Ucuz Trençkot Modelleri 2019

Trençkot

Her kadının dolabında bulunması gereken dış giyim ürünlerinden olan trençkotların modası geçmiyor. Yıllara meydan okuyan ikonik trençkot modelleri, zamansız giyim ürünleri arasında anılıyor. Trençkotlar, şıklıkları ve sundukları rahatlıkla farklı kombinlere, giyim tarzlarına eşlik ediyor. Hem sportif hem de şık giyimde kendine yer bulan tasarımlar, kullanışlı özellikleriyle zarafetin simgesi haline geliyor. Siz de birbirinden şık trençkotlarla şıklık yarışında bir adım ileri geçebilir, zarafetinizle göz kamaştırabilirsiniz. İlk bakışta maskülen birer parça gibi görünse de ufak dokunuşlarla en feminen giyim ürünlerinden biri olan ceketleri, günlük giyimde, ofis şıklığında veya gece kombinlerinde rahatlıkla tercih edebilirsiniz. Dünya yıldızlarının, moda ikonlarının seçimi olan trençkotları podyumlardan sokaklara taşıyabilir, siz de stilinizle göz kamaştırabilirsiniz. 

Trençkot Nedir? 

Yüz yılı aşkın süredir giyime eşlik eden trençkot, siper anlamına gelen trench ve ceket olarak dilimize çevrilebilecek coat kelimelerinin bileşiminden oluşuyor. Hafif kumaşlardan oluşan, kemerli ve cepli modelleri ile ikonikleşen trençkot modelleri, sağlı sollu düğmeler bulunduruyor. Klasik trençkotların omuzlarında kumaş ve düğme bulunan apolet detayları yer alıyor. Rüzgarlık özelliği taşıyan parçalar, kıyafetin omuzlarının altına uzanıyor. İlk tasarlandığında erkek dış giyim ürünü olan ceketler, günümüzde hem erkek hem de kadınlar tarafından giyilebiliyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz askerleri ile özdeşleştiği için 'British Warm' adıyla anılan ürünler bugün, tüm dünyada trençkot adıyla biliniyor. 

Trençkot Ne İşe Yarıyor? 

  • Kamuflaj için toprak tonlarında ve yeşil renklerinde tasarlanan klasik trençkotlar bugün her renkte alternatif bulunduruyor. 
  • Rüzgarı kesmesi için sırt kısmında ikinci bir parça bulunduruyor. Böylece rüzgarlı havalarda bile rahatlıkla giyilebiliyor.
  • Trençkotlar aslen su geçirmez kumaştan imal ediliyor ve klasik trençkot modellerinde muhakkak bir iç astar yer alıyor. 
  • Kemerde metal halkalar bulunması da ilk olarak silahları asmak için kullanılıyordu. 
  • Önde yer alan kulakçıklar cephede darbe etkisini azaltmak için kullanılıyordu. 
  • Günümüzde trençkotlar, mevsim geçişlerinde hafif serinliklerden, ani yağmurlardan korunmak için tercih edilebiliyor. 

Trençkot Tarihi 

İlk olarak 1800'lü yıllarca imal edilen trençkotlar, Birinci Dünya Savaşı sırasında askerlerce giyilmesi ile tanınıyor. Savaşın ardından yapılan Hollywood filmlerinde karakterlerin trençkot giymesiyle bu ürünlerin yıldızı parlıyor. Yepyeni bir moda yaratan trençkot modelleri, özellikle dedektifler, mafya babaları ve gangsterler tarafından giyilerek ikonikleşiyor. Casablanca, Tiffany'de Kahvaltı gibi filmlerde de kullanılan ve kadın stiline de giriş yapan ceketler, yakın geçmişte kırmızı halıda elbise gibi giyilmesiyle hatırlanıyor. Derin yırtmaçlı ceketler, küçük dokunuşlarla seksi birer gece kıyafetinin yerini alıyor. 

Trençkot Modelleri 

Trençkotlar, günümüzde ikonik görünümlerini koruyan alternatifler bulunduruyor ancak koleksiyonlarda yenilikçi tasarımlar da kullanıcılara göz kırpıyor. Geniş yakalı klasiklerin yanında bisiklet yakalı trençkot modelleri, cepsiz alternatifler hatta kemersiz çeşitler bile bulunuyor. Her renk trençkot vitrinleri süslerken, düz kumaşlı modellerin yanına renkli biyeler, farklı desenler de ekleniyor. Günümüzde ince kumaştan yapılan, mevsimlik rüzgarlıklara trençkot denebiliyor. Elbette klasik tasarım da hala küçük yeniliklerle birlikte farklı markaların koleksiyonlarında yerini koruyor. 

Trençkot Boyu Nasıl Olmalı? 

Trençkotların günümüzde birçok farklı boyda tasarımı bulunabiliyor. Maksi boydaki ceketler bileğin birkaç karış üstüne dek uzanıyor, diz boyu alternatifler özellikle eteklerle şıklık sunarken en kısa trençkotların ise kalçaların üstünde bitmesi gerekiyor. Trençkot boyu seçilirken kullanıcıların giyim tarzlarını, ihtiyaçlarını, kombinlerini ve kıyafet zevklerini dikkate almaları öneriliyor. Trençkotlar uzun ve kısa olarak iki boyda kategorize edilebiliyor. 

  • Uzun Trençkotlar: Diz altından bileklere kadar uzanan farklı boylarda uzun trençkot alternatiflerine rastlayabilirsiniz. Uzun trençkotların bacakları kamufle etme etkisi görülüyor. Bu sayede özellikle basen, kalça ve bacak bölgelerinde fazlalıkları olan kullanıcılar daha fit bir görünüm elde edebiliyor. Eğer ayak bilekleri inceyse, bilekleri açıkta bırakan tasarımlar, bacakların da ince olduğuna dair illüzyon yaratmaya yardım ediyor. 
  • Kısa Trençkotlar: Kalçada biten ve dize kadar uzanan tüm boylar kısa trençkotlar arasında görülüyor. Mini etekler, tayt ve pantolonlarla giyilebilen ceketler, uzunlardan daha sportif bir tarz gösteriyor. Özellikle bacakları ince olan kullanıcıların seçimi olan kısa modeller, günlük giyimin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. 

Yeni Nesil Trençkotlar

Trençkotlarda yenilikçi tasarımlar, klasiklerde bir hayli farklılaşıyor. Özellikle son yıllarda trençkotların kesimlerinde değişiklikler olduğu görülüyor. Oversize ve düşük omuzlu ceketler, paraşüt kumaştan tasarlanarak sokak modasına yeni bir soluk getiriyor. Salaş giyim trendlerinin başrolünü üstlenen modeller, özellikle uzun alternatiflerde göze çarpıyor. Uzaktan bir paltoyu andıracak kadar karizmatik olan trençkot ürünleri, yakalar dikleştirilerek giyildiğinde çok daha modern görünüyor. Trençkotların farklı alternatiflerinde, sırt kısmında kocaman baskılar, nakışlar yer alabiliyor. Asimetrik yakaların, omuzları yükselten vatkaların, renkli biyelerin, büyük kapüşonların boy gösterdiği yeni trençkotlar, ceketseverlerin dolaplarının olmazsa olmazlarını oluşturuyor. 

