukarıdan yapıldığı uygulamalar da bulunur. Bu mesafe için de özel çima dikiş ayağı tedarik edilebilmektedir.
Çima ayaklarının sanayi tipi ve ev tipi makinelerine göre farklı üretimleri bulunmaktadır. Çimi ayağının en belirgin özelliği, dikiş iğnesinin girdiği bölümün iki yanında bulunan parçalardan (dikçe) birinin yaylı olmasıdır. Bu özelliği sayesinde dikiş makinesi, dikişin milim ayarının kaydırılmadan düzgün bir şekilde yapılmasını sağlar. Diken kişinin ise bu işlemi yaparken kumaşı düzgün şekilde ilerletmesi yeterlidir. Çima dikişinin ideali olan 1 mm. mesafesini ayarlamak için dikişe başlamadan önce izlenmesi gereken bazı basit işlevler bulunur. Çima ayağının bir dişlisi 0,5 cm. olarak üretilir. Böylece dikiş yapacağınız kumaşı dikiş makinesi iğnesine doğru hizalarsanız, 1 mm. uzaklıktan dikiş yapabilirsiniz. Ayrıca kıyafetlere ayrı bir estetik katan bu dikiş türü için kullanılan ipliğin, normal dikiş ipliklerinden biraz daha kalın olması daha başarılı sonuçlar elde etmenizi sağlar.
Demode
Demode kelimesi; modası geçen, göze eski görünen ve yoğun rağbet görmeyen anlamlarını içerir. İlk akla gelen anlamı ise genellikle moda olan bir tarzın, artık talep görmemesi ve eski bir stil izlenimi vermesidir. Demodenin net tarifi için moda kelimesinden de bahsetmek gerekir. Moda, en temel ifade ile çoğunluğun benimsediği belli akımların ortak zevkini yansıtan temel hatlardır. Moda kelimesinin kullanım alanı son derece geniştir. Örneğin; insanlar, saç şekilleri, giyim, mimari, sanat gibi pek çok farklı ve birbirinden bağımsız alan için moda ve dolayısı ile demode kelimesi kullanılır. Demode, kendi özelinde ise yeni kreasyonların hakimiyeti ile popülerliği azalan giyim ürünü ve aksesuarları ifade eder. Demode ürünler o günün modasına hitap etmez, rağbet görmez hâle gelir, teknolojik gelişmelerin gerisinde kalan üretim teknikleri ile üretilmiş olabilir. İnternet, basılı dergiler, moda şovları, modacılar, ünlü giyim markaları gibi araçlar, neyin moda neyin demode olacağını etkiler. Yaygınlık kazanan ve çoğunluk tarafından benimsenen kıyafetler, tüketiciler tarafından talep görürken arka planda kalan diğer giyim ürünleri demode kategorisine girer.
Moda dünyasında demodenin kapsamı hayli geniştir. Üst giyim, alt giyim, dış giyim, iç giyim ve aksesuar ürünlerini içerir. Stil, belli bir kumaş türü, kesim biçimi ve aksesuar detayı demodenin alanına girebilir. İspanyol paça pantolonlar, yüksek bel pantolonlar, vatkalı ceketler, 1990 ila 2000’li yılların ilk dönemine damga vuran kot modası bunlara örnek niteliğindedir. Belli bir örgü veya işleme biçiminin demode olması da söz konusudur. Bu noktada, demode olarak değerlendirilen bir tarzın, yıllar içerisinde dönüştürülerek ve yeniden üretimle tekrar moda olabileceğini eklemek gerekir. Bu, yeniden üretim olabileceği gibi, türetme yani yeni teknolojik imkânlarla ve gelişen moda kültürü öğelerinin eski tarza entegre edilmesi ile de kendini belli edebilir.
Diagonal
Fransızca kökenli bir sözcük olan diagonal, kelime anlamı olarak çapraz demektir. Temel anlamı, köşegenleştirme ve çaprazlaştırma olan ve farklı anlamları içerisinde barındıran terim çeşitli alanlarda kullanılır. Kullanıldığı alana göre anlamları farklılık göstermektedir. Diagonal, genellikle çokgenlerin bir köşesi ile karşı köşesini birleştirmek için çizilen verevine çizgilerdir. Başta matematik ve geometri gibi sayısal alanlarda olmak üzere, otomotiv ve tekstil gibi teknik konularda ve sektörlerde de sıklıkla kullanılır. Fotoğrafçılıkta da kullanılan diagonal, perspektif ile birlikte derinlik, hareket ve dinamiklik hissi katarak izleyicinin gözünü fotoğrafa, yani özneye yönlendirir. 1/3 kuralı uygulanarak çekilen bir fotoğrafta diagonal çizgiler kullanıldığında, ortaya göz yormayan net fotoğraflar çıkar.
Dikdörtgenlerin köşelerini hesaplamak için kullanılan diagonal hesaplama tekniği oldukça faydalıdır. Diagonal, çapraz çizgi anlamlarında kullanıldığı gibi, farklı terimlerin karşılığı da olur. Örneğin, diagonal duruş, kavram ile ilgili diğer terimlere göre en sık kullanılandır. Tiyatro sahnesinde oyuncuların arkasını seyircilere dönmemesi demektir. Oyuncu yüzünü seyirciye dönerek oynadığı oyunda daha verimli olur. Ayrıca bu kavram, toplum içinde de samimiyet ve saygıyı ifade etmek için kullanılır.
Diagonal kavramının kullanıldığı alanlardan biri de tekstil sektörüdür. Diagonal, kalın iplikten büyük örgüler şeklinde dokunmuş olan kumaşa verilen isimdir. Kumaşın atkı ve çözgüsünde kullanılan iplikler farklıysa, daha parlak ve değerli olan iplik kumaş yüzeyine daha çok çıkarılır. Böylece üretilen kıyafetler daha şık bir görünüm oluşturur. Kalın iplikten özel teknikler ile dokunan kumaş türü kaliteli pantolon, gömlek, etek ya da elbise üretiminde kullanıldığı için herkes tarafından kolaylıkla bilinir. Genellikle pantolon ve etek üretiminde kullanılsa da ağır gramajlı ve dayanıklı olduğu için çadır çuhası ya da branda bezi üretiminde de yer alır.
Doku
Doku, kelime anlamıyla görme ve dokunma duyusuyla algılanabilen, cisimlerin yüzey alanını oluşturan homojen birimdir. Bu homojen birimin şekli, büyüklüğü, dağılımı, yoğunluğu yüzeyin karakterini oluşturur ve ona özgünlük kazandırır. Doku, yüzeyi düzenli ya da rastlantısal dizilime göre iki şekilde oluşturur. Düzenli dizilimde, yüzeyi oluşturan her bir doku belli bir sistemle sıralanır, belli bir kurala göre kendini tekrarlar. Lifin dokunması ya da örülmesiyle oluşan kumaş yüzeyi buna örnek verilebilir. Rastlantısal dizilimde ise yüzey, birbirini tamamlayan dokuların oluşturduğu bütünlük içinde meydana gelir. Bu grubun sayısız örneğini doğada görmek mümkündür. Yaprak, toprak, tahta parçası, kaya, kum buna örnek verilebilir.
Dokular, görsel ve dokunsal (gerçek) olarak iki ana sınıfa ayrılır. Görsel dokular sadece gözle algılanabilir. İki boyutludur. Çizgilerle, noktalarla, boyalarla açık ve koyu tonlarla yüzeye derinlik kazandırılır. Bu dokuyu genel olarak resim sanatında görmek mümkündür. Dokunsal (gerçek) doku, doğada var olan, dokunma ve görme duyusuyla algılanabilen dokudur. Bu doku için pürüzlü, düz, sert, yumuşak, kaygan gibi sıfatlar kullanıldığı görülür ve bal peteği, ayçiçeği tarlası, ağaç kabuğu gibi örnekler verilebilir.
Doğada, sanatta, hayatın içinde anlam kazanan doku kavramının, tekstil ve moda dünyasındaki algısı da oldukça önemlidir. Çünkü kumaşın dokusu tercih edilmesindeki en önemli faktörlerden biridir. Örneğin, tekstilde yaygın kullanım alanına sahip pamuklu kumaşın yumuşak dokusu; esnekliği, güçlü yapısı ve nem tutma özelliği kadar önemlidir. Ayrıca pamuk, doku özellikleri nedeniyle farklı kumaşların yüzey özelliklerini iyileştirmek için de tercih edilir. Yün, rahatsız doku özelliğine rağmen yalıtım avantajı ile ipek ise pürüzsüz dokusu ile ön plana çıkar. Birçok sektörden talep gören non-woven ise dokusuz olarak adlandırılan bir tekstil ürünüdür. Bu grubun üretiminde dokuma ya da örme teknikleri kullanılmaz. Lifler bir takım kimyasal ve fiziksel işlemlere tabi tutulur. Teknik tekstilin temsilcisi bu ürün; medikal, otomotiv, inşaat, suni deri gibi birçok sektörün ilgi odağıdır.
Domese
Domese, her iki yüzü de kullanılabilen, dünyaya Şam'dan yayılmış bir kumaş çeşididir. Genellikle ipek, keten ve yün karışımı olan bu kumaş çeşidine, Şam kumaşı adı da verilir. Fransa ve İtalya'da dokunan taklitleri ise "damasko" olarak adlandırılır. Kendinden desenli olan domese kumaş, ev dekorasyonunda döşemelik ya da perde olarak sık kullanılan kumaş çeşitleri arasındadır. Domese kumaş, çift taraflı olması nedeniyle dekorasyonda oldukça önemli bir yere sahiptir. Mat iplik desenler üzerine parlak saten ipliğin işlenmesiyle üretilen kumaşın dokumasında gümüş ve altın renkli klasik iplikler oldukça sık kullanılır.
Domese kumaş, evini klasik detaylarla döşemek isteyenlerin en beğendiği kumaş türleri arasında yer alır. Domese kumaşlarla tasarlanan perdelerle evlerin salonlarında son derece elegan bir görünüm meydana getirmek mümkündür. Domese, döşemelik kumaş olarak da tercih edilir. Klasik görünümünün yanı sıra fiziksel olarak da ağır bir kumaş olan domese, bu yönüyle diğer kumaş türlerine göre daha dayanıklıdır. Bu nedenle koltuk takımlarında uzun süreli ve sağlam bir kullanım sunar.
Ev dekorasyonunda geleneksel çizgileri sevenler, koltuk takımlarının yanı sıra yastık ve minderlerde de domese kumaş tercih edebilir. Düz renk koltuk takımlarıyla şık bir kombin oluşturan klasik domese kumaşlı yastıklar son derece dekoratiftir. Domese kumaş, yemek takımı sandalyelerinde değişim yapmak isteyen kişiler tarafından da tercih edilebilir. Bunun yanı sıra bu şık kumaş çekyat döşemesi olarak da kullanılabilir. Domese, ağır bir kumaş olması nedeniyle ev dekorasyonunda duvar kaplaması olarak tercih edilebilir. Kendinden desenli olan domese kumaşlar, evde şık kombinasyonlar yapmak amacıyla oldukça sık kullanılır. Sade bir koltuk takımını domese kumaştan dikilen bir perdeyle kombinleyebilir ya da klasik ve düz renklerin kullanıldığı bir salonda koltuk takımı için birbirinden zengin desenlerle donatılmış domese kumaşlar tercih edebilirsiniz.
Döpiyes
Etek ve ceketten oluşan iki parçalı giysiye döpiyes adı verilir. Döpiyes, Fransızca iki parça anlamına gelen "deux piéces" sözcüklerinden üretilmiştir. Dünyanın en önemli moda merkezlerinden olan Fransa'dan dünyaya yayılan döpiyeste temel iki parça yer alır. Kadınların pantolon giymediği dönemlerde döpiyesler sadece etek ve ceket olarak tasarlanmıştır. 20. yüzyıldan itibaren kadınların pantolon giymeye başlamasıyla pantolon ve ceketten oluşan döpiyes modelleri de üretilir.
Döpiyeste ceket içine, gömlek ya da bluz gibi herhangi bir kıyafet giyilmez. Tek başına bir bluz gibi giyilen ceket ile takımı tamamlayan etek ya da pantolon parçaları farklı modellerden oluşamaz, bir bütünlük söz konusudur. Döpiyes bir takım olarak tercih edilir. Tayyör ve döpiyes sık karıştırılan iki kıyafet türüdür. Tayyörde pantolon-etek ve ceketin yanı sıra tişört, bluz ya da gömlekten oluşan bir üçüncü parça daha kullanılır. Döpiyeste ise alt ve üstten oluşan iki parça vardır ve döpiyes ceketi gömlek veya bluz olarak kullanılır.
