Deri; insan vücudunda yaşlanma belirtilerinin gözle görülür şekilde başladığı ilk yerdir. Genetik ve çevresel faktörler her ne kadar bu sürecin ne şekilde ilerleyeceği konusunda belirleyici rol oynasa da günümüz teknolojisi ile üretilen çeşitli anti aging kırışıklık karşıtları, sürecin hızını sizin belirlemenizde etkin bir rol oynar.
Anti Aging Ürünler
Tarihin ilk zamanlarından beri özellikle kadınlar estetik görünüşlerine, sağlık ve canlılıklarını koruma konusunu oldukça ciddiye almışlardır. Genç, canlı ve parlak bir cilt o çağlardan günümüze sağlık ve iyi bir yaşamın en belirleyici özelliğidir. Cilt özellikle 20'li yaşların sonundan itibaren eskisi kadar hızlı kolajen ve elastin sentezleyemez ve bu da derinin elastik yapısının azalmasına neden olur. Günümüz yaşantısının getirdiği birçok dış etken de bu azalmanın belirgin şekilde görünmesini; dolayısıyla kişinin kendini daha hızlı yaşlanmış gibi hissetmesine sebeptir. Uzun ve yorucu mesailer, hava kirliliği, havanın yıpratıcı etkisi gibi birçok faktör cildi genetik süreçten daha hızlı şekilde yaşlandırır. Birçok insan, yaşlanma etkilerinin başlamasını ciddiye almayıp, ileri aşamalarda geri dönüş yolu aramaya çalışır. Bu yol ise genellikle cilt altına botox benzeri dolgu kimyasallarının enjekte edilmesi ile gerçekleşen geçici bir canlılık yaratmaktır. Fakat vücudunu tanıyan bilinçli bir insanın bu tip müdahalelere gerek duymadan aldığı önlemler, sürecin başlamasını geciktirdiği gibi sonuçlarının da oldukça hafif olmasını sağlar.
Anti aging ürünleri, krem, losyon ya da yağ şeklinde olup tüm vücuda uygulanır, göz ve dudak çevresi gibi bölgesel etkiyi hedeflesin her şekilde insan derisinin elastik yapısını mümkün olduğunca uzun süre korumayı amaçlar. Bu nedenle belirli bir yaşın üzerindeki her insan, etkilerin gözle görülmesini beklemeksizin anti aging ürünler kullanmaya başlamalı ve yaşlanma etkilerini kendi lehine çevirmelidir.
Anti Aging Ürün Faydaları
Anti aging ürünlerin faydalı olması, düzenli ve etkin bir kullanımla mümkün olur. Birçok marka, gece ve gündüz kullanımı için farklı ürün seçeneği sunar. Bunun sebebi gece diğer organlarımız gibi cildimizin de dinlenmesi, yüz kaslarımızın minimum düzeyde çalışmasının yanında cildimize etki eden havanın da daha temiz ve stabil olmasıdır. Yani gece kremi daha çok onarıma odaklanır. Gündüz kremleri ise çevresel şartların etkisine karşı bir kalkan vazifesi görür. Bölgesel krem ve serumlar ise derinin daha ince ve hareketli kaslara daha yakın kısımlarda etkili olup derinin elastikiyetini korumaya yardımcı olur. Anti aging ürünleri uzun süreli kullanım gerektirir. Size en uygun ürünü seçmek için belirli içeriklerin faydalarını ve etki etme şekillerini bilmeniz gerekir.
-Retinol: A vitamininin doğal bir formu olan retinol cildin kalınlaşması ve kırışıklıkların önlenmesine yardımcı olur.
-Koenzim Q10: Güçlü bir antioksidan olan koenzim Q10, hücrelere zarar veren oksidasyonu önlemeye yardımcı olur. Özellikle göz çevresi kırışıklıkları ve güneşin zararlı etkileri için üretilen birçok krem koenzim Q10 antioksidanını içerir.
-Hidroksi Asitler: Alfa, beta ve poli hidroksi asitler derinin üst kısmının soyulup genç hücrelerin açığa çıkmasına ve bu hücrelerin kolajen üretimini hızlandırmaya yardımcı olur. Çok etkili bir canlandırıcı ve nemlendirici olmasına karşın hassas ciltlerde dikkatli kullanılması gerekir.
-Niasinamid: B3 vitamininin bir formu olan Niasinamid, her yaşta gerekli olan suyun ciltte tutulmasını, ileri yaşlarda meydana gelen lekelenmelerin azalmasını ve cildin daha pürüzsüz görünmesini sağlar.
-C Vitamini: Anti aging ürünlerinde kullanılan diğer bir etkin içerik ise C vitaminidir. En çok güneş, rüzgar gibi hava koşullarının cilt üzerindeki etkilerini azaltma ve nemin dengeli bir biçimde emilimini sağlamaya yardımcı olur.