  • Çift Renkli Trençkot: Son yıllarda podyumlarda fırtınalar estiren iki renkli trençkotlar, blok renk geçişleri sevenlerin gözdesi oluyor. Trençkotların kollarında, yakalarında, omuz parçalarında veya iki kapağının her birinde farklı renkler kullanılabiliyor. Trençkotların karizmatik görünümüne iddialı bir dokunuş ekleyen tasarımlar, genellikle kontrast renklerle tamamlanıyor. Bordo-yeşil, siyah-bej veya kırmızı-lacivert renkler çift renkli tasarımlarda bolca kullanılıyor. Ayrıca iki renkli trençkotların ton sür ton renkleri de bir arada taşıdığına rastlayabilirsiniz. Özellikle astarlarda iddialı renkler göze çarpıyor. Krem rengi ceketin içinde kırmızı bir astar kullanılabiliyor. Hatta bazı modeller çift taraflı da kullanılabiliyor. Ceketlerin iki yüzünün de kullanılabilmesi, bir ceket alarak iki farklı görünüme sahip olunabileceğinin müjdesini veriyor. 
  • Kapüşonlu Trençkot: Trençkot modeli, orijinalinde kapüşon bulundurmuyor ancak özellikle su geçirmez kumaştan tasarlanan ceketler kapüşonla daha da kullanışlı hale getiriliyor. Kapüşon, tasarımı daha spor bir görünüme kavuşturuyor. Kapüşonlu ceketlerde genellikle kemer kullanılmıyor ve bu ceketler çoğunlukla yağmurlukları anımsatıyor. Önünde çıt çıt veya fermuar bulunduran yeni nesil kemersiz trençkotlar, klasiklerin güncel bir yorumu olarak moda tutkunlarını karşılıyor. Trençkot paraşüt kumaştan olsa da, kapüşonda genellikle örme kumaş veya penye kullanılıyor. Kapüşonlar, modele göre çıkarılıp takılabilen özellik kazanabiliyor. 
  • Renkli Detaylar: Trençkotlarda renkli detay kullanımı çok kısa zaman öncelerini işaret ediyor. Ünlü moda markalarından birinin mavi ve beyaz çizgili kumaşları bej rengi trençkotlarda biye olarak kullanması, bu yeniliğin yolunu açtı. Ceketlerde desenli ve çok renkli kumaşlardan yapılan biyelerin yerine siyah veya beyaz biyeler de kullanılabiliyor. Kontrast etkisi yaratan biyeler, adeta bir çerçeve gibi ceketin hatlarını belirginleştiriyor. Bu tasarımlar, sıklıkla kontrast renkte düğmelerle mükemmelleşiyor. Renkli detaylar arasında saks mavisi, pembe, yeşil gibi neon kumaşlar öne çıkıyor. Kullanıcılar, detaylı pardesüler aldıklarında detay renkleri kombinlerinin diğer parçalarında da kullanarak trençkotu yıldızlaştırıyor. İki renkten oluşan kombinler, sade trençkot şıklığına iddialı bir parantez açıyor. 

İkonik Trençkotların Teknik Özellikleri 

Eğer klasik bir trençkot giymek istiyorsanız muhakkak kemerli, cepli, her kapakta en az iki düğmeli ve kulakçıklı olmalarına özen göstermelisiniz. Ceplerde de kapak bulunması gerekiyor. İkonik modellerin olmasa olmazları arasında dayanıklı astar yer alıyor. Hatta dünyaca ünlü markalar astarlarında kullandıkları kumaşlarla markalaşıyor. Ekose desenli astarların yanında, marka isimlerinin bulunduğu monogram astarlarda ceketin klasik imajını vurguluyor. Kemer, ceket üzerinde yer alan kemer tokalarından geçirilerek trençkota sabitleniyor. İkonik trençkotların kol manşetlerinin üzerinde de kemer eklentileri bulunabiliyor. Yelken yakalar bu tasarımların vazgeçilmezi olurken klasik modellerde boy, dizin hemen altında bitiyor. Yelken yakaların üzerinde ilik boşlukları yer alıyor. 

Trençkot Kumaşı Nedir?

Trençkot kumaşı pamuk veya polyesterin viskon ile karıştırılmasıyla üretiliyor. Bezayağı veya gabardin örgülerle dokunan kumaşlar, su geçirgenliğinin az olmasıyla trençkot için ideal hale geliyor. İç astar ile dayanıklılık kazanan giyim ürünlerinde kumaş karışım oranları değişiyor. Eğer polyester ile viskon karıştırılacaksa, karışımın %60 civarında polyester %30 düzeyinde viskon içermesi öneriliyor. Pamuklu karışımlar ise %50 viskon %50 pamuk ile oluşturuluyor. Tamamen su geçirmezlik, su iticilik sunan trençkotlar ise %100 sentetik dokumalarla hazırlanıyor. Özellikle son yıllarda paraşüt kumaşlar da trençkotlarda kullanılıyor. Hafif kırışık görünümü olan bu kumaşlar, özellikle çift taraflı kullanılabilen ceketlerde tercih ediliyor. Naylon mikro olarak bilinen dokumalar, sentetikten imal ediliyor. 

Trençkot Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Trençkot alırken ürünün dikişlerine dikkat etmelisiniz. Dikişlerinin dayanıklılığının yanı sıra renkli biye bulundurması gibi detayları seçim esnasında göz önünde bulundurabilirsiniz. 
  • Trençkot kumaşlarının su geçirip geçirmediğine dikkat edebilirsiniz. 
  • Trençkotların bazıları daha kalın ve korunaklı oluyor. Bazıları ise ince kumaşlardan hazırlanarak sadece rüzgarlık vazifesi görüyor. Kumaş kalındığına bakarak isteklerinize uygun alternatifi bulabilirsiniz. 
  • Kumaş içerikleri de seçim sırasında kriter oluşturuyor. 
  • Trençkotların boyuna da bakmalısınız. Ürünün boy uzunluğuna dikkat ederek ceketinizi seçmelisiniz. 
  • Astarın rengine, kumaşına, desenine dikkat etmelisiniz. 
  • Trençkotların cep bulundurup bulundurmaması kullanışlılığı etkiliyor, cep özelliklerine göre seçiminizi yönlendirebilirsiniz. 
  • Modellerin, kuşak, yelken yaka, çok sayıda düğme, kulakçık gibi ikonik trençkot özelliklerini taşıyıp taşımadığına göre seçiminizi yapabilirsiniz. 

Vücut Tipine Göre Doğru Trençkot Seçimi

Trençkot dış giyim ürünü olarak iyi bir kamuflaj aracı olarak görülüyor. Oysa ceket üzerinde yer alan detaylar, kullanıcıları ideal görünümden uzaklaştırmasına neden oluyur. Bu nedenle trençkot seçerken vücut şekline uygun seçim yapılması öneriliyor. Eğer büyük göğüslere sahipseniz, geniş kulakçıklı tasarımlardan uzak durmalısınız. Biraz bol kesimli, salaş, tek sıra düğmeli, derin boyun dekolteli, dar klapalı ve uzun trençkotları giyebilirsiniz. Göğüsleriniz küçükse, beli iyice sıkılan ve ince gösteren kemerli alternatifleri almalısınız. Lazer kesimler, vatkalı ceketler, geniş klapalar ve büyük tokalı kemerler de tam size göre görülüyor. Kalçalarda fazlalıklarınız varsa, uzun modelleri tercih etmeli, düz kesimleri seçmelisiniz. Boyunuz çok uzun değilse, yüksek belli alternatifleri, vücuda oturan dar kesimleri, kısa trençkotları, kol manşetleri kemerli seçenekleri tercih etmelisiniz. Uzun boyluysanız tüm trençkotları giyebilirsiniz. Yuvarlak hatlarınız varsa, vücut hatlarınızı belirginleştirmek için beli kemerli ceketleri, iyice sıkarak giymelisiniz. Diz boyundaki alternatiflere daha rahat yaklaşabilirsiniz. Omuzlarınız genişse düşük kollu modelleri alabilirsiniz. Uzun boy sahibi kadınlar için ise dik yakalı, yakasında tela bulunduran ceketler ideal olarak gösteriliyor. 

Trençkot Nasıl Giyilir?