Döpiyeste alt ve üst parçaların aynı kumaştan üretildiği görülür. Bu kumaşlar çok çeşitli olabilir. Özel gecelerde ve davetlerde; saten, vual veya ipek gibi şık görünümlü kumaşlarla farklı döpiyes modelleri tasarlanabilir. Yaz mevsiminde giymek için pamuklu, keten ve patiska kumaştan dikilmiş döpiyes modelleri tercih edilebilir. Soğuk havalarda giyilen döpiyes modellerinde ise kadife, yün veya kaşe gibi sıcak tutan kumaş çeşitleri kullanılır. Döpiyes modelleri renk ve kesim açısından oldukça zengindir. Döpiyes ceketleri; deri, blazer, peplum veya tüvid gibi farklı kesimlerde olabilir. Pantolonlu döpiyeslerde kumaş pantolon modellerinin yanı sıra daha spor ve günlük pantolonlar da kullanılabilir. Döpiyeslerin olmazsa olmazlarından olan etekler ise isteğe göre farklı uzunluklarda ve kesimlerde tercih edilebilir.
Drapaj
Drapaj kelimesi Fransızca "draper" sözcüğünden türemiştir. Genel olarak giysilere yapılan pililer veya büzgüler anlamına gelir. Drapaj, üç boyutlu olarak giysi tasarlama ya da kalıp çıkarma tekniği olarak tanımlanabilir. Farklılığın ve de bireyselliği önde olduğu günümüzdeki moda anlayışında, kişisel zevklere uygun olarak tasarımların yapılması drapaj tekniğini kullanarak kalıp hazırlamaya önem kazandırmaktadır. Özellikle Haute-Couture, yani ısmarlama giyim alanında tasarımlar yapanlar için kişiye özel olarak tasarımların yapılabilmesinde ve uygulanabilmesinde işleri kolaylaştırır.
Drapaj sayesinde canlı ya da cansız mankenlerden yararlanılarak kağıt, kumaş gibi malzemelere istenilen giysinin kalıbı çıkarılır. Drapaj tekniğini ilk kez kullananlar için cansız manken kullanımı daha doğru bir tercihtir. Drapaj tekniğini kullanarak kalıp elde edebilmek için insanın vücut yapısı iyi bir şekilde tanınmalıdır. Bu nedenle drapaj çalışan kişilerin insan vücudunu biliyor olması, elde edilen drapajın daha rahat kullanılmasını ve hareketlerin kısıtlanmamasını sağlar. Cansız manken üzerinde drapaj tekniği çalışılacaksa ölçülere uyan bir manken seçilmesi gerekir. Erkek, çocuk ve kadın gibi farklı seçeneklerde cansız manken modelleri vardır.
Drapaj modellemesi, çalışmayı yapan kişiye farklı alanlarda beceriler katar. Bu teknikte tasarımcı kumaşla birebir çalışma şansı elde eder. Böylece drapaj çalışmaları kişinin model oluşturma becerilerinin gelişmesini sağlarken kumaş özelliklerini de daha iyi tanımasında yardımcı olur. Ayrıntılarıyla incelenen modelin; kollar, etek, kuplar ve cepler gibi her ayrıntısı incelenir. Böylece estetik anlamda uyumu yakalamak daha kolay olur. Drapaj modellemesi esnasında birçok farklı malzemeden yararlanılabilir. Bunlar; Amerikan bezi, mulaj kağıdı ya da patiska benzeri kumaşlar olabilir. Alıştırma ya da prova yapmak için de drapaj çalışmaları kullanılabilir. Özellikle asimetrik ve orantısız vücutlara uygun modellerin seçilmesinde ve belirli kurallara bağlı olarak çalışma becerilerinin kazanılmasında drapaj tekniğinin büyük önemi vardır.
Drape
Drape, herhangi bir kıyafet türünde katlanarak dikilmiş kısımlara verilen isimdir. Çoğunlukla eteklerde, elbiselerde, gömleklerde ve bluzlarda tercih edilir. Kumaş; düz, verev, pilili gibi farklı şekillerde katlanarak dikilir ve bu şekilde kıyafete model verilir. Drape, Fransızcadan alınmış bir kelimedir. Sözcük anlamı olarak "kıvrımları güzel düşürmek" şeklinde açıklanabilir. Kumaşın yapısına ve dokusuna bağlı olarak yapılan pililerin vücudu sararak dökülmesi anlamına gelmektedir.
Drapeler tutturularak yapılabileceği gibi, kumaş kendi düşüş şekline göre de bırakılabilir. Drapeler tutturulurken şeklin bozulmaması ve dikişin görülmemesi önemli hususlardandır. Drapelere ütü sürülmemesi gerekir. Kendi düşüşüne bırakılır. Beden üzerinde iğne ile tespit edilmiş olan drapeler, görülmeyecek şekilde alttaki kumaş veya astara dikilir. Drapeler bedene iyi oturtulmadığı takdirde kişinin hareketi sırasında bedende kabarmalar yapabilir. Bu görünüş, kıyafeti taşıyan kişiyi hoş göstermez. Bunun için drapelerin vücudu iyi sarması öncelikli bir konudur.
Drapeli modeller daha çok ince, uzun boylu, dekoltesi güzel olan kişiler için uygundur. Fakat kilolu kadınlar için de fazlalıkları kapatacak şekilde tasarlandığında oldukça kullanışlı olabilir. Bu modeller bedeni sardığı için kumaş seçimi önem kazanmaktadır. Drapelerin; görünümü, sıklığı ve düşüşü kumaş özelliğine göre değişmektedir. Kumaşın doğru seçilmesi modele uygun bir drape verme konusu ile doğru orantılıdır. Yumuşak, ince ve dökümlü kumaşlar tercih edilmelidir. Drape uygulanan modellerde genellikle şifon, ipek veya saten gibi seçenekler öne çıkar.
Drape uzun yıllardır gerek heykel gerekse resim sanatında önemini yitirmemiştir. Drapajda bir model çalışılırken vücut üstündeki kumaşın düşüşleri pililer yardımıyla en iyi biçimde çalışılır. Drapeli bir modeli drapaj kağıdı ile uygulamak ise oldukça zor bir konudur. Drapeyi ev tekstilinde, özellikle perdelerde sıklıkla görebilirsiniz. Ancak drapeler, en çok elbiselerin üst kısımlarında kullanıldığında etkileyici bir görüntü sunar.
Dublifast
Dublifast çift yüzlü kumaş türüdür. İki kumaş dokunup ortada ipliklerle birleştirilir. İki taraflı kumaş olduğu için iki yüzün renk ve deseni birbirinden farklı olabilir. Kumaşın her yüzü kullanılabilir nitelik taşımaktadır. Oldukça sağlam ve dayanıklı bir kumaş türüdür. Kumaşçılardan temin edilebilir. Dublifast, sahip olduğu sağlam yapısı ve dayanıklı olmasından dolayı genellikle kaplamalar için tercih edilir. Dublifast ile yapılan kaplamalar kumaş özelliğine bağlı olarak daha uzun ömürlü kullanım imkanı sunar. Dublifast kumaşlarda, kumaşın her iki yüzünde de uzunlamasına olacak şekilde, yan yana sıralı ince şeritler görülür.
Dublifast kumaşlar, tercihe göre mobilya kaplaması dışında giyim sektöründe ve ev aksesuarlarında da kullanılabilmektedir. Kumaş özelliği ile doğru oranda olarak yapılan ürünler uzun süreli kullanıma olanak sağlamaktadır. Dublifast, giyim için kullanılacaksa kalın oluşundan dolayı daha çok sonbahar ve kış aylarına uygun ürünlerde tercih edilebilir. Her iki yönünün de kullanılabilir nitelik taşımasından dolayı özellikle çift taraflı olarak tasarlanan giyim kategorilerinde değerlendirilir. Dokuma işlemi diğer kumaşlara oranla daha zahmetlidir.
Dublifast'ın çift dokuma hareketi sırasında üst ve alt kumaşta bulunan iplikler belirli bir oranda çekilir. Kumaşlar farklı renklerde seçilirse kumaş daha çok kendisini gösterir. Dublifast kumaşlar her iki katmanı için de aynı ağ özelliklerini taşısalar da dokumalar ayrı ayrı oluşturulmaktadır. Üzerinde işlem gerçekleştirilen kumaşlar için çift katlı çekme işlemi uygulanmaktadır. Üst kumaş ön çerçeve, arka kumaş ise arka çerçeve olarak gruplandırılmıştır. Armürlü arka plan çizilmesine uygundur. Üst bölümdeki çizgilerin sayısı ve aralıkları, arka tarafta bulunan çizgilerin sayı ve aralıklarına göre senkronize edilmektedir. Dublifast kumaşlarda genellikle düz dokuma yapılacak tarafta saten gibi dokunması daha kolay ve küçük oranda kullanılan kumaşlar tercih edilmektedir.
Düşes Saten
Saten kumaş çeşitlerinden biri olan düşes, saten kumaşın genel özelliklerini taşımasına rağmen parlaklık, kalınlık ve duruş olarak farklı özelikler gösterir. Parlak dokusu ile şık bir görünüme sahiptir ve serbest satenin aksine dokunmadan önce boyanmış ipliklerden üretilir. Sık dokunma özelliği ile benzerlerinden ayrılan düşes kumaş, daha kalın bir yapıya sahiptir. Orta kalınlıktaki yapısı ile kaliteli bir duruş sergiler ve şeklini muhafaza eden yapısı ile kullanıldığı elbisede stil sahibi, kadınsı bir görüntü oluşturmayı sağlar.
Pürüzsüz dokusu ile ciltte hoş bir his bırakan saten çeşidi ağırlıklı olarak gelinlik ve gece elbiselerinde kullanılır. İpeksi dokusu ile gelinlik modellerinde en çok tercih edilen kumaş çeşitlerinden biri olur ve hassas dokuması ile gelinliği mükemmel gösterir. Gece kıyafetlerinde ise zarif bir tarz yakalamak isteyenlerin tercihidir. Şeklini koruyan yapısı ile özellikle düzgün fiziğe sahip olanlar üzerinde çok şık durur. Yalnızca gelinlik ve gece elbisesinde değil, gecelik gibi iç giyim ürünlerinde de tercih edilir. Özellikle sabahlığı ile birlikte şık takımların tamamlayıcısıdır. Ayrıca gömlek ve bluz dikiminde de kullanılan kumaş ile hazırlanan kıyafetler özel davetlerde ve iş yaşamında giyilebilir. Düşes saten, pahalı kumaş türlerinden biri olduğu için ev tekstil ürünlerinde çok nadir kullanılır. Erkek elbiselerinde ise nadiren de olsa astar olarak kullanıldığı görülür.
Düşes saten kumaş, serbest satenin özelliklerini taşıdığı için kolay lekelenir. Leke tutan yapısı ile özenli kullanılması gereken kumaşlardan biridir. Çamaşır makinesinde yıkanması önerilmeyen kumaş, elde yıkama veya kuru temizleme seçeneği ile temizlenmelidir. Düşes kumaşı ütülerken de hassas davranmak önem taşır. Öncelikle ütü tabanının temiz olması gerekir ve kumaş kolay yanabileceği için ütünün en hassas derecesinde ütülenmesi tavsiye edilir.
Emprime
Emprime Fransızca kökenli bir kelimedir. Emprime baskı, değişik renklerde serigrafi boyaları kullanılarak kumaş üzerine zemin ve çeşitli desenler basma işlemidir. Emprime baskı, el ile yapılan bir baskı türüdür ve ilk çıkan baskı çeşitleri arasında yer alır. Emprime baskının da içerisinde bulunduğu basılı tekstil ürünlerinin üretimi, pek çok teknik gelişmesi ve özellikle moda trendlerinin gün geçtikçe farklılaşması gibi değişkenlere bağlı olarak şekillenebilir. Saten, ipek, yün, alpaka, polyester, pamuklu kumaş gibi materyaller üzerine emprime baskı uygulanabilir. Emprime baskı işlemi uygulaması ile boyanan her türlü kumaşa emprime kumaş adı verilir. Emprime baskı işlemi, genelde tahta bir kalıp ve ipek ile yapılır.
Bir kumaş üzerine emprime baskı uygulamak için öncelikle baskı yapılacak alan kadar bir kalıp hazırlanır. Daha sonra hazırlanan bu kalıba gergin ve pürüzsüz olacak şekilde ipek döşenir. Bu işlem sonunda, emprime baskı yapmak için ihtiyaç duyulan kalıp hazır hale gelir. İkinci aşama olarak, kumaş üzerine basılacak olan desenin bir folyosu çıkartılarak hazırlanır ve elde edilmiş olan kalıba özenle yerleştirilir. Emprime baskı için kullanılacak olan seçilmiş renkteki serigrafi boyası, hazırlanan kalıbın üzerine dökülür ve rakle adı verilen, boyanın kumaş yüzeyine ulaşarak yayılmasını sağlayan sıyırıcı materyal kullanılarak baskı işlemine geçilir.
