Gül, yıllardır her toplumca sevilen ve yetiştirilen bitkiler arasında en ön sırada yerini alıyor. Güllerin çeşitli renklerinin farklı duyguları ifade ediyor olduğuna inanılıyor olması da sıkça kullanılmasının en önemli nedeni olarak görülüyor. Gül, hassas ama aynı zamanda bakımı keyifli olan, kokusuyla kendisine hayran bırakan bir çiçek türü. Bu sebeple güllerin herhangi bir çiçekçiden buket ya da tane olarak satın alınmasından ziyade toprakta yetiştirilebilir türden olmaları, onu yetiştiren kişiyi çok daha fazla mutlu edebiliyor.
Güller, çok büyük ve çok çeşitli bir çiçek familyası olarak biliniyor. Bu familya içerisinde birçok farklı isimde ve özellikte güller yer alıyor. En sık bilinenleri beyaz, sarı, kırmızı ve siyah gül olsa da aynı familyaya ait farklı görüntü ve renklere ve hatta farklı kokulara sahip olan güller de bulunuyor. Bu gül çeşitleri dekorasyondan hediyeye, peyzaj mimarisinden bahçe düzenlemesine birbirinden farklı işlevde kullanılabiliyor. Kırmızı Sarmaşık güller, bir sarmaşığı andıracak biçimde gelişiyor ve daha çok dekorasyonda ya da peyzaj mimarisinde kullanılıyor. Bunun yanı sıra pembe, turuncu alacalı, iki farklı renkte güller de bulunabiliyor. Buna ek olarak güller hemen hemen her renkte olabilir. Türüne göre boyutları da bazen tomurcuk kadar küçük olabilirken bazen neredeyse iki üç gül büyüklüğünde tek bir gül şeklinde görülüyor. Güller, çoğu zaman peyzaj mimarisinde kullanılsa da günlük hayatta hediyeleşme aracı başta olmak üzere birçok alanda farklı amaçlarla kullanılıyor.
Güllerin, duygusal anlamda insanları beslediği de düşünülüyor. Güller bazen bir sevgiyi ifade ederken bazen de hasreti, özlemi ya da yalnızlığı ifade ediyor. Bu sebeple insanlar güllere oldukça fazla önem veriyor. Özellikle erkeklerin, özel günlerde eşlerine hediye olarak en çok aldıkları çiçek türü kırmızı gül buketleri oluyor. Çünkü bu kırmızı gül buketinin hem sevgiyi hem sadakati hem de aşkı simgelediği düşünülüyor. Bunun yanı sıra yalnızca estetik görünümü ve hoş kokusu için bile gül yetiştiren insanlarla karşılaşılıyor. İster evinizde ister balkonunuzda isterseniz de bahçenizde yetiştirebileceğiniz güller, güzelliği kadar da ilgi ve bakım istiyor. Bu konu hakkında, gül bakımının zor olmadığı fakat büyük bir özen gerektirdiği söyleniyor.
Güllerin çoğaltılması konusunda ise yalnızca tohum ile çoğaltma yöntemi yeterli gelmiyor. Aşılama yöntemi, tohumu toprağa ekme yönteminden çok daha fazla kullanılıyor. Bunun yanı sıra aşılama yönteminin, çok daha kaliteli ve canlı bir bitki elde etmeye elverişli olduğu da biliniyor. Bu sebeple gül yetiştiricileri aşılı gülleri elde etme noktasında çaba sarf ediyor.
Gül aşılama işlemi de daha kaliteli bir biçimde güllerin çoğaltılması için yapılıyor. Gül aşılama yönteminin uygulanabilmesi için özel bir bitki bilgisine de ihtiyaç duyulmuyor. Yalnızca bitki yetiştiriciler tarafından değil doğru uygulama yapmayı öğrenen herkes tarafından kolaylıkla uygulanabilir. Bu sebeple birçok kişi, aşılama yöntemi sayesinde birden fazla güle sahip olabiliyor ve güllerinin canlılıklarını çok daha uzun süre koruyabiliyor.
Gül Aşılama Nedir?
Gül aşılama nedir sorusu, özellikle gül bitkisi olan ve bunları tohum ekmek dışında farklı yöntemlerle çoğaltmak isteyen gül yetiştiricilerin en çok merak ettiği sorular arasında yer alıyor. İnternet siteleri üzerinden de en çok sorulan sorulardan bir tanesi gül aşılamanın ne olduğu, nasıl yapıldığı ve gül aşılama uygulaması yaparken en çok nelere dikkat edilmesi gerektiği oluyor. Sizler de bu uygulamanın nasıl yapıldığını merak ediyorsanız detaylı açıklamalarımızı okumaya devam etmelisiniz.