Trençkot giyerken eğer boynunuz çok kalın değilse, yakaları dik kullanmalısınız. Belinizi ortaya çıkarmak için kemeri sıkmalı ancak trend görünmek istiyorsanız fiyonk yaparak bağlamalısınız. Kolları, truvakar görünüm oluşturacak şekilde sıvayabilirsiniz. Bu sırada, özellikle ceket astarı renkli veya desenliyse, kol manşetlerini birkaç kez kıvırabilirsiniz. Trençkot giyerken kendinize güvenmeli ve sade şıklığınız sayesinde kendinizden emin olmalısınız. Katmanlı üst parçaları nedeniyle dik duruş gerektiren ve duruş bozukluklarını daha kolay fark ettiren ceketleri, kendinden emin yürüyüşünüzle taşıyabilirsiniz. Trençkotları önü açık giyecekseniz kemerini bel hizasında bağlayabilirsiniz. Bu bağlama şekli, beli daha ince gösteriyor, aynı zamanda yürüme esnasında ceket kapaklarının kullanıcıları rahatsız etmesi önleniyor. 

Trençkot İçin Kombin Önerileri

Trençkotlar farklı birçok parça ile kombinlenebiliyor. Çok yönlü özellikleri ile tanınan trençkotları jeanlerle, bisiklet yaka tişört veya trikolarla giyebilir, ayağınız için sneaker, espadril ve babet tercih edebilirsiniz. Eğer etek giyecekseniz, ceketin boyunun etekten her zaman daha uzun olması gerekiyor. Mini eteğin üstüne gömlek veya yakalı bir bluz tercih edebilir, bacak boyunuzu kesmemesi için bileksiz bir ayakkabı ile kombini göz kamaştırıcı kılabilirsiniz. Trençkotlar klasik elbiselerle beraber giyiliyorsa, genellikle üste tam giyilmeden omuzlara atılıyor. Böylece çok daha havalı görünüm elde ediliyor. Hem maskülen hem de feminen kombinleri tamamlayan trençkotlarla erkeksi bir stil oluşturmak isterseniz, gömlek üstüne süveter giyerek kombinin üst kısmını hazırlayabilirsiniz. Altınıza ise deri taytlar, lateks pantolon veya şortlar tercih edebilirsiniz. Kısa botlar ve postallarla tarzınızı tamamlamanız mümkün. Trençkot kombinlerine renk katmak için renkli fularlar ve eşarplar sıklıkla kullanılıyor. Düz bir kazak ile yapacağınız kombini boynunuza bağlayacağınız bir eşarpla benzersiz hale getirebilirsiniz. Yine şapka, güneş gözlüğü ve büyük tokalı kemerleri de trençkota aksesuar olarak seçebilirsiniz. 

Trençkot Kullanma Önerileri

  • Trençkotlar çok soğuk havalarda tek başına soğuktan koruma etkisinde yetersiz kalabiliyor. İçinize sıcak tutan yün bir balıkçı kazak ve altına uzun çizmeler tercih edebilirsiniz. 
  • İş kombini yaparken stilettoların anahtar parça olduğunu unutmamalısınız. Yüksek bel, havuç kesim pantolonlar ve stilettolarla ofis şıklığını yakalayabilirsiniz. 
  • Hafta sonu için rahat kombinler yapmak için trençkot modelleri seçiyorsanız, rahatlığı pekiştirecek esnek ve nefes alan pamuklu alternatifleri almalısınız. 
  • Trençkot kullanırken, omuzlarınız çok düşükse vatkalarla omuzları yükseltebilirsiniz. 
  • Her giyişinizde mükemmel uyum için ceket düğmelerini, kombininize uygun renklerdeki düğmelerle değiştirebilirsiniz. 
  • Trençkot ile her zaman ürünün kendi kuşağını, kemerini kullanmak zorunda değilsiniz. Dilerseniz diğer kalın kemerleri deneyerek trençkot görünümünde yenilik elde edebilirsiniz. 

Trençkot Bakımı ve Temizliği 

Trençkot modellerinin bakımı kumaşa ve detay özelliklerine göre belirleniyor. Bazı kumaşlar, trençkotların rahatlıkla çamaşır makinesinde yıkanmasını sağlarken bazı modeller, sadece kuru temizleme ile temizleniyor. Trençkotlar genellikle su geçirmez veya su geçirgenliği az kumaşlardan yapıldığı için yıkanabilen modellerde bile kesinlikle yumuşatıcı kullanılmaması öneriliyor. Yıkama esnasında sıvı çamaşır deterjanı kullanabilir ve ek durulama fonksiyonlarını aktifleştirebilirsiniz. Yalnızca kuru temizleme uygulanması tavsiye edilen kumaşları kesinlikle yıkamamalısınız. Birçok trençkot ütüye uygun görülüyor. Ancak ütüleme sırasında özellikle sentetik kumaşlarda ütü bezi kullanmalısınız. Ceketleri kurutma makinesine atmamalı, asarak kurutmalısınız. Mandallar kumaşta iz yapabileceği için kıyafetleri asma esnasında elbise askısı kullanmalısınız. 

Trençkot Kullanmanın Avantajları 

  • Trençkotlar serin yaz akşamlarında, baharda, mevsim geçişlerinde, kış kendini yeni yeni gösterdiğinde kullanılabiliyor. Bu sayede yılın birden çok döneminde giyilebilme özelliği sunuyor. 
  • Trençkotları farklı kombinlerde kullanabilir, hem gündüz hem de gece rahatlıkla giyebilirsiniz. 
  • Trençkotların kumaşları hafif ve esnek olduğu için ceketleri taşırken yorulmazsınız. 
  • Ürünleri rüzgarlık veya yağmurluk olarak tercih edebilirsiniz. 
  • Ürünleri kolaylıkla temizleyebilirsiniz. 

Trençkot Kullanmanın Dezavantajları 

Trençkotlar yılın farklı dönemlerinde giyilebilse de yıl içinde bu günlerin sayısı oldukça az oluyor. Kışın çok sıcak veya yazın çok soğuk günlerde ceket giyilmiyor. Mevsim geçişlerine ani hava değişiklikleri görülebiliyor, havalar bir anda ısındığında trençkotların çantada taşınması gerekebiliyor. Kumaşlar oldukça hafif olsa da kullanıcılar özellikle uzun trençkotları elde taşımakta zorlanabiliyor. 

Son Moda Trençkotlar

Son yıllarda podyumlarda oversize ve düşük omuzlu ceket modası kendini gösteriyor. Son moda trençkot arayanların daha salaş alternatiflere göz gezdirmeleri öneriliyor. Sokak modasında etkileri görülen bu trendin yanında, daha iddialı seçenekler de moda sevenlerin gözüne çarpıyor. Lateksten, parlak suni deriden yapılan ve adeta aynalama etkisi oluşturan ceketler, ünlü markaların koleksiyonlarında yer alıyor. Astarlarda bolca kullanılan ekose kumaşlar, trençkot modellerinin dış yüzeyinde de kendini gösteriyor. Ekoseli trençkotlarla sezon modasına uyum sağlayabilirsiniz. Son yılların en sevilen ceketleri arasında yarı şeffaf ve neon renklerdeki yağmurluk benzeri trençkotlar bulunuyor. Naylondan yapılan bu modeller, şeffaf botlar ve renkli, desenli çoraplarla bir arada giyilebiliyor.

Trençkot Fiyatları 

Trençkot fiyatları, kıyafetlerin materyallerine, kesimlerine, uzunluklarına, astar bulundurup bulundurmamalarına göre değişiyor. Astarlı trençkotlar diğerlerinden daha yüksek fiyatlara sahip oluyor. Trençkotların markalarına göre fiyatlarda farklılıklar görülebiliyor. Cepler, kemerler, kullanışlılık sağlayan her detay, trençkot fiyatları üzerinde etki gösteriyor. Trençkot seçmeden önce kıyafetten beklentilerinize karar vermelisiniz. Hangi kalınlıkta bir kumaş arıyorsunuz, cep bulundurmalı mı, stili ne olmalı, hangi renklerde tasarlanmalı gibi sorulara yanıt vererek seçime başlayabilirsiniz. Beklentilerinizi karşılayan trençkotları filtreledikten sonra fiyatları değerlendirmelisiniz. Fiyatları karşılaştırarak seçiminizi yapabilirsiniz. Hepsiburada, onlarca markanın yüzlerce farklı trençkot modelini sizlerle buluşturuyor. Beklentilerinize, giyim zevkinize ve bütçenize uygun trençkotu Hepsiburada ayrıcalıkları ile zaman kaybetmeden sipariş verebilirsiniz. 