Emprime baskılarda degrade adı verilen renk geçişleri ve çeşitli resim baskıları yapmak mümkün değildir. Emprime baskı türünde yalnızca standart renkler basılabilir. Moda trendlerine bağlı olarak emprime kumaşlardan oluşan tekstil ürünlerinin çeşitleri her geçen gün artış gösterir. Yılın moda renklerine uygun olacak şekilde çeşitli gömlekler, uzun etekler, elbise ve salaş pantolonlarda emprime baskı yöntemiyle renklendirilmiş kumaşlara rastlanır. Özellikle yaz aylarında rahat bir kullanım sağlayan emprime kumaştan oluşan giyim ürünleri, pek çok ayakkabı, çanta ve aksesuar ile kombine edilerek şık bir görünüm sunar.
Gaze
Gaze dikiş tekniği, günlük hayatta çok sık rastlanılan konfeksiyon dikiş türlerinden biridir. Kıyafetlerde 0,5 cm ve 0,7 cm’den yapılan dikişlere gaze ismi verilir. Gaze çekmek olarak da ifade edilir. Gaze dikiş tekniği; elbise, etek, gömlek gibi giyimin birçok alanında süsleme amaçlı kullanılır. Bu teknikte, üstten dikiş yapılarak dikişlerin daha düzgün olması ve kıyafetin daha şık gözükmesi sağlanır. Gaze dikiş tekniği bazı durumlarda kıyafetteki aksesuarları sağlamlaştırmak için kullanılır. Tişörtlerin üzerindeki logo ve amblemler de gaze dikiş tekniği ile sabitlenir.
Gaze dikişi yapılırken dikişin ölçüsünün ve hizasının bozulmaması gerekir. Bu sebeple gaze dikişlerinde gaze ayağı kullanılır. Dikiş sırasında dikişin istenilen ölçü ve aralıkta olması için kumaşın kenarı dikiş makinesinin ayağına hizalanır. Evde yapılan gaze dikişlerde, dikiş makinesinin dikiş adımı 3 olarak ayarlanır. Gaze dikişi sırasında dikiş makinesinin iğnesi çıkarılmadan kumaş istenilen yönde döndürülerek dikişe devam edilir. Gaze dikişi ve çima dikişi birbirlerine benzer dikiş teknikleri olduğu için sıklıkla karıştırılır. Gaze dikişi, 0,5 cm veya 0,7 cm’den yapılırken çima dikişi ise 1mm’den yapılan süs dikişleridir. İki dikişin teknikleri aynı iken ölçüleri farklılık gösterir.
Gaze, kıyafetlerde süsleme amaçlı kullanıldığı için gaze yaparken dikiş ipliğinden daha kalın iplikler tercih edilir. Bu iplikler genellikle merserize ve koton ipliklerdir. Gaze dikişlerde kumaşın rengine göre farklı renkte iplikler seçilerek kıyafetlerde şık görünümler elde edilir. Gaze yaparken seçilecek iğne de kumaşın özelliklerine göre değişmektedir. Giyimde gazenin en çok kullanıldığı süsleme alanları ise pantolonlarda ve üstlerde yer alan ceplerin kenarları, fermuar patları, pantolon çizgileri, gömlek yakaları, yan dikişler, düğme patları, fırfırlar, yaka abiyeleri ve gömlek manşetleridir. Gaze dikiş tekniği ile hem sağlam hem de şık görünümlü dikişler elde edilir.
Floral
Floral desenler (çiçek desenleri), yıllardır süregelen desen tasarlama tarihinin en başından beri kullanılan formlardır. Neredeyse her türlü objeye uygulanabilen nadir desen tasarımlarının başında gelir. Osmanlı Dönemi'nden itibaren geniş yayılma alanına sahip olup süsleme sanatında, mimarlıkta ve çeşitli camii, türbe ve çeşmelerin yapımında çiçek motifleri kullanılmış ve işlenmiştir. Lale Devri'nin başladığı yıllarda yalnızca lale ve karanfil desenleri bilinirken daha sonraki yıllarda farklı çiçek türlerinin öğrenilmesiyle birlikte, kullanılan motif çeşitleri de artmıştır. Geçmişten günümüze değerini kaybetmeden kullanılmaya devam eden floral desenler, günümüzde de sıklıkla çeşitli kıyafet ve aksesuarlarda hatta ev dekorasyon ürünlerinde tercih edilir. Bu desenler minimal boyutlarda olabileceği gibi, yer aldığı ürünün neredeyse tamamını kaplayacak büyüklükte de olabilir.
Floral desenler oluşturulurken tamamen doğadan ilham alınır ve yapraklar, çeşitli çiçek türleri gibi motifler kullanılır. Makro desenler için büyük çiçek ve yaprak modelleri tercih edilirken mikro desenler için doğada küçük halde bulunan çiçeklerden ilham alınır. Birçok tarihi eserde, camilerde, tarihi yapılarda çiçek motifleri görülebildiği gibi, yeni dönem ev dekorasyon ürünlerinde de floral desen sıklıkla kullanılır. Duvar kağıdı, fayans ve dekorasyon ürünleriyle birlikte floral desenler günümüz mimarisinin vazgeçilmez motiflerini oluşturur.
Bahar ve yaz sezonlarının öne çıkan parçalarından olan floral desenli kıyafetler, kadınların sıklıkla tercih ettiği modellerdir. Doğanın tonlarını içeren floral desenler, renk ve desen çeşitliliği sebebiyle her zevke ve yaşa hitap eder. Tam anlamıyla mevsimi yansıtan çiçek desenli kıyafetler aynı zamanda bohem ve retro ruhuyla zamansızlığı yakalar. Çiçek, yaprak ve bahar motiflerinin kullanılmasından dolayı floral desenler en çok bahar koleksiyonlarında tercih edilse de, günümüz modasında her mevsimde floral desenli kıyafetleri görmek mümkündür. Floral desenler yalnızca kıyafet modellerinde değil; ayakkabı, taç, toka, fular gibi aksesuarlarda da sıklıkla öne çıkar.
Frotaj
Frotaj tekniği, sürekli olarak deneysel çalışmalar gerçekleştiren sürrealist sanatçılardan biri olan Max Ernst tarafından 1925 yılında geliştirilmiştir. Frotaj tekniği Türkçede kısaca sürtme, ovalama ya da kazıma olarak tanımlanabilir. Frotaj, dokulu bir yapıya sahip olan yüzey üzerine kağıt benzeri ince malzemelerin konulması ve mum boya gibi maddelerin üzerine sürtülerek yüzeyin izlerini çıkarma tekniğidir. Taş, dokuma ya da ahşap gibi dokulu yapıdaki yüzeylerin üzerine yerleştirilen kağıtlara, renkli ya da siyah malzemelerin sürtülmesi yoluyla kağıdın altındaki dokunun yansıması sağlanır. Bu teknik sonucunda ortaya çıkan rastlantısal desenler, aynı zamanda resimsel tasarımın da temelini oluşturmaktadır.
Otomatizm, herhangi bir estetik yargıya ya da kurala bağlı kalmadan, bilinçsizce ve otomatik bir şekilde yapılan sanat anlayışına sahip, gerçeküstü sanatçılarının sıklıkla kullandığı bir tekniktir. Frotaj baskı yöntemi, yüksek baskı tekniği çerçevesinde kabul edilmekle birlikte sanatçıların bilinçaltı dünyalarının da bir dışa vurumudur. Gerçeküstü akımıyla çalışmalar yapan sanatçılar tarafından resmi ve fikri harekete geçirmek amacıyla kullanılmıştır. Sürrealist sanatçılar arasında yer alan Max Ernst yaptığı çalışmalarda, yararlandığı gerçekçi betimlemelerle hayali görüntüler elde ettiği frotaj tekniğini birleştirmiştir.
Başlangıçta ortaya çıkış amacı çoğaltma ya da kopyalama gibi işlevsel bir yapıda olan frotaj tekniği, Ernst'in yaptığı çalışmalarla bilinçaltında yer alan hissiyatları sürterek veya ovarak ortaya çıkarma, yansıtma eylemi halini almıştır. Frotaj tekniğinin en basit uygulaması, baskı malzemesi ya da kağıtların baskısı alınmak istenen kalıbın orijinal maddenin üzerine yerleştirilmesi ve kalıp veya objenin sahip olduğu tümseklerin ortaya çıkıncaya kadar ovulması, sürtülmesi işlemidir.
Frotaj tekniği gerçeküstü anlayışa sahip modacılar tarafından da kullanılır. Sürrealist modacılar, bu figürleri moda dünyasına taşıyarak moda ve giyim dünyasını mecaz anlamlarla bir araya getirir. Gerçeküstü akımından ve frotaj tekniğinden izler taşıyan motifler, resimler ya da mekanlar sıklıkla moda tasarımcıları tarafından da tercih edilir.
Himation
Yünlü ya da keten kumaştan yapılmış dikdörtgen biçimindeki pelerinlere "himation" adı verilir. Antik Yunan'da khiton adı verilen, erkek ve kadınlar tarafından giyilen omuzlardan tutturulmuş elbisenin üzerine dış giyim kıyafeti olarak kullanılırdı. Roma'da himation giysisine "pallium" adı verilirdi. Antik dönem Mısır dünyasında da benzer biçimli şal şeklinde giysiler kullanılmışsa da bunlar aynı özelliklere sahip değildir. Bu yüzden himation, Yunanlara özgü bir giysi olmuştur.
Arkaik dönemden Helenistik döneme kadar Yunanlar tarafından manto amaçlı kullanılagelmiş bu giysi, kalın yapıya sahip kıyafetlerden biriydi. İnsan doğasının öncelikle soğuktan korunmak sonra da düşmanlarına ve hayvanlarına karşı kamuflaj özelliği sağlaması adına kullandıkları kalın giysiler, zamanla bu tarz giyim özelliği kazanmıştır. Özellikle beyaz ya da krem renklerinden oluşan bu giysiler, tek ya da iki parçalı olmaktaydı. Bileğe kadar uzanan bol kesimli himation modellerini süslemek için pililer ve drapeler öne çıkardı. Omuzlardan iğne ya da benzeri tutturucularla birleştirilen himation giysisi, kadınları süslemek ve hoş bir görünüm yaratmak amaçlı göğsün hemen altından benzeri şekillerde tutturulurdu. Bol döküme sahip olan bu kıyafetler antik dönemde sıkça kullanılırdı.
Antik dönemin erkeklerinin de atletik vücutlarını sergilemek amaçlı giydikleri bu giysiler, sanat eserlerinde özellikle boydan heykellerde kullanılmıştır. Himation, antik dönem heykeltıraşlarının ustalıklarını yansıtmış olup bu heykellerin vücut hatlarının üzerinde, ince yapıda ve bol kıvrımlı biçimde yer almıştır. Heykellerin vücutlarını saran ve proporsiyonları hakkında yorum yapılmasına olanak tanıyan kıyafetler, heykel sanatının ilerlemesinde büyük rol sahibi olmuştur. Erkekler; evli, bekar ve dul kadınlar ile genç kızlar ve gelinler için ayrı biçimlerde tasarlanmış olan himation çeşitleri, günümüzde şal veya pelerin amaçlı kullanılır. Özellikle antik tarihi anlatan filmlerin ve dizilerin kostümlerini oluşturan bu giysiler, dönemin ikonik bir temsili olmuştur.
Hint Sarısı
Zaman zaman kehribar sarısı olarak da adlandırılabilen Hint sarısı rengi, karın boşluğu çakrası (Manipura) ile ilişkilendirilen, enerjisi yüksek bir renktir. Hinduizm inanışında beden, yaşamsal enerjilerine göre yedi önemli bölgeye ayrılır ve bu enerji merkezlerinin, kişinin günlük hayatında ya da ruhani faaliyetlerinde etkili olduğuna inanılır. Yine bu inanışa göre, her çakranın kendine özgü bir rengi vardır ve bu renkler kullanılarak ( giyilerek, aksesuar olarak takılarak) kişi kendi içsel enerjisini yükseltebilir, şansını yanına çağırabilir ve negatif etkilerden korunabilir.