Gül aşılama uygulaması, gül çeşitlerinin tohumsuz olarak çoğaltılabilmesi için yapılan bir yöntem olarak biliniyor. Hemen hemen çoğu çiçek için yapılabilen aşı uygulaması, güller için çok daha sık yapılıyor ve buna da gül aşılama adı veriliyor. Peki, gül aşılama nasıl yapılıyor? Bu yöntemde gül ağacının kök fidanlarından yararlanılıyor. Başka bir gül dalından aşı kalemi olarak adlandırılan noktaların kök fidanla birleştirilmesine ise aşılama yöntemi deniyor. Gül aşılama yönteminin uygulanmasının ise oldukça geçerli bir sebebi var. Çiçekler tohumlu bir yapıya sahip, bu nedenle de giderek tür karakterlerini kaybedebiliyor ve yabani bitkiler haline gelebiliyorlar. Bunun önlenerek türlerin devam edebilmesi için gül aşılama yöntemi fazlasıyla işe yarıyor. Özellikle uzun süreli gül bakımı yapmak isteyen ya da düzenli olarak gül yetiştirmek isteyenler için bu yöntem oldukça makul görünüyor.
Gül aşılama, tek bir uygulamayla da kalmıyor, iki farklı yöntemle yapılabiliyor. Bunlar; kalem aşı ve göz aşı olarak adlandırılıyor. Kalem aşı uygulamasının yapılabilmesi için anaç olarak kullanılacak olan gül ağacının en çok bir yaşında yani genç bir ağaç olması gerekiyor. Daha yaşlı ağaçlarda uygulama tam olarak amacına ulaşamayabiliyor. Güz aşısı uygulaması için ise kaliteli olan her türlü gül ağacı rahatlıkla kullanılabilir.
Gül Aşı Zamanı Ne Zamandır?
Gül aşılama yönteminin ne olduğu ve nasıl yapılması gerektiği kadar ne zaman yapılması gerektiği konusunda da çok fazla soru soruluyor. Gül aşılama için özel bir zaman olup olmadığı ya da en doğru zamanın ne zaman olduğu fazla merak ediliyor. Bu da, sizlere gül aşılama zamanı hakkında bilgi vermemiz için bize cevap hakkı doğuruyor.
Gül aşılama, istediğiniz zaman yaparak kaliteli sonuç beklemenin doğru olmadığı bir yöntem olarak görülüyor. Çünkü gül aşılamada, doğru zaman aşılamanın gerçekleşmesi açısından önem arz ediyor. Gül aşılama zamanının belirlenmesinde temel olan ise, gül ağacının kabuk oluşturmuş olması. Kabuk oluşturmamış gül ağaçlarında aşılama başarılı sonuçlanmıyor. Bunun yanı sıra hava durumu da etken olan olaylardan biri. Çok soğuk ya da çok sıcak havalarda aşılama işlemi kaliteli bir sonuç vermeyebilir. Gül aşılama uygulamasının, havanın serin ama soğuk olmadığı akşam saatlerinde, gece saatlerine yakın yapılması doğru sonuç vermede size yol gösterici olabilir.
Aşılı Gül Nasıl Dikilir?
Aşılı gül nasıl dikilir sorusu, iki farklı yöntem üzerinden cevaplanabilir. İlk yöntem; kalem aşısı yöntemi olarak biliniyor. Kalem aşısı yönteminde ilk olarak anaç ağacın (aşılama yapılacak olan ağaç) bakımsız ve kuru yerleri budanıyor. Etrafı iyice temizleniyor ve dış etkenlerden arındırılıyor. Kök dibine çapa uygulaması yapılarak köklerin ve toprağın hava alması ve gerekli minerallerin açığa çıkması sağlanıyor. Bütün bu işlemler tamamlandıktan sonra ortalama 1 cm kalınlığında olan kök ya da dal kısmı küt bir biçimde kesiliyor. Anaç ağaç, dar açılı olacak şekilde V biçiminde olabildiğince eşit olarak kesiliyor. Aşılama uygulamasının yapılması istenen gül kalem (ağaç) 10 cm boyutlarında kesiliyor. Bu kalemin bir ucunun mutlaka A biçiminde anaç kesime uygun olarak kesilmesi gerekiyor. Dışta kalacak diğer ucunun şekli ile alakalı herhangi bir uygulama gerekmiyor. Kalem ve anaç gövdenin birbiriyle eşleştirilmesi noktasında ise damar yapılarının birbirine temas etmesine dikkat edilmesi gerekiyor. Birleştirme işlemi gerçekleştirildikten sonra birleştirme noktasının üzerinin çamur, katran ya da hamurla macunlanması gerekiyor. Sonrasında sağlamlaştırma işlemi için kalem, anaç gövdeye bir iple bağlanıyor. Aşılamanın tamamen gerçekleşmesi için dış etkilerden bir süre korunması gerekiyor.