Soru 1: Kaliteli Trençkot Nasıl Anlaşılır? 

Cevap 1: İyi bir trençkot çabasız şıklığı yakalamanın sırrını sunuyor. Kaliteli bir trençkotun dikişlerinin özenli olması gerekiyor. Kumaşın dokularının dayanıklı olması, su geçirmemesi ve astar bulundurması önem arz ediyor. Çok parçalı kumaşlar bulunduran ceketlerin kulakçıklarının, rüzgarlığının düzgün durması kaliteli görünüm için şart koşuluyor. Kırışık görünen, parçaları esneyen kumaşlar, şık görünüme gölge düşürebiliyor. Son olarak kaliteli bir trençkotun kumaşının kolay temizlenebilmesi ve leke tutmaması gerekiyor. Temizliğin şıklığın ilk sırrı olduğunu bilenler için iyi bir trençkotun aynı zamanda temiz olması gerekli görülüyor. Kullanıcılar, vücut ölçülerine uygun ceketler seçerek iyi bir silüet oluşturabiliyor. Çok dar veya bol olan yanlış ceket seçimi, kaliteli görünümü basitleştirebiliyor. 

Soru 2: Trençkot Ne Renk Olmalı?

Cevap 2: Trençkotların belirli bir rengi olmuyor. Klasik modellerde krem renk çok kullanılırken siyah, lacivert, gri, beyaz, kırmızı gibi birçok farklı renkte trençkot bulunabiliyor. Kullanıcılar dolaplarındaki hakim renklere, giyim zevklerine bakarak kendileri için en uygun renkte trençkot seçimi yapabiliyor. Çok renkli modellerde ise renk uyumuna özen göstermelisiniz. İki veya daha çok renk kullanılan ceketlerde, ton sür ton ahengi veya kontrast renk kullanımı arayabilirsiniz. Eğer çok renkli ceketler seçiyorsanız, kombininizin diğer parçalarının sade tasarımlı ve düz renklerde olmasına dikkat etmelisiniz. Eğer kombinin diğer parçaları çok renkliyse, trençkotun tek renk olmasını seçebilir ve daha minimalist alternatiflere yönelebilirsiniz. Böylece trençkotun sadeliği ile yıldızlaşmasını sağlayabilirsiniz. 

Soru 3: Trençkot Hangi Mevsimde Giyiliyor?

Cevap 3: Trençkotlar genellikle bahar aylarında giyiliyor. Hafif serin günlerde vücut ısısını korumak, kullanıcıların rüzgarla temasını engellemek için tercih edilen ceketler, dört mevsim kullanılabiliyor. Kullanıcılar sık sık, "Trençkot kışın giyilir mi?", "Yazın trençkot kullanılır mı?"gibi sorular sorabiliyor. Yazın serin anlarında, kışın ılık günlerinde ceket giyilebiliyor. Trençkot kumaşı çok kalın olmadığı için çok sıcak tutma etkisi sunamıyor. Bu nedenle çok soğuk günlerde, kar zamanlarında veya yoğun sıcakta trençkot giyilmemesi tavsiye ediliyor. Astarlı ceketler, astarsız olanlara göre daha çok koruma sağlamasına rağmen yine de kışlık kaban ve montların yerini tutmuyor. Bu nedenle, trençkotları mevsim geçişlerinde veya yalnızca dört mevsim uygun zamanlarda kullanmalısınız. 

Ürün, kategori veya marka ara
ARA
Loading interface...
Loading interface...
Loading interface...