Bedenimizin merkezinde bulunan karın boşluğu çakrası, davranmak ve eyleme geçmek için ihtiyacımız olan enerjiyi barındırır, iradeyi ve iyiliği temsil eder. Manipula olarak adlandırılan karın boşluğu çakrasının Hint sarısı ile ilişkilendirilmesi elbette tesadüf değildir. Çünkü sarı, diğer pek çok başka kültürlerde olduğu gibi, yaşam enerjisi, iyiliği yükseltilmiş ego ve dikkat çeken başarının ışıltısı ile ilişkilendirilir. Aynı zamanda sarı, Hint bahar şenliklerinin de rengidir. Doğanın yeniden uyanışı olarak kabul edilen bu şenliklerde sarı giyilerek toprağın uyanması, eyleme geçmesi, ağaçların yeniden çiçeklenmesi kutlanır. Ayrıca sarı, Hint Kast Sistemi'nde Vaishya kastının rengidir ki Vaishya Kastı; ziraat, ticaret ve hayvancılıkla uğraşarak ekonomik hayata yön verir. Öte yandan bu sınıf, üretimin ve ekonomik hayatın bel kemiğidir.
Günümüz renk terapisinde ise hint sarısı, sindirim sistemi ve metabolizma işleyişi ile yakından ilgilidir. İletişimi kolaylaştırdığı için medya dünyasında da sıklıkla tercih edilen sarı, öz güvenli bir sadeliğin, göz alıcı enerjinin sembolüdür. Mor ve siyah gibi opozit renklerle kombinlendiğinde daha yüksek enerji veren ve öz güveni arttıran hint sarısı, su yeşili ya da beyaz gibi daha sakin renklerle kullanıldığında ise kendiyle barışık bir portre çizmeye yardımcı olur.
Honan ipeği
Bugün pek çok tekstil ürününde kullanılan, birbirinden etkileyici renklerinin yanında parlak ve yumuşak dokusuyla oldukça beğenilen ipek, son derece değerli bir kumaş türüdür. İpek, ipek böceği kozalarından elde edilir. Bu kozalardan çözülerek çıkarılan ve bazı işlemlerden geçtikten sonra iplik haline getirilen ipek, oldukça ince ve parlak bir tel olarak ortaya çıkar. İpek böceği ilk kez ipek elde etmek amacıyla Çin'de yetiştirildiğinden ipek dokumanın tarihçesi de Uzak Doğu'ya dayanır. Daha sonrasında Hintliler tarafından öğrenilen ipek dokuma, zaman içerisinde tüm dünyaya yayılmış ve bugünkü önemli konumuna kavuşmuştur. Günümüzde hazır giyim sektöründe kullanılan pek çok ipek kumaş çeşidi vardır. Bu kumaş çeşitlerinden biri de honan ipeğidir.
Honan ipeği, Çin'de ham tussah ipeğinin dokunduğu yerden adını alan bir ipek çeşididir. Şantuk olarak da bilinen şantung kumaşından daha pürüzsüz bir dokuya sahip olduğu bilinir. Bu ipek çeşidinden genellikle yazlık giyim eşyası dikilir. Keten karışımına da yer verebilen ve ham ipekten dokunan honan ipeği, genellikle kendinden desenli çizgilere sahiptir. Terletmemesi, sağlıklı dokusu ve hafif oluşuyla sıcak havalarda keyifle tercih edilebilir.
Yazın klima etkisi yaratan, kışın ise sıcak tutan honan ipeği, özellikle şal yapımında sık kullanılır. Çeşitli renk ve desenlerde olan ipek şallar, hem boynu koruma hem de şık kıyafet kombinleri yapmada kullanılabilir. Honan ipeğiyle; gömlek, bluz, elbise, etek ve iç çamaşırı üretimi de yapılır. Tekstil dünyasının en doğal kumaşlarından olan honan ipeğinin yanı sıra hazır giyimde kullanılan farklı ipek kumaş çeşitleri de vardır. İpek saten, ipek şifon, ipek mongol, taşlanmış ipek saten, ipek dupion, şantuk ve jorjet gibi ipek kumaş çeşitleri, hazır giyim sektörünün farklı alanlarında kullanılan kumaşlar arasındadır.
İpek
İpek, belli aşamalardan geçirildikten sonra iplik durumuna getirilip, kumaş ve dokumada kullanılan çok ince, yumuşak ve parlak liften oluşan iplik tele verilen isimdir. İpek, ipek böceği adı verilen ve dut yaprağı ile beslenerek büyüyen tırtılın ördüğü kozalardan çözülerek elde edilir. Bu liften iplik yapıldığı gibi, kumaş dokuması da gerçekleştirilir. İpek ipliği çok sağlam ve esnektir. İpek, özel nakışlar ya da dikiş projeleri için oldukça değerli ve özel bir ipliktir. Tabiattaki bütün doğal liflerin en değerlisidir. Dikişinize yumuşak ve gösterişli bir parıltı katar.
İmalatta kullanılan ipek çeşitleri üç türlüdür. Birden çok ipek tellerinin birleştirilmesiyle elde edilen ipek ipliği, ipek ipliğinin bükülmesi ve sonra birleştirilmesi ile elde edilen bükülmüş ipek ve hafif bir şekilde bükülmüş ibrişim. İpek böceği tarafından örülen kozalar; kalite, büyüklük ve renklerine göre sınıflandırılır. İpek böceği tırtılı, kozasını ördükten sonra krizalit haline gelir. Kaliteli bir kozadan 365-730 metre ipek teli çekilebilmesi mümkündür. 500-600 adet koza yaklaşık olarak bir kilo ağırlığa sahiptir. 10 kilogram kozadan 1 kilogram ipek elde edilir.
İpek ipliği elde edilene kadar birçok aşamadan geçer. Çözülecek koza sayısı, elde edilmek istenen telin kalınlığına göre ayarlanırken mevcut teller ince bir maddeden geçirilerek birbirlerine yapıştırılır. Farklı işlemlerle iyice kaynaştırılır ve bir çıkrığa sarılır. Bu şekilde çile hâline gelen ipliğe "ham ipek" denir. Bu ilk işleme iplik çekme evresi adı verilir. Bundan sonra ikinci evre çıkrıkla bükme evresidir. Bu evrede ham ipek ipliği düzgün iplik hâline getirilir ve direncini artırmak için büküm verilmesi gerekir. Bu şekilde elde edilen ipeğe "işlenmiş ipek" denir. Temizlenme aşamasına göre çeşitli yumuşaklıkta ipekler elde edilir. İpek iplikler son olarak kalınlaştırmak, ağırlığını artırmak ve dokunmasını kolaylaştırmak amacıyla başka bir maddeyle kaplanır. İpek iplikten üretilen ipek kumaş, şık elbiseleri ön plana çıkarmak için kullanılan unsurlardan biridir. İpek eşarp, çarşaf, perde, örtü olarak da kullanım alanları vardır. İpek kumaşın saf olarak dokuması zor olduğu için diğer iplikler ile birlikte kullanımı yaygındır.
İpek Saten
İpek, tekstil dünyasında kullanılan en doğal kumaş türlerinden biridir. İpek böceğinin kozalarından çıkarılan ve iplik haline getirilen ipek, parlak ve ince bir tel şeklindedir. İpek böceği ilk kez Çin'de yetiştirilmiş ve yine burada dokunmaya başlanmıştır. Zaman içerisinde tüm dünyaya yayılan ipek kumaş türleri, hazır giyim sektöründe şal, eşarp, elbise, gömlek, bluz ve etek gibi farklı parçalarda kullanılır. En sık tercih edilen ipek kumaş türlerinden olan ipek saten, pürüzsüz ve parlak bir ipek türüdür. İpek saten, kaygan dokusu ve canlı renkleriyle dikkat çeker.
Genellikle floş, asetat ve ipek ipliğinden dokunan ipek satenler, iyi bir işçilik ve tasarım ile yaz mevsimine damgasını vuracak elbiselere dönüşebilir. İpek saten kumaş, yazın kişiyi serin tutan son derece konforlu bir kumaş türüdür. İpek kumaştan tasarlanan elbiseler sıcak havalarda şık ve rahat bir kıyafet seçeneği olabilir. Özel gecelerde, düğün ve nişanlarda tercih edilen ipek saten elbiseler, birbirinden zengin renk alternatifleriyle de beğeni toplar.
İpek saten kumaş sadece hazır giyim sektöründe tercih edilen bir kumaş türü değildir. İpek satenden üretilen nevresim takımları kişiyi yazın serin, kışın ise sıcak tutan kumaş dokusu nedeniyle oldukça sık tercih edilir. İpek saten kumaş ev dekorasyonunda da kullanılır. İpek satenden dikilen yastık kılıfları klasik oturma gruplarına hoş bir hava katabilir. Bunun yanı sıra ipek saten kumaştan her renk puf, minder ve perde modelleri de tasarlanabilir. İpek saten yumuşak ve pürüzsüz dokusu ile geceliklerde, iç çamaşırlarında ya da pijamalarda da kullanılabilir. Şık görünümünün yanı sıra sağlıklı doğal dokusuyla da vazgeçilmez bir yere sahip olan ipek saten kumaş, şal ve fularlarda kullanılan favori kumaş çeşitlerinden biridir. İpek saten şallarla hoş kıyafet kombinleri yapılabilir.
Jorjet
Jorjet, 20. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmış ve yaygınlaşmış olan ipekli bir kumaş türüdür. Dokusu krep kumaşlara oldukça benzediğinden kimi yerlerde jorjet krep olarak da adlandırılmaktadır. Adını Georgette de la Plante isimli Fransız bir terziden alan jorjet kumaş, pamuk ve ipek iplikleriyle dokunmaktadır ve hafif, transparan, yumuşak, pürüzlü bir yüzeyi vardır. Jorjet, orijinalinde ham ipekten üretilmektedir ve oldukça maliyetli, pahalı bir üründür. Günümüzde ipek jorjetler dışında, pamuk ve krep olmak üzere 2 jorjet çeşidi daha bulunmaktadır. İpek jorjetler, atkı ve çözgüsü yüksek iplikler ve bezayağı örgüsü ile top boyama yapılarak üretilirken krep jorjetler, çözgü ve atkısı iki kat bükümlü ipek ve krep örgüsü ile üretilmektedir. Pamuk jorjetler ise ipek jorjet taklitleridir ve maliyetleri oldukça düşüktür.
İpek Jorjetler, yüksek bükümlü iplikten üretildiğinden bürümcüklü (ham ipek) ve çok bükümlü bir görüntüye sahiptir. Bu yapısı nedeniyle şifon kumaşa benzese de daha parlak, güçlü ve dayanıklı, kaygansı bir kumaştır. Ancak buna rağmen saf jorjet kumaşların, elde yıkanması ve güneşte kurutulmaması tavsiye edilmektedir. Aksi bir durumda kumaş rengini ve canlılığını kaybetmekte ve zarar görmektedir. İpek jorjetlerin kalitesi kumaşın pürüzlü yapısının ne kadar yumuşak olduğuna ve ipliğin üretiminde kullanılan liflerin çeşitliliğine bakılarak anlaşılmaktadır. Bu jorjetler, kış mevsimi kıyafetleri hariç bedeni sarmayan bluz, abiye, elbise gibi her türlü kıyafet dokumasında kullanılmaktadır. Ayrıca çeşitli süslemelerde ve perde gibi hafif ürünlerde de tercih edilmektedir.
Krep jorjetler, farklı ham maddelerin karışımı ve çözgü sıklıklarının arttırılmasıyla daha da güçlendirilerek mont ve kaban gibi ürünlerin üretiminde tercih edilmektedir. Kullanım alanları oldukça geniş olan krep jorjetlere, dayanıklı yapıları sayesinde baskı da uygulanabilmektedir. Bu nedenle, bu tip jorjetlerin çok renkli ve desenli çeşitlerini de bulmak mümkündür. Pamuk jorjetler ise maliyetinin düşük olması nedeniyle sektörde en çok kullanılan kumaş türüdür. Pamuk ve ipeğin karışımından oluşturulur ve her mevsim için üretilen kıyafetlerde kullanılabilir. İpek jorjetler kadar kaliteli olmasa da pamuk jorjetler de oldukça hafif, yumuşak ve parlak bir görünüme sahiptir.
Koleksiyon
Koleksiyon, modanın ortaya çıkardığı tüm çalışmaları niteleyen özel bir kavramdır. Koleksiyon, kişiye özel dikilen kıyafetlerin uzun bekleme süreleri, kısıtlı modeller arasından seçim yapma zorunluluğu gibi nedenler sonucunda ortaya çıktı. 19. yüzyılda başlayan koleksiyon denemeleri, kişilerin ihtiyaç ve beklentilerini deneysel yollarla karşılamak üzerine başladı. Başlangıçta sadece zengin aileler için hazırlanan özel tasarımları içeren koleksiyonlar, zamanla gelişerek farklı kitlelere hitap eden kıyafet tasarımlarını da içine alacak şekilde genişledi. Koleksiyon dendiğinde akla ilk olarak kıyafetler gelse de ayakkabı, çanta, şapka gibi aksesuar çeşitleri de koleksiyonların kapsadığı ürünlerdir.
