Kahve keyfi, ülkemizde asla vazgeçilmeyen zevklerin başında geliyor. Güzel vakit geçirmek isteyenlerden uzun çalışma saatlerine karşı koymak isteyenlere kadar herkes kahveye başvuruyor. Kahveler, dinç tutmasının ve barındırdığı antioksidanlar sayesinde vücuttaki zararlı maddelerin dışarıya atılmasını sağlamanın yanı sıra keyifli aktiviteler gerçekleştirmek için de bir araç olarak kullanılıyor. Pek çok çeşidi ve yapım tarzı ile kahveler, günümüzde özellikle şehirlerde yaşayan insanlara farklı damak zevkleri yaşatıyor. Kahveye karşı özel ilgisi olanlar ise değişik demleme teknikleriyle yeni tatlar arıyor. Bütün dünyaya ve ülkemizde de yayılan sifon demleme tekniği de kahve tiryakilerine özel deneyimler yaşatıyor. Üçüncü dalga kahveciliğin yayılmasıyla bilinirliğini arttıran sifon tekniği en temiz ve yumuşak kahve tatlarını ortaya çıkartıyor. Özel demleme tekniğinin verdiği yumuşak içiminin yanında hazırlanış sürecinde de görsel zevkler yaşatıyor.
Sifon Kahve Nedir?
Sifon kahve, dengeli ve kendine has bir mekanizmayla öğütülmüş kahve çekirdeğini bir süre sıcak suda kalmasını sağlayarak filtreleyen ve özel bir tat sunan kahve çeşidi olarak ifade ediliyor. Birkaç parçadan oluşan ve yapımı aşaması bir kimya deneyini andıran sifon kahve, birbirinden farklı aromalarda ve tatlarda kahve içimi olanağı sağlıyor. Alt kısımda ispirto ile çalışan bir hazne ve üst bölümünde de öğütülmüş kahveyi içeren bir hazneye sahip olan sifon ile kahve, filtrelenerek yumuşak bir tat bırakıyor.
Sifon İle Kahve Nasıl Demleniyor?
Kahve yapım aşamaları her zaman insanlar tarafından keyifle seyrediliyor. Kişiler, üretim aşamasında ortaya yayılan koku ve pişerken sunulan görsellikten haz duyuyor. Sifon ile kahve demleme süreci de bu görsel şölen için bir örnek oluşturuyor. Biraz zahmetli bir demlenme sürecine sahip olsa da sifon kahve içimi hoş ve berrak kahve tatları sunuyor. İki farklı hazneden oluşan sifonun alt kısmına su ve üst kısmına kahve koyularak işlemler başlıyor. İspirto ile çalışan ısıtıcı da aktif hale getirilerek sulu haznenin altına yerleştiriliyor. Isıtıcı, üzerindeki su haznesini ısıtıyor ve suyun içindeki zincir aracılığıyla yükselerek üst hazneye ulaşmasını sağlıyor. Böylelikle demleme işlemi başlamış oluyor. Demleme işlemiyle üst tarafa dolan su ve kahve, tahta çubuk ile karıştırılarak soğumaya bırakılıyor. Alt haznede soğuyan hava vakum etkisi göstererek üst haznedeki kahvenin posasını bırakarak filtrelenmesine yardımcı oluyor ve kahvenin alt hazneye dolmasını sağlıyor. Sonuç olarak seyirlik bir deneyim sunan sifon yöntemi ile hazırlanan kahve, içmeye hazır hale geliyor. Sifon kahve yapıldıktan sonra ise mutlaka temizlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde daha sonra yapacağınız kahvelerde istenilen tat performansları yakalamak olanaksız hale geliyor.
Sifon ile Kahve Deneyimi Nasıl Oluyor?
Demleme süreci kahve hazırlamanın en önemli aşamalarının başında geliyor. Gerçek kahve deneyimi yaşayabilmek için demleme sürecinde kahvenin doğallığını kaybetmemesi gerekiyor. Uzak Doğu’da ve Amerika’da yaygın bir şekilde kullanılan sifon tekniği ile de gerçek bir kahve deneyimi mümkün hale geliyor. Sifon kahve ile ortaya çıkan ürünün tadı diğer kahve çeşitleri ile kıyaslandığında oldukça farklılaşıyor. Saf ve temiz filtre kahveler üretilmesini sağlayan bu teknik kişilere daha önce yaşamadıkları deneyimler sunuyor. Yumuşak içiminin yanında yapım aşamasında da ayrı bir keyif sunuyor. Hem yapım hem içim aşamasında farklı keyifler yaşamak isteyenlerin tercihi sifon ile demlenen kahveye yoğunlaşıyor. Basınç ve vakumu kullanarak en saf kahveyi üreten sifonun parçalarının ise camdan olması dikkatli bir kullanım gerektiriyor. Genellikle üçüncü nesil kahve dükkanlarında içilen sifon kahve, günümüzde pek çok markanın pratik olarak ürettiği sifon kahve makineleriyle evlerde de kolaylıkla yapılıyor.