Trençkot Modelleri

1718 ürün listeleniyor
Kuponlu Ürünler
Yurt Dışından Ürünler
Hemen Al Sonra Öde
Girişimci Kadın Ürünleri
İndirimli Ürünler
Sepette Kampanyalı Ürünler
Toplam 24 / 1718 ürün
Trençkot Kategorisinde En Çok Merak Edilenler
Koleksiyon Koleksiyon, modanın ortaya çıkardığı tüm çalışmaları niteleyen özel bir kavramdır. Koleksiyon, kişiye özel dikilen kıyafetlerin uzun bekleme süreleri, kısıtlı modeller arasından seçim yapma zorunluluğu gibi nedenler sonucunda ortaya çıktı. 19. yüzyılda başlayan koleksiyon denemeleri, kişilerin ihtiyaç ve beklentilerini deneysel yollarla karşılamak üzerine başladı. Başlangıçta sadece zengin aileler için hazırlanan özel tasarımları içeren koleksiyonlar, zamanla gelişerek farklı kitlelere hitap eden kıyafet tasarımlarını da içine alacak şekilde genişledi. Koleksiyon dendiğinde akla ilk olarak kıyafetler gelse de ayakkabı, çanta, şapka gibi aksesuar çeşitleri de koleksiyonların kapsadığı ürünlerdir. Koleksiyon hazırlama süreci, günümüzde farklı ihtiyaçları karşılayacak şekilde farklılık gösterir. En yaygın koleksiyon hazırlama şekilleri; markaların mağazaları için hazırladığı ticari koleksiyonlar, bireysel modacıların kendi dünya görüşünü yansıtan özel koleksiyonlar ve kişilerin modacılardan belirli gün ve etkinlik için istediği tasarımları içeren sipariş koleksiyonlardır. Her koleksiyon, tasarlanan ürünleri kullanacak kişilerin istek ve beklentilerine uygun olması amacını taşır. Bununla birlikte hazırlanan tüm koleksiyonlar, modacısından bir iz ve ezgiyi üzerinde taşır.  Moda koleksiyonlarının hazırlanmasında zaman kavramı önemlidir. Modacılar, koleksiyonlarını mevsimlere, yüzyıllara, 50'ler 60'lar gibi dönemlere ya da tamamen özgün çizgilere göre belirler. Bu gibi koleksiyon dönemleri genel olarak özgür fikirler üzerine tasarım gerçekleştiren bireysel modacıların koleksiyonlarında görülür. Koleksiyon hazırlama süreçleri tasarımcılar için zahmetlidir. Özellikle ticari koleksiyon hazırlayan modacılar; toplumsal beklentiler, popüler çizgiler ve renkler ile kumaş çeşitleri gibi onlarca farklı değişken arasından beğeni kazanacak tasarımları yaratmak durumundadır.  Modacılar ve markalar, hazırladıkları koleksiyonlarda kişilere imaj ve şıklık katan tasarımları oluşturur. Koleksiyonların bu şekilde hazırlanmasında, tüketicilerin kendilerini rahat ve şık hissettiren koleksiyonları tercih etmeleri belirleyicidir. Koleksiyonların oluşturulmasında sürdürülebilirlik önemli bir konudur. Kültürden kültüre, kişiden kişiye değişen beklentilere karşılık koleksiyonların sürdürülebilir olması tasarımcılarına değer katar.
Kontur Kontur, en yalın anlamıyla kesim ya da çizim yapılırken nesneyi belirlemek için çizilen sınır çizgileridir. Çizim yapılırken çevresinden kontur geçilen bir nesne, genel görünümde daha ön planda gösterilmiş olur. Kesimi yapılacak materyaller için çekilen kontur ise kesilecek olan bölümün belirli hale getirilmesini sağlar. Kontur kelimesine eş anlamlı olarak bazı yerlerde kenar çizgisi, çevre çizgisi ifadelerinin de kullanıldığını görebilirsiniz. Kontur terimi birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Görsel sanatlarda sıklıkla başvurulan bir teknik olan bu yönteme, çizimi yapılan nesnenin yada bir resim içindeki bölgenin daha estetik bir görünüme kavuşması için sıklıkla başvurulmaktadır. Çizim yapılırken kullanılan kontur teknikleri, el ile yapılan çizimlerde görülebilirken bilgisayar ortamında yapılan çizimler için programlanmış çeşitli kontur teknikleri bulunur. Bu teknikler ile çizilen kontur, bir tür efekt olarak çizimdeki nesnelere hoş bir görüntü katar. Ayrıca yapı ve inşa sektöründe de bu terimin sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. Çeşitli motif ve figürleri çevrelemek için kullanılan kontur çizimine bu alanda çevre çizgisi de denilmektedir. Çizim yapılırken oluşturulan kontur çizgileri düzgün bir kesimin olmazsa olmazıdır. Kesim yapılacak görsellerin çevrelerinden kontur geçildiği zaman düzgün bir kesim yapılabilir. Bu kesimler el ile yapılabildiği gibi, dijital kesim makineleri kullanılarak da düzgün bir şekilde gerçekleştirilebilir. Böylece birçok alanda kullanılan kontur çizgisi, çizim ve kesim işlemlerini kolaylaştırması açısından da son derece faydalıdır. Diğer yandan kontur çizgisi ve taslak çizgisi arasında fark vardır. Bu iki çizim tekniği, zaman zaman aynı anlamdaymış gibi kullanılabilir. Taslak çizgileri, genellikle bir çizimin ön çalışması olarak yapılan kaba çizimdeki çizgiler anlamına gelir. Kontur ise oluşturulan görseli veya görselde istenen nesne çizimlerini belirtili hale getirmek için çizilir.
Kreasyon Moda ve giyim alanında kreasyon; bir terzi, modacı, modaevi veya markanın çeşitli renk ve çizgisel dokunuştaki tasarımları yaratıcılıkla birleştirerek ortaya koydukları yeni modellere verilen isimdir. Kreasyon kelimesi, moda dilindeki anlamının dışında yaratıcılığın söz konusu olduğu birçok alanda, yaratılan ürünler veya ortaya konulan eserler anlamında da kullanılır. Moda kreasyonlarının, giyimin geçmişten gelen özelliklerini günün çağdaş trendleriyle harmanlama ve bir üst boyuta taşıma özelliği de bulunur. Her zaman daha şık, estetik ve etkileyici tasarımlar ortaya koymayı amaçlayan moda ve giyim kreasyonları ile ilgili bilgi, tavsiye ve yorumların yayımlandığı çeşitli web siteleri ya da bloglar vardır. Moda ve giyim alanındaki kreasyon türleri; yıl, mevsim, ünlü modacılar, modaevleri, marka ve desen isimleri ya da erkek giyim kreasyonları, kadın giyim kreasyonları gibi genel isimlerle anılır. Mevsim isimleriyle anılan kreasyonların arasında sonbahar, kış, ilkbahar, yaz, Sonbahar/Kış, İlkbahar/Yaz gibi çeşitli kreasyon türleri bulunur. Mevsimsel kreasyonlar o mevsimin iklim koşullarına ve günün moda trendlerine uygun olan şık, estetik ve etkileyici tasarımlar yaratmayı hedefler. Modacıların ya da modaevlerinin isimleriyle anılan kreasyonlar, bulundukları ülkede veya dünya çapında ün yapmış ünlü modacı veya modaevlerinin yarattığı özgün tasarımlardan oluşur. Marka isimleriyle ifade edilen kreasyonlar da yine ülke veya dünya genelinde tanınan ünlü markaların üretmiş oldukları çeşitli özgün tasarımlardan oluşur. Ünlü modacı, modaevi veya markaların üretmiş olduğu kreasyonların, zaman zaman çeşitli kadın ve erkek modellerin katılımıyla düzenlenen gösterişli defilelerle tanıtımları yapılmaktadır. Moda ve giyim alanındaki ana kreasyon türlerinin, kendilerine özgü alt kreasyon isimleri ile anılan çeşitli alt kreasyon türleri de vardır. Plaj kreasyonları, kısa elbise kreasyonları, kadın iç giyim kreasyonları, büyük beden kreasyonları, etek kreasyonları gibi tasarımlar bu alt kreasyon türleri arasında yer alır.