Koleksiyon hazırlama süreci, günümüzde farklı ihtiyaçları karşılayacak şekilde farklılık gösterir. En yaygın koleksiyon hazırlama şekilleri; markaların mağazaları için hazırladığı ticari koleksiyonlar, bireysel modacıların kendi dünya görüşünü yansıtan özel koleksiyonlar ve kişilerin modacılardan belirli gün ve etkinlik için istediği tasarımları içeren sipariş koleksiyonlardır. Her koleksiyon, tasarlanan ürünleri kullanacak kişilerin istek ve beklentilerine uygun olması amacını taşır. Bununla birlikte hazırlanan tüm koleksiyonlar, modacısından bir iz ve ezgiyi üzerinde taşır.
Moda koleksiyonlarının hazırlanmasında zaman kavramı önemlidir. Modacılar, koleksiyonlarını mevsimlere, yüzyıllara, 50'ler 60'lar gibi dönemlere ya da tamamen özgün çizgilere göre belirler. Bu gibi koleksiyon dönemleri genel olarak özgür fikirler üzerine tasarım gerçekleştiren bireysel modacıların koleksiyonlarında görülür. Koleksiyon hazırlama süreçleri tasarımcılar için zahmetlidir. Özellikle ticari koleksiyon hazırlayan modacılar; toplumsal beklentiler, popüler çizgiler ve renkler ile kumaş çeşitleri gibi onlarca farklı değişken arasından beğeni kazanacak tasarımları yaratmak durumundadır.
Modacılar ve markalar, hazırladıkları koleksiyonlarda kişilere imaj ve şıklık katan tasarımları oluşturur. Koleksiyonların bu şekilde hazırlanmasında, tüketicilerin kendilerini rahat ve şık hissettiren koleksiyonları tercih etmeleri belirleyicidir. Koleksiyonların oluşturulmasında sürdürülebilirlik önemli bir konudur. Kültürden kültüre, kişiden kişiye değişen beklentilere karşılık koleksiyonların sürdürülebilir olması tasarımcılarına değer katar.
Kontur
Kontur, en yalın anlamıyla kesim ya da çizim yapılırken nesneyi belirlemek için çizilen sınır çizgileridir. Çizim yapılırken çevresinden kontur geçilen bir nesne, genel görünümde daha ön planda gösterilmiş olur. Kesimi yapılacak materyaller için çekilen kontur ise kesilecek olan bölümün belirli hale getirilmesini sağlar. Kontur kelimesine eş anlamlı olarak bazı yerlerde kenar çizgisi, çevre çizgisi ifadelerinin de kullanıldığını görebilirsiniz.
Kontur terimi birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Görsel sanatlarda sıklıkla başvurulan bir teknik olan bu yönteme, çizimi yapılan nesnenin yada bir resim içindeki bölgenin daha estetik bir görünüme kavuşması için sıklıkla başvurulmaktadır. Çizim yapılırken kullanılan kontur teknikleri, el ile yapılan çizimlerde görülebilirken bilgisayar ortamında yapılan çizimler için programlanmış çeşitli kontur teknikleri bulunur. Bu teknikler ile çizilen kontur, bir tür efekt olarak çizimdeki nesnelere hoş bir görüntü katar. Ayrıca yapı ve inşa sektöründe de bu terimin sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. Çeşitli motif ve figürleri çevrelemek için kullanılan kontur çizimine bu alanda çevre çizgisi de denilmektedir.
Çizim yapılırken oluşturulan kontur çizgileri düzgün bir kesimin olmazsa olmazıdır. Kesim yapılacak görsellerin çevrelerinden kontur geçildiği zaman düzgün bir kesim yapılabilir. Bu kesimler el ile yapılabildiği gibi, dijital kesim makineleri kullanılarak da düzgün bir şekilde gerçekleştirilebilir. Böylece birçok alanda kullanılan kontur çizgisi, çizim ve kesim işlemlerini kolaylaştırması açısından da son derece faydalıdır. Diğer yandan kontur çizgisi ve taslak çizgisi arasında fark vardır. Bu iki çizim tekniği, zaman zaman aynı anlamdaymış gibi kullanılabilir. Taslak çizgileri, genellikle bir çizimin ön çalışması olarak yapılan kaba çizimdeki çizgiler anlamına gelir. Kontur ise oluşturulan görseli veya görselde istenen nesne çizimlerini belirtili hale getirmek için çizilir.
Kreasyon
Moda ve giyim alanında kreasyon; bir terzi, modacı, modaevi veya markanın çeşitli renk ve çizgisel dokunuştaki tasarımları yaratıcılıkla birleştirerek ortaya koydukları yeni modellere verilen isimdir. Kreasyon kelimesi, moda dilindeki anlamının dışında yaratıcılığın söz konusu olduğu birçok alanda, yaratılan ürünler veya ortaya konulan eserler anlamında da kullanılır. Moda kreasyonlarının, giyimin geçmişten gelen özelliklerini günün çağdaş trendleriyle harmanlama ve bir üst boyuta taşıma özelliği de bulunur. Her zaman daha şık, estetik ve etkileyici tasarımlar ortaya koymayı amaçlayan moda ve giyim kreasyonları ile ilgili bilgi, tavsiye ve yorumların yayımlandığı çeşitli web siteleri ya da bloglar vardır.
Moda ve giyim alanındaki kreasyon türleri; yıl, mevsim, ünlü modacılar, modaevleri, marka ve desen isimleri ya da erkek giyim kreasyonları, kadın giyim kreasyonları gibi genel isimlerle anılır. Mevsim isimleriyle anılan kreasyonların arasında sonbahar, kış, ilkbahar, yaz, Sonbahar/Kış, İlkbahar/Yaz gibi çeşitli kreasyon türleri bulunur. Mevsimsel kreasyonlar o mevsimin iklim koşullarına ve günün moda trendlerine uygun olan şık, estetik ve etkileyici tasarımlar yaratmayı hedefler. Modacıların ya da modaevlerinin isimleriyle anılan kreasyonlar, bulundukları ülkede veya dünya çapında ün yapmış ünlü modacı veya modaevlerinin yarattığı özgün tasarımlardan oluşur. Marka isimleriyle ifade edilen kreasyonlar da yine ülke veya dünya genelinde tanınan ünlü markaların üretmiş oldukları çeşitli özgün tasarımlardan oluşur. Ünlü modacı, modaevi veya markaların üretmiş olduğu kreasyonların, zaman zaman çeşitli kadın ve erkek modellerin katılımıyla düzenlenen gösterişli defilelerle tanıtımları yapılmaktadır. Moda ve giyim alanındaki ana kreasyon türlerinin, kendilerine özgü alt kreasyon isimleri ile anılan çeşitli alt kreasyon türleri de vardır. Plaj kreasyonları, kısa elbise kreasyonları, kadın iç giyim kreasyonları, büyük beden kreasyonları, etek kreasyonları gibi tasarımlar bu alt kreasyon türleri arasında yer alır.
Krep Döşin
İpek kumaş çeşitlerinden biri olan krep döşin, ipeğin temel özelliklerini taşır. İpek elyaflarının bükümü sırasında çok bükülmüş ipliklerden üretilen krep döşin, üretim sürecinden boyanmasına kadar birçok aşamada diğer ipek kumaşlardan ayrılır. Krep döşin, kumaş dokunduktan sonra boyanır ve aşırı bükülmüş ipliği ile daha esnek ve ince bir kumaş türüdür. Elastik dokusu ile daha dökümlü bir duruşu vardır. Orta hafif ipek çeşitlerinden biri olarak ince bir yapıya sahip olduğu için genellikle yazlık kıyafetlerde tercih edilir.
Krep döşin, yapı itibarıyla standart ipek kumaşlar gibi pürüzsüzdür ve hafif parlak görünümü ile farklı kıyafetlerin dikiminde kullanılabilir. Çok parlak olmayan yapısı ile ağır bir duruş sergiler ve kaliteli, lüks bir görünüm sunar. Ayrıca şeklini koruyan dökümlü yapısı ile vücuda yapışmaz ve böylece her vücut tipinde güzel durur. Dökümlü tasarımı ile özellikle bluzlarda ve gömleklerde tercih edilen kumaş türü, kırışmayan tiril tiril yapısı ile oldukça kullanışlıdır. Özel davetler için tasarlanan abiyelerde, eteklerde ve ceketlerde sıklıkla kullanılır. Yalnızca dış giyim ürünlerinde değil, kadın gecelik, sabahlık gibi iç giyim ürünlerinde de krep döşinden yararlanılır. Son yıllarda özellikle salaş ve şık duruşu ile tesettür giyimde kullanımı artan kumaş, eşarp üretiminden elbiseye kadar her alanda kendine yer bulur.
Krep döşin kumaşlar, diğer ipek türlerinde olduğu gibi dayanıklı bir yapıya sahiptir. Böylece uzun yıllar güzelliğini kaybetmez. Aynı zamanda krep kumaşlar terletmeyen formu ile öne çıkar ve yazlık kıyafetlerde tercih edilir. Krep döşinden üretilen kıyafetlerin çamaşır makinesinde yıkanması uygun değildir. Formunu kaybetmemesi için elde yıkama yapılması veya kuru temizlemeye verilmesi tavsiye edilir. Ütü yapılacağı zaman ise yünlü kumaş ayarında buharsız şekilde ütülenmesi gerekir.
Melanj
Dokumacılıkta ve tekstilde kullanılan terimlerden biri olan melanj, değişik renkteki elyafların farklı oranlarda karıştırılması ile hazırlanan çok renkli bir iplik türüdür. Sözcük anlamı “karışık şey, muhtelif şeylerden ibaret” olan melanj, Fransızca kökenli bir sözcük olup genellikle terim anlamı ile karşımıza çıkar. Kırçıllı görünümü ve değişen renk tonları ile tek renkli ipliklerden ayrılan melanj, kullanılan ham maddenin doku, yumuşaklık, kalınlık ve esneklik gibi karakteristik özelliklerini yansıtır. Melanj iplikler üretilirken iplikte istenilen renk miktarı, kullanılan boyalı elyaf miktarına göre değiştiği için melanj, karışık renkli iplikler olarak tanımlanır.
Melanj iplik hazırlanırken harman hallaç, vigure baskılı kamgarn tops ve bantlardan dublaj denilen üretim yöntemleri kullanılır. İplik üretiminde genellikle standartlaşmış harman elyaf karışımları tercih edilir. Melanj iplikte, ilk aşamada elde edilen rengin kalitesini yitirmemesi için ipliğin içerisine sim, kırçıl, nope, yün, angora gibi elyaflar ikinci adımda ise dublaj dairesi uygulanır ve böylece farklı karışımlar yapılarak birden çok iplik üretilir. Farklı yöntemlerle hazırlanan melanj iplikler, ağırlıklı olarak dokumada ve örmede kullanılır. Melanj ipliklerin karışımında kullanılan her elyaf çeşidi ipliğin kalitesini ve türünü değiştirebilir. Yün ağırlıklı elyaflar tekstil alanında kullanılan melanj kumaşların üretiminde rol oynar. Üretiminde ağırlıklı olarak kullanılan ipliğe göre kumaşlar; pamuk melanj, polyester melanj, viskon melanj ve penye melanj gibi isimler alır.
Melanj iplik çeşitlerinden üretilen kumaşlar modaya bağlı olarak ev tekstilinden giyime kadar her alanda kullanılabilir. Mobilya kaplamalarında sıkça duyulan gri melanj daha birçok ev tekstil eşyasında görülür. Giyim sektöründe ise ağırlıklı olarak sweatshirt, tişört ve eşofman gibi parçalarda kullanılan kumaşlar; kaban, bere veya kazak gibi kışlık giysilerde de sıkça tercih edilir. Üretildiği ipliğe göre dokusu değişen melanj kumaşın tekstilde kullanıldığı alanlar oldukça geniştir.
Missomi
Bir çeşit tüylü iplik olan missomi ile üretilen triko kıyafetler, kendilerine has desenleri ve dokuları ile moda dünyasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu iplikle özdeşleşen renkli triko tasarımlarıyla bilinen Missoni, 1950'li yıllarda kurulmuş İtalyan bir modaevidir. Artık ikonik hale gelen Missoni ürünleri tüm dünyada oldukça popülerdir. Bir çeşit tüylü yün ya da pamuk iplikten elde edilen trikolar örgü makinesinde örülerek dokunur. Triko kumaştan üretilen kazaklar, elbiseler, hırkalar, etekler ve bluzlar son derece şık ve estetiktir. Missoni trikolarının ikonik olmasında orijinal kendinden desenli kumaş tipi gelir. Bu kumaş tipinde folklorik desenler, zigzaglar ve çizgiler bulunur.
