Selçuklu’nun Mirası Gulam Ve Ikta-Kölelik mi, Efendilik mi?
Selçuklu’nun Mirası Gulam Ve Ikta-Kölelik mi, Efendilik mi? - Erkan Göksu
GELENEKTEN GELECEĞE İKİ SELÇUKLU EFSANESİ…
Her kabile, boy, imparatorluk, devlet, kısacası topluluk, mutlaka ardından takip edilebilecek bir yol bırakmıştır. Ancak bazı topluluklar, onlardan sonra
gelenler için en doğru yolu, istikameti çizmişlerdir. Selçuklular işte bu istikametin sahibi,"rehber devlet"lerden biridir...Selçuklu çağının bütün siyasî,
askerî ve ekonomik başarılarının arka planında gulâm sistemi ve ıktâ uygulamaları vardır. Osmanlı tarihinin en önemli ama aynı zamanda da en tartışılan
kurumlarından biri olan yeniçerilik (kapıkulu ya da kul sistemi), Selçukluların kullandığı gulâm sisteminin devamından ibarettir. Yine Osmanlı tarihini
anlama noktasında en önemli konularından biri olan timar sistemi de Selçuklular çağında en işlevsel hâline kavuşmuş olan ıktânın devamından başka bir şey
değildir.Bu bakımdan gerek gulâm sistemi, gerekse ıktâ, sadece Selçukluları değil,başta Osmanlılar olmak üzere Selçuklu mirasını devralan bütün Türk-İslâm
devletlerini anlama konusunda son derece önemlidir.Başta Selçuklu tarihi olmak üzere Ortaçağ Türk tarihinin muhtelif konuları hakkında yazılmış birçok
kitabı, tercümesi ve makalesi olan Erkan Göksu; Selçuklu'nun Mirası: Gulâm ve Iktâ kitabıyla bir devrin "rehber devleti" olan Selçukluların en önemli
uygulamalarını derinlemesine analiz ediyor.Bu kitapta bir yandan devlet geleneği bakımından Selçuklularla Osmanlılar arasındaki bağa ilişkin örnekler
bulurken, bir yandan da “Gulâmlar/yeniçeriler köle mi?”, “Iktâ/timar sahipleri feodal bey ya da efendi mi?” gibi sorulara cevap bulacaksınız.