Melanj Dokumacılıkta ve tekstilde kullanılan terimlerden biri olan melanj, değişik renkteki elyafların farklı oranlarda karıştırılması ile hazırlanan çok renkli bir iplik türüdür. Sözcük anlamı “karışık şey, muhtelif şeylerden ibaret” olan melanj, Fransızca kökenli bir sözcük olup genellikle terim anlamı ile karşımıza çıkar. Kırçıllı görünümü ve değişen renk tonları ile tek renkli ipliklerden ayrılan melanj, kullanılan ham maddenin doku, yumuşaklık, kalınlık ve esneklik gibi karakteristik özelliklerini yansıtır. Melanj iplikler üretilirken iplikte istenilen renk miktarı, kullanılan boyalı elyaf miktarına göre değiştiği için melanj, karışık renkli iplikler olarak tanımlanır. Melanj iplik hazırlanırken harman hallaç, vigure baskılı kamgarn tops ve bantlardan dublaj denilen üretim yöntemleri kullanılır. İplik üretiminde genellikle standartlaşmış harman elyaf karışımları tercih edilir. Melanj iplikte, ilk aşamada elde edilen rengin kalitesini yitirmemesi için ipliğin içerisine sim, kırçıl, nope, yün, angora gibi elyaflar ikinci adımda ise dublaj dairesi uygulanır ve böylece farklı karışımlar yapılarak birden çok iplik üretilir. Farklı yöntemlerle hazırlanan melanj iplikler, ağırlıklı olarak dokumada ve örmede kullanılır. Melanj ipliklerin karışımında kullanılan her elyaf çeşidi ipliğin kalitesini ve türünü değiştirebilir. Yün ağırlıklı elyaflar tekstil alanında kullanılan melanj kumaşların üretiminde rol oynar. Üretiminde ağırlıklı olarak kullanılan ipliğe göre kumaşlar; pamuk melanj, polyester melanj, viskon melanj ve penye melanj gibi isimler alır. Melanj iplik çeşitlerinden üretilen kumaşlar modaya bağlı olarak ev tekstilinden giyime kadar her alanda kullanılabilir. Mobilya kaplamalarında sıkça duyulan gri melanj daha birçok ev tekstil eşyasında görülür. Giyim sektöründe ise ağırlıklı olarak sweatshirt, tişört ve eşofman gibi parçalarda kullanılan kumaşlar; kaban, bere veya kazak gibi kışlık giysilerde de sıkça tercih edilir. Üretildiği ipliğe göre dokusu değişen melanj kumaşın tekstilde kullanıldığı alanlar oldukça geniştir.
Modellist Moda ve tekstil sektöründe en önemli elemanlardan biri de modelistlerdir. Modelistler, bir ürünü seri üretime hazırlar. Bu sebeple iyi bir ürün için modelistlerin ölçü ve kalıp çıkarma konusunda iyi bir iş ortaya koymaları gerekir. Moda ve tekstil sektöründe hizmet veren pek çok kuruluş, kendi tasarımları ortaya koyar. Tasarımcıların hazırladığı ürünler, seri üretime başlanmadan önce modelistlerin elinden geçer. Modelistler, tasarımcının belirlediği ürün için uygun ölçüleri belirler ve daha sonra kalıp hazırlar. Üründe kullanılacak malzemeyi de tespit eder ve çıkardığı kalıba göre numune dikimi yapar. Böylece seri üretim için incelenmesi gereken ilk örnekler ortaya çıkar. Modelistler kalıp hazırlarken pek çok faktörü göz önüne almak durumundadır. Öncelikle, tasarımcıdan çıkan ürün hakkındaki tüm tasarım detaylarını bilmesi gerekir. Daha sonra ürünün esnekliği gibi çeşitli özellikleri de göz önüne alarak kalıp için en doğru şekli hesaplar. Bunun için beden çizim araçları ile çeşitli bilgisayar programlarını kullanır. Daha sonra kalıbı, kağıt yardımı ile ortaya çıkarır. Kağıttan kalıp çıkarma esnasında, atıkları en aza indirmek için parçaları doğru yerleştirme konusunda özen gösterir. Ürüne dair cep ve pili gibi detayları kalıp üzerinde düzenler. Kalıbı çıkarttıktan sonra da kesim ve dikim aşamasında görev alır. Dikim esnasında hata çıkması durumunda bunları düzeltir. Son olarak da numune kontrollerden geçtikten sonra dikim talimatı verir ve ürünü seri üretime sokar. Modelist olmak için uzun süreli eğitimler yoktur. Modelistlik daha çok tecrübeye dayalı olan bir iştir. Bununla birlikte çeşitli kurumlar tarafından modelistlik programları düzenlenir ve modelist sertifikası verilir. Öte yandan bir modelistin değişime ve gelişime açık olması, takım çalışmasına uyumluluk göstermesi, ayrıca planlama ve organizasyon becerisine sahip olması gerekir.
Modernlik Teknolojik gelişmeler ile birlikte toplum hayatına dahil olan ve son yıllarda popülerliği artan bir kavram olan 'modernlik' hemen her alanda kişilere ve olaylara etki eder. Modernliğin etkilediği alanlardan bir tanesi de giyim, yani moda alanıdır. Moda ve giyim alanında modernlik akımının etkisi hem kıyafetlerde hem aksesuarlarda hem de bunları bir arada kullanma biçimlerinde gözlemlenir. Modernlik akımına spor elementler ile birlikte yılların eskitemediği önceki akımların harmanı denilebilir. Burada sözü edilen önceki akımlar, uzun yıllar boyunca toplumu etkisi altına almış ve bu etki ile modaya yön vermiş akımları temsil eder. Örneğin, Haute Couture, bir zamanların elit moda akımlarından biri olarak tarihe geçmiştir. Modern öncesi dönemde toplumun üst kesimleri tarafından belirlenen, lüks kumaşların kullanıldığı, terzilerin ve tasarımcıların özel tasarımlarının değerli olduğu bir moda anlayışı bulunur. Ancak modernlik akımı ile birlikte moda içinde farklı yaklaşımlar ortaya çıkar. Modernlik akımında artık sadece üst kesimin belirlediği ve onlara özel olan bir giyim tarzı yoktur. Aynı zamanda elit ve yönetici kesimden olmayan halkın ortaya koyduğu moda akımı da ortaya çıkar. Bu iki moda akımı zamanla birbirini etkileyerek 'modernlik' akımını temsil etmeye başlar. Markaların özel tasarımları ile birlikte, onlara çok benzeyen ancak fiyatı çok daha uygun olan ürünlerle halkın kullandığı moda ürünler zamanla her yere yayılır. Modern yaşamın koşuşturmasına uyum sağlayan modernlik akımı hem rahat hem de şık parçaları birleştirir. Eskiden yalnızca lüks görülen şık parçalarla birlikte spor ve gündelik parçalar bir arada kullanılır. Aynı zamanda bunlara Uzak Doğu akımları da eklenir. Çok daha renkli ve eğlenceli, modernliği yansıtan ve ulaşılabilir olan ürünlerle çeşitlenir. Yani modada modernlik; rahat, spor, şık, gösterişli, renkli, herkese hitap eden, son derece çeşitli, eskileri yok saymayan ancak bunları günümüze uyarlayan bir akımdır.
Polikromi Polikromi, Fransızca kökenli ve renklerle ilişkili sözcüklerle üretilmiş bileşik bir kelimedir. Çok renklilik anlamına gelen bu kelime, özellikle birleştirme yoluyla farklı renklerin bir arada bulunduğunu tanımlarken kullanılmaktadır. Poli kelimesi, özellikle bileşik isimlerde "çok" anlamına gelen bir ön ektir. Aynı zamanda dolu, doldurmak, komple gibi kelimelere yakın anlamdadır. Kromo ise bileşik kelimelerde kullanıldığında renge ilişkin anlamına dair kullanılan hem Fransızca hem de İngilizce ortak kelimelerdendir. Sanatın birleştirici gücünün de etkisiyle kelime özgün olarak Polikromi olarak yaygınlaşmıştır. Sanatsal öğelerde birbirinden bağımsız renklerin bir arada yer aldığı yapıtları tanımlarken Polikromi kelimesi yüzyıllardır kullanılmaktadır. Kendiliğinden farklı renklerin değil, tamamen yapıtın oluşturulması esnasında sanatçının tasarımının bir parçası olarak farklı renklerin kullanılması anlamına gelmektedir. Özellikle teknik olarak 3 ana renkten fazlası kullanıldığında bu, polikromi ile tarif edilmektedir. Üretim esnasında kullanılan terminolojik kelime, son kullanıcıya kadar ürünün belirleyici unsurlarını açıklarken tercih edilmektedir. Günümüzde birçok malzemenin üretim ve satışı esnasında polikromi kelimesi, çok renkli anlamını koruyarak ürün özelliğini belirtmektedir. Günümüzde tasarımcıların, kullandıkları materyalin özelliklerine göre polikromi yöntemiyle de yapıt ürettikleri bilinmektedir. Kullanılan her ürünün bir tasarım niteliği taşıdığı, ham madde seçimi gibi renk tercihlerinin de tasarıma dair bir sanatsal çalışma olduğu bilinmektedir. Üreticiler, yapıt isimlendirmesi esnasında kullanılan teknik hakkında ipucu içeren adlandırmalar yaparak son kullanıcıya bilgi verebilmektedir. Bu bilgilendirmeler, genellikle üretim esnasında temel alınan sanat ve tasarım hakkındadır. Gözle görülebilen, insanların zevk ve hislerine hitap eden çalışmalarda sanatsal etkiyi yansıtmak üzere birçok teknik geliştirilmiştir. Eski zamanlardan bugüne kalan bazı mimari eserlerde, bu sanatsal etkinin çok renklilik anlamına gelen polikromi ile verildiği, seramik kap ve takı gibi materyallerde tercih edildiği bilinmektedir.