Ortalama 40 farklı renk ile üretilen trikolar, hem günlük hayatta hem de özel günlerde giyilebilecek çeşitli kıyafet modellerini kapsar. Işıltılı, simli ve parlak trikolar özel günlerde, partilerde ve davetlerde şık bir kıyafet opsiyonu olurken daha sade hırka, kazak ve elbise seçenekleri ise günlük hayatta rahatlıkla kullanılabilir. Missomi iplikten üretilen trikolarda desenlerin genellikle sıcak renklerden oluştuğu görülür. İnce ve zarif şekilde örülen hırkalar, triko pantolonlar, etekler, elbiseler, uzun atkılar ve bereler modaseverlere ince bir estetik sunar. Özellikle ince ve kalın zigzag modelleriyle üretilen trikolar stil sahibi tüketicilerin beğenisini kazanır.
Missomi iplikle üretilen triko örme kumaşlar sadece kış ya da bahar mevsimi değil, sıcak günler için tasarlanmış modelleri de kapsar. İnce triko örme elbise, bluz ve pantolonlar yaz günlerinde hoş bir görünüm elde etmek isteyenler tarafından tercih edilebilir. Tarz sahibi trikoların uzun süre renk ve dokularını kaybetmemesi adına dikkatli kullanılması gerekir. Yün ve yün karışımı olan trikoları elde ve soğuk suda yıkamak önemlidir. Çamaşır makinesinde yüksek sıcaklıkta ve sıkma programı kullanılarak yıkanan trikolar çekebilir ve renklerinde solma oluşabilir.
Modellist
Moda ve tekstil sektöründe en önemli elemanlardan biri de modelistlerdir. Modelistler, bir ürünü seri üretime hazırlar. Bu sebeple iyi bir ürün için modelistlerin ölçü ve kalıp çıkarma konusunda iyi bir iş ortaya koymaları gerekir. Moda ve tekstil sektöründe hizmet veren pek çok kuruluş, kendi tasarımları ortaya koyar. Tasarımcıların hazırladığı ürünler, seri üretime başlanmadan önce modelistlerin elinden geçer. Modelistler, tasarımcının belirlediği ürün için uygun ölçüleri belirler ve daha sonra kalıp hazırlar. Üründe kullanılacak malzemeyi de tespit eder ve çıkardığı kalıba göre numune dikimi yapar. Böylece seri üretim için incelenmesi gereken ilk örnekler ortaya çıkar.
Modelistler kalıp hazırlarken pek çok faktörü göz önüne almak durumundadır. Öncelikle, tasarımcıdan çıkan ürün hakkındaki tüm tasarım detaylarını bilmesi gerekir. Daha sonra ürünün esnekliği gibi çeşitli özellikleri de göz önüne alarak kalıp için en doğru şekli hesaplar. Bunun için beden çizim araçları ile çeşitli bilgisayar programlarını kullanır. Daha sonra kalıbı, kağıt yardımı ile ortaya çıkarır. Kağıttan kalıp çıkarma esnasında, atıkları en aza indirmek için parçaları doğru yerleştirme konusunda özen gösterir. Ürüne dair cep ve pili gibi detayları kalıp üzerinde düzenler. Kalıbı çıkarttıktan sonra da kesim ve dikim aşamasında görev alır. Dikim esnasında hata çıkması durumunda bunları düzeltir. Son olarak da numune kontrollerden geçtikten sonra dikim talimatı verir ve ürünü seri üretime sokar.
Modelist olmak için uzun süreli eğitimler yoktur. Modelistlik daha çok tecrübeye dayalı olan bir iştir. Bununla birlikte çeşitli kurumlar tarafından modelistlik programları düzenlenir ve modelist sertifikası verilir. Öte yandan bir modelistin değişime ve gelişime açık olması, takım çalışmasına uyumluluk göstermesi, ayrıca planlama ve organizasyon becerisine sahip olması gerekir.
Modernlik
Teknolojik gelişmeler ile birlikte toplum hayatına dahil olan ve son yıllarda popülerliği artan bir kavram olan 'modernlik' hemen her alanda kişilere ve olaylara etki eder. Modernliğin etkilediği alanlardan bir tanesi de giyim, yani moda alanıdır. Moda ve giyim alanında modernlik akımının etkisi hem kıyafetlerde hem aksesuarlarda hem de bunları bir arada kullanma biçimlerinde gözlemlenir.
Modernlik akımına spor elementler ile birlikte yılların eskitemediği önceki akımların harmanı denilebilir. Burada sözü edilen önceki akımlar, uzun yıllar boyunca toplumu etkisi altına almış ve bu etki ile modaya yön vermiş akımları temsil eder. Örneğin, Haute Couture, bir zamanların elit moda akımlarından biri olarak tarihe geçmiştir. Modern öncesi dönemde toplumun üst kesimleri tarafından belirlenen, lüks kumaşların kullanıldığı, terzilerin ve tasarımcıların özel tasarımlarının değerli olduğu bir moda anlayışı bulunur. Ancak modernlik akımı ile birlikte moda içinde farklı yaklaşımlar ortaya çıkar. Modernlik akımında artık sadece üst kesimin belirlediği ve onlara özel olan bir giyim tarzı yoktur. Aynı zamanda elit ve yönetici kesimden olmayan halkın ortaya koyduğu moda akımı da ortaya çıkar. Bu iki moda akımı zamanla birbirini etkileyerek 'modernlik' akımını temsil etmeye başlar.
Markaların özel tasarımları ile birlikte, onlara çok benzeyen ancak fiyatı çok daha uygun olan ürünlerle halkın kullandığı moda ürünler zamanla her yere yayılır. Modern yaşamın koşuşturmasına uyum sağlayan modernlik akımı hem rahat hem de şık parçaları birleştirir. Eskiden yalnızca lüks görülen şık parçalarla birlikte spor ve gündelik parçalar bir arada kullanılır. Aynı zamanda bunlara Uzak Doğu akımları da eklenir. Çok daha renkli ve eğlenceli, modernliği yansıtan ve ulaşılabilir olan ürünlerle çeşitlenir. Yani modada modernlik; rahat, spor, şık, gösterişli, renkli, herkese hitap eden, son derece çeşitli, eskileri yok saymayan ancak bunları günümüze uyarlayan bir akımdır.
Muare
Muare, su dalgası ya da ağaç kabuğu efektiyle öne çıkan, yanardöner görünüşlü ve taftaya benzer bir kumaş çeşididir. Dokunması oldukça basit olan bu kumaş türü, iki yüzü aynı olan bez armür üzerine dokunur. Muarede gergin dokunan iplikler üzerinde bulunan teller muntazam şekilde birleşmiştir. Üzerinde dalgalı parıltılar bulunan muare kumaş, Fransızca "moiré" kelimesinden gelmiştir. Muare kumaş hareli kumaş olarak da bilinir ve kullanım alanı oldukça geniştir. Sağlam ve estetik olması ve kolay dokunması nedeniyle hazır giyim sektöründe özel bir yere sahiptir.
Muare; kumaş elbise, etek, bluz ve pantolon gibi giyim ürünlerinde kullanılabilir. Kendinden dalgalı olan bu kumaş türü, orijinal görünümü nedeniyle özel gecelerde ve davetlerde şık bir stil elde edilmesini sağlar. Hareli kumaştan dikilen elbiseler, özellikle yaz düğünlerinde ve partilerinde kullanılabilir. Abiye elbiselerin yanı sıra ev dekorasyonunda da kullanılabilen bir kumaş türüdür. Rengarenk muare kumaşlardan üretilen yastıklar, minderler, perdeler ve aksesuarlar dekorasyona hoş estetik bir hava katabilir. Muare kumaşın görünümü taftaya benzer. Bu nedenle vücudu estetik şekilde kaplar ve elbiselerin tam olarak oturmasını sağlar.
Hava alan ve terletmeyen muare kumaş son derece kullanışlıdır. Hafif olması nedeniyle rahat bir kullanımı vardır. Yanardönerli bir görünümü olan muare kumaş gece kıyafetlerinde kendinden desenli bir görünüm oluşturur. Stil sahibi kişilerin sıklıkla tercih ettiği kumaş türlerinden olan muare, eşarp ve şal üretiminde de kullanılır. Muare kumaş ile üretilen şallar, hem günlük hayatta hem de abiye kıyafetlerde hoş bir bütünlük yaratmak amacıyla tercih edilebilir. Günlük giyimin yanı sıra özel davetlerde ve gecelerde de konforlu, şık ve orijinal giysiler giymek isteyenler, muare yani hareli kumaş türlerinden tercih edebilir. Canlı, pastel ve toprak tonlarındaki muare kumaşlar hoş tasarımlara hayat verir.
Polikromi
Polikromi, Fransızca kökenli ve renklerle ilişkili sözcüklerle üretilmiş bileşik bir kelimedir. Çok renklilik anlamına gelen bu kelime, özellikle birleştirme yoluyla farklı renklerin bir arada bulunduğunu tanımlarken kullanılmaktadır. Poli kelimesi, özellikle bileşik isimlerde "çok" anlamına gelen bir ön ektir. Aynı zamanda dolu, doldurmak, komple gibi kelimelere yakın anlamdadır. Kromo ise bileşik kelimelerde kullanıldığında renge ilişkin anlamına dair kullanılan hem Fransızca hem de İngilizce ortak kelimelerdendir. Sanatın birleştirici gücünün de etkisiyle kelime özgün olarak Polikromi olarak yaygınlaşmıştır.
Sanatsal öğelerde birbirinden bağımsız renklerin bir arada yer aldığı yapıtları tanımlarken Polikromi kelimesi yüzyıllardır kullanılmaktadır. Kendiliğinden farklı renklerin değil, tamamen yapıtın oluşturulması esnasında sanatçının tasarımının bir parçası olarak farklı renklerin kullanılması anlamına gelmektedir. Özellikle teknik olarak 3 ana renkten fazlası kullanıldığında bu, polikromi ile tarif edilmektedir. Üretim esnasında kullanılan terminolojik kelime, son kullanıcıya kadar ürünün belirleyici unsurlarını açıklarken tercih edilmektedir. Günümüzde birçok malzemenin üretim ve satışı esnasında polikromi kelimesi, çok renkli anlamını koruyarak ürün özelliğini belirtmektedir.
Günümüzde tasarımcıların, kullandıkları materyalin özelliklerine göre polikromi yöntemiyle de yapıt ürettikleri bilinmektedir. Kullanılan her ürünün bir tasarım niteliği taşıdığı, ham madde seçimi gibi renk tercihlerinin de tasarıma dair bir sanatsal çalışma olduğu bilinmektedir. Üreticiler, yapıt isimlendirmesi esnasında kullanılan teknik hakkında ipucu içeren adlandırmalar yaparak son kullanıcıya bilgi verebilmektedir. Bu bilgilendirmeler, genellikle üretim esnasında temel alınan sanat ve tasarım hakkındadır. Gözle görülebilen, insanların zevk ve hislerine hitap eden çalışmalarda sanatsal etkiyi yansıtmak üzere birçok teknik geliştirilmiştir. Eski zamanlardan bugüne kalan bazı mimari eserlerde, bu sanatsal etkinin çok renklilik anlamına gelen polikromi ile verildiği, seramik kap ve takı gibi materyallerde tercih edildiği bilinmektedir.
Organze
Günümüzde hazır giyim sektöründe en sık kullanılan kumaşlar arasında bulunan organze, tülbent inceliğinde olan bir çeşit kolalı kumaş türüdür. Organze kumaş, ipek veya keten iplikten dokunur. Şeffaf olmasının yanı sıra normal ipek kumaşa göre daha sert ve parlak bir dokusu vardır. Keskin hatlarıyla öne çıkan organze kumaşlar dökümlü bir formda değildir. Bu sert yapısı nedeniyle daha çok gelinlik, düğün kıyafeti ya da abiye elbiselerde keskin bir form sağlamak amacıyla kullanılır. Çeşitli renk alternatifleri ve dikkat çekici parlaklığıyla oldukça göz alıcı bir gece elbisesine dönüşebilir.
Organze, saydam olması nedeniyle farklı kumaş çeşitleriyle birlikte kullanılabilir ve üzerine çeşitli baskılar yapılabilir. Özellikle organze kumaştan tasarlanan gelinlikler oldukça beğeni toplarken etek, gömlek ya da bluzlarda da organze kumaştan detaylara yer verilebilir. Organze kumaş işlemelik olarak da sık tercih edilir. Üzerine desen ya da dantel işlenebiliyor olması elbiselerde organze detaylara yer verilebilmesini sağlar. Organze kumaşlar sadece giyimde değil; çanta, eşarp, şal ya da takı gibi aksesuarlarda da kullanılabilir.