Göz aşısı yönteminde de yine kaliteli bir gül kalemine ihtiyaç duyuluyor. Bu işlem için istenilen gül çeşidinin tomurcuklanacak olan göz bölümü, gülün gövdesine en yakın bölgeden gözdeye paralel olacak şekilde kesiliyor. Bu işlem sonrasında tomurcuklanmaya hazır olan bir gövde elde edilmiş oluyor. Bu işleme ise göz adı veriliyor. Göz aşısı yönteminde bu göz, kalem olarak kullanılıyor. Bu yöntemde gülün bir yıllık olmasına dikkat ediliyor ve T şeklinde uygulama yapılıyor. Gülün gövdesinin kalın olması, işlemi daha kaliteli bir hale getiriyor. Kalınlık çapı 1,5 cm olan anaç bir gül için ilk olarak yerden ortalama 5 cm yukarıdan kabuk bölümü bıçak ile çizilerek kesiliyor. Üstten 1 cm miktarında ise T kesim yapılıyor. Bıçağın ucundan yardım alınarak kesilen alanlar bir miktar genişletiliyor. Sonrasında kalem tomurcuğu dışarıya bakacak şekilde T bölgesinin içine yerleştiriliyor. Son olarak üzeri hamur, katran ya da çamurla macunlanıyor. Üzeri bir bağ ile sıkıca bağlanarak sağlamlaştırılır. Aşının bu işlemde tamamlanabilmesi için ortalama 15 gün geçmesi bekleniyor.
Gül aşılama yönteminin yalnızca profesyonel olarak botanikle uğraşan kişiler tarafından yapılma zorunluluğu olmadığını tekrar belirtmekte fayda var. Çünkü gül aşılama, hemen herkesin yapabileceği, ev, bahçe ya da benzeri her ortamda yetiştirilen gül türlerine uygulanabilen bir tür teknik olarak karşımıza çıkıyor. Yalnızca uygulamayı yaparken dikkat edilmesi ve bütün adımların tek tek, ayrıntılı olarak uygulanması ve sonraki bakım işlemlerine dikkat edilmesi gerekiyor.
Gül aşı zamanı ne kadar önemliyse aşının korunması için yapılacak olanlar da o derece önem taşıyor. Aşının tutması, uygulamanın adımlarını ne kadar doğru yaptığınıza ve ne kadar özen gösterdiğinize bağlı olarak gelişiyor. Her adımı uygun bir biçimde yerine getirdiğiniz takdirde aşılar yüksek oranda sonuç gösteriyor. Aşılar yapılırken ve yapıldıktan sonra bitkinin dış etkilerden olabildiğince uzak tutulması gerekiyor. Sarılı olan bölgenin hava almaması ve anaç bitkinin dikili olduğu toprağın kuru olması gerekiyor. Bunun yanı sıra anaç gülün toprağının gübrelenmesi, aşılama kalitesini artırıyor.
Gül Aşılama Neden Önemlidir?
Gül aşılama uygulaması, güllerin çoğaltılabilmesi yöntemi olarak bilinse de görevleri bu işlevle sınırlı kalmıyor. Gül aşılama özellikle canlılığını yitirmekte olan herhangi bir gövdenin henüz tomurcuğuna zarar gelmeden çiçeğin kurtarılabilmesi için de önemli bir yöntem olarak görülüyor. Çünkü kökten ya da gövdeden zarar gören güller bir süre sonra çiçeği de olumsuz etkileyerek solmasına ve sonrasında da ölmesine yol açabiliyor. Bu noktada hasarı erkenden fark ederek gül aşılama yöntemiyle tomurcuğu tekrardan canlandırmanız önem arz ediyor. Bunun yanı sıra güllerin güçlendirilmesi ve daha canlı, bol çiçekli olarak görünmelerini sağlamak için de gül aşılama yöntemine sıkça başvuruluyor. Farklı bir köke ya da gövdeye eklemlenmiş olan gül tomurcuğu, buradaki toprağın ve gövdenin minerallerinden de beslenerek çok daha canlı ve çok daha kaliteli bir gül olarak canlılığını devam ettirebiliyor.
Gül aşılama, ayrıca gülleri ticari olarak piyasaya süren yetiştiriciler tarafından da sıkça kullanılıyor. Gülün bir hediyeleşme ya da günlük hayatta farklı işlevlerde kullanılmaya bir araç olarak görülmesi, sürekli bir gül üretimini beraberinde getiriyor. Gül aşılama yöntemi sayesinde bir kök ve dolayısıyla bir gövdeden çok daha fazla gülün yetişmesi sağlanabiliyor. Üstelik bu güllerin daha canlı ve daha kaliteli olması da alıcının ve üreticinin işini kolaylaştırıyor.
Gül aşılama bu gibi nedenlerden dolayı gül ile ilgilenen ve onu yetiştiren herkesçe bilinmesi ve uygulanması gereken bir yöntem olarak nitelendiriliyor.