Raport Raport, bir desenin düzenli tekrar eden en küçük birimidir. Bu doğrultuda, kumaş üzerindeki desen motifleri enine ve boyuna eşit aralıkla tekrar eder. Burada kumaş üzerindeki desen, motiften farklı olarak raportların sağ - sol ve aşağı – yukarı tekrarı ile meydana gelir. Raportlar, tasarım aşamasında daima bir kare ya da dikdörtgen içerisinde düşünülür ve buna göre yapılacak ayarlamalarla hazırlanır. Bunun yanı sıra raport, yana ve üste doğru ilaveler yapılarak istenilen büyüklüğe kadar çoğaltılabilir. Raportlama, deseni oluşturan motiflerin birbirlerine yakınlık ve uzaklıkları, büyüklük dereceleri, renkleri ve gruplandırılması açısından farklılıkların ortadan kaldırılarak düzenlenmesi işlemidir. Bu açıdan raportlama işlemi ile bir baskı deseni ya da örgüde kullanılan renkler açısından farklılık oluşturacak biçimde sıralanan çözgü ve atkı iplikleri sınırlandırılır. Raportlama işlemi için desende çözgü yönüne tekrar eden aynı motifler arası uzaklık “raport boyu”, atkı yönünde tekrar eden aynı motifler arası uzaklık ise “raport eni” olarak tanımlanmaktadır. Bu aşamada, kumaş üzerinde aynı ya da farklı desen kompozisyonlarına yönelik tasarımlar için tam raport (1/1) ve kademeli raportlar (1/2, 1/3, 1/4) kullanılır. Bir ürünün tasarımında kullanılan renk ve desenler, kumaş üzerinde fazla karışık ve rahatsız edici bir şekilde ön planda olmamalıdır. Bu doğrultuda başarılı bir tasarım ortaya koymak için renk ve desen düzenlemeleri bakımından doğru bir kompozisyon oluşturmak gerekir. Bu nedenle kumaş üzerindeki bir desenin metraj aşamasına geçebilmesi için öncelikle raportlanması gerekir. Raportlama yapılmayan kumaş tasarımlarında ortaya çıkan malzeme estetik değer taşısa da, üretimde kullanılamadığı için kumaş deseni olarak bir değer ifade etmez. Raportlama işlemi öncesinde desen baskısının yapılacağı makine, baskı için kullanılacak boyarmadde ve makinenin çalışabildiği maksimum renk sayısı belirlenir. Sonrasında şablon ölçüleri baz alınarak raport ölçülerine karar verilir. Belirlenen raport bilgilerine göre tasarımcı tarafından yapılan raportlama işlemi sonrasında kumaş tasarım süreci tamamlanmış olur.
Retro Retro, en temel ifade ile yakın geçmişte trend olmuş moda akımlarını yeniden üreten, türeten bir tarzdır. Kabul gördüğü şekliyle, bir tarzın ya da tasarımın retro olarak adlandırılması için en az 15 ila 20 sene önceye ait olması gerekir. Sözlük anlamı “geriye dönüş" olan retro, eski tarzı çağrıştırmakla birlikte içerisinde modern birtakım yenilikleri de barındırabilir. Bu tasarım stilinin oldukça geniş bir kullanım alanı mevcuttur. Retro; tekstil, mobilya, mimari, sanat ve daha pek çok alanda kendini gösterir. Evler, bahçeler, ofisler yani tüm yaşam alanlarında yansımasına rastlanabilir. Duvar renginden dekoratif aksesuarlara, kıyafetlerden oda tekstil ürünlerine ve hatta elektronik cihazların dış görünümlerine değin pek çok materyale kolaylıkla adapte edilebilir. Modası asla geçmeyen retro giyim tarzı, geçmişe yönelik nostalji arayışında olanların bilhassa ilgisini çeker. Moda terimi olarak, geçmiş yıllarda belli bir döneme ait olan ve yaygın biçimde tercih edilmiş giyim ürün ve aksesuarlarının yeniden türetilmesi, üretimi, kullanımı ve popülerleşmesini ifade eder. 1990’lı yıllara damgasını vuran jean modasının yıllar sonra tekrar popülerleşmesi buna en iyi örnektir. Geniş bir etki alanı olmakla birlikte retro stilin en fazla karşılaşıldığı mecralardan biri, giyim sektörüdür. Çoğunlukla sanat akımlarının ve yaşam biçimlerinin şekillendirdiği geçmiş tarzlar retro stil ile yeniden canlandırılarak yepyeni anlamlar kazanır. Hem zengin bir içerik hem de ideal dışa vurum olanağı sunması pek çok kişi için cezbedicidir. Retro modasının en önemli özelliklerinden biri, güncel modaya nazaran daha abartılı olmasıdır. Fötr şapkalar ya da yüksek bel pantolonlar bu duruma örnek olarak verilebilir. Eski dönem elbiseler, pantolonlar, montlar, şapka ve etekler modaya bağlı olarak farklı tarzlarda üretilir ve mevcut dönemin ambiyansını şekillendirir.
Sofistike İnsan davranışlarından modaya kadar birçok alanda kullanılan sofistike, farklı anlamlar taşıyan Fransızca kökenli bir sözcüktür. İş veya nesne için tanımlandığında “karmaşık, özel ve çok yönlü” anlamlarına gelen sözcük, bir insan için kullanıldığında “yapmacıklı davranan, doğallığını kaybetmiş, karmaşık yapılı” gibi olumsuz anlamlar taşımaktadır. Moda alanında ise ince bir zevki yansıtmak için kullanılır ve zarif, estetik yönü güçlü giyim tarzını ifade eder. Günümüzde modanın da etkisiyle anlamı genişlemiş ve “bilgili, kültürlü, seçkin” gibi olumlu anlamlar da kazanmıştır. Sofistike moda anlayışında özellikle yaratıcılık ve özgünlük ön plana çıkar. Alışılmış moda kuralları dışında her türlü eşya, sofistike giyimde kullanılabilir ve her türlü obje, aksesuar olarak kombinleri tamamlayabilir. Ekose desenleri ve çok desenli kumaşlar, sofistike giyimin en karakteristik özellikleri olur ve sıra dışı objeler aksesuar olarak tercih edilir. Çok yönlü parçalar, alışılmışın dışında renkler, desenler ve bir arada zor kullanılan kumaşlar özel bir stil oluşturmaya yardımcı olur. Kişinin hayal gücünü ve yaratıcılığını yansıtan bir tarz olduğu için kuralları yoktur ve sofistike giyimde kadınsı çizgiler öne plana çıkar. Moda kavramı olmasının yanında dekorasyon kavramı olarak da kullanılmaya başlanan sofistike, modada olduğu gibi, birbiri ile uyumsuz parçaların bir arada kullanılmasına dayanır. Aydınlatmada, hem parlak LED ışıklar hem mum ışığı gibi loş ışıklar bir arada kullanılır. Mobilya seçiminde modern ve klasik parçalar aynı ortamda yer alır. Özellikle dinlenme köşelerinde kadife ağırlıklı mobilyalar öne çıkar ve abajurlar, mumlar ile sıcak aydınlatma yapılır. Kumaş tercihinde kadifenin yanında lüksü hatırlatan ipek veya saten kumaşlar tercih edilir. Renk tercihinde beyazın ve yumuşak tonların ağırlıklı kullanıldığı görülürken aynı ortam içinde zıt renkler de tercih edilip bir tezat oluşturmak amaçlanır.