Organze kumaş, tül üzerine kombin edilebilmesi, yanar döner efekti ve seyrek dokulu olmasıyla gece elbisesi diktirmek ya da satın almak isteyen kişilerin gözde kumaşıdır. Organze kumaş kendi içerisinde de farklı türlere ayrılır. Pamuk organze tamamen pamuklu bir kumaş türüdür. Sentetik organze polyester ağırlıklıyken ipek organze kumaş ise en çok gelinlik üretiminde kullanılır. Transparan ve parlak olması nedeniyle günlük kıyafetlerde ya da aksesuarlarda ancak ufak detaylar şeklinde yer alabilen organze kumaş; nişan, düğün ve özel davet elbiselerinin olmazsa olmaz kumaşıdır. Organze kumaş perde olarak da tercih edilebilir. Evinde klasik ve şık bir görüntü elde etmek isteyenler, organze tüllerden üretilen perdelerden edinebilir.
Raport
Raport, bir desenin düzenli tekrar eden en küçük birimidir. Bu doğrultuda, kumaş üzerindeki desen motifleri enine ve boyuna eşit aralıkla tekrar eder. Burada kumaş üzerindeki desen, motiften farklı olarak raportların sağ - sol ve aşağı – yukarı tekrarı ile meydana gelir. Raportlar, tasarım aşamasında daima bir kare ya da dikdörtgen içerisinde düşünülür ve buna göre yapılacak ayarlamalarla hazırlanır. Bunun yanı sıra raport, yana ve üste doğru ilaveler yapılarak istenilen büyüklüğe kadar çoğaltılabilir.
Raportlama, deseni oluşturan motiflerin birbirlerine yakınlık ve uzaklıkları, büyüklük dereceleri, renkleri ve gruplandırılması açısından farklılıkların ortadan kaldırılarak düzenlenmesi işlemidir. Bu açıdan raportlama işlemi ile bir baskı deseni ya da örgüde kullanılan renkler açısından farklılık oluşturacak biçimde sıralanan çözgü ve atkı iplikleri sınırlandırılır. Raportlama işlemi için desende çözgü yönüne tekrar eden aynı motifler arası uzaklık “raport boyu”, atkı yönünde tekrar eden aynı motifler arası uzaklık ise “raport eni” olarak tanımlanmaktadır. Bu aşamada, kumaş üzerinde aynı ya da farklı desen kompozisyonlarına yönelik tasarımlar için tam raport (1/1) ve kademeli raportlar (1/2, 1/3, 1/4) kullanılır.
Bir ürünün tasarımında kullanılan renk ve desenler, kumaş üzerinde fazla karışık ve rahatsız edici bir şekilde ön planda olmamalıdır. Bu doğrultuda başarılı bir tasarım ortaya koymak için renk ve desen düzenlemeleri bakımından doğru bir kompozisyon oluşturmak gerekir. Bu nedenle kumaş üzerindeki bir desenin metraj aşamasına geçebilmesi için öncelikle raportlanması gerekir. Raportlama yapılmayan kumaş tasarımlarında ortaya çıkan malzeme estetik değer taşısa da, üretimde kullanılamadığı için kumaş deseni olarak bir değer ifade etmez. Raportlama işlemi öncesinde desen baskısının yapılacağı makine, baskı için kullanılacak boyarmadde ve makinenin çalışabildiği maksimum renk sayısı belirlenir. Sonrasında şablon ölçüleri baz alınarak raport ölçülerine karar verilir. Belirlenen raport bilgilerine göre tasarımcı tarafından yapılan raportlama işlemi sonrasında kumaş tasarım süreci tamamlanmış olur.
Retro
Retro, en temel ifade ile yakın geçmişte trend olmuş moda akımlarını yeniden üreten, türeten bir tarzdır. Kabul gördüğü şekliyle, bir tarzın ya da tasarımın retro olarak adlandırılması için en az 15 ila 20 sene önceye ait olması gerekir. Sözlük anlamı “geriye dönüş" olan retro, eski tarzı çağrıştırmakla birlikte içerisinde modern birtakım yenilikleri de barındırabilir. Bu tasarım stilinin oldukça geniş bir kullanım alanı mevcuttur.
Retro; tekstil, mobilya, mimari, sanat ve daha pek çok alanda kendini gösterir. Evler, bahçeler, ofisler yani tüm yaşam alanlarında yansımasına rastlanabilir. Duvar renginden dekoratif aksesuarlara, kıyafetlerden oda tekstil ürünlerine ve hatta elektronik cihazların dış görünümlerine değin pek çok materyale kolaylıkla adapte edilebilir. Modası asla geçmeyen retro giyim tarzı, geçmişe yönelik nostalji arayışında olanların bilhassa ilgisini çeker.
Moda terimi olarak, geçmiş yıllarda belli bir döneme ait olan ve yaygın biçimde tercih edilmiş giyim ürün ve aksesuarlarının yeniden türetilmesi, üretimi, kullanımı ve popülerleşmesini ifade eder. 1990’lı yıllara damgasını vuran jean modasının yıllar sonra tekrar popülerleşmesi buna en iyi örnektir. Geniş bir etki alanı olmakla birlikte retro stilin en fazla karşılaşıldığı mecralardan biri, giyim sektörüdür. Çoğunlukla sanat akımlarının ve yaşam biçimlerinin şekillendirdiği geçmiş tarzlar retro stil ile yeniden canlandırılarak yepyeni anlamlar kazanır. Hem zengin bir içerik hem de ideal dışa vurum olanağı sunması pek çok kişi için cezbedicidir. Retro modasının en önemli özelliklerinden biri, güncel modaya nazaran daha abartılı olmasıdır. Fötr şapkalar ya da yüksek bel pantolonlar bu duruma örnek olarak verilebilir. Eski dönem elbiseler, pantolonlar, montlar, şapka ve etekler modaya bağlı olarak farklı tarzlarda üretilir ve mevcut dönemin ambiyansını şekillendirir.
Slim-fit
Vücudu saran özelliğe sahip olan slim fit, bedene tam oturan kalıbı ifade eder. Dar kalıp anlamına gelen slim fit tarzında kıyafetlerin kol, basen, bacak ve bel bölümleri dökümlü değildir, aksine kumaş ve dikim yöntemleri neticesinde kıyafet bedeni sarmalar. Kışlık, baharlık ve yazlık slim fit giyim ürünleri; farklı renk, desen, doku, dikim seçenekleri ile üretilir ve pek çok tarza hitap eder. Dar kalıp ürünler arasından seçim yaparken beden yapısına uygun olanı tercih etmek önemlidir. Aksi taktirde vücudu saran yapısı dolayısıyla dirsek, basen, diz gibi bölümlerde bombeleşme ve kolay yıpranma gibi sorunlar meydana gelebilir. Çokça rağbet görmesi model çeşitliliğinin fazla olmasından kaynaklanır.
Pantolondan takım elbiseye, ceketten gömleğe, tişörtten ve monta pek çok giyim ürününe slim fit kalıp uygulanır. Özellikle son yıllarda hem üretimi hem de kullanımı artan slim fit kıyafetler, özel davetlerden gündelik hayat aktivitelerine değin hemen her alanda tercih edilebilir. Slim fit giysiler; modern, şık ve estetik bir imaj oluşturmak isteyenlerin tercih ettiği modeller arasındadır. Bu ürünler, yenilikçi görüntüsü kadar rahat olmaları ile de tercih sebebidir. Bu giyim tarzına ait kıyafetlerin her mevsime uygun olanlarını bulmak mümkündür. Sıcak yaz aylarında terletmeyen ve serin kış aylarında soğuk almayı önleyen slim fit kombinasyonlar her sezonda rahatlıkla giyilebilir.
Kadın, erkek, çocuk ve unisex seçenekleri ile satışa sunulan slim fit ürünler; dayanıklılık, tasarım ve kumaş materyali gibi niteliklere göre farklılaşır. Kumaşın kalınlığı, dikim - kesim türü, sağlamlık derecesi gibi belirleyenler kullanım alanını da etkiler. Slim fit kıyafetlerle hem klasik hem de spor bir tarz oluşturabilirsiniz. Gömlek üzerine ceket kombinasyonları ile balo ve akşam yemeği aktivitelerinde klasik tarzınızı konuşturabilir ya da tişört üzerine dar kalıp ceket ile sportif ve canlı bir imaj yaratabilirsiniz.
Sofistike
İnsan davranışlarından modaya kadar birçok alanda kullanılan sofistike, farklı anlamlar taşıyan Fransızca kökenli bir sözcüktür. İş veya nesne için tanımlandığında “karmaşık, özel ve çok yönlü” anlamlarına gelen sözcük, bir insan için kullanıldığında “yapmacıklı davranan, doğallığını kaybetmiş, karmaşık yapılı” gibi olumsuz anlamlar taşımaktadır. Moda alanında ise ince bir zevki yansıtmak için kullanılır ve zarif, estetik yönü güçlü giyim tarzını ifade eder. Günümüzde modanın da etkisiyle anlamı genişlemiş ve “bilgili, kültürlü, seçkin” gibi olumlu anlamlar da kazanmıştır.
Sofistike moda anlayışında özellikle yaratıcılık ve özgünlük ön plana çıkar. Alışılmış moda kuralları dışında her türlü eşya, sofistike giyimde kullanılabilir ve her türlü obje, aksesuar olarak kombinleri tamamlayabilir. Ekose desenleri ve çok desenli kumaşlar, sofistike giyimin en karakteristik özellikleri olur ve sıra dışı objeler aksesuar olarak tercih edilir. Çok yönlü parçalar, alışılmışın dışında renkler, desenler ve bir arada zor kullanılan kumaşlar özel bir stil oluşturmaya yardımcı olur. Kişinin hayal gücünü ve yaratıcılığını yansıtan bir tarz olduğu için kuralları yoktur ve sofistike giyimde kadınsı çizgiler öne plana çıkar.
Moda kavramı olmasının yanında dekorasyon kavramı olarak da kullanılmaya başlanan sofistike, modada olduğu gibi, birbiri ile uyumsuz parçaların bir arada kullanılmasına dayanır. Aydınlatmada, hem parlak LED ışıklar hem mum ışığı gibi loş ışıklar bir arada kullanılır. Mobilya seçiminde modern ve klasik parçalar aynı ortamda yer alır. Özellikle dinlenme köşelerinde kadife ağırlıklı mobilyalar öne çıkar ve abajurlar, mumlar ile sıcak aydınlatma yapılır. Kumaş tercihinde kadifenin yanında lüksü hatırlatan ipek veya saten kumaşlar tercih edilir. Renk tercihinde beyazın ve yumuşak tonların ağırlıklı kullanıldığı görülürken aynı ortam içinde zıt renkler de tercih edilip bir tezat oluşturmak amaçlanır.
Soft
Soft, Türkçede 'yumuşak' anlamına gelen bir kelimedir. Yumuşak kelimesi ise dokunulduğunda hoş bir his bırakan, eski biçimini kaybeden, katı olmayan olarak tanımlanır. Buna bağlı olarak soft moda akımı ve soft parçalar; yumuşak, sakin ve nazik oluşu temsil eder. Aslında bir bütünü temsil eden 'soft olmak' giyimde, yani kıyafet seçimlerinde kendini bazı temel ürünlerle, kumaşlarla ve renklerle gösterir. Bunlardan en başta gelen renk seçimidir. Renk seçimi yapılırken genellikle pastel renklerden yana durulur. Uysal, çarpıcı olmayan ve pastel renkler genellikle soft seçimleri yansıtır. Bu renkler bir arada kullanıldıklarında hem uyum içerisinde hem de göz yormayan tercihlerdir.
Soft seçimlerin bir diğer önemli noktası, narin ve yumuşak kumaşların özenli ve bir arada kullanılmasıdır. Bu kumaşlar genellikle pamuk ve keten gibi yumuşak kumaşlar veya saten gibi yine göze batmayan kaygan kumaşlar olmaktadır. Soft giyinirken kumaş seçimi ne olursa olsun; beyaz, krem ve açık gri gibi belirsiz renklerin kullanımı yaygındır. Bütün olarak incelendiğinde ise göze batmayan bir görünümün olduğu, ancak aynı zamanda her ortama uyum sağlayabilecek kadar şık bir kombin yapılabildiği söylenebilir. Yani soft giyim ve buna bağlı olarak kullanılan aksesuarla birlikte hem şık hem de gösterişten uzak bir görünüm oluşturulur.
