Laz kültür hareketinin yeni kuşağı içerisinde bu kitabın yazarının özel bir yeri vardır. İsmail Güney Yılmaz’ın Laz kimlik sorununa yaklaşımı mirasçısı olduğu gelenek itibariyle her zaman toplumsalcı ve eşitlikçi olmuş, bu bakış açısıyla çoğu zaman dar camiasında sıkışmış, kısır çekişmelerle muzdarip Laz kültür hareketini farklı yorumlarla zenginleştirmiştir.
Türkiye’de 90’lı yılların başında başlayan Laz Kültür Hareketinin seyrini ve genel olarak Laz toplumunu içeriden bir gözle inceleyen çalışmalara bir katkı olduğunu düşündüğüm, elinizdeki eseri konuya dair diğer incelemelerden ayıran en belirgin niteliğinin etnosantrik bakış açısından uzak durması olduğunu düşünüyorum. Yazarın Laz halkını çevre halklarla ve bu halkların kültürlerini oluşturan doğa, yaşam tarzı, politika ve ekonomi gibi unsurlarla birlikte değerlendirmesi, tespitlerine güvenilir bir dayanak oluşturmaktadır.
Çeşitli zamanlarda yazılmış fakat yeniden ele alınıp zenginleştirilmiş makalelerin ve kitaba özgü yeni çalışmaların bileşimi olan kitap çok yönlülüğüyle de dikkat çekiyor. Daha önce ele alınmış konuları yeniden değerlendirdiği gibi, işlenmemiş konulara da bütünlükçü bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Laz toplumunun nüfusu, dağılımı, politik tercihleri, kimlik, din, dil, edebiyat, yayıncılık, sorunlar, yakın tarih ve daha pek çok konu yeni ve sol bir bakış açısıyla ele alınıyor. Eserin özellikle sosyoloji üzerine çalışacak kişiler için önemli bir derleme/ çalışma olduğunu söyleyebiliriz.