Motorlu ve motorlu olmayan araçlar için tasarlanan reflektörler, hem yayaların hem de trafikteki diğer araçların karanlık ortamlarda güvenli bir şekilde hareket edebilmesine olanak tanıyor. Emniyet reflektörleri, yelekler ve yol çalışmaları için giyilen kıyafetler üzerinde bulunan yansıtıcı çizgilere benzerlik gösteriyor. Reflektörler; araçların farlarından, sokak ışıklarından ya da çevresel ortamdan ulaşan ışık demetlerinin yansıtarak görünürlüğü artırıyor. Güvenlik öncelikli yansıtıcılar, özellikle sokak lambalarının bulunmadığı yerlerde büyük avantajlar sağlıyor. Reflektör parçaları başta otomobiller olmak üzere bisiklet, motosiklet, kamyon, çekici, iş makineleri ve tarım makineleri gibi araçların hemen hemen hepsinin üzerinde bulunuyor. Sadece araçların değil; yayaların da yansıtıcı özelliği ile öne çıkan malzemeleri üstlerinde taşımaları tavsiye ediliyor. Doğrudan ışık üretmemesine rağmen oldukça güçlü bir yansıtma sağlayan reflektör plakaları ya da şeritleri, gece trafiğinin güvenli bir şekilde sürdürülebilmesine de yardımcı oluyor.
1960 yılında Finlandiyalı bir çiftçi olan Arvi Lehti tarafından icat edilen reflektörler, kısa süre içinde araçlar üzerinde yerini almaya başlıyor. At arabaları ve arabalarının üstündeki eşyaları korumak için geliştirilen yansıtıcılar, günümüzde ise motorlu ve motorsuz taşıtların görünebilirliğini kolaylaştırıyor. Reflektör parçalarının çalışma esası, yansıtma prensibi üzerine kuruluyor. Prizmaların veya kürelerin arka iç yüzeyine çarpan ışık demetleri, gelen açıdan daha büyük bir açıyla dönüş yaparak ışığı genişletiyor. Dışarıdan gelen herhangi bir ışık, reflektör parçasının önünden içine doğru ilerliyor. Düz yüzeylerde gezinen ışık demetleri, ışığın kaynağına yakın olacak şekilde parlıyor. Reflektör çeşitleri, özellikle karşıdan gelen araç ışıklarına karşı son derece başarılı oluyor. Araçların ön kısmında genellikle beyaz ya da sarı renk yansıtıcılar kullanılırken, arka kısımlarda da daha çok kırmızı renk reflektör modellerine yer veriliyor.
Her taşıtın kendi özelliklerine ve yapısına uygun yansıtıcıları bulunuyor. Yapısı gereği ufak ve ince olan bisiklet ve motosiklet tarzındaki araçların; tekerlek, pedal, gidon gibi hareketli parçaları üzerine ve çevresine farklı ebatlara sahip yansıtıcılar ekleniyor. Tekerlek ve pedallar hareket halinde iken yansıtıcının etkisi daha fazla oluyor. Bisiklet üstüne eklenen prizma tipi reflektör çeşitleri; bisikletin arkası, önü ve yanında bulunan ortak bir güvenlik aygıtı olarak kullanılıyor. Bu sayede, ufak gövdeli araçlar, trafikte seyreden diğer büyük vasıtalar tarafından daha kolay bir şekilde görülebiliyor. Traktör, biçer döver, kamyon, çekici, ekskavatör gibi tarım ve iş makinelerinde ise genellikle çoklu yansıtıcı çeşitlerine ihtiyaç duyuluyor. Büyük hacimli, ağır, geniş ve yavaş ilerleyen araçların gece görünürlüğüne normal taşıtlardan daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Yana, arkaya ya da dışarıya doğru uzanan parçaların ekstra reflektör ve ışıklandırma sistemleri ile belirtilmesi, diğer taşıtların daha güvenli bir biçimde seyahat edebilmesini sağlıyor.
Kaporta üzerine monte edilen ürünler ve acil durumlarda kullanılmak üzere açılan ürünler olmak üzere iki çeşit araç reflektörü bulunuyor. Acil durumlar için tasarlanan reflektör modelleri, araçların arızalanması veya kaza yapması durumunda diğer araçları uyarmak için yola ya da aracın üzerine kuruluyor. Dahili reflektörler ise aracın üzerine sabit olarak konumlandırılıyor. Motorlu araçlar için tasarlanan sabit reflektörlerin çok sayıda çeşidi yer alıyor. Araçların kaportası ve tamponu çevresinde bulunan yansıtıcıların sayısı; aracın modeli, büyüklüğü ve yüzey alanı gibi hususlara bağlı olarak farklılık gösterebiliyor. Reflektörler; kapıların üzerine, çamurluklara, ana sütunlara, farların altına ve stop lambalarının çevresine eklenebiliyor. Aracın mevcut tasarımına göre şekillendirilen yansıtıcı parçalar, kolaylıkla karoser ya da diğer parçalar üstüne monte edilebiliyor. Bu sayede zamanla eskiyen, kırılan veya özelliğini yitiren reflektörler, yeni parçalar ile kolaylıkla değiştirilebiliyor.