Soft tarz yansıtılırken genellikle hasır çanta ve şapka çeşitleri, bez ayakkabı modelleri, sade sandalet modelleri yaz görünümlerinin vazgeçilmezleridir. Aynı şekilde düz ve tek renkten oluşan ayakkabı tercihleri, benzer renklerin bir arada kullanımı ve abartıya kaçmayan kıyafet seçimleri diğer mevsimlerde görülür. Soft tarzın ve soft giyimin en radikal olduğu alan 'takılar' olabilir. Kıyafete uygun renklerde olan, fakat diğer seçimlerin yanında göze daha renkli ve büyük görünen aksesuar tercihleri yapılabilir.
Straples
İlk olarak 1800'lü yılların ortasında ortaya çıkan straples yaka, omuzları tamamen açıkta bırakan, vücudu saran ve belde biten bir giysi çeşididir. Straples adı, strap (askı) ve less (-sız) kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Yakasız anlamına gelen bu özel kesim, günümüzde popüler olan kıyafet modellerinde sıklıkla kullanılır. Straples kıyafetler genellikle düz kesime sahiptir ve daha çok tek renk olarak kullanılır. Straples kıyafet yakası düz ya da kalp şeklinde olabilir. Straples kıyafet, bedeni sıkı bir şekilde sardığı için askısız olmasına rağmen düşmez.
Farklı formlarda olan straples kıyafetler günlük olarak kullanılabildikleri gibi, daha çok özel davetlerde ve gecelerde tercih edilir. Straples body çeşitleri daha sportif modelleri içerir. Düz renkte ya da desenli olan straples body'ler vücudu saran dar modellerdir. Bu üst giyim parçası; etek, kot pantolon ya da şortlarla kombinlenebilir. Şık kumaşlardan üretilen straples body'ler klasik kıyafetlerde kullanılırken pamuklu ya da penye straples body'ler ise günlük spor kombinlere eşlik edebilir. Straples formda en sık kullanılan kıyafet türü ise elbisedir. Straples, hem abiye elbise hem de gelinlik olarak en çok tercih edilen yaka modelidir. Şifon, organze, ipek ya da payet gibi farklı kumaş çeşitlerinde üretilebilen straples elbiselerle havalı bir görünüm elde edilebilir.
Straples elbiseler yazın günlük olarak da tercih edilir. Kot, pamuklu, keten ya da penye kumaşlardan üretilen straples elbiseler, sıcak havalarda giymek için doğru bir tercih olabilir. Straples kıyafet doğru bedende alındığında son derece kullanışlıdır. Vücudu sarmasına dikkat edilmeli, bol olan straples kıyafetlerden uzak durulmalıdır. Aksi halde düşme riski oluşturarak kişiyi rahatsız edebilir. Straples kıyafet giyerken askısız bir iç çamaşırı tercih etmek gerektiği de unutulmamalıdır.
Şifon
İnce ve şeffaf bir kumaş türü olan şifon, genellikle abiye elbiselerde ve gece kıyafetlerinde kullanılır. İnce olması nedeniyle özellikle yazlık kıyafetlerde olmazsa olmaz olan şifon kumaş, ipek ya da rayon iplikten tek katlı olarak dokunur. Yumuşak dökümlü olan şifon, zengin renk seçenekleri ve şık görünümüyle elbiselere dikkat çekici bir hava katar. Şifon kumaş, uçuş uçuş görüntüsü nedeniyle abiyelerin özellikle etek kısmında kullanılarak estetik bir görüntü oluşturur. Yaz gecelerinde rüzgarla salınan, ince ve rengarenk gece elbiselerinin çoğu şifon kumaştan üretilmiştir. Şifon kumaş; etek, gömlek ve bluzlarda da kullanılır. Ancak ince oluşu nedeniyle iç gösterebilir. Bu nedenle bir astarla birlikte kullanılması tavsiye edilir.
Şifon kumaşlar giyim sektörünün yanı sıra aksesuar olarak da tercih edilebilir. Şifon kumaştan üretilen şallar ve eşarplar, kıyafetlerle hoş bir kombin meydana getirir. Özellikle düz kıyafetlere eşlik eden renkli şifon şallarla göz alıcı bir görünüm elde edilebilir. Şifon kumaş tüle benzer yapısı nedeniyle evlerde perde olarak da sık kullanılan bir kumaş çeşididir. Renkli şifon kumaşlardan üretilen perdeler, salonlarda ve oturma odalarında hoş bir dekorasyona eşlik edebilir. Şifon kumaş plaj modasında da etkilidir. Şifondan yapılan pareolar ve plaj aksesuarları son derece rahat ve kullanışlıdır.
Şifon kumaşlar kendi içlerinde de farklı türlere ayrılır. Janjanlı şifon kumaşlar normal şifondan daha parlak ve yanar dönerlidir. Janjanlı kumaşlar klasik abiye kıyafetlerde kullanılabilir. Şifonlar elbiselik çeşitlerin yanı sıra gelinlik ve gecelik modellerine uygun olarak da seçilebilir. İpek şifon kumaş çeşidi ise tamamen doğal bir kumaş türüdür. Yazın serin tutan bu hafif ve organik kumaşla istenen rahatlıkta kıyafetler dikilebilir. Dayanıklı, hafif, parlak, pürüzsüz, nemi emen ve serin tutan bir gece kıyafeti almak isteyenler, ipek şifon kumaştan üretilen modellere göz atabilir.
Trend Setter
Trendsetter, modayı belirleyen kişilere denir. Trendsetter olan kişilerin bazı özellikleri bulunur. Bu özellikler arasında, takip edilen kişi olmak önem taşır. Trendsetter olan kişiler, trend olan ürünler ile doğrudan ilgilidir. Trend sözcüğü yabancı bir kelime olmakla birlikte, İngilizce dilinde 'dönmek' ve 'yadigar' anlamına gelir. Popüler kültürde ise zevkler ve tarzlardaki değişimi ifade etmek için kullanılır.
Moda sektöründe ne tür giysilerin ön plana çıktığını trendsetter olan kişiler belirler. Bir başka ifade ile trendsetter olan kişiler, modadaki değişimi tetikler. Trendsetter'lar ile trend kaynakları sık sık karıştırılır. Trendsetter olan kişiler, sıfırdan bir tasarım ortaya koymaz. Var olan bir şeyi popüler hale getirir. Son dönemlerde popüler olan kimono kıyafetler, aslen Japon kültürünün bir parçası olup trend kaynağı Japon halkı olarak ön plana çıkar. Trendsetter'ler ise Japonya'ya gidip bu kıyafetleri dünyaya yayan ve kıyafetlerin birçok kişi tarafından tanınmasını sağlayan kişilerdir.
Bir trend kaynağına ait ürünü dünyaya yayma işi; televizyonlar, gazeteler, sosyal medya mecraları, reklamlar, filmler ya da defileler gibi farklı kaynaklar aracılığı ile olur. Bu sebeple trendsetter'ler daha çok ünlü isimler, sosyal medya fenomenleri, tasarımcılar ve zenginler gibi toplumda öne çıkan gruplara dahil olan insanlardan oluşur. En önemli özellikleri ise çok sosyal olmaları olarak öne çıkar. Trendsetter olan kişilerin farklı sosyal çevrelere girebilme cesaretleri vardır. Böylece gördükleri ya da deneyimledikleri herhangi bir şeyi geniş çevrelere yayabilirler. Bununla birlikte trendsetter olmak için genç ya da kariyer sahibi biri olmak gerekmez. Cesur, araştırmayı seven ve meraklı olan pek çok kişi trendsetter olabilir. Dolayısıyla trendsetter'lar arasında farklı yaşlardan ve farklı iş meslek gruplarına dahil olan pek çok kişi vardır.
Valör
Sanatta, tekstilde kullanılan anlamıyla valör, renk değeri anlamına gelir. Renklerin açık ve koyu tonları arasındaki ilişki valör ile tanımlanır. Aynı zamanda ton dereceleri de bu ifade ile belirtilir. Derinlik ve üçüncü boyut elde etmek için resimlerde açık koyu valörden yararlanılır. Objenin gölgede kalan kısmı daha koyu tonlarda olacağından boyutlu görünüm kazanır. Nesnenin ışığı yansıtma düzeyi valör değeridir. Rengi belirleyen bu siyah ve beyaz oranı ise özet olarak bir parçanın, diğer bir parça ile olan ilişkisidir. Rengin üç fiziksel özelliği bulunur. Rengin adı, valörü, değeri ve şiddeti rengi oluşturur.
Bir resmin, heykelin formu valörler ve renklerle birbirine bağlıdır. Bir an için rengin doğada olmadığı düşünüldüğünde geriye kalan valördür. Valör, parçanın karanlık ve aydınlık üzerinden kurduğu ilişkidir. Valör ve renk bir arada, bir tablonun kompozisyon elemanlarını oluşturur. Bir rengi, deseni ön plana alan valörüdür. Bir sanatçının eserindeki valörler, renkler ve bu ilişkiler o sanatçıya özgüdür ve onun karakteristiğini yansıtır.
Doğada bir olan bir obje, tuvale aktarılmak istendiğinde ilk yapılan objenin renginin ton değerinin bulunmasıdır. Bir boya tüpten çıktığı gibi kullanılmaz. Bir masa örtüsü ile bir tavşan postunun aynı tonda beyaz olmayabileceği bilinir. İkisi de beyazdır ancak tonları farklıdır, hatta renk valörü veya tonalitesi değişiklik gösterir. Objeye boyut kazandıran, onun hatlarını görmeye yardımcı olan unsur, ışıkla ilişkisi sonucu oluşan ton geçişleridir. Resim sanatında renklerin yoğunluğunu artırarak veya azaltarak dilenen valöre ulaşılır. Resimde gözü aldatan derinlikler valör sayesinde elde edilir. Bir objeye hacim katmanın yanı sıra birini diğerinin daha önünde veya gerisinde göstermek de valör ile mümkündür. Perspektife uygun bir çizimin yanında renk valörlerinde de doğru tercihler yapılarak objeler arası derinlik farkı oluşturulur.
Volan
Volan; giysilerin etek ucu, yaka, kol gibi kısımlarına giysinin kendi kumaşından ya da farklı bir kumaştan kesilen, düz eklendiğinde geniş tarafıyla fırfıra dönüşen bir parçadır. Volan, dikişte bir çeşit süsleme olarak kullanılır. Volanlı kıyafetler hem günlük hem de özel gecelerde giymek üzere oldukça sık tercih edilir. Volan ile fırfır genellikle karıştırılır. Ancak fırfır yapılacak parça genellikle düz kesilir ve büzgülerle zenginleştirilir. Volanda ise büzgü bulunmaz. Hareketli bir ek kumaş parçası olan volan, perdecilikte de kullanılır. Volan, perdelerin dilim aralarında ya da kenarlarında süsleme olarak yer alır ve genelde kedi merdiveni şeklinde durur.
Hazır giyim ve dikiş dünyasında sık kullanılan bir süsleme biçimi olan volan ile pek çok farklı elbise, gömlek, etek ve bluz hazırlanabilir. Volan son derece trend bir süsleme türüdür. Düğün, nişan ya da özel davetler için hazırlanan abiye elbiselerde volan süslemesine sık başvurulur. Yaz elbiselerinin sırt ve göğüs dekoltelerinde kullanılan volan, gömlek ve bluzlarda ise kol ve yaka kısmına hava katarak dinamik bir görünüm elde etmeyi sağlar. Volanlı kıyafetlerde doğru kombin oldukça önemlidir. Eğer volanlı bir bluz giyilecekse sade bir pantolon ya da etekle kombinlenmeli, benzer şekilde volanlı alt parçalar ise daha sade üstlerle kullanılarak şık ve dengeli bir kombin oluşturulmalıdır.
Volan süslemeler farklı çeşitlerde olabilir. Dikey volanlar, elbiselerin ya da bluzların ön kısmında bulunarak kıyafete ayrı bir hava katar. Simetrik volanlar birbirinden eşit uzaklıkta dikilir ve giysilere şık bir görünüm verir. Özellikle abiye elbiselerde estetik bir görünüm veren omuz üstü volanlar; asimetrik elbiselerde, verev yakalarda veya düz elbiselerde bele kadar kullanılabilir. Verev giden volanların yanı sıra jabo volanlar da sık kullanılan modeller içerisindedir. Jabo volanlar, elbise ve bluzların üzerinde zigzag şeklinde yer alırken Y şeklindeki volanlar ise kıyafet yakalarında estetik bir görünüm yaratmada etkilidir.
DSACategoryId/2147483636/12087178/60004640/12087202