Soft Soft, Türkçede 'yumuşak' anlamına gelen bir kelimedir. Yumuşak kelimesi ise dokunulduğunda hoş bir his bırakan, eski biçimini kaybeden, katı olmayan olarak tanımlanır. Buna bağlı olarak soft moda akımı ve soft parçalar; yumuşak, sakin ve nazik oluşu temsil eder. Aslında bir bütünü temsil eden 'soft olmak' giyimde, yani kıyafet seçimlerinde kendini bazı temel ürünlerle, kumaşlarla ve renklerle gösterir. Bunlardan en başta gelen renk seçimidir. Renk seçimi yapılırken genellikle pastel renklerden yana durulur. Uysal, çarpıcı olmayan ve pastel renkler genellikle soft seçimleri yansıtır. Bu renkler bir arada kullanıldıklarında hem uyum içerisinde hem de göz yormayan tercihlerdir.  Soft seçimlerin bir diğer önemli noktası, narin ve yumuşak kumaşların özenli ve bir arada kullanılmasıdır. Bu kumaşlar genellikle pamuk ve keten gibi yumuşak kumaşlar veya saten gibi yine göze batmayan kaygan kumaşlar olmaktadır. Soft giyinirken kumaş seçimi ne olursa olsun; beyaz, krem ve açık gri gibi belirsiz renklerin kullanımı yaygındır. Bütün olarak incelendiğinde ise göze batmayan bir görünümün olduğu, ancak aynı zamanda her ortama uyum sağlayabilecek kadar şık bir kombin yapılabildiği söylenebilir. Yani soft giyim ve buna bağlı olarak kullanılan aksesuarla birlikte hem şık hem de gösterişten uzak bir görünüm oluşturulur. Soft tarz yansıtılırken genellikle hasır çanta ve şapka çeşitleri, bez ayakkabı modelleri, sade sandalet modelleri yaz görünümlerinin vazgeçilmezleridir. Aynı şekilde düz ve tek renkten oluşan ayakkabı tercihleri, benzer renklerin bir arada kullanımı ve abartıya kaçmayan kıyafet seçimleri diğer mevsimlerde görülür. Soft tarzın ve soft giyimin en radikal olduğu alan 'takılar' olabilir. Kıyafete uygun renklerde olan, fakat diğer seçimlerin yanında göze daha renkli ve büyük görünen aksesuar tercihleri yapılabilir.
Trend Setter Trendsetter, modayı belirleyen kişilere denir. Trendsetter olan kişilerin bazı özellikleri bulunur. Bu özellikler arasında, takip edilen kişi olmak önem taşır. Trendsetter olan kişiler, trend olan ürünler ile doğrudan ilgilidir. Trend sözcüğü yabancı bir kelime olmakla birlikte, İngilizce dilinde 'dönmek' ve 'yadigar' anlamına gelir. Popüler kültürde ise zevkler ve tarzlardaki değişimi ifade etmek için kullanılır. Moda sektöründe ne tür giysilerin ön plana çıktığını trendsetter olan kişiler belirler. Bir başka ifade ile trendsetter olan kişiler, modadaki değişimi tetikler. Trendsetter'lar ile trend kaynakları sık sık karıştırılır. Trendsetter olan kişiler, sıfırdan bir tasarım ortaya koymaz. Var olan bir şeyi popüler hale getirir. Son dönemlerde popüler olan kimono kıyafetler, aslen Japon kültürünün bir parçası olup trend kaynağı Japon halkı olarak ön plana çıkar. Trendsetter'ler ise Japonya'ya gidip bu kıyafetleri dünyaya yayan ve kıyafetlerin birçok kişi tarafından tanınmasını sağlayan kişilerdir. Bir trend kaynağına ait ürünü dünyaya yayma işi; televizyonlar, gazeteler, sosyal medya mecraları, reklamlar, filmler ya da defileler gibi farklı kaynaklar aracılığı ile olur. Bu sebeple trendsetter'ler daha çok ünlü isimler, sosyal medya fenomenleri, tasarımcılar ve zenginler gibi toplumda öne çıkan gruplara dahil olan insanlardan oluşur. En önemli özellikleri ise çok sosyal olmaları olarak öne çıkar. Trendsetter olan kişilerin farklı sosyal çevrelere girebilme cesaretleri vardır. Böylece gördükleri ya da deneyimledikleri herhangi bir şeyi geniş çevrelere yayabilirler. Bununla birlikte trendsetter olmak için genç ya da kariyer sahibi biri olmak gerekmez. Cesur, araştırmayı seven ve meraklı olan pek çok kişi trendsetter olabilir. Dolayısıyla trendsetter'lar arasında farklı yaşlardan ve farklı iş meslek gruplarına dahil olan pek çok kişi vardır.
Truvakar Fransızca kökenli bir kelime olan truvakar, çeyrek anlamına gelmektedir. Moda dünyasında ise kısa manto anlamının yanında dirseğin altında kalan kol boyunu işaret eder. Bir kol uzunluğu, bilek ve dirsek arasında kalan boyun uzunluğudur. Bir bütün olarak ele alınan kol boyunun üçte biri kadar olan uzunluğu truvakar boydur. Dirsek ve bilek arasında farklı boylarda tasarlanabilen bir kol çeşididir. Tam olarak uzun ya da kısa denilemeyen bu kol boyu, moda tasarımlarında kullanılır. Ceket, gömlek, elbise ve genellikle bluzlarda tercih edilen truvakar kol, omuzdan başlayarak dirsek hizasında bitecek biçimde hazırlanır. Truvakar İspanyol kol modelinde ise omuzdan başlayan kumaş, dirsek üstüne kadar kolu sararak gelir. Dirseğin üst kısmından dirsek altına kadar üçgen bir şekil alarak sarkar. Uzun ya da kısa olmamasından dolayı truvakar kol mevsim geçişlerinde çok tercih edilmektedir. Özellikle ince bileğe sahip olan kadınlarda ideal bir görüntünün ortaya çıkmasını sağlar. Sıklıkla bahar kombinlerinde tercih edilen bluzlarda ve elbiselerde asil ve zarif görüntünün elde edilmesini sağlar. Bu tarz bluzlar etek ile kombinlendiğinde hoş bir görünüm elde edilir. Truvakar kol tipine en uygun etek boyu maxi boy eteklerdir. Maxi boy etek, ayak bileğine kadar uzanan etek modelidir. Maxi etek boyu ve truvakar kol ikilisi oldukça şık ve kullanışlıdır.  Truvakar kol tipi, vintage tarzda giyinmeyi sevenler için de çekici bir seçenek oluşturur. Özellikle gelinlik tasarımlarında kullanılan bu kol çeşidi gizemli ve romantik bir görünüm sağlar. Truvakar kollu gelinlik modelleri, hem çok kalın hem de çok ince kollara sahip kadınlar için kurtarıcı konumdadır. Vücuda göre daha kalın duran kol yapısına sahip kadınlarda sırttan başlayan truvakar kol, sırt ve kol bölgesindeki fazlalıkları kapatır. Çok ince kollara sahip olanlar için ise kalın danteller veya güpür detaylardan yararlanılarak ince yapıdaki kollar zarifçe kalınlaştırılır.
Valör Sanatta, tekstilde kullanılan anlamıyla valör, renk değeri anlamına gelir. Renklerin açık ve koyu tonları arasındaki ilişki valör ile tanımlanır. Aynı zamanda ton dereceleri de bu ifade ile belirtilir. Derinlik ve üçüncü boyut elde etmek için resimlerde açık koyu valörden yararlanılır. Objenin gölgede kalan kısmı daha koyu tonlarda olacağından boyutlu görünüm kazanır. Nesnenin ışığı yansıtma düzeyi valör değeridir. Rengi belirleyen bu siyah ve beyaz oranı ise özet olarak bir parçanın, diğer bir parça ile olan ilişkisidir. Rengin üç fiziksel özelliği bulunur. Rengin adı, valörü, değeri ve şiddeti rengi oluşturur.  Bir resmin, heykelin formu valörler ve renklerle birbirine bağlıdır. Bir an için rengin doğada olmadığı düşünüldüğünde geriye kalan valördür. Valör, parçanın karanlık ve aydınlık üzerinden kurduğu ilişkidir. Valör ve renk bir arada, bir tablonun kompozisyon elemanlarını oluşturur. Bir rengi, deseni ön plana alan valörüdür. Bir sanatçının eserindeki valörler, renkler ve bu ilişkiler o sanatçıya özgüdür ve onun karakteristiğini yansıtır. Doğada bir olan bir obje, tuvale aktarılmak istendiğinde ilk yapılan objenin renginin ton değerinin bulunmasıdır. Bir boya tüpten çıktığı gibi kullanılmaz. Bir masa örtüsü ile bir tavşan postunun aynı tonda beyaz olmayabileceği bilinir. İkisi de beyazdır ancak tonları farklıdır, hatta renk valörü veya tonalitesi değişiklik gösterir. Objeye boyut kazandıran, onun hatlarını görmeye yardımcı olan unsur, ışıkla ilişkisi sonucu oluşan ton geçişleridir. Resim sanatında renklerin yoğunluğunu artırarak veya azaltarak dilenen valöre ulaşılır. Resimde gözü aldatan derinlikler valör sayesinde elde edilir. Bir objeye hacim katmanın yanı sıra birini diğerinin daha önünde veya gerisinde göstermek de valör ile mümkündür. Perspektife uygun bir çizimin yanında renk valörlerinde de doğru tercihler yapılarak objeler arası derinlik farkı oluşturulur.
DSACategoryId/2147483636/12087178/60